Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/141 E. 2022/876 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/141 Esas
KARAR NO : 2022/876

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Asıl davada;
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirkete ait aracın, müvekkili şirket tarafından … No’lu ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, 19.02.2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarın meydana geldiğini, anılan olay nedeniyle müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan araca ilişkin meydana gelen hasarın tespiti amacıyla ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda düzenlenen raporda sigortalının aracında toplam 19.700,00-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 19.700,00-TL hasar tazminat bedelinin müvekkili şirket tarafından … numaralı poliçeye istinaden poliçe limitleri dahilinde ödendiğini, sigortalının tüm dava ve talep haklarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, böylece müvekkili şirketin TTK md.1472 uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı şirket sürücüsü …’ün zararın oluşmasına %100 kusuru ile sebep olduğunu, davalı sürücünün gereken özeni göstermeyerek maddi hasarın oluşmasına sebep olduğunu, davalı sürücünün söz konusu kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyerek maddi hasara neden olduğunu, hasar tazminatının ödenmesi neticesinde TTK md.1472 gereği müvekkili şirketin sigortalısının halefi durumuna geçerek kusurlu olan davalıya rücu talebinde bulunduğunu ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca işbu davayı açma zaruretlerinin doğduğunu, davalı şirketin KTK md.85 gereğince davaya konu hasardan sorumlu olduğunu beyanla davanın kabulüne, 19.700,00-TL’nin ödeme tarihi olan 21.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tazminine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada;
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ye ait aracın, müvekkili şirket tarafından … No’lu ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, 19.02.2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarın meydana geldiğini, anılan olay nedeniyle müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan araca ilişkin meydana gelen hasarın tespiti amacıyla ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda düzenlenen raporda sigortalı araçta toplam 19.700,00-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 19.700,00-TL hasar tazminat bedelinin müvekkili şirket tarafından … numaralı poliçeye istinaden poliçe limitleri dahilinde ödendiğini, sigortalının tüm dava ve talep haklarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, böylece müvekkili şirketin TTK md.1472 uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, davalı sürücü ve uzun süreli kiralayan şirketin söz konusu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı şirket sürücüsü …’ün zararın oluşmasına %100 kusuru ile sebep olduğunu, davalı sürücünün gereken özeni göstermeyerek maddi hasarın oluşmasına sebep olduğunu, davalı sürücünün söz konusu kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyerek maddi hasara neden olduğunu, hasar tazminatının ödenmesi neticesinde TTK md.1472 gereği müvekkili şirketin sigortalısının halefi durumuna geçerek kusurlu olan davalıya rücu talebinde bulunduğunu ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca işbu davayı açma zaruretlerinin doğduğunu, davalı şirketin KTK md.3 gereğince davaya konu hasardan sorumlu olduğunu, zira dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin, davaya konu aracı davalı şirkete 24 ay süre ile kiraladığını, bu nedenle davalı şirketin uzun süreli aracı kiraladığı için ”işleten” sıfatına haiz olduğunu beyanla davanın kabulüne, 19.700,00-TL’nin ödeme tarihi olan 21.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Asıl davada;
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle müvekkili şirketin araç kiralama ve tamiri ile uğraştığını, müvekkili şirket ile davacı sigorta şirketi arasında davaya konu olan … plakalı araç için 12.01.2017 tarihinde ZMSS poliçesinin imzalandığını, dava konusu … plakalı aracın 02.02.2017 tarihinde sözleşme yapılarak 24 ay süre ile araç kiralama işi yapmakta olan … Şti.’ye kiralandığını, aracın aynı gün teslim edildiğini, … plakalı aracın daha sonra Seranay Turizm tarafından sözleşme ile …’e kiralandığını, … kontrolündeki davaya konu … aracın 19.02.2018 tarihinde … plakalı araca çarptığını, iki araçta da maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin gerçekleşen zarardan bir sorumluluğun bulunmadığını, davada müvekkili şirket yönünden husumet eksikliğinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin gerçekleşen kaza ile ilgisi ve bilgisinin bulunmadığını, araç üzerinde fiili tasarrufunun bulunmadığını, kazayı gerçekleştiren … ile ticari bir ilişkisinin bulunmadığını, karşılıklı anlaşması veya sözleşmesinin bulunmadığını, KTK md.3 gereğince işleten sıfatının aracın uzun süreli kiralanması halinde kiracıda olduğunun açık olduğunu, kazaya karışan aracın da uzun süreli kiraya verilmesi sebebiyle müvekkili şirketin araç işleten sıfatına haiz olmadığını beyanla husumet eksikliği sebebiyle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava;
Davalı asil … cevap dilekçesinde ve özetle; davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, kendisinin tacir olmadığı için davanın Görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiğini, olayın 19/02/2018 tarihinde meydana geldiğini, ancak davanın 13.03.2020 tarihinde açıldığını, bu nedenle davanın 2 yıllık zaman aşımı süresinden sonra açıldığını ve zamanaşımı nedeniyle usulden reddi gerektiğini, kusur oranlarını kabul etmediğini, açıkça yanlış, eksik ve tek taraflı tutulan kusur oranına ve tespit tutanağına itiraz ettiğini, olaya dair tüm evrak ve görüntü kayıtlarının celbi ile bilirkişi raporu alınmasını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde kendisinin herhangi bir kusur veya ihmalinin söz konusu olmadığını, kazanın şerit değiştirmesi sebebiyle meydana geldiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kaza tespit tutanağının yokluğunda tanzim edildiğini beyanla davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Şti.’ye yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … ve … plakalı araçların trafik kayıtları ile malik bilgileri celp edilmiş, … tarihli, … numaralı Otomobil Kiralama Sözleşmesi aslı, 02/02/2017 tarihli … plakalı araç teslim Belgeleri asılları, asıl davada davalı şirketin davalı … Ltd. Şti.’ne 01/03/2017 01/04/2017 ve 01/05/2017 tarihlerinde kesmiş olduğu faturaların asılları Mahkememiz kasasına alınmış, hasar dosyaları celbedilmiş ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 28/01/2021 tarihli duruşmasında; ”Somut olayda; davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazası kaynaklı rücuen tazminat taleplerine ilişkin olarak, birleşen davada araç sürücüsü olan davalı ile aracı uzun süreliğine davalıya kiralayan şirkete karşı birlikte açıldığı, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın kiralama faaliyeti çerçevesinde yaptırdığı ticari iş nedeniyle şirkete nedeniyle de o şirkete karşı da açıldığı, bu nedenle TTK’nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmakla birleşen dava davalısının görev itirazının reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizin 28/01/2021 tarihli celsesinin (6) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre yukarıda tespit edilen uyuşmazlıkların halli için dosya üzerinde günsüz olarak mahkememizce re’sen seçilecek kusur ve hasar konularında uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına..” dair karar verilmiş ve işbu doğrultuda Kusur bilirkişisi …ve Hasar Konularında Uzman Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 19/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
1-Kusur Durumu Değerlendirilmesi Neticesinde;
– … plakalı sürücü belgesi bulunmayan sürücü …’ün maddi hasarlı trafik kazasında %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
– … plakalı otomobil sürücüsü …’un maddi hasarlı trafik kazasında kusursuz olduğu,
2-Maddi Hasar Yönünden Değerlendirime Neticesinde;
Dava dışı … plakalı aracın maliki… 19/12/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, araçta maddi hasar oluştuğu, oluşan hasarın meydana gelen kaza ile uyumlu olduğu, aracın anlaşmalı yetkili servis tarafından hasar tespit edildiği, tespit edilen hasar onarımının piyasa şartlarına göre ekonomik olmadığı, Pert Total İşlemi yapılmasının uygun olduğu, pert total işlemi sonucunda araçta tespit edilen gerçek hasarın 19.700,00-TL (ondokuzbinyediyüztürklirası) piyasa şartlarına göre uygun ve Kadri Maruf olduğu,
3- Sigorta Kapsamı Yönünden Değerlendirme Neticesinde;
-Sigortalı araç sürücüsünün kaza anında ehliyetsiz olduğu, bu çerçevede ZMSS Genel Şartları gereği rücu şartlarının oluştuğu,
-Karayolları Trafik Kanununda yer alan düzenleme kapsamında aracın uzun süreli kiralanması halinde kiracının işleten sıfatına haiz olduğu,
-… Ltd. Şti. arasında uzun süreli kiralama sözleşmesinin mevcut olmadığı ihtimalinde:
Davalı … Ltd. Şti. ile davalı …. Şti. arasında akdedilmiş olan sözleşme ile işleten sıfatının davalı… Şti’ye devredilmiş olduğu, …Ltd. Şti’nin zarardan sorumlu olacağı,
Davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından işleten sıfatı devredilmiş olduğundan bu şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceği,
Sürücü … işleten sıfatına haiz olmadığından meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı,
-… Ltd. Şti. arasında uzun süreli kiralama sözleşmesinin mevcut olduğu ihtimalinde:
İşleten sıfatının davalı …’e devredilmiş olduğu, bu nedenle …’ün zarardan sorumlu olacağı,
Davalı …Ltd. Şti. ve …Şti. tarafından işleten sıfatı devredilmiş olduğundan bu şirketlerin sorumluluğuna gidilemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 17/06/2021 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”…Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve itirazlarını karşılayacak mahiyette ek rapor tanzimi için dosyanın sigorta uzmanına tevdiine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Kusur bilirkişisi …ve Hasar Konularında Uzman Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 24/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Sigortalı araç sürücüsünün kaza anında ehliyetsiz olduğu, bu çerçevede ZMSS Genel Şartları gereği rücu şartlarının oluştuğu, davacının ZMMS poliçesi kapsamında zarar gören 3. kişilere yapmış olduğu tazminat ödemesini kendi âkidi olan sigorta ettiren … Şti.’ye rücu edebileceği, diğer davalılar …Şti. ile…’e rücu edilemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 16/06/2022 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”…Dosyanın önceki bilirkişi heyetinde yer alan…’a tevdii edilerek sadece … plakalı araçta kaza sonucu oluşan gerçek hasar tutarının ne olduğu, davacının asıl ve birleşen dava davalılarından talep ettiği 19.700,00-TL hasar tutarının piyasa şartlarına göre uygun ve kadri maruf olup olmadığı ile sınırlı olmak üzere ek rapor tanziminin istenilmesine” karar verilmiş ve işbu doğrultuda Kusur bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 21/08/2022 teslim tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; …plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda araçta maddi hasar oluştuğu, aracın onarım gördüğü servise gidilerek araç üzerinde çıplak gözle hasar testi yapan ve kasko ekspertiz raporunu tanzim eden Eksper … tespiti doğrultusunda araçtaki kaza sonrası oluşan hasarın onarımının ekonomik olmayacağı belirtmiş olup Pert Total işlemi yapılmasının uygun olduğunu belirtildiğinden dolayı, kasko ekspertiz rapor ayrıntılı olarak incelendiğinde aracın almış olduğu hasarın yoğunluğu itibari ile aracın onarımının ekonomik olmayacağı kanaatine varılmış olup Pert Total işleminin uygun olduğu bu cihetle kök raporda belirtmiş oldukları hasar miktarının piyasa şartlarına göre uygun ve kadri maruf olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce 19/03/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 21/08/2022 teslim tarihli bilirkişi 2.ek raporu dosya kapsamına uygun, teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ve birleşen dava; sigortalısına ödeme yapan davacının rücuen tazminat alacağı istemine ilişkindir.
HMK’nun 320/2 maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; asıl davada dava konusu kaza nedeniyle davacının sigortalısına ödediği hasar/onarım bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı, birleşen davada ise dava konusu kazada …ve … plakalı araç sürücülerinin kusur durumunun ne olduğu, … plakalı araçta kaza sonucu oluşan gerçek hasar tutarının ne olduğu, davacının sigortalısına ödediği hasar/onarım bedelini davalılardan talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise ne kadarlık kısmını talep edebileceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
6098 Sayılı Kanun’un 49.maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkalarına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bu sorumluluğun hukuki niteliği kusur sorumluluğu olup haksız fiil failinin sorumluluğu bu madde kapsamında değerlendirilir.
2918 Sayılı Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlar başlıklı 3.maddesinde işleten; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesinde düzenlenen motorlu araç işleten ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğunun hukuki niteliği ise kural olarak tehlike sorumluluğudur. Mezkur Kanunun 85/1 maddesi uyarınca “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine aynı kanunun 58/son maddesi uyarınca “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Bu düzenlemeler kapsamında motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin, motorlu aracın işletilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluğu kusur(haksız fiil) sorumluluğu olmadığı gibi, objektif özen yükümlülüğünün ihlaline dayanan olağan sebep sorumluluğu niteliğinde de değildir. Tehlike sorumluluğu niteliğindeki bu sorumluluğun doğması için, motorlu aracın işletilmesine özgü tipik tehlikenin gerçekleşmesi yeterli olup motorlu araç işletenin veya teşebbüs sahibinin kusuru yahut objektif özen yükümlüğünü ihlali aranmaz. Motorlu taşıt işletenin olağan sebep sorumluluğu istisna olup 2918 Sayılı Kanun’un 85/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre işletme haline olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir. Somut olayda meydana gelen trafik kazası aracın işletilmesi sırasında meydana geldiğinden, işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunda şüphe yoktur. Bu sebeple işleten ancak kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesi ile motorlu araç işleten veya teşebbüs sahibine zorunlu mali sorumluluk sigortası yapma mecburiyeti getirilmiştir. Bu düzenleme ile sigortacının, motorlu taşıt işletenin veya teşebbüs sahibinin motorlu taşıtın işletilmesinden doğan sorumluluğunu teminat ile sınırlı olmak üzere karşılaması amaçlanmıştır. Aynı kanunun 92 maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı tahdidi biçimde sayılmıştır. Maddeye göre; aşağıdaki hususlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu dışındadır:
“a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”
İddia, savunmalar, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; eldeki asıl ve birleşen davada davacı tarafın, 19.02.2018 tarihinde davacı şirket tarafından sigortalanan… plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarın meydana geldiği, anılan olay nedeniyle davacı şirket nezdinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalının aracında toplam 19.700,00-TL hasar meydana geldiği, sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 19.700,00-TL hasar tazminat bedelinin davacı şirket tarafından …. numaralı poliçeye istinaden poliçe limitleri dahilinde ödendiği, sigortalının tüm dava ve talep haklarını davacı şirkete devir ve temlik ettiği, böylece davacı şirketin TTK md.1472 uyarınca sigortalının haklarına halef olduğu, davalı şirket sürücüsü …’ün zararın oluşmasına %100 kusuru ile sebep olduğu, asıl ve birleşen davada davalıların bu zarardan sorumlu olduklarını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Öncelikle davaya konu … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesinin bulunduğu ve sigorta şirketinin sigortalısına 21/06/2018 tarihinde 19.700,00-TL ödeme yaptığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, yukarıda detaylı olarak belirtilmekle birlikte taraflar arasındaki ihtilafta ilk önce çözümlenmesi gereken husus, işleten sıfatının kimde olduğu hususudur. Asıl davada davalı olan … Ltd. Şti. davaya konu … plakalı aracın kaza tarihi olan 19/02/2018 tarihi itibariyle malikidir. Birleşen davada davalı …Ltd. Şti. ise asıl davadaki davalıdan (…Şti.) kiralamış olduğu aracın, araç kendi zilyetliğinde ve hakimiyet alanında hasarlanmasına sebebiyet vermiştir. Birleşen davada davalı sürücü ise araçta meydana gelen hasarda tam kusurludur. Yukarıdaki açıklamalar ile KTK md.3 hususu nazara alındığında davaya konu … plakalı aracın işleteni aracı uzun süreli kiralayan …Şti.’dir. Zira asıl davada davalı şirketin 12/08/2021 teslim tarihli dilekçesi ve ekleri, dosyaya celbedilen trafikten gelen cevabi yazılar, birleşen davada davalı şirket vekilinin 12/04/2021 tarihli dilekçesindeki davaya konu aracı asıl davadaki davalı şirketten kiraladıklarına ilişkin beyanı başka bir deyişle asıl davadaki davalı şirket ile birleşen davadaki davalı şirket arasında dosyaya sunulan Otomobil Kiralama Sözleşmesi hususunda ihtilaf bulunmaması, işbu sözleşme incelendiğinde kiralama süresinin 24 ay olması, KTK md.3 ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak Mahkememizce asıl davada davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Bununla birlikte davacı taraf davanın ileriki safhalarında asıl davadaki davalı şirketin sorumluluğunu sigorta sözleşmesine aykırılığa dayandırmış ise de, davacının buna ilişkin beyanları Mahkememizce iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmiş ve asıl davadaki davalı şirket vekilinin de muvafakatinin bulunmaması nedenleriyle Mahkememizce itibar edilmemiştir. Yine birleşen davada da, davalı şirket her ne kadar davaya konu … plakalı aracı kiraladığı bu nedenle işleten sıfatının kendisinde de olmadığını ileri sürmüşse de, dosyaya celbedilen ve sunulan belgelerden bu kiralamaların kısa süreli olduğunun tespit edilmesi ve birleşen davadaki davalı şirketin aracı uzun süreli kiraladığını ispat edememesi nedenleriyle bu beyanlarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ikinci husus ise, dava konusu kazada … ve … plakalı araç sürücülerinin kusur durumunun ne olduğu, …plakalı araçta kaza sonucu oluşan gerçek hasar tutarının ne olduğu, davacının sigortalısına ödediği hasar/onarım bedelini davalılardan talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise ne kadarlık kısmını talep edebileceği hususudur. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi kök raporunda da belirtildiği üzere davaya konu kazanın meydana gelmesinde … plakalı sürücü belgesi bulunmayan sürücü …’ün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, …plakalı otomobil sürücüsü …’un ise kusursuz olduğu, dava dışı … plakalı araçta işbu davaya konu kaza nedeniyle oluşan hasarın meydana gelen kaza ile uyumlu olduğu, aracın anlaşmalı yetkili servis tarafından hasar tespit edildiği, tespit edilen hasar onarımının piyasa şartlarına göre ekonomik olmadığı, Pert Total İşlemi yapılmasının uygun olduğu, pert total işlemi sonucunda araçta tespit edilen gerçek hasarın 19.700,00-TL (ondokuzbinyediyüztürklirası) piyasa şartlarına göre uygun ve … olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında ehliyetsiz olduğu, bu çerçevede ZMSS Genel Şartları gereği rücu şartlarının oluştuğu, yukarıdaki açıklamalar nazara alınarak asıl davada davalı… Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı …Ltd. Şti. arasında akdedilmiş olan sözleşme ile işleten sıfatının davalı …Ltd. Şti’ye devredilmiş olduğu,…Ltd. Şti’nin de zarardan sorumlu olacağı kanaatine varılmakla Mahkememizce birleşen davada davanın kabulü ile, 19.700,00-TL’nin ödeme tarihi olan 21/06/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
ASIL DAVADA
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 336,43-TL harçtan mahsubu ile artan 255,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
BİRLEŞEN DAVADA
1-Davanın KABULÜ İLE, 19.700,00-TL’nin ödeme tarihi olan 21/06/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.345,70-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsiline, peşin alınan 336,43-TL harcın mahsubuna, bakiye 1.009,27-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 336,43-TL peşin harç, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 289,70-TL posta masrafları olmak üzere toplam 2.280,53‬-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, birleşen dava …’ün yokluğunda, diğer tarafların huzurunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸