Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2021/652 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMES

ESAS NO : 2020/159 Esas
KARAR NO : 2021/652

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalılardan … Arasında imzalanan kredi genel sözleşmesine istinaden borçlu şirkete Kobi Hazine PGS Portföy İşletme Kredisi kullandırıldığını, davalılardan …’ın ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladığını, Kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara, … 26. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular hakkında … 27. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile toplam 2.906.122,46 TL üzerinden 03.10.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı borçlular vekili tarafından dosyaya sunulan dilekçelerle yetkiye, borç aslına, işletilen faize ve ferilerine itiraz edildiğini, ancak işbu itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya konu … İşletme Kredisi olduğunu, kredinin kefaletinde … kefaleti bulunduğunu, … ile müvekkil banka arasında imzalanan protokoller gereğince,… tarafından yapılan tazminlerde borçlunun borcunun devam ettiğini, bankanın … vekaleten takip işlerine devam ettiğini, işbu kredi ile ilgili olarak 29.11.2018 tarihinde … sağlanan 2.345.968,52 TL’lık tazmin bedelinin borçludan yapılan bir tahsilat olmadığını ve başkaca bir tahsilatın da bulunmadığını belirterek sonuç olarak; davalıların … 27. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu tüm itirazların iptaline ve takibin devamına, takibe haksız itirazda bulunan davalıların itiraz edilen alacağın 96 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; – Müvekkile kanuna uygun bir ihtarname iletilmediğini, dolaysısıyla faizin işletileceği tarih bakımından netlik bulunmadığını, icra emrinde de faizin hangi tarih referans alınarak işletildiği de açıkça yazılmadığını, ödeme emri ve takip talebi incelendiğinde, faiz oranının fahişliğinin fark edileceğini, Genel Kredi Sözleşmesini imzalayan taraf müvekkillerden … olmadığını, bu nedenle sözleşmede belirtilen fahiş sözleşmesel faiz oranlarından kefil …’ın sorumlu olmayacağını, belirterek sonuç olarak; alacaklının … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasındaki itirazının iptaline yönelik açtığı haksız davanın reddine ve alacaklı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE: Dava;İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 27. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar hakkında toplam 2.691.774,05-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalılar tarafından yasal süresi içinde vaki itiraz sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı, davalıların icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettikleri anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 19.maddesi ile sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındıkları anlaşılmakla davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalılardan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı ile talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı, kötü niyet tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 27. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, davacı vekilince, dayanak genel kredi ve kefalet sözleşmesi, hesap özeti, kat ihtarı ve tebliğ şerhleri asılları dosyaya sunulmuş, taraflar arasındaki sözleşme nazara alınarak, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dosya ve üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya arasına alınmıştır.
04/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu alacak tutarının, davacı …A.O. ile davalı asıl borçlu … arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine istinaden, davalı şirkete kullandırılan … no.lu … borcundan kaynaklandığı, davalı asıl borçlu bakımından taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda, davacı bankanın söz konusu kredi nedeniyle 02.10.2018 takip tarihi itibariyle toplam 2.691.774,05 TL alacak tutarının bulunduğu, takip talebinde ise davacı bankaca 2.906.122,46 TL alacak talep edildiği, bu durumda 214.348,41 TL (= 2.906.122,46 -TL 2.691.774,05 TL) fazla talebin yerinde olmadığı, taraflar arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesinde davalı …’ın 6.000.000,00 TL’lık geçerli kefaleti bulunduğu, davalı …, davalı asıl borçlu ile birlikte 23.09.2018 tarihinde temerrüde düştüğünden, davalı asıl borçlu bakımından hesaplanan 2.691.774,05 TL borçtan, adı geçen davalı kefilin sorumlu tutulabileceği, 22.11.2016 tarih ve 29896 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Bakanlar Kurulu’nun …tarih ve … sayılı “… Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Karar”ı ve davacı banka ile … A.Ş. arasında imzalanan … uyarınca, kanuni takibi sürdürmek Kredi Verenin yükümlülüğünde olduğundan, … A.Ş. Tarafından, kefaletin tazmini karşılığında davacı bankaya, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce 29.11.2018 tarihinde 2.345.968,52 TL ödeme yapılmış olmakla birlikte; davacı bankanın, takip tarihi itibariyle hesaplanan alacak tutarı üzerinden, takibi sürdürme yükümlülüğü bulunduğu, Dava konusu kredi ile ilgili olarak düzenlenen ve taraflarca imza altına alınan Ödeme Planında temerrüt faiz oranı yıllık % 39,00 olarak kararlaştırıldığından, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına yıllık % 39,00 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği, yönündeki görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalı kredi lehdarı şirket arasında 14/04/2017 tarihli 4.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davalı şirketin yetkilisi olan davalı …’ın sözleşmeyi 6.000.000,00-TL limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletin TBK’nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı kredi lehdarı şirkete dava ve takip konusu … nolu … kullandırıldığı, kredinin … kefaleti ile kullandırıldığı, kredinin en son 19/05/2018 tarihli 13.taksidinin ödendiği, daha sonraki taksitlerin ödenmemesi üzerine hesabın 19/09/2018 tarihinde kat edildiği, 1 günlük mehil içeren kat ihtarının davalılara 21/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, böylece davalıların 23/09/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Anılan kredi için akdi faiz oranının yıllık %13,80, temerrüt faiz oranının ise yıllık %39 olarak kararlaştırıldığı, bilirkişi raporu ekinde bulunan ödeme planından anlaşılmaktadır. Her ne kadar genel kredi sözleşmesi kapsamında temerrüt faizine yönelik çerçeve hüküm mevcut ise de; borçlandırıcı işlemin genel kredi sözleşmesi olmadığı, bu sözleşme limitleri dahilinde kullandırılan müstakil krediler olduğu açıktır. Başka ifade ile çerçeve mahiyetteki genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan her bir kredi kalemi, kredi lehdarının talebi, bankanın da kabulü ile kurulan ayrı kredi sözleşmeleri mahiyetindedir. İlgili kredi kalemi bakımından, genel kredi sözleşmesinde yer alan çerçeve nitelikteki temerrüt faiz oranından ayrı bir temerrüt faiz oranı kararlaştırılması mümkün olup, banka ve kredi lehdarı bu oran ile bağlıdır. Dava ve takip konusu krediye ilişkin ödeme planında akdi ve temerrüt faiz oranları açıkça kararlaştırıldığından, bu kredi kalemi için tespit edilen temerrüt faiz oranı davacı bankayı ve davalı kredi lehdarını bağlayacaktır.
Bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli ve denetime açık ile takip tarihi itibariyle davacının davalılardan 2.651.453,94-TL asıl alacak, 32.126,20-TL işlemiş temerrüt faizi, 8.193,91-TL BSMV olmak üzere toplam 2.691.774,05-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından hesaplama yapılırken isabetli olarak yıllık %13,80 akdi faiz oranı ve yıllık %39 temerrüt faiz oranı esas alınmıştır. İzah edilen gerekçelerle Mahkememizce takip ile istenen yıllık %43 akdi faiz oranı ve yıllık %55,90 temerrüt faiz oranı yerinde görülmemiş, dava ve takip konusu kredi için taraflarca kararlaştırılan ve ödeme planında yer alan, bilirkişi tarafından da hesaplamada kullanılan faiz oranları hükme esas alınmıştır. Davalı kefile kat ihtarının tebliğ edildiği de göz önünde bulundurulduğunda, TTK’nun 7 ve TBK’nun 589 maddeleri uyarınca davalı kefilin yukarıda tespit edilen bu borçtan ve kendi temerrüdünün sonuçlarından, davalı kredi lehdarı şirket ile birlikte müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Takip ve dava tarihi arasında… A.Ş tarafından davacı bankaya 29/11/2018 tarihinde 2.345.968,52-TL ödeme yapılmış olmakla birlikte, Bakanlar Kurulunun 14.07.2009 tarih ve 15197 sayılı olup 15.07.2009 tarihli 27289 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararının m.4 d.4 hükmü ve 29.03.2020 tarihli 2325 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının (30.03.2020 tarihli 31084 sy Resmi Gazete) m.5 deki “Teminat sonrası takip süreçleri Kurum tarafından yapılan tazmin ödemesi dahil olmak üzere kredi alacağının tümü üzerinden kredi verenlerce yürütülür. Kurum tarafından yapılan tazmin ödemeleri, kredi verenlerce alacağın tümü üzerinden yürütülen takip işlemlerinde takibe konu alacak miktarını düşürmez” hükmü uyarınca … tarafından yapılan ödeme takip borcundan düşülmemiştir.
Davacının hüküm altına alınan alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazlarında haksız bulundukları anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalılar aleyhine takdiren tespit edilen toplam alacak tutarının % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; … 27 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 2.651.453,94-TL asıl alacak, 32.126,20-TL işlemiş temerrüt faizi, 8.193,91-TL BSMV olmak üzere toplam 2.691.774,05-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; 2.651.453,94-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Hüküm altına alınan 2.691.774,05-TL’nin takdiren % 20 si oranında 538.354,81-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 183.875,085-TL nispi karar harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafndan yapılan 1.000-TL bilirkişi ücreti ve 99,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.099,50- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 1.018,14-TL sinin avalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 112.276,93-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 23.454,39-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır