Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/16 E. 2021/411 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/16 Esas
KARAR NO : 2021/411

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında açık hesap ilişkisi kapsamında ödenmeyen faturalar mevcut olduğunu, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirilip satışı yapılan fatura kapsamı malları irsaliye ile davalıya teslimini sağlandığını ancak davalı şirketin kısmi ödemelerinin mahsubu neticesinde bir kısım bedelleri ödemediğini, davalının borçlarının muaccel olduğundan borçlu hakkında … 8. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının takibe karşı yapmış olduğu borca itirazının mesnetsiz olduğunu, arabuluculuk müessesine başvurulduğunu fakat uyuşma sağlanamadığını, likit olan alacağa itirazın kötü niyetli ve mesnetsiz olduğunun açık olduğunu, icra inkar tazminatı isteminin kabulü gerektiğini, taraflar arasındaki ticaret ve açık hesap ilişkisi kapsamında usule uygun faturaların BA/BS mutabakat kayıtlarının imzalandığını, buna mukabil açık hesaptan faturalardan bakiye alacakların ödenmediğini iddia ve beyan ederek itirazın iptaline takibin kısmen devamına, yasal ticari faizin kabulüne, davalı aleyhine dava konusu değerin en az %20’si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 09/10/2020 tarihli duruşmasında; davacı vekiline, talebinin harca esas değer olarak gösterilen alacağa yönelik mi yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtildiği üzere takibindeki toplam alacağa yönelik mi olduğu konusunda açıklamalarda bulunması için kesin süre verildiği, davacı vekilince verilen kesin süre içerisinde taleplerinin harca esas değer olarak gösterilen 50.994,88.-TL ile sınırlı olduğunun, bu aşamada itirazın kısmen iptalinin talep edildiği bildirilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça cari hesap bakiyesinden kaynaklı borç ilişkisinden dolayı icra takibi başlatıldığı, işbu takibe yasal süresi içinde itiraz edildiği ve bu nedenle takibin durdurulduğu, davacı yan ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkilerin geçmişe dayandığını fakat takibe dayanak oluşturdukları faturalarda belirtilen ürünlerin şantiye şartlarına uygun yapılmadığını, müvekkili firmanın Elektrik-Elektromekanik ve alt yapı elektrik borulama sektöründe onlarca örnek projeye imza attığını fakat bazı şantiyelerde şantiye şartlarına uygun montajların yapılmadığı, sistemler arası senkronizasyonlar tutmadığı için bütün çapta tüm sistemi etkiler sorunlar çıktığını ve bu sebeple hak edişlerin geç alındığını ya da alınamadığını, davacı tarafla bu sebeplerle hesap mutabakatı yapılamadığını, muaccel borcun bulunmadığını, ülkenin yaşadığı ekonomik dalgalanmalar ve ülkeler arası ticaretin bazı noktalarda sekteye uğramasının müvekkil şirketi zora soktuğunu, müvekkilin bu zor durumundan faydalanmaya çalışan davacıya borçlarının olmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 8. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 61.323,22.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı şirkete 25/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 26/06/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 2016-2017 yıllarına ait BA/BS formları … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı şirketin 2016-2017 yıllarına ait BA/BS formları … Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı vekilince 30/10/2020 tarihli duruşmada, taraflar arasında imzalanan 12/02/2020 tarihli ıslak imzalı Cari Hesap Mutabakat Formu aslının ibraz edilmiş ve ilgili evrak aslı 9425 kasa numarası ile Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2016-2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir vasıtasıyla inceleme yapılarak, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
15/01/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davacı şirket tarafından 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerlerin incelemeye sunulamadığı, davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davalı şirkete ait ticari defterler ve cari hesap ekstresine göre, davacı tarafa 26/05/2017 tarihi itibariyle 50.994,88.-TL borçlu olduğu, 12/02/2020 tarihli Mutabakat formunda, tarafların 31/12/2019 tarihi itibariyle 50.995,62,-TL’lik bakiyede mutabık oldukları, davacı tarafın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 21/06/2019 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile davacının takip tarihi itibariyle ticari defterlerinin de incelenmek suretiyle ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
26/03/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; davacı ve davalı yanca kök rapora itirazların ve davacı tarafça sunulan 2019-2020 yıllarına ait ticari defter noter açılış ve defter sayfalarının irdelenmesi neticesinde; davacı tarafın sunmuş olduğu 2019-2020 yılları ticari defter suretlerine göre 31/12/2019 tarihi itibariyle davalı taraftan 50.995,62.-TL alacaklı olduğu, sair hususlarda kök rapor irdeleme ve değerlendirmelerinin devam ettiği hususları gözetilerek kök rapor sonuç ve kanaatlerini değiştirmeyi gerektirir yeni bir sonuç ve kanaatin hasıl olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi asıl ve ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip açık hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen ürünleri davalıya satıp teslim ettiğini dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davalı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davacı şirket tarafından 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerlerin incelemeye sunulamadığı, davalı şirkete ait ticari defterler ve cari hesap ekstresine göre, davacı tarafa 26/05/2017 tarihi itibariyle 50.994,88.-TL borçlu olduğu, 12/02/2020 tarihli Mutabakat formunda, tarafların 31/12/2019 tarihi itibariyle 50.995,62,-TL’lik bakiyede mutabık oldukları belirlenmiştir. Bu kapsamda, dava konusu somut olay değerlendirildiğinde icra takibi ve davaya konu faturaya konu hizmetin davacı tarafça sunulduğu usulünce ispatlanmış bulunmaktadır. Bu durumda davalı taraf fatura bedelinin ödendiğini dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle ispat etmelidir.Dosya kapsamı ve delil durumuna göre davalı tarafından faturaya konu hizmetin bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği, bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan 50.994,88.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği yine her ne kadar davalı ayıp iddiası ileri sürmüşse de eksik ve ayıplı ürün teslim edildiği yönündeki iddiasına yönelik herhangi bir delil sunulmadığı, bu durumda davalı tarafından ayıp iddiasının varlığı ve süresinde yapıldığının ispat edilemediği, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 50.994,88-TL alacak yönünden İPTALİNE, takibin 50.994,88-TLasıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
Hükmolunan 50.994,88-TL nin %20’si oranında 10.198,98-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.483,46.-TL nispi karar ve ilam harcından, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 564,25.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 2.919,21.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 564,25.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 7.429,33.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40.-TL başvurma harcı, 928,50.-TL bilirkişi masrafı, posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 982,90.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.21/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır