Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/140 E. 2022/780 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/140
KARAR NO : 2022/780

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 33. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyasında huzurdaki davalının haksız yere itiraz ettiği ve takibin bu nedenle durdurulduğu, davalı-borçlu nun şirkete borçlarını ödememek için hukuka aykırı şekilde dosya borcuna ferilerine ve yetkiye usul ve yasaya aykırı şekilde itiraz ettiği, aşağıda her bir itirazlara ilişkin beyanlarını sundukları, davalı-borçlu adresinin İzmir olması sebebiyle yetkili icra müdürlüğünün borçlunun
ikamet adresi yani … olduğu yönünde itirazları olduğu, HMK da yetkiye dair çok açık ve kesin bir hüküm olduğu, bu maddenin çok açık olduğu, sözlşeme ile yetkili yer belirlemiş ise belirlenen yer mahkemelerinin yetkili olduğu kanun ile hüküm altına alındığı, 05/12/2016 tarihli Franchise sözleşmesinin 17. Md. İncelendiğinde İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ve İcra dairelerinin belirlendiği, bu nedenle de davalı borçluların yetki itirazının hukuka aykırı olduğu, tarafların tacir olduğu davaya konu iş ve alacakta Franchise Sözleşmesinden kaynaklı olduğu ve bu sözleşmede belirtilen mahkemenin davayı görmeye yetkili olduğu, bu nedenle borçlunun itirazının hukuka aykırı olduğu ve reddi gerektiği, borçlu nun borcu olmadığı beyanı ile, borca faize faiz oranına ve ferlerine itiraz ettiği, asıl alacak yönünden cari döküm ve mahkeme dosyasına sunulacak veya bilirkişi incelemesinde sunulacak fatura ve irsaliyelerden de anlaşılacağı üzere müvekkilin davalıdan takip tarihinde muaccel hale gelmiş takip miktarı kadar alacaklı olduğunun aşikar olduğu, bu hususun mahkemece yaptırılacak müvekkil şirket defter ve kayıtlarının incelenmesinde de anlaşılacağı, bu suretle davalının itirazlarının iptali gerektiği, faiz oranında ise borçlu ile müvekkilin ticari iş kapsamında sözleşme imzalamış olup tarafların işbu sözleşme gereği tacir sıfatına haiz oldukları, bu nedenle ticari temerrüt faizi uygulandığı, taraflarınca %19,75 ticari temerrüt faizi uygulandığı ve yasa kapsamında talep edilen faiz oranının hukuka uygun olduğu, bu nedenle faize itirazlarının hukuka aykırı olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etme gereği hasıl olduğu, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davaya herhangi bir cevap vermemiş ve HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacı tarafın bildirdiği belgeler, ticaret sicil kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 09/04/2019 tarihli yazı cevabı, … Ticaret Odası’nın 30/04/2019 tarihli yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01/04/2021 tarihli yazı cevabı BA-BS kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 09/06/2021 tarihli yazı cevabı ve BA- BS kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15/04/2021 tarihli yazı cevabı ve ekinde BA-BS kayıtları, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 07/07/2021 tarihli yazı cevabı, ticari defter ve kayıtlar ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 01/12/2020 tarihli ara kararı ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtların incelenmesi açısından … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Talimat sayılı dosyasından davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda tebligat çıkarıldığı ve tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı tarafça herhangi bir defter ibrazında bulunmaması nedeniyle talimat dosyasının kapatılarak mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında,
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Sevda Rızvanoğlu tarafından hazırlanan 24/02/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı …Ş. tarafından yerinde inceleme talebim ile ilgili
herhangi bir dönüş yapılmadığı, inceleme için talep edilen Defter ve belgelerin incelemeye sunulmaması nedeniyle davacı tarafa ait ticari defterler incelenemediğini, dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde ve Ba/Bs formlarının incelenmesinden davacı tarafça düzenlenen bazı faturaların davalı tarafta veya davalı tarafça düzenlenen bazı belgelerin Davacı tarafta kayıtlı olmadığı ve bundan dolayı da BA/BS Formlarında farklılıkların bulunduğu tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, franchise sözleşmesi kapsamında cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 26/09/2019 tarih ve 2018/799 Esas 2019/791 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2020 tarih 2020/246 Esas 2020/331 Karar sayılı ilamıyla kaldırıldığı ve dava dosyasının mahkememizin iş bu esas sırasına kaydı yapılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
… 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı … A. Ş., borçlunun dosyamız davalısı … oldukları, alacak tutarının 42.628,97 TL asıl alacak olduğu, ödeme emrinin 30/07/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takip borçlusunun 03/08/2018 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği, 08/08/2022 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık İstanbul İcra Dairesinin yetkili olup olmadığı, davacının davalıdan franchise sözleşmesi kapsamında cari hesap nedeniyle alacaklı olup olmadığı, davalının icra takibine itirazının iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca icra inkar ve kötü niyet tazminatı talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
4721 sayılı TMK’nın 6. Maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190/1. fıkrası uyarınca somut olayda ispat yükünün çekişmeli olgulardan kendi lehine haklar çıkaran davacı taraf üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
24/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında sözleşmenin 17/2. Maddesi ile HMK’nın 17 ve 18. Maddeleri uyarınca icra dairesinin yetkili olduğuna dair karar verilmiştir.
Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme yapılmasına dair karar verilmiş davalı taraf talimat mahkemesine ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş, davacı taraf ise mahkememize usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz edememiştir. Bu durumda Vergi Dairesi Müdürlüklerinden gelen yazı cevapları dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmiştir. Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda da açıkça bildirildiği üzere takip tarihine kadar olan cari hesaba konu faturalar için 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin davalı tarafın BA, davacı tarafın BS bildirim miktarları farklılık bulunsa da takip konusu miktardan fazladır. Yani davalı takip konusu yapılan 42.628,97 TL bedelinden daha fazla davacının düzenlediği faturaları BA formu ile vergi dairesi bildirmiştir. Bu nedenle de davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Davalının bu bedele ilişkin varsa ödeme hususunu bu durumda ispat etmesi gerekir. Davalının alacak yönünden ödeme savunması da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı tarafın icra takibindeki üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği kanaatine varılarak 42.628,97 TL üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davanın kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak miktarı olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 42.628,97 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nın 67/2. Maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından bu talebin reddine dair karar verilerek hüküm tesis eidlmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 33. İcra Dairesi’nin …esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile, takibin takip talebindeki koşullar ile devamına,
2-İİK’nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 42.628,97 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 2.911,98 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 514,86 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 2.397,12 TL daha harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, mahsup edilen 514,86 TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti 1.250,00 TL, tebligat ve posta masrafı 334,35 TL olmak üzere toplam 1.584,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip …

Hakim …