Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/126 E. 2021/306 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/126 Esas
KARAR NO :2021/306

DAVA:Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ:17/02/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan alacaklı olup; davalının borcunu zamanında ödememesi nedeniyle; … … Mahkemesinin … sayılı dosyası ile dava açtığını ve açılan dava sonunda davalıların, müştereken ve/veya münferiden davacıya 35.997,40-TL meblağ ve bu meblağ üzerinden 01.04.2016 tarihinden itibaren, tamamen tediye tarihine kadar her ay sonu hesaplanıp hesaba kapitalize edilecek şekilde yıllık %21.37 oranında faiz ödemelerine, davalıların, müştereken ve/veya münferiden davacıya işbu hüküm masrafı dahil, dava masrafı olarak 3.100-TL meblağ ve bu meblağ üzerinden 08.11.2016 tarihinden tediye tarihine kadar %14 faiz + %16 KDV ödemelerine karar verildiğini, … … Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile 08.11.2016 tarihinde verilen mahkeme kararı 21.12.2016 tarihinde kesinleştiğini, davalı, davacı müvekkile olan borcunu bu karara rağmen ödemediği gibi artık Türkiye’de yaşamaya başladığını, davalının sürekli olarak, borçlarını ödemekten kaçındığını, İşbu mahkeme kararına istinaden Türkiye’de yasal yollara başvurabilmemiz için işbu tenfiz davasını açma zaruretimiz hasıl olduğunu beyan ederek, davalı aleyhine kesinleşen ve kesin hüküm haline gelen … … Mahkemesinin … sayılı ve 08.11.2016 tarihli kararının tenfizine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 50 ve izleyen maddelerine dayalı olarak açılmış yabancı mahkeme kararının tenfizi davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,… … Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile 08.11.2016 tarihinde verilen mahkeme kararının tenfizi koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Türk mahkemelerinin tenfiz kararı verebilmesi için 5718 sayılı yasanın 50 ve devamı madddeleri gereğince; tenfize konu kararı veren mahkemenin bağlı bulunduğu ülke ile “karşılıklılık” esasının bulunması, ilamın Türk Mahkemelerinin kesin yetkisine girmeyen bi konuda verilmiş olması, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, tenfizi istenen tarafa o yer kanunları uyarınca usulüne uygun olarak savunma hakkı verilmiş olması, yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması ve yabancı mahkeme kararının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve kararı veren Yargı organı tarafından onanmış örneği ile onanmış tercümesi, ilamın kesinleştiğini gösteren ve ülke makamlarınca usulün onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin tenfiz talebi ekinde yerel mahkemeye sunulmuş olması gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet arasında imzalanan ve 3490 sayılı Kanunla onaylanan Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hükümlülerin Nakli Sözleşmesi’nin 14. maddesinde kararın verildiği Devlet Kanununa göre kesinleşmesi gerektiğinin düzenlendiği, davacı vekilince tenfizi istenen ilamın davalıya tebliğ edildiğine, ayrıca yargılama sırasında davalının savunma hakkı kısıtlanmayacak şekilde davadan haberdar edildiğine dair belgelerin dosyaya sunulması için süre verildiği, davacı vekilince davalıya usulüne uygun savunma hakkının tanındığına dair tebliğ belgelerinin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. Yine incelenen … … Mahkemesi’nin … sayılı kararı kapsamından, kararın gerekçeli haliyle davalı vekili huzurunda verildiği tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından tenfize konu yapılan … … Mahkemesi’ nin … nolu 08.11.2016 tarihli ilamının onaylı sureti ve tercümesi ile mahkeme kararının kesinleştiğine ilişkin şerhin dosyaya ibraz edildiği, kesinleşme şerhinde kararın 21/12/2016 tarihinde kesinleştiğinin açıkça belirtildiği, kararın Türk Mahkemelerinin kesin yetkisini ilgilendiren bir konuda verilmemiş olduğu, davalıya usulüne uygun savunma hakkının tanındığı, kararı veren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında “Karşılıklılık” esasının bulunduğu, kararın davalının savunma haklarına uyularak verilmiş olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
Davanın KABULÜ ile, K.K.T.C. … … Mahkemesi’nin 08/11/2016 tarih ve … dava numaralı ilamının TENFİZİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı tarafından tarafından yapılan ve 3.658,85-TL yurt dışı tebliğ masrafı, 78,00-TL normal tebliğ masrafı olamak üzere toplam 3.736,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan ve kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde gün içerisinde tarafların Mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka Mahkeme aracılığı ile Mahkememize gönderecekleri bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği i verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır