Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 E. 2023/469 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/10 Esas
KARAR NO : 2023/469

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 06.07.2019 tarihinde maliki … Ltd. Şti. Olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki … Plakalı motosiklet … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi … Caddesi üzerinde kendi şeridinde, normal hızda seyir halindeyken, maliki … Tic. Ltd. Şti. Olan …’ün sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın müvekkilinin aracına çartığını ve yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazanın vukuundan sonra olay yerine intikal eden trafik ekipleri tarafından kaza tespit tutanağı tutulmuş olup tutulan bu tutanakta müvekkilin “Tali yoldan ana yola çıkan sürücülerin, ana yoldan gelen araçlara ilk geçit hakkını vermemek” kuralını ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğunu, karşı yan araç sürücüsünün ise “aracının hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak” kuralını ihlal ettiği sonuç ve kanaatine varıldığını, her ne kadar trafik ekiplerince müvekkiline asli kusur izafesinde bulunulmuşsa da müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediğini, müvekkili yola çıkmadan önce yolu kontrol etmiş ve gelen bir araç olmadığını gördüğünde kontrollü bir şekilde yola çıkarak seyrine başladığını, bir süre seyrine devam ettiğini ve bu sırada karşı yan araç sürücüsü aşırı hızlı ve kontrolsüz bir şekilde müvekkilinin şeridine geçerek müvekkilin aracına çarptığını ve asli ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, ekte sunulu video kaydından da açıkça görüldüğü üzere müvekkili tali yoldan çıkışını çoktan tamamladığını ve seyrine geçtiğini, karşı yan müvekkilin şeridinde geçerek şerit ihlali yaptığını ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, Mahkememizce yapılacak yargılama sırasında da gerek kamera kayıtları gerekse de kazayı birebir gören tanık beyanları ile müvekkilinin kusursuzluğu tespit edileceğini, ameliyat sonrasında müvekkilin ayağındaki ve bacağındaki yaralar iyileşmeyince …’ye gelip burada … Hastanesi’nde oksijen tedavisi gördüğünü, Kaza ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … Sor. No’lu dosyası ile soruşturma başlatılmış olup soruşturma kapsamında müvekkilinin ifadesi alınmış ve müvekkili kusurlu karşı yandan şikayetçi olduğunu, kazaya sebebiyet veren karşı yanın aracı davalı … Sigorta A.Ş.’nin … No’lu poliçesi ile teminat altına alındığını beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin yaralanmasından mütevellit 50 TL geçici ve 50 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 50 TL tedavi giderinin davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, huzurdaki dava trafik kazasından kaynaklanan bir haksız fiil isnadından doğduğu için görevli Mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olduğunu bu sebeple öncelikle görev itirazında bulunduğunu, huzurdaki dava bakımından dava şartı mahiyetindeki sigortacıya başvuru usulü yerine getirilmemiş olup bu nedenle işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacının taleplerinin belirsiz alacak davası olarak yöneltilebilmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen tazminat talebi bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmam Yargıtay içtihatları uyarınca kusur tespiti yönünden adli tıp kurumu’ndan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacının veya üçüncü kişinin ağır kusurunun varlığı halinde müvekkili şirkete yöneltilen zarar talebine ilişkin illiyet bağı kesileceğini, her halükarda müterafik kusurun varlığı halinde davacı lehine hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının müvekkili şirkete ve mahkemenize maluliyet raporunu sunmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğine ilişkin itirazlarımız baki kalmak kaydıyla, sayın mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde davacının sürekli maluliyeti erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkında yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş bir rapor ile ispatlanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini beyan ederek davanın görevsizlik, dava şartı yokluğu ve pasif husumet nedeniyle reddini, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde kusur ve tazminat miktarı yönünden aktüer bilirkişi incelemesi yapılmasını, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını, davacının tazminat taleplerinin reddini, davacı tarafça belirtilen faiz başlangıcının ve avans faizi talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini, davanın Müvekkili Şirket sigortalısı … Ticaret Limited Şirketi’ne ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; dava konusu kazada tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının kaza nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik zararları ile tedavi gideri alacağının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise maddi tazminat tutarının ne olduğu, bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Araç ruhsatı ve müvekkile ait sürücü belgesi fotokopisine, karşı yan araca ait ruhsat fotokopisine, Kaza Tespit Tutanağına, Video Kaydına, Genel Adli Muayene Raporu ve Epikriz Raporlarına, …tarafından düzenlenen … No’lu, …Hastanesi tarafından düzenlenen …, …, …, … Nolu Faturalar ve Fişlere, İlaç Kullanım Çizelgesine, Başvuru Dilekçesi ve Gönderi Evraklarına, Arabuluculuk Son Tutanağına, … Hastanesi Kayıtlarına, …Hastanesi Kayıtlarına, … Hastanesi Kayıtlarına, … Cumhuriyet Savcılığının … Sor. No’lu Soruşturma Dosyasına, Tedaviye İlişkin Faturalara, … Sigorta A.Ş.nin … Poliçe No’lu Bedeni Hasar Dosyasına, Kamera Kayıtlarına, tanığa, keşfe, bilirkişi incelemesi ve sair tüm yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili Şirket nezdinde açılacak hasar dosyası kapsamına, ilgili trafik poliçesine, trafik kazası tespit tutanağına, ilgili ceza dosyası kapsamına, trafik kayıtlarına, tramer kayıtlarına, hastane kayıtları ve raporlarına, bilirkişi incelemesine, aktüer raporuna, Sigorta Genel Şartlarına, tanığa ve sair yasal dayanaklara delil olarak dayanmıştır.
10/11/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu Raporunda “Sürücü …’ün %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu ” bildirilmiştir.
03/11/2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda “… oğlu 01.01.2002 doğumlu …’in 06.07.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre, Kas İskelet Sistemi; Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük, Tablo 3.10’a göre; 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” bildirilmiştir.
29/03/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda “Söz konusu engel oranı 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğinin EK-3 kısmında bulunan …’in mevzuatla uyumu arandığında kullanılacak tablo dikkate alındığında, kişinin özel gereksinimi bulunmadığı cihetle; mevcut belgelere göre; … oğlu 01.01.2002 doğumlu …’in 06.07.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirilmesinde; travmaya bağlı gelişen yaralanmalarda esas olarak alınan cetvel, şekil ve tabloların tamamını söz konusu yönetmekte mevcut olmadığı, dolayısıyla aynı tarih ve sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde; Kas İskelet Sistemi; Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük, Tablo 3.10’a göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” bildirilmiştir.
01/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda “Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı … Sigorta A.Ş. ya da dava dışı SGK tarafından davacı …’e Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapılmadığı, davacının Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacı … ‘in hesaplanan; hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 1.115,86 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başına Sağlık ve Giderleri Teminatı Limitinin 390.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, Sürekli İş Göremezlik zararının 20.622,59 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 390.000,00 TL, teminat limiti aşan zararının olmadığı ” bildirilmiştir.
27/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda ” dava konusu olayın 06/07/2019 tarihinde yani 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı kanun değişikliğinden sonra meydana gelmiş olduğu, söz konusu kanun değişikliğinin halen yürürlükte olduğu, bu nedenle söz konusu değişikliğe göre –eğer SGK tarafından ödeme yapılacak ise-“Genel Sağlık Sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetleri “geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde”, başka bir ifadeyle Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri doğrultusunda Tebliğe ekli listelerde belirlenmiş olan resmi fiyatlar üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekeceği, bu meblağı aşan miktardan kusurluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları;
… Tıbbi Belgeleri arasında yer alan 2 (iki) adet “Taahhütname” incelendiğinde “sosyal güvencem olmasına rağmen kendi isteğimle ücretli olarak hizmet aldığımı beyan ve taahhüt ederim.” yazdığı, bu durumda davacıya …’nde yapılan tedavilerle ilgili olarak dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, … Hastanesi tıbbi belgeleri arasında yer alan Hasta Epikrizlerinde “Kurum Adı SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu)”; yazdığı, bu durumda … Hastanesi’nde gerçekleştirilen tetkik, tahlil ve tedavilerin dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na fatura edildiği ve bu kurum tarafından karşılanarak kanunun üzerine yüklemiş olduğu yükümlülüğün yerine getirildiği, dolayısıyla davacıya başkaca bir borcunun bulunmadığı, hastadan alınanın ise ilave ücret olduğu ve Sağlık Uygulama Tebliği’nin 1.9. maddesinde “1.9 – İlave ücret- 1.9.1 – İlave ücret alınması ilave ücret alınması uygulamasında; a)Kurumla sözleşmeli; vakıf üniversiteleri ile özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca; Kurumca belirlenen oranı geçmemek kaydıyla kişilerden ilave ücret alınabildiği, ilave ücretler, genel sağlık sigortalıları veya bakmakla yükümlü olunan kişilerce ve/veya sağlık
kurum/kuruluşlarınca Kurumdan talep edilemez.” hükmü bulunduğu; … Hastanesi’nin … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaplı …. tarihli …sayılı yazısına ekli Ayaktan Epikriz Formu incelendiğinde; “Kurumu: Sosyal Güvenlik
Kurumu” yazdığı, bu durumda …’nde gerçekleştirilen tetkik, tahlil ve tedavilerin dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na fatura edildiği ve bu kurum tarafından karşılanarak kanunun üzerine yüklemiş olduğu yükümlülüğün yerine getirildiği, dolayısıyla davacıya başkaca bir borcunun bulunmadığı; yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan trafik kazasıyla illiyet bağı bulunduğu, davalı tarafın %15 (yüzdeonbeş) kusur oranına göre Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin …’e Vekâleten Davacı …’e ödemesi gereken meblağın %9 yasal faizi hariç 31.381,60 TL x %15 = 4.707,24 TL olduğu” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Davacı vekilinin 08.09.2022 harçlandırma tarihli talep artırım dilekçesi ile 50 TL’lik geçici iş göremezlik taleplerin 1.115,86 TL’ye, 50 TL’lik kalıcı iş göremezlik taleplerini 20.662,59 TL’ye ve 50 TL’lik tedavi giderleri talebimizin 4.661,94 TL’ye yükseltilerek, davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve yargılama giderleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili zaman aşımı def’inde bulunmuş ise de; somut uyuşmazlığa uygulanacak 2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Maddenin özellikle 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir. Dava dışı araç sürücüsünün neden olduğu trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nın 89/1. maddesinde düzenlenen ve taksirle yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; dava dilekçesi içeriğine göre belirsiz alacak dava olarak açılan iş bu davada olay tarihinin 06.07.2019 olduğu dikkate alınarak iş bu davada dava tarihi olan 06.01.2020 tarihi itibariyle zamanaşımı süresini dolmadığı anlaşılmıştır.Yine davalı vekili talep arttırım dilekçesine karşı da zamanaşımı defisinde bulunmuş ise de belirsiz alacak davası şeklide açılan iş bu davada ki 08.09.2022 tarihli dilekçenin ıslah değil talep arttırım dilekçesi olması ve dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğramayan tazminat miktarına ilişkin talep arttırım dilekçesinde arttırılan miktara karşı da zamanaşımı defi ileri sürelemeyecek olması nedeniyle davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı defisine itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, yaralanmalı trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir. Dava konusu kazanın, 06.07.2019 günü, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana geldiği ve trafik kazası sonucu davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Kazaya karışan … plakalı aracın davalı Türkiye sigorta şirketine 09.12.2018-09.12.2019 tarihleri arasında …poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu ve sigorta üst limitinin 390.000,00-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 29/03/2022 tarihli raporunda, davacı …’in 06.07.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirilmesinde; travmaya bağlı gelişen yaralanmalarda esas olarak alınan cetvel, şekil ve tabloların tamamını söz konusu yönetmekte mevcut olmadığı, dolayısıyla aynı tarih ve sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde; Kas İskelet Sistemi; Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Özürlülük, Tablo 3.10’a göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin10/11/2020 tarihli raporunda; sürücü … idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri içerisindeki cadde sınıfı yolda seyretmekte iken olay mahalli kavşağa asgari hızla tedbirli bir şekilde yaklaşması ve tali yol konumundaki … caddesini takiben kavşağa giren davacı idaresindeki motosiklete karşı zamanında etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken bahsedilen bu hususlara yeterince riayet etmediği anlaşıldığından olayda kusurlu olduğu, davacı sürücü … idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken tali yol konumundaki Hürriyet caddesini takiben olay mahalli kavşağa geldiğinde istikametine hitaben bulunan “Dur” levhasını dikkate alarak durması, Cumhuriyet caddesini takiben gelen araçlara ilişkin gerekli-yeterli kontrolleri yapması ve ilk geçiş hakkını sol tarafından yaklaşmakta olan sürücü … idaresindeki otomobile bırakması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, yaklaşmakta olan araca rağmen kontrolsüz bir şekilde kavşağa girerek can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla olayda kusurlu olduğu, dava konusu kazanın oluşumunda dava dışı sürücü …’ün %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 08.01.2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/4391 E. 2021/5518K. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı … Sigorta A.Ş. ya da dava dışı SGK tarafından davacı …’e Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapılmadığı, davacının Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacı … ‘in hesaplanan; hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 1.115,86 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş göremezlik zararının karşılanacağı Kişi Başına Sağlık ve Giderleri Teminatı Limitinin 390.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, Sürekli İş Göremezlik zararının 20.622,59 TL olduğunun hesap edildiği, tedavi giderleri yönünden alınan 27/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda,yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan trafik kazasıyla illiyet bağı bulunduğu, davalı tarafın %15 (yüzdeonbeş) kusur oranına göre Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin …’e ödemesi gereken meblağın %9 yasal faizi hariç 31.381,60 TL x %15 = 4.707,24 TL olduğunun hesap edildiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’nun 03/11/2021 tarihli maluliyet raporu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin10/11/2020 tarihli, aktüerya hesap bilirkişi tarafından sunulan 08.01.2022 tarihli bilirkişi raporu ve 27.03.2023 tarihli bilirkişi raporlarınınn tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun ve denetime elverişli mahiyette olduğu görülmüştür.
Somut olayda davacının yaralanması nedeniyle oluşan 1.115,86-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 20.622,59-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.661,94-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 26.400,39-TL zararından; davalı … şirketinin … plaka sayılı aracın 2918 sayılı Kanunun 85 ve 91 ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sıfatı ile sorumlu olduğu ve hesap edilen toplam maddi tazminatın poliçe teminat üst limitini aşmadığı anlaşılmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının kazada kask ve koruyucu ekipmanının olmadığını belirterek TBK’nun 52. maddesi uyarınca zararda indirim yapılmasını talep etmiştir. Dosyada mübrez ATK’nın 29.03.2022 tarih raporuna göre davacının Kas İskelet Sistemi; Alt Ekstremiteye ait bölgeden yaralanarak %4 oranında malul kaldığı, koruyucu ekipmanlardan olan kask takıp takmamış olmasının maluliyetle bir illiyetinin bulunmadığı, Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre davacının başkaca bir koruyucu ekipman kullanma zorunluğunun da bulunmadığı anlaşılmakla belirlenen zarar miktarında herhangi bir müterafik kusur indirimine gidilmemiştir. İzah edilen gerekçe ile davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının 08.09.2022 harçlandırma tarihli talep arttırım dilekçesinde talep edilen tutar üzerinden kısmen kabulü ile 1.115,86-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 20.622,59-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.661,94-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 26.400,39-TL tazminatın 2918 Sayılı Kanunun 99. maddesindeki başvurunun iletildiği tarih olan 09.09.2019 tarihinden itibaren 8 iş günü dikkate alınarak temerrüt tarihi olan 20.09.2019 tarihinden itibaren davaya konu trafik kazasına sebep olan davalı Sigorta şirketine trafik sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşıldığından işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile, 1.115,86-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 20.622,59-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.661,94-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 26.400,39-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 20.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1803,41-TL karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 448,97-TL olmak üzere toplam 503,37-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.300,04-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen peşin olarak alınan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 448,97-TL olmak üzere toplam 503,37 TL harcın karar ve ilam harcının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 2.550,00-TL bilirkişi raporu masrafı, 2.463,00-TL ATK fatura gideri ve 530,00-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 5.597,40-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 5.588,90-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 8,47-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13/3. Maddesi uyarınca uyarınca belirlenen 40,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır