Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/103 E. 2021/159 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/103 Esas
KARAR NO:2021/159

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:20/10/2014 (İstinaf sonrası Mahkememize kayıt tarihi:06/02/2020)
KARAR:KABUL
KARAR TARİHİ:25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Dava dışı … Daire Başkanlığı … Yapım Müdürlüğünün İstanbul genelindeki koru ve parkların yapım işi için dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş ile anlaştığını, alt yüklenicisinin de davalı …olduğunu, müvekkil …’ın sahibi olduğu… Taahhüt Şirketi ile davalı …arasında …. … elektrik işlerinin yapımı konusunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma gereği işlerin müvekkil tarafından eksiksiz yapıldığını ve tamamlandığını, müvekkil tarafından davalı şirkete yapılan işler neticesinde fatura düzenlendiğini, ancak ödenmediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak icra takibinin davalı şirketin itirazları nedeniyle durduğunu beyan ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davacı arasında iddia olunduğu gibi bir eser sözleşmesi akdedilmediğini, aynı şekilde davacının da müvekkil şirkete herhangi bir şekilde ne bir mal tesliminde bulunduğunu ne de hizmet ifasında bulunduğunu, sırf fatura tanzim edilmiş olmasının davacıyı tek başına alacaklı hale getirmeyeceğini, eserin tam ve eksiksiz olarak teslim edilmiş olduğunu ispat külfeti de davacı üzerinde olduğunu, davacının …. … parkının elektrik işlerini yaptığını iddia etmekte olduğunu ancak işin bedelini müvekkilden talep ettiğini, müvekkilinin ne …. … parkının maliki ne de … Belediyesi adına ödeme yetkilisi olduğunu, HMK gereği davacı davasının dayanağı belgelerini davalıya tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, sadece dava dilekçesinin tebliğ olduğunu beyan ederek davanın reddi ile %20 inkar tazminatının ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin …/… Esas- …/… Karar sayılı 13/09/2018 tarihli davanın red kararının … BAM …. Hukuk Dairesi 2019/… Esas- 2020/… Karar sayılı 14/01/2020 tarihli kaldırma ilamı ile ” … Mahkemece 30/03/2016 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince davalı tarafa yemin teklif edilip edilmeyeceği hususlarında yazılı beyanda bulunmak üzere kesin süre verilmiş, davacı vekilince 23/12/2016 tarihli duruşmada davalı tarafa yemin teklif edileceği belirtildiğinden mahkemece 1 nolu ara karar gereğince yazılı yemin metninin hazırlanıp ibraz edilmesi için kesin süre verilmiş, 22/03/2017 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince de yemin metninin davalı şirkete ve şirket temsilcisine ayrı ayrı tebliğe çıkarılması yönünde karar tesis edilmiştir. 28/02/2018 tarihli celsede, yemin metninin davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen duruşmada hazır olmadıkları zapta geçilmiş, 13/09/2018 tarihli duruşmada ise davacının iddia ettiği üzere davalı ile aralarında sözleşme bulunup bulunmadığı konusunda davalı tarafa tebliğ edildiği belirtilen yemin metnine ilişkin olarak her hangi bir değerlendirme yapılmadan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Oysa yemin metni davalı şirket temsilcisine 22/01/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket temsilcisi duruşmaya katılmadığı ve yemin etmediğinden davacı yanca ileri sürülen taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, akdi ilişki ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. … ” gerekçesi ile kaldırılmıştır. Mahkememizce kaldırma ilamı sonrası yargılamaya devam edilerek Mahkememizin 2020/103 Esas sırasına kayıt olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi Celal Özket tarafından hazırlanan 01/09/2016 tarihli bilirkişi raporu ( davacı ve davalı şirkete ait 2014 yılı ticari defterlerin açılış tasdiklerinin TTK Mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığını, envanter defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki gerekmediğini, defterlerin birbirini teyit ettiğini, dolayısı ile davacı ve davalı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ilgili belgelerle uyum arz ettiğini, HMK 222 hükmü gözetilerek takdirinin Sayın Mahkememize ait olduğunu, rapor içerisinde değerlendirme bölümünde belirttiği üzere; dava dışı yüklenici …’ın davacı … ile Taşeronluk Sözleşmesi bulunmadığını, alt yüklenici davalı Erguvan Peyzaj ile aralarındaki sözleşmenin fesh edildiğini, İstanbul genelinde Koru ve Parklar Yapım işi kapsamında yüklenici … tarafından tamamlandığını, Erguvan Peyzaj ile bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığını, bu durumda davacı ile davalı arasında akdi ilişkinin varlığını kanıtlayacak yazılı delil bulunmadığını, ayrıca Elektrik Hak Ediş Raporu ile e-posta çıktılarının mesleki bilgilerinin dışında olduğundan değerlendirme yapılmadığını, talep edilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerin ise Sayın Mahkememizin takdirleri içinde kaldığına sonuç ve kanaat getirmiştir. ) incelenmiştir.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelenmiştir.
Tarafların ticari kayıt ve defterleri incelenmiştir.
Davacı- alacaklı …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile davalı- borçlu aleyhine park elektrik işlerinin yapımı eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız takip yapmıştır. Davalı- borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı- borçlu ödeme emrinde faiz ve faiz oranına 7 günlük yasal sürede itiraz etmiş ve takip durdurulmuştur. Bunun üzerine davacı- alacaklı İİK m. 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını mahkememizde açmıştır.
Davalı taraf genel mahiyette iddia olunan vakıaları inkar etmiş, davanın reddini savunmuştur.
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen eser sözleşmesi gereğince iş bedelinin ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise alt yüklenicidir.
Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici; iş bedelinin ödendiğini ise iş sahibi ispat etmek zorundadır.
Davacı ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi yapıldığı konusundaki ispat yükü davacı taraftadır. Davacı tarafça akdi ilişkinin varlığının ispati için yazılı delil sunulamamıştır. Delil listesinde açıkça “yemin” deliline dayanılmış olup, nitekim davacı akdi ilişkinin varlığının ispatı için yemin deliline, delil başlangıcı olarak e-mail yazışmalarına ve tanık beyanlarına dayanmıştır.
Hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz iddia ve talepleri karşılayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu alınmış ve deliller değerlendirilmiştir. İİK 67 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. İncelenen kayıtlardan ve dosya kapsamından; yemin metni davalı şirket temsilcisine 22/01/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket temsilcisi duruşmaya katılmadığı ve yemin etmediğinden davacı yanca ileri sürülen taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş sayılmıştır. Bu nedenle, Mahkememizce işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların ticari kayıt ve defterlere göre ve dosyaya sunulu deliller kapsamında dava konusu yapılan takip alacağının varlığı davacı tarafından ispatlanmıştır. Saptanan ve hukuksal durum karşısında aşağıdaki şekilde kanunen, taktiren ve vicdanen karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının kabulüne, …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibe yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davacı lehine 12.155,79 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 4.151,81 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.038,00 TL harç ile icraya yatan 303,80 TL olmak üzere toplam 1.341,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.810,01 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 1.038,00 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 8.701,27 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı olan 1.009,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır