Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2022/328 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/112 Esas
KARAR NO : 2022/328

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; tarafları ile borçlu … A.Ş. arasında … ve … İstasyonları için Akaryakıt Bayilik Anlaşmaları ile Otogaz Bayilik anlaşmaları akdedildiğini, davalının bu ticari ilişkiden kaynaklı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; muaccel halde 1.064.834,62 TL borcu bulunduğunu, ancak davalının muaccel haldeki borçlarına ilişkin bugüne kadar herhangi bir ödeme yapmadığını, taraflarınca borçlunun mallarının ihtiyaten haczine kararı verilmesinin talep edildiğini, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi …D. İş sayılı ilamıyla ihtiyati haciz taleplerinin 873.451,73 TL’lik kısmının kabulü ile; borçlunun alacağa yeter miktarda mallarının hak ve 3. kişilerdeki alacaklarının ihtiyaten haczine karar verildiğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla borçlu aleyhine … 26. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından icra takibine başlanarak; 873.451,73 TL Asıl Alacak (Cari Alacak), 24.731,75 TL İşlemiş Avans Faizi, 191.382,89 TL Asıl Alacak (Cari Alacak), 4.089,83 TL İşlemiş Avans Faizi, 729,90 TL İhtiyati Haciz Tutarı olmak üzere toplam 1.094,386,20 TL tutarında toplam alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; 1.064.834,62 TL’lik asıl alacak için takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar işleyecek yıllık %19,50 avans faizi (3095 sayılı Kanun) ve değişen oranlardaki faizi ve 729,90 TL’lik alacak için takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işleyecek yıllık %9 Yasal Faizinin icra giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanunu’nun 100. Maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsilinin talep edildiğini,davalının, ikametgahının “…” olmasına istinaden yetkili icra müdürlüğünün … İcra Müdürlüğü olduğu gerekçesiyle icra müdürlüğünün yetkisine; müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı iddiasıyla borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra müdürlüğünün ödeme emri tebligat parçasının dönüşü ertesinde itirazın yasal süresinde ise takibin durdurulmasına karar verdiğini, davalının borca ve yetkiye itirazlarından kaynaklı uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak müzakereler sonucunda anlaşmaya varılamadığından davalının itirazının iptalini istemek zorunluluğunun doğduğunu, davalının borca itirazı yerinde olmadığını, elektronik faturaların borçlu şirkete tebliğ edildiğini ancak davalı şirketin kendisine tebliğ edilen e-faturalara itiraz etmediğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesinin “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafın defterlerine işlediği ve bedellerini herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödediği faturaları ve bu faturalara konu bedeli kabul etmiş sayılması gerektiğini, söz konusu faturalara itiraz edilmemesi üzerine faturalardan kaynaklı alacakları kesinleşmiş olduğundan davalı borçlunun taraflarına borçlu olduğunun tartışmasız olduğunu, Yargıtay’ın da bu konuda örnek kararları bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen her iki Akaryakıt Bayilik Anlaşması’nın 12. Maddesi’nde; “Akaryakıt satış yeri ve müştemilatının işletilmesine mukabil Bayi, işbu Anlaşmalar’ın imzalanmasına müteakip; Kuşadası İstasyonu için “Aylık 4.500 USD+KDV” aylık işleticilik ücretinin; Aydın İstasyonu için ise “Aylık 10.000 USD+KDV” aylık işleticilik ücretinin taraflarına ödeneceği” hususunun kararlaştırıldığını ve bu hususun borçlu tarafından da açıkça kabul edildiğini, davalı borçlunun anlaşmalarla kararlaştırılan işleticilik bedeli ve ürün bedeline ilişkin faturaların kendisine tebliğ edilmesi ve bu faturalara itiraz etmemesine rağmen fatura alacaklarının bir kısmını ödemediğini, davalının kendisine tebliğ edilen itiraz etmediği faturalardan kaynaklı taraflarına borcunun bulunduğunu, davalının yetki itirazının kabulünün mümkün olmadığını, davalı borçlunun; şirket merkezinin icra müdürlüğünce tebligat gönderilen “…” adresi olduğu, icra takibin ilamsız icra takibi olduğu ve HMK.m.9’a göre genel yetki kuralları gereğince borçlunun ikametgah adresi olan … İcra Müdürlüğü’nde takip başlatılması gerekirken İstanbul İcra Müdürlüğü’nde takip başlatıldığı gerekçesiyle yetkiye itiraz ettiğini, davalı borçlunun yetki itirazının hukuken geçerliliği bulunmadığını, çünkü tarafları ile davalı arasında akdedilen Bayilik Anlaşması kapsamında ‘İhtilafların hallinde İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğunun’ kararlaştırıldığını belirterek davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasına ilişkin yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebi ile davalının takip tutarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE: Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 26. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası kapsamından; davacının davalı hakkında toplam 1.094.386.20 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliğ edilmediği, itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmelerin 27 ve XVI maddeleri ile sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkili kılındığından, ayrıca faturaya dayalı para alacağı iddiasına göre davacının ikametgahı itibariyle İİK’nun 50/1, HMK’nun 10 ve TBK’nun 89 maddeleri uyarınca İstanbul mahkeme ve icra müdürülükleri yetkili olduğundan, davalı yanın icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, davacının takibe dayanak açık hesaba konu ve taraflar arasındaki bayilik sözleşmelerinden dayalı düzenlendiği iddia olunan, işletme ücreti, vade farkı, katılım bedeli, ürün ve akaryakıt/otogaz bedeli faturaları nedeniyle davalıdan bakiye alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 26. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası fotokopisi dosya arasına alınmış, taraflar arasındaki bayilik sözleşmeleri asılları, takip dayanağı satış ve işletme ücreti faturaları, satış faturalarına konu ürünlerin teslim edildiğine davacı tarafça dosyaya sunulan bir kısım irsaliyeli fatura asılları ile teslimat makbuzları dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafça dosyaya sunulan sözleşme asılları ile imzalı irsaliyeli fatura asıllarıdan birer örnek eklenerek davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkartılmış, davetiyeye “Ekli sözleşme ve irsaliye suretleri ile ilgili isticvap edileceksiniz. Belirtilen duruşma gün ve saatinde şirket yetkilinizin duruşmada hazır olması gerekmektedir. Mazeret bildirilmeksizin duruşmada hazır olunmaması halinde ekli sözleşmeler ve irsaliyeler altındaki imzanın şiketiniz yetkilisine ait olduğunu, sözleşme ve irsaliye içeriklerini kabul etmiş sayılacağınız hususu HMK’nun 171/1 fıkraları uyarınca ihtar olunur” şerhinin düşülmüş, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı taraf yetkililerince duruşmada hazır olunmamıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için, taraflar arasındaki sözleşmelerin 24 ve XIII maddelerinde düzenlenen delil sözleşmesi uyarınca davacının 2018-2019 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
02/03/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı şirket (…A.Ş.) defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdiği dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları, icra takibine ve sonrasında davaya konu faturaların davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı, davacı tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturaların, davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındıkları, davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi itibariyle 1.064.837,32 TL asıl alacak, 28.821,73 TL (taleple bağlılık ilkesi gereği) işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.093.659,05 TL alacağının olduğu, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olduğu, davacı şirketin icra takibinde talep ettiği 729,90 TL ihtiyati haciz tutarı ile takdirin mahkemede olduğu belirtilmiştir.
İbraz edilen rapor denetime açık bulunmadığından, davacı iddiası davalı savunması ve davalının tüm dosya kapsamına göre; davacının açık hesaba konu ettiği faturaların ve davalının yaptığı ödemelerin denetime açık şekilde hesap dökümlerinin yapılması, muhteviyatı ürün olan(sadece lpg veya benzin faturaları kapsamında değil muhteviyatı teslimi gerektiren tüm ürün faturaları için inceleme yapılması) faturalardan hangilerinin teslim eden kısmı imzalı sevk irsaliyesi bulunduğunun tespiti, taraflar arasında … ve … istasyonları için yapılan iki ayrı bayilik sözleşmesi bulunduğu, … istasyonu için sözleşmenin 12 maddesi ile aylık 10.000,00-USD + KDV işleticilik ücretinin kararlaştırıldığı, Aydın istasyonu için sözleşmenin 12 maddesi ile aylık 4.500,00-USD + KDV işleticilik ücretinin kararlaştırıldığı, her iki sözleşmede de ödemelerin ilgili ay için fatura tarihinde geçerli TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının ilgili ayın ilk on günü içerisinde yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmakla, dava konusu TL cinsinden düzenlenmiş işleticilik ücreti faturaların anılan sözleşme hükümlerine uygun şekilde düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti, davacının açık hesaba konu ettiği faturalardan bir kısmının vade farkı faturası olduğu anlaşıldığından ve taraflar arasındaki ilişkinin 2017 yılı kasım ayında başladığı sözleşmelerden tespit edildiğinden, taraflar arasındaki ilişkinin ilk tesis edildiği 2017 tarihinden itibaren tüm davacı kayıtları incelenerek, taraflar arasında vade farkına ilişkin bir teamül bulunup bulunmadığının tespiti, davacının davalıdan; İşleticilik ücreti ile LPG ve bezin/motorin ürünleri nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz, davacının davalıdan işleticilik ücreti, LPG ve benzin/motorin ve vade farkı faturaları nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz, davacının davalıdan işleticilik ücreti, LPG ve benzin/motorin, diğer ürünler nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz, davacının davalıdan işleticilik ücreti, LPG ve benzin/motorin, diğer ürünler, vade farkı ve katılım bedeli nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde asıl alacak ve işlemiş faiz, alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının yukarıdaki her bir ihtimal için ayrı ayrı tespiti için davacının 2017-2018-2019 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
20/12/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı şirketin, 2017, 2018 ve 2019 döneminde davalı ile yoğun ticari ilişki içerisinde olduğu, davacı ile davalı arasında 2017, 2018 ve 2019 dönemlerinde çok fazla hareket olması, muavin dökümlerinin çok uzun olması nedeniyle rapor içeriğinde ve rapor ekinde sunulamadığı, mahkemece istenen ek incelemeler ile ilgili kısımların tablo olarak rapor içeriğinde belirtildiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların, davacı şirket defterlerinde mevzuata uygun olarak kaydedildiği, faturaların e-fatura olduğu ve temel fatura senaryosunda hazırlandığı, e-Fatura düzenlemelerinin, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından, 397-416-424-433-446-447 ve 448 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) Genel Tebliğleri ile yapıldığı ve özet tanım olarak e-Faturanın; belirli bir formatta standart hale getirilmiş, değiştirilemez bir şekilde mühürlenmiş, satıcı ve alıcı arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan elektronik belge olduğu, e-Fatura sisteminde yer alan şirketlerin sadece sistemde yer almaları koşuluyla başka şirketlere e-Fatura düzenleyebildikleri, sistemde yer almayan kişi veya kurumlara ya eskisi gibi kağıt ortamında ya da e-Arşiv Fatura düzenleyebildikleri, e-Faturanın sadece sisteme kayıtlı kullanıcılar arasında düzenlenebilmesi ve sistem üzerinden iletilmesi sebebiyle davacı şirket tarafından düzenlenen e-Faturaların, davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğunun kabulünün gerektiği, e-Faturanın yeni bir belge türü olmayıp, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesindeki “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır.” denildiği, davacı şirket defter ve belgelerinde, davalı şirketin ilgili faturalara itirazına ya da kestiği iade faturasına rastlanılmadığı, davacı şirketin, 2017, 2018 ve 2019 döneminde davalı şirket ile yoğun ticari ilişki içerisinde olduğu, defter kayıt dökümlerinin (hesap dökümlerinin) çok uzun olması sebebiyle rapor içeriğine dahil edilmeyerek rapor ekine konulduğu, davacı tarafından açılan davada talep edilen alacak tutarının 2019 yılında meydana geldiği, 2019 yılının, dava konusu bakiye tutarı oluşturan ve sadece davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların göründüğü muavin defter dökümünün rapor ekinde ayrı bir muavin döküm olarak yer aldığı, ilgili dökümün dip toplamının ekte görüleceği üzere 1.104.648,01 TL olduğu, ilgili faturalardan hangilerinin sevk irsaliyelerinin bulunduğu ve hangi sevk irsaliyelerinde teslim eden, teslim alan imzalarının bulunduğunun incelendiği, davacı şirketin, 2017, 2018 ve 2019 döneminde davalı şirkete düzenlediği “İşleticilik Ücreti Faturalarında” uyguladığı kurlar ile sözleşme hükümlerine göre uygulaması gereken kurların tablo halinde verildiği, davacının uyguladığı kurların, sözleşmede belirtilen fatura tarihindeki TCMB döviz satış kurlarından aşağıda alındığı, yani baz alınan kurların davalı şirketin lehine olduğu, davacı şirketin, 2017, 2018 ve 2019 dönemlerinde davalı şirkete “Vade farkı faturası” düzenlediğinin görüldüğü, dolayısıyla taraflar arasında vade farkına ilişkin bir teamül oluştuğu, davacı şirketin, davalı şirketten işleticilik ücreti ile LPG ve benzin/motorin ürünleri nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz hesaplamasının asıl alacağın toplam 951.732,03 TL, işlemiş faizin 25.739,80 TL olduğu, davacı şirketin, davalı şirketten işleticilik ücreti, LPG ve benzin/motorin ve vade farkı faturaları nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz hesaplamasının toplam asıl alacak 1.058.639,19 TL, işlemiş Faizin 28.592,10 TL olduğu, davacı şirketin, davalı şirketten işleticilik ücreti, LPG ve benzin/motorin, diğer ürünler nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz hesaplamasının toplam asıl alacak 952.159,90 TL, işlemiş Faiz 25.739,73 TL olduğu, davacı şirketin, davalı şirketten işleticilik ücreti, LPG ve benzin/motorin, diğer ürünler, vade farkı ve katılım bedeli nedeniyle alacaklı olduğunun kabulü halinde asıl alacak ve işlemiş faizin toplam asıl alacak 1.064.837,32 TL, toplam 28.821,73 TL olduğu, mahkemenin takdir edeceği asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık %18,25 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir.
Ek aşağıda açıklanacağı şekilde, belirli kısımları itibariyle hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında Aydın ilinde bulunan … ve … istasyonları için yapılan iki ayrı genel bayilik sözleşmesi(her bir istasyon için genel bayilik sözleşmesi ve otogaz bayilik sözleşmesi olmak üzere) mevcut olduğu, ticari ilişkinin açık hesaba dayalı yürütüldüğü, davacının bu sözleşmeler kapsamında davalı yana tamamı 2019 yılına ait akaryakıt(lpg/benzin), diğer ürünler(cam suyu, gömlek, kaban vb), işleticilik ücreti, vade farkı ve katılım bedeli açıklamalı beş ayrı gruptan oluşan faturalar düzenlediği, davacının dava konusu takibe bu faturalara dayalı bakiye açık hesap alacağını konu ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki genel bayilik sözleşmelerinin 24 ve otogaz bayilik sözleşmelerinin XIII maddelerinde, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarca davacı ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı kararlaştırılmıştır. Bu nedenle yalnızca davacı defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davalı defterleri üzerinde inceleme yapılması talebi reddedilmiştir. Öte yandan davacı defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebilmesi, kayıtların dayanakları ile ispatlanmasını, dayanak belgeler ile kayıtların birbiri ile uyumlu olmasını gerektirmektedir. Mahkememizce bu çerçevede takip dayanağı açık hesaba konu ve beş ayrı grup teşkil eden tüm faturalar tek tek incelenmiş, her bir gruba ait fatura bedelleri toplanmıştır.
Davacının davalıya … ve … İstasyonları için kestiği 2019 yılına ait işleticilik ücreti faturalarının toplamı 364.325,00-TL’dir. Az yukarıda belirtiliği gibi, taraflar arasında … ve …(…) istasyonları için yapılan iki ayrı bayilik sözleşmesi bulunduğu, … istasyonu için sözleşmenin 12 maddesi ile aylık 10.000,00-USD + KDV işleticilik ücretinin kararlaştırıldığı, Aydın istasyonu için sözleşmenin 12 maddesi ile aylık 4.500,00-USD + KDV işleticilik ücretinin kararlaştırıldığı, her iki sözleşmede de ödemelerin ilgili ay için fatura tarihinde geçerli TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının ilgili ayın ilk on günü içerisinde ödeneceğinin düzenlendiği tespit edilmiştir. Davacının kestiği işletilik ücreti faturalarının, fatura tarihinde geçerli kurdan daha düşük kur değeri üzerinden tanzim edildikleri ek bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Anılan faturalar taraflar arasındaki bayilik sözleşmelerinin 12.maddesine dayalı olup, sözleşmeye uygun tanzim edilmişlerdir. Davalı tarafça bu fatura bedellerinin ödendiğine dair delil sunulmamıştır. Şu halde davacı bu grup fatura bedelleri bakımından defterlerindeki kayıtların dayanağını sözleşme ile ispat etmiştir.
Davacının davalıya … ve … İstasyonları için kestiği 2019 yılına ait katılım bedeli faturalarının toplamı 8.415,68-TL’dir. Az yukarıda belirtiliği gibi, taraflar arasında … ve …(…) istasyonları için yapılan iki ayrı genel bayiilik sözleşmesi bulunduğu, her iki sözleşmenin 2/j bendinin birinci fıkrasında kampanyalara katılımın bayinin ihtiyarında olduğunun kararlaştırıldığı, yine 2/j bendinin ikinci fıkrasında ise davalının kampanyalara katılmak istememesi halinde, kampanyalara katılmayacağını sözleşmelerin imza tarihinden itibaren yedi gün içerisinde yazılı olarak davacıya bildirmesi gerektiğinin düzenlendiği tespit edilmiştir. Davalı tarafça sözleşmelerin imza tarihinden itibaren yedi gün içerisinde kampanyalara katılmak istenilmediğinin davacıya yazılı olarak bildirildiği ispat olunamamıştır. Anılan faturalar taraflar arasındaki bayilik sözleşmelerinin 2/j maddesine dayalı olup, sözleşmeye uygun tanzim edilmişlerdir. Davalı tarafça bu fatura bedellerinin ödendiğine dair de delil sunulmamıştır. Davacı bu grup fatura bedelleri bakımından defterlerindeki kayıtların dayanağını sözleşme ile ispat etmiştir.
Davacının davalıya … ve … İstasyonları için kestiği 2019 yılına ait akaryakıt(LPG/benzin) faturalarının toplamı 546.562,88-TL’dir. Davacı tarafça bu faturalara konu ürünlerin tamamının davalıya teslim edildiği, imzalı irsaliyeli faturalarla ispat olunmuştur. Davalı tarafça bu fatura bedellerinin ödendiğine dair de delil sunulmamıştır. Davacı bu grup fatura bedelleri bakımından defterlerindeki kayıtların dayanağını imzalı irsaliyeli faturalarla ispat etmiştir.
Davacının davalıya … ve … İstasyonları için kestiği 2019 yılına ait vade farkı faturalarının toplamı 106.907,16-TL’dir. Az yukarıda belirtiliği gibi, taraflar arasında … ve …(…) istasyonları için yapılan iki ayrı genel bayiilik sözleşmesi bulunduğu, her iki sözleşmenin 2/h bendinde; vadeli satış halinde davacının ayrıca vade farkı tahsil edeceği düzenlenmiştir. Nitekim taraflar arasında 2017 yılından beri devam eden ticari ilişki de uyuşmazlık konusu olmayan 2017 ve 2018 yıllarnda da davacı tarafından vade farkı faturaları tanzim edildiği ve davalı tarafça ödendiği tespit edilmiştir. Anılan faturalar taraflar arasındaki bayilik sözleşmelerinin 2/h maddesine dayalı olup, sözleşmeye uygun tanzim edilmişlerdir. Davalı tarafça bu fatura bedellerinin ödendiğine dair delil sunulmamıştır. Davacı bu grup fatura bedelleri bakımından defterlerindeki kayıtların dayanağını sözleşme ile ispat etmiştir.
Davacının davalıya … ve … İstasyonları için kestiği 2019 yılına ait diğer ürünlere(cam suyu, gömlek, kaban vb) ilişki satış faturalarının toplamı 971,11-TL’dir. Davacı tarafça bu faturalara konu ürünlerin tamamının davalıya teslim edildiğine dair dosyaya imzalı israliyeli fatura, teslim makbuzu vb delil sunulamamıştır. Teslim olgusunu ispat yükü davacı üzerindedir. Davacı bu gurp faturalara ilişkin defterlerindeki kayıtların dayanağı satış faturalarını sunmuş olmakla birlikte, kayıtların diğer dayanağını oluşturan ve teslim olgusunu ispat eder mahiyette belge sunmadığından, bu fatura grubuna dayalı alacak talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının takibe dayanak açık hesaba konu ve yukarıda izah edildiği şekilde alacağını ispat ettiği faturalardan ötürü (364.325,00 + 8.415,68-TL + 546.562,88-TL + 106.907,16-TL) = 1.026.210,72-TL alacaklıdır. İstanbul 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1427 değişik iş numaralı ihtiyati haciz kararı ile davacı lehine 729,90-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacının, icra takibi öncesinde davalıyı temerrüde düşürmediği, temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu anlaşıldığından, takipten önceki dönem işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. İzah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/40845 esas sayılı takibine yapılan itirazın 1.026.940,62-TL yönünden iptaline, takibin hüküm altına alınan alacağın 1.026.210,27-TL’ sine takip tarihinden itibaren ticari avans faizi, 729,90-TL’ sine takip tarihinden işletilecek yasal faizi ile devamına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalı aleyhine takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı tarafından … 26. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takibine yapılan itirazın 1.026.940,62-TL yönünden iptaline, takibin hüküm altına alınan alacağın 1.026.210,27-TL’ sine takip tarihinden itibaren ticari avans faizi, 729,90-TL’ sine takip tarihinden işletilecek yasal faizi ile devamına, fazla talebin reddine,
2- Davalının hüküm altına alınan alacağın % 20′ si (205.242,06-TL) oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 70.100,43-TL nispi karar ve ilam harcından 13.217,46-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 56.882,97-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 13.217,46-TL peşin harcın davalıdan tahsiline,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 68.360,51-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.662,87-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.738,40-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %94’ünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
70.100,43-TL KARAR HARCI
13.217,46-TL PEŞİN HARÇ /
56.882,97-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
54,40-TL BVH VE VSH.
1.500,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
184,00-TL POSTA MAS. /
1.738,40-TL TOPLAM