Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2023/438 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2023/438

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 11/01/2012 tarihinde … plaka sayılı aracın müvekkili sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını, dava konusu kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, kazada kusurlu olan … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlendiğini, müvekkilinin kaza sonrasında … Devlet Hastanesi ve … Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza nedeniyle müvekkilinin efor kaybına bağlı geçici iş göremezlik zararı ve sürekli sakatlık zararı meydana geldiğini, iş bu tazminat kalemleri için dava açma zorunluluğu doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak geçici iş göremezlik ve sürekli sakatlık tazminatının, davalı sigorta şirketini yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, davalıya başvuru tarihini müteakip 8. İş gününden itibaren işlemeye başlayan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresi 11.01.2020 tarihinde dolmuş olup, huzurdaki davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığından davanın reddi gerektiğini, 11.01.2012 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı araç, müvekkili şirket nezdinde … numaralı 05.03.2011 – 05.03.2012 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunduğunu, mezkûr poliçedeki, sürekli sakatlık tazminatı teminat limitinin 225.000,00-TL olduğunu, davacının dava konusu kazada motosiklet kullandığını, kaza tutanağında davacının kaskının takılı olduğunun yazdığını, ancak kazaya karışan diğer sürücü…’in ifadesinde davacının kask takmadığının belirtildiğini, davacının kazada çene ve ağız bölgesinden yaralandığı için kask takması konusunda şüphe uyandığını, bu sebeple sakatlık oranının tespiti için yapılacak bilirkişi incelemesinde; araçların kaza sonrası fotoğraflarının da incelenerek, araçların hasar görme durumu ile davacının yaralanma ve sakatlık durumunun karşılaştırılarak, motosiklet kullanırken kullanılması zorunlu olan koruyucu gereçlerin (kask, dizlik vs) takılı olup, olmadığının tespitini ve koruyucu gereçler takılı değil ise bunun sakatlık oranını artırıcı etkisinin tespit edilmesini ve koruyucu gereç takmadığı için davacının da kusurunun bulunması sebebiyle ayrıca bir kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, kusur incelemesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ya da …Üniversitesi Trafik Kürsüsüne gönderilmesini, Davacı tarafın sakatlık oranı ve kaza ile illiyet bağının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu tarafından muayene edilmek şartı ile belirlenmesini, haksız avans faizi talebinin reddine karar verilmesini, ilk dava miktarı için dava tarihinden, davanın ıslah edilmesi durumunda ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faize hüküm kurularak, yasal dayanaktan yoksun kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini, … için Sosyal Güvenlik Kurumlarından çeşitli nevi’den (Sürekli Sakatlık, Geçici İşgöremezlik, Emeklilik gibi) rücuya tabi tazminat alınmış ise bunların araştırılıp tespiti ve mahsubunu, müvekkil şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktasında olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 6.01.2020 tarihli başvuru dilekçesi, kargo gönderi dökümü, davalı sigorta şirketinin 08.01.2020 tarihli cevap yazısı, 15.01.2020 tarihli dilekçeleri ve 15.01.2020 tarihli e-mailleri, … Üniversitesi … Hastatesi muayene kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …-B. sayılı soruşturma dosyası, ifade tutanakları, kazaya karışan araçların ruhsat fotokopileri, poliçe, hastane kayıtları, … Devlet Hastanesi ve … Devlet Hastanesi tedavi kayıtları ile … Üniversitesi … Hastanesi’ tedavi evrakları, sigorta şirketinin … nolu hasar dosyası, Muş 49. Komando Tuğayı 49. Motorlu Piyade Birliği kayıtları, maaş bordroları, trafik kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, nüfus kayıtları, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer yasal deliller olarak dayanmıştır.
Dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na sevki ile maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinden kaza tarihi esas alınarak düzenlenecek geçici iş göremezlik süresi ve sürekli iş göremezlik oranına ilişkin hazırlanan 30.05.2022 tarihli adli tıp kurumu raporunda, Süleyman oğlu, 20.10.1992 doğumlu …’ın 11.01.2012 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak, Gr 1 IV (1…41)A%45×3/4=%33.75, E cetveline göre: %28 (yüzdeyirisekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kuruluna sevki ile davaya konu trafik kazasında tarafların ihlal ettikleri kurallar belirtilmek suretiyle kusur durumlarının yüzdelik olarak tespiti hususlarında hazırlanan 19/12/2022 tarihli raporda, sürücü …’in, %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu, davacı sürücü …’ın, %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacının maddi tazminat talebinin değerlendirilmesi bakımından aktüerya bilirkişisine tevdi ile hazırlanan 29/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda, Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM’de kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” ın Şubat 2023’de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de dikkate alınarak, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalılar ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan Geçici + Sürekli İş Göremezlik ödemesinin bulunmadığı varsayılarak davacının hesaplanan zararlarından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, Yerleşik Yargıtay kararlarında kamu çalışanları açısından geçici iş göremezlik zararının sadece ilgili dönemde mahrum kalınan ek gelirler dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, dosya kapsamındaki belgelerden davacının kaza tarihi itibariyle Kamu Personeli (Uzman Çavuş) olduğu ve geçici iş göremezlik dönemi boyunca mahrum kaldığı ek gelirinin olup olmadığının tespit edilemediğinden Geçici İş
Göremezlik zararı hesaplanamadığı, kaza tarihinden itibaren Sürekli İş Göremezlik zararı hesaplandığı, davacı … ‘ın hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının, pasif Dönemde eski adıyla AGİ’ye karşılık gelen Vergi İstisnası Hariç Asgari Ücrete Göre 1.065.705,73 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 225.000,00 TL olduğu, teminat limiti aşan zararının 840.705,73 TL olduğu, pasif dönemde eski adıyla AGİ ‘ye karşılık gelen Vergi İstisnası Dâhil Asgari Ücrete Göre 1.119.623,86 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı Kişi
Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 225.000,00 TL olduğu, teminat limiti aşan zararının 895.623,86 TL olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Davalı vekili zaman aşımı def’inde bulunmuş ise de; somut uyuşmazlığa uygulanacak 2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Maddenin özellikle 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir. Davalı araç sürücüsünün neden olduğu trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nın 89/1. maddesinde düzenlenen ve taksirle yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; dava dilekçesi içeriğine göre belirsiz alacak dava olarak açılan iş bu davada olay tarihinin 11.01.2012 olduğu, davacının davadan önce 08.01.2020 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu ve arabuluculuk son tutanağı tarihi olan 21.02.2020 tarihine kadar 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 15.bendi uyarınca zamanaşımı ve hak düşürücü süresinin durduğu dikkate alınarak iş bu davada dava tarihi olan 21.02.2020 tarihi itibariyle zamanaşımı süresini dolmadığı anlaşılmıştır. Yine davalı vekili talep arttırım dilekçesinde karşı zamanaşımı defisinde bulunmuş ise de belirsiz alacak davası şeklide açılan iş bu davada ki 04.05.2023 tarihli dilekçenin ıslah değil talep arttırım dilekçesi olması ve dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramayan tazminat miktarına ilişkin talep arttırım dilekçesinde arttırılan miktara karşı da zamanaşımı defi ileri sürelemeyecek olması nedeniyle davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı defisine itibar edilmemiştir.
Davacı vekilinin sunduğu 04.05.2023 harçlandırma tarihli talep artırım dilekçesi ile müvekkili …’ın efor kaybına bağlı geçici iş göremezlik zararı taleplerinden feragat ettikleri, müvekkili … için sürekli sakatlık tazminatı taleplerini 224.950,00-TL. daha arttırarak 225.000,00-TL.’ye yükselttikleri, müvekkilinin sürekli sakatlık zararı nedeniyle toplam 225,000,00-TL. Maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, davalıya başvuru tarihini müteakip 8. iş gününden itibaren işlemeye başlayan avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, Adli Tıp Kurumu raporları, bilirkişi raporu ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davaya konu kazanın 11/01/2012 tarihinde … plaka sayılı araç ile davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana geldiği ve trafik kazası sonucu davacının yaralandığı anlaşılmaktadır. Kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 05.03.2011-05.03.2012 tarihleri arasında … poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu ve sigorta üst limitinin 225.000,00-TL olduğu anlaşılmaktadır. Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 30/05/2022 tarih,8307 karar numaralı raporunda, davacı …’ın 11.01.2012 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak, Gr 1 IV (1…41)A%45×3/4=%33.75, E cetveline göre: %28 (yüzdeyirisekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 19/12/2022 tarihli raporunda, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyirle olay mahallinde sola dönüşünü; karşı istikametten gelip düz devam etmek suretiyle kavşağı geçmek isteyen diğer sürücü idaresindeki motosikletin hızını ve konumunu dikkate alarak yapması gerekirken bu hususa riayet etmediği, ilk geçiş hakkını bu motosiklete vermeden kontrolsüzce sola dönüş manevrası yaparak bu motosikletin istikamet yönünü kapatması neticesi meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu, davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyrini; kavşak alanına yaklaşıyor olmasını dikkate alarak kontrollü ve tedbir alabilecek şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususa yeterince riayet etmeyip, sola dönüş manevrası yapan diğer sürücü idaresindeki otomobile karşı zamanında etkin fren tedbiri almaması neticesi meydana gelen olayda alt düzeyde tali kusurlu olduğu, söz konusu kazanın oluşumunda, sürücü…’in, %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu, davacı sürücü …’ın, %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, aktüerya hesap bilirkişisi tarafından sunulan 29/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda, rapor/hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada , T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/4391 E. , 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan Geçici + Sürekli İş Göremezlik ödemesinin bulunmadığı varsayılarak davacının hesaplanan zararlarından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, Yerleşik Yargıtay kararlarında kamu çalışanları açısından geçici iş göremezlik zararının sadece ilgili dönemde mahrum kalınan ek gelirler dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiş olup, dosya kapsamındaki belgelerden davacının kaza tarihi itibariyle Kamu Personeli (Uzman Çavuş) olduğu ve geçici iş göremezlik dönemi boyunca mahrum kaldığı ek gelirinin olup olmadığının tespit edilemediğinden Geçici İş Göremezlik zararı hesaplanamadığı, kaza tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, davacı … ‘ın hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının, pasif dönemde eski adıyla AGİ’ye karşılık gelen vergi istisnası hariç asgari ücrete göre 1.065.705,73 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararının karşılanacağı kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı Limitinin 225.000,00 TL olduğu, teminat limiti aşan zararının 840.705,73 TL olduğu, pasif dönemde eski adıyla AGİ ‘ye karşılık gelen vergi istisnası dâhil asgari ücrete göre 1.119.623,86 TL olduğu, Yargıtay kararlarına istinaden kaza tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararının karşılanacağı kişi başı ölüm ve sakatlanma tazminatı limitinin 225.000,00 TL olduğu, teminat limiti aşan zararının 895.623,86 TL olduğu hesap edilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 30/05/2022 tarih, 8307 karar numaralı raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 19/12/2022 tarihli ve aktüerya hesap bilirkişi tarafından sunulan 29/03/2023 tarihli bilirkişi raporunun tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli mahiyette olduğu görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinin zarara neden olan aracın kaza tarihi itibariyle KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketi olduğu ve KTK 85 ve 91 vd. maddeleri gereğince dava konusu zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile davacının sürekli iş göremezlik talebi yönünden 04/05/2023 harçlandırma tarihli talep artırım dilekçesi ile talep edilen tutar üzerinden 225.000,00-TL tazminatın 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarih olan 07/01/2020 tarihinden itibaren 8 iş günü dikkate alınarak temerrüt tarihi olan 20/01/2020 tarihinden itibaren davaya konu trafik kazasına sebep olan davalı Sigorta şirketine trafik sigortalı aracı ruhsat bilgilerine göre kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşıldığından işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının kazada kask ve koruyucu ekipmanının olmadığını belirterek TBK’nun 52. maddesi uyarınca zararda indirim yapılmasını talep etmiştir. 11/01/2012 tarihli Yaralanmalı/maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında kaskın takılı olduğunun belirlendiği, davalı tarafın da bu savunması yönünden ispata elverişli herhangi bir belge sunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın bu savunması ispatlanamadığından belirlenen zarar miktarında herhangi bir müterafik kusur indirimine gidilmemiştir.
Davacının 04/05/2023 tarihli dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararı taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiği, feragatin tek taraflı ve Mahkemeye ulaşmakla sonuçlanan işlemlerden olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 225.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 20.01.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 15.369,75-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 769,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 823,40-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 14.546,35-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 823,40-TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvurma harcı, 1.500,00-TL bilirkişi raporu masrafı, 1.560,00-TL Adli Tıp gideri, 514,40-TL posta ve diğer giderler olmak üzere toplam 3.628,80-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 3.592,51-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 36,29-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 34.500,00- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 50,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*