Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/149 E. 2022/43 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/149
KARAR NO : 2022/43

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı bankanın … Şubesi nezdindeki … numaralı vadesiz USD cinsi döviz mevduatında bulunan 239.796 USD’nin ödenmesi 30/12/2019 tarihli yazılı talimatla istendiğinde, davalı bankanın … Şube yetkilisi … aracılığıyla, davacı şirketin paydaşı …’nın başka bir şirket için verilmiş kefaleti gerekçe gösterilerek ödeme yapılamayacağı belirtilmiş, paranın kefaleti gerekçe gösterilerek ödeme yapılamayacağı belirtilmiş, paranın kefalet borcuna mahsup edilmesi için sözlü olarak talimat verilmesi istenildiği, …tarihinde … yevmiye numarasıyla … 30. Noterliğinden ihtarname keşide edilerek;… günü vekili sıfatıyla verdiğim talimat örneği de ihtarnameye eklenmek suretiyle, aynı tutarın hesabına aktarılması bir kez daha talep edildiği, bu defa yine aynı kişi sözlü olarak vekaletnamenin bankadan para çekme yetkisini içermediği, şirket yetkilisinin imzasını havi yazılı talimat gelmediği sürece paranın ödenmeyeceği, geldiğinde ise bazı blokajlar nedeniyle 215.940 USD ödeme yapılabileceğinin bildirildiği, istek üzerine şirket yetkilisinden edinilen 06/01/2020 tarihli yazıyla ödeneceği sözel olarak beyan edilen tutar 215.940 USD’nin hesabına aktarılması için yeni bir yazılı talimat bankaya sunulduğunu, bu talimata karşı yine ayni kişi sözlü olarak; banka yönetimince imzanın gerçek ya da sahte olup olmadığının anlaşılamaması sebebiyle ödeme yapılamayacağı talimatının şubeye verildiği yoluyla bilgi verildiği, bir kez daha … 40. Noterliğinden … gün ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek ödeneceği bildirilen 215,940 USD’nin hesabına aktarılması için ihtarname keşide edildiği, davalı bankanın sistemli ve düzenli direnmesinin hissedilmesi nedeniyle aleyhine … 35. İcra Müdürlüğü’nün ..E. Sayılı numarasıyla icra takibi başlatıldığı, bu defa davalı banka borcu olmadığı itirazında bulunduğu ve 14/01/2020 itibariyle icra takibi durduğunu, bankanın ödemeyi kabul ettiği 215,940 USD’nin hesabına virmanı için 22/01/2020 tarihinde apostilli Amerikan Noterliğince onaylanmış ve Türk Noterliğince tercüme edilmiş vekaletname ile birlikte bir kez daha bankaya başvurulduğu, bu defa icra takibinin durmasından 8 gün sonra 23/01/2020 tarihinde davalı banka 215.918,00 USD tutarı hesaba virman edildiği, itiraz ile takip durduğundan ve takip durduktan bir müddet sonra takibe konu paranın bir kısmı ödendiğinden, icra takibi avukatlık ücreti karşılığı 82.883,55 TL’nin kur karşılığı olarak 13.986,66 USD mahsup edildikten sonra ödenmeyen mevduatın (23.876,03 USD) ve mevduattan dayanaksız olarak çeşitli tarihlerde kesilen tutarın (215.18 USD) toplamı 38.077,87 USD ‘nin ödeme günkü karşılığı olan Türk Lirası tutarının tahsili amacıyla işbu itirazın iptali davasının açılması yasa gereği zorunlu hale geldiğini, bu nedenlerle takibe vaki itirazın iptalini 38.077,87 USD karşılığının ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak tahsiline imkan verecek şekilde icra takibinin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini, yargılama gideriyle avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, müvekkili banka yasadan kaynaklanan yükümlülüğü gereği elbetteki şirket yetkilisinin hukuken geçerli bir talimat ve vekaletnamesine istinaden ödeme yapmak zorunda olduğunu, takibe dayanak olarak gösterilen ihtarnamede yer alan alacaklı vekiline ait talimat, hesap sahibinin vekiline vermiş olduğu genel dava vekaletnamesine istinaden verilmiş bir talimat olduğunu, söz konusu vekaletnamenin bankacılık işlemlerine ilişkin hesaptan para çekilmesine ilişkin işlem yapılmasına dair yetki içermediğini, yine davacının takibe dayanak olarak gösterdiği vekaletnamede vekil eden şirket yetkilisi …’in … tarih ve … sayılı ticaret sicil gazetesine göre Müdürlük görevinin de sona erdiği tespit edildiği, davacının eksik ödendiğini iddia ettiği bakiyeden, 23.856,00-USD, … 14. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasından gönderilen 89-1 haciz ihbarnamesi adına blokeye alınan tutar olduğunu, davacının borcuna karşılık blokeye alınan tutarın da davacıya ödenmeyeceğini, davacının hesabında eksik ödenen tutar 23.878-TL olduğunu, bu tutarın 23.856-USD’si icra dairesi adına blokeli kalan 21,25-USD hesap işletim ücreti olduğunu, bu nedenle esasen davaya konu edilemeyecek olmakla birlikte, davacının 2019 yılında 1 sene boyunca itiraz etmediği ve huzurdaki davaya konu ettiği 215,18-USD hesabından kesilen hesap işletim ücreti ve yurt dışı gelen havale komisyonu olduğunu, müvekkili bankanın işbu tutarları tahsil etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, haksız ve kötüniyetli icra takibi yapıldığını, müvekkili bankanın hiçbir kusur ve sorumluluğu bulunmadığından, haksız kazanç gayesi ile açılan icra takibi nedeni ile aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, …Bankası A.Ş tarafından Mahkememize gönderilen 11/01/2021 havale tarihli cevabı yazısı, banka kayıtları ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair 24/12/2020 tarihinde karar verilmiş, bilirkişiler Bilgisayar Müh. …ve E. Banka Müdürü …tarafından hazırlanan 21/09/2020 tarihli raporunda özetle; 23.01.2020 tarihinde davacı vekiline yapılan ödeme öncesinde davalı tarafa sunulmuş olan banka hesabında işlem yapılabilmesi için sunulan vekaletlerin hesapta işlem yapılması için geçerli olmadığı görülmüştür. Davacı tarafından 22.01.2020 Tarihinde apostilli Amerika noterliğince Onaylanmış ve Türk noterliğince tercüme edilmiş bir vekaletname ile davalı bankaya ibraz edilen ve usulüne uygun düzenlenmiş olan özel vekaletname” gereğince davalı banka tarafından davacıya 23.01.2020 tarihinde 215.918 USD ödendiği görülmüştür. Davacı tarafından eksik ödendiği iddia edilen davacının hesap bakiyesi olan Toplam23.856 USD ise davalı banka tarafından bağımsız olarak, 14.İcra Müdürlüğünce yürütülen …Esas numarasına sahip İcra Dosyası kapsamında … Ticaret ve Bilişim Hizmetleri A.Ş. adına bloke edilmiştir. davacıya ait bir tutar değildir. Davalı banka tarafından haciz işlemi uygulanmıştır. Davacı hesabında Kalan bakiye Tutar 23.856,78USD olup bu tutar davalı banka tarafından 89-1 haciz ihbarnamesi neticesinde icra dairesi adına blokededir. Davacıya ait hesap elster kayıtlarından görüldüğü üzere 10.01.2020 tarihinde 2019 Yılı İkinci yarısına ait 21,25 USD hesap işletim ücreti kesintisi yapıldığı tespit edilmiştir. Hesap işletim ücretinin davacı hesabından kesilmesinde herhangi bir usulsüz durum olmadığı ,bankacılık kanunları ve TCMB Komisyon tablosuna uygun tespit edilmiş olup takdir Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişiler Bilgisayar Müh. …ve E. Banka Müdürü … tarafından hazırlanan 09/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; Mevcut delillerin ışığında, takdirin Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle; huzurdaki davada 21.09.2020 tarihli kök raporda belirtilen hususların geçerliliğini korunduğu, davacı hesabında HACİZ olduğundan dolayı ödenmeyen 23.856,78USDbakiye tutar ile ilgili olarak 89-1 haciz fek yazısı neticesinde davacı hesabında olan bloke kaldırılmış ve davalı banka tarafından 28.10.2020 tarihinde 23.856,00USD. Davacı tar’afa ödeme yapıldığı, gerek davacı gerekse davalı tarafından beyan edilen ve dava dosyasına sunulan belgelere ek olarak incelenecek ilave bir husus olmadığı, dosya mahiyeti ve dosya içeriğinde yer alan belgeler için yapılabilecek ek teknik inceleme olmadığı, tarafların diğer taleplerinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… 35. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya üzerinde yapılan incelemede; takip alacaklısının … Limited Şirketi, takip borçlusunun ise … Bankası Anonim Şirketi olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 239.796,00 asıl alacak üzerinden takibe geçildiği, ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin borca ve takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif taraf sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet sıfatı yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı veya davacı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı veya davacı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
… 35. İcra Dairesi’nin ….esas sayılı takip dosyasında borcun sebebi … 30. Noterliği’nin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi gösterilmiştir. Bu ihtarname incelendiğinde davacı şirket hesabından 239.796 USD’nin …’ın hesabına virman edilmesine yönelik olarak davalı bankaya gönderildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davacı şirket tarafından davalı banka nezdinde bulunan döviz mevduat hesabından para gönderimi için talimat verildiği ancak talimatın yerine getirilmediği ve sunulan vekaletnamenin geçerli kabul edilmediği bu nedenle de ödeme yapılmadığını bildirilerek, kesinti bedeli vekalet ücretine ilişkin döviz kuru partisinden kaynaklı davacı aleyhine değişiklik tutarı ve haksız kesinti nedeniyle icra takibine itirazın 38.077,87 USD üzerinden devamı talep edilmiştir. İtirazın iptali davaları takiple sıkıya sıkıya bağlı davalar olup icra takibindeki borcun sebebi dava dilekçesinde değiştirilemez. Dava dilekçesinde bildirilen hususlarda davacı şirketin zararları mevcut ise ilgili kalemler yönünden alacak ve tazminat davası açma hakkı vardır. Ancak … 35. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasında borcun sebebi olan … 30. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi hesaba para gönderimi yapılmamasına ilişkindir. Bu borç sebebi dikkate alındığında davacı şirketin para gönderimi talebinin davalı bankaca yerine getirmemesi halinde para gönderimine konu miktar kadar alacak talep edileceği anlamına gelmez. Bu yönden davacının bu icra takibine bağlı olarak iş bu itirazın iptali davasında davacı sıfatının bulunmadığı ve bu nedenle de iş bu davanın sıfat (aktif husumet) yokluğu nedeniyle reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın sıfat yokluğu (aktif husumet) nedeniyle reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.812,33 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 2.731,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 7/1. Maddesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip

Hakim