Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/91 E. 2021/62 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/91 Esas
KARAR NO:2021/62

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:28/10/2014 (Bozma sonrası kayıt tarihi:20/02/2019)
KARAR:DAVANIN REDDİ
KARAR TARİHİ :21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin icra dosyasına borçlu görünen ve çekin lehtarı olan … ve … Tic Ltd Şti’ne 27.09.2014 tarih ve 85.500,00.-TL bedelli çek vermiş olduğunu, çek bedelinin ödeme gününde müvekkili şirket banka hesaplarında hazır olarak bulundurulduğunu, ancak … ve … Tic Ltd Şti tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında çekin kaybolduğundan bahisle açılan çek iptali davasında mahkemece ödemeden men kararı verildiğini ve bu kararın bankaya bildirildiğini, davalı …Şti’nin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına müracaat edip ödeme yasağı kararını kaldırmadan elindeki çek ile usul ve yasaya aykırı olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı alındığını, davalının aldığı bu kararı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile işleme koyduğunu ve … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyası ile müvekkili şirkete hacze geldiğini, müvekkili şirketin ihtiyati haciz bedeli ile masraflarının toplamı olan 85.700,00.-TL’yi aynı gün ödemiş olduğunu, çekin keşide gününde müvekkili şirketin banka hesaplarında hazır olarak bulundurulduğunu, çekin ödenmemesinin sebebinin … ve … Tic Ltd Şti tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan ödemenen men kararı olup müvekkili şirketin çekin ödenmemesinde hiçbir kusur ve ihmalinin bulunmadığını ileri sürerek …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya dayanağı 85.500,00.-TL’lik çekten dolayı işlemiş faiz, % 10 çek tazminatı, ihtiyati haciz masrafı, ihtiyati haciz vekalet ücreti, icra takip masrafı, icra vekalet ücreti, tahsil harcı ve komisyon nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine ve takibin bu kalemler yönünden iptaline, haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle davalının % 20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının zararının sorumlusunun müvekkili şirket değil çekteki lehtar olan şirket olduğunu, bahse konu çekteki ödemeden men kararının müvekkilinin davacı hakkında icra takibi yapmasına engel bir durum olmadığını, davaya konu çekle ilgili icra takibi yapılması ve çek tazminatı başta olmak üzere faizi ve feri alacakları talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının ihtayti haciz kararına karşı itirazının da reddedildiğini belirterek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin …Esas- … Karar sayılı 23/03/2016 tarihli pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle verilen red kararı sonrasında dava dosyası kararı davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/901 Esas- 2018/6646 Karar sayılı 17/12/2018 tarihli bozma ilamı neticesinde dava dosyası Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur. Bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/901 Esas- 2018/6646 Karar sayılı 17/12/2018 tarihli bozma ilamı; ” … Davacı, dava dışı lehdar şirkete 85.500,00 TL bedelli ve 27/09/2014 tarihli çek verdiğini, lehdarın çekin kaybolduğu iddiasıyla açtığı davada ödemeden men kararı aldırdığını, ödeme gününde çek bedelinin banka hesaplarında hazır edildiğini, buna rağmen davalının ihtiyati haciz kararı ile haciz işlemi yaptığını, haciz bedeli ile masrafının aynı gün ödendiğini, davalının çek tazminatı, ihtiyati haciz masrafı, ihtiyati haciz vekâlet ücreti, takip masrafı, icra vekâlet ücreti, tahsil harcı ve masraf talep ettiğini iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı, 07/05/2015 tarihli dilekçesi ile haciz tehdidi ve mahkemenin tedbir kararı vermemesi nedeniyle icra takibindeki bakiye borcun ödendiğini iddia ederek davanın istirdat davasına dönüştüğünü iddia ederek ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın lehtara yöneltilmesi gerektiğini, ödemeden men kararının icra takibi yapılmasına engel olmayacağını, davacının ihtiyati hacze yaptığı itirazın reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının sebepsiz zenginleşmesi durumu olmadığı, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, husumetin lehtara yöneltilmesi gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan çeke dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tesbiti istemli bir davadır. Davalı tarafından davacının keşidecisi olduğu çeke dayalı bir takip yapılmış olduğuna göre davalının işbu davada taraf ehliyeti (pasif husumet ehliyeti) vardır. Mahkemece davanın esası hakkında karar vermek gerekirken davalının pasif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir. … açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, … , 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. …” hükmünü içermektedir.
Dava; davacı şirket aleyhine …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde asıl alacak olan 85.500,00.-TL dışındaki işlemiş faiz, % 10 çek tazminatı, komisyon, ihtiyati haciz masrafı, ihtayti haciz vekalet ücreti, icra takip masrafı, icra vekalet ücreti, tahsil harcı yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, 07.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu icra dosyası kapsamında 04.11.2014 tarihinde ödemede bulunduğunu tahsilat makbuzu sunarak belirtmiş ve davasının iş bu ödenen bedelin istirdatına dönüştüğünü açıklayarak; çek bedeli dışındaki fer’ iler toplamı olan ve ödenen 28.516,91 TL nin davalıdan istirdatını kötü niyet tazminatı ile beraber talep etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi Banka E. Müdür/Müfettiş … tarafından düzenlenen 11/11/2020 tarihli teknik raporu incelenmiştir. Çek tazminatının iadesi, çek bedeli ve haciz masrafı dışında kalan ve davacı tarafından ödenen komisyon, tahsil harcı ve vekalet ücreti ve diğerlerinin yasal olarak yapılan takip sonucunda ortaya çıktığı, ancak esasında bu ödemelerden dava dışı şirketin de sorumluluğu hakkındaki nihai kararın Mahkemenin takdirinde olduğu teknik olarak bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişiler SMMM … ve İktisatçı-Faiz Alacak Hesap Uzmanı-Adalet Bakanlığı İİK’nu Tasarısı Bilim Komisyonu Üyesi… tarafından hazırlanan 10/11/2020 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. Ödeme yasağı kararını dava dışı çekin lehtarı tarafında tedbir aldığı, dava konusu çekin ibraz edildiği 29/09/2014 tarihinde bedelinin muhatap bankada hazır bulundurulmadığı, 21/10/2014 tarihinde 85.700,00 TL olarak icra dosyasına davacı keşideci tarafından ödendiği, geçmiş günler faizi ve fer’ilerden davacı keşidecisinin veya ödeme yasağı kararını alan dava dışı lehtar şirketin sorumluluğunun takdirinin Mahkeme’ye ait olmak üzere; 85.500,00 TL çek bedeli anaparaya 29/09/2014 ibraz temerrüt tarihinden (TTK. M. 810/b) itibaren 3095 s. Faiz K. 2. Md. Göre avans (ticari) faiz yürütülerek, %03 komisyon (TTK. M. 810/d), %10 çek tazminatı (TTK. M. 783/3) ve 370,05 TL. İhtiyati haciz karar gideri eklenerek, 15/10/2014 tarihinde icra takibi ile istenebilir takip çıktısı müteabihin 95.239,19 TL olduğu, icra takibi ile 94.979,76 TL talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi 94.979,76 TL takip çıktısı üzerinde icra harç, vekalet ücreti hesaplanarak, 85.500,00 TL anaparaya 15/10/2014 takipten itibaren avans-ticari faiz eklenerek, 25,20 TL ilk icra masrafı borca ilave edilerek, 21/10/2014 tarihinde ödenen 85.700,00 TL. TBK. Md. 100’e göre öncelikle faiz ve masrafa mahsup edilerek, 28/10/2014 dava tarihinde icra dosyası kapak hesabını alacak kalanın 23.833,59 TL olduğu teknik olarak bildirilmiştir.
İİK 72 ile TMK 6 ve 7 ile HMK 187- 293. maddeleri gereğince ispat hususuna ve ispat kurallarına dikkat edilmiştir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası incelenmiştir. …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası incelenmiştir. …. Asliye Ticaret MAhkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası incelenmiştir. İlgili çek incelendiğinde davacının keşideci, davalının hamil, dava dışı … şirketinin lehtar olduğu anlaşılmaktadır.
Saptanan ve hukuksal durum karşısında;** Mahkememiz ( …ATM ) … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan 28.10.2014 tarihli davada, davanın davacı şirket aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde asıl alacak olan 85.500,00 TL dışındaki işlemiş faiz,%10 çek tazminatı,komisyon,ihtiyati haciz masrafı,ihtiyati haciz vekalet ücreti, icra takip masrafı,icra vekalet ücreti,tahsil harcı yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına ilişkin olduğu ( Davacı, 07.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu icra dosyası kapsamında 04.11.2014 tarihinde ödemede bulunduğunu tahsilat makbuzu sunarak belirtmiş ve davasının iş bu ödenen bedelin istirdatına dönüştüğünü açıklayarak; çek bedeli dışındaki fer’ iler toplamı olan ve ödenen 28.516,91 TL nin davalıdan istirdatını kötü niyet tazminatı ile beraber talep etmiştir. ), 23.03.2016 tarihli kararla “davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden davanın reddine karar verildiği, tarafların başvurusu üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/901 Esas- 2018/6646 Karar sayılı 17.12.2018 tarihli ilamı ile ” davalı tarafından davacının keşidecisi olduğu çeke dayalı bir takip yapılmış olduğuna göre iş bu davada taraf ehliyeti (pasif husumet ehliyeti) vardır ” değerlendirmesi ile “ mahkemece davanın esası hakkında karar vermek gerekirken davalının pasif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ” denilerek hükmün bozulmasına oy birliği ile karar verildiği görülmüştür. Davada taraflar arasındaki hukuki ihtilafın, davacı tarafın ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya dayanağı 85.500,00 TL’lık çekten dolayı işlemiş faiz, % 10 çek tazminatı, ihtiyati haciz masrafı, ihtiyati haciz vekalet ücreti, icra takip masrafı, icra vekalet ücreti, tahsil harcı ve komisyon nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitini istemelerinden ve davacının 07.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu icra dosyası kapsamında 04.11.2014 tarihinde ödemede bulunduğunu tahsilat makbuzu sunarak belirtmiş olması ve davasının iş bu ödenen bedelin istirdatına dönüştüğünü açıklaması karşısında çek bedeli dışındaki fer’ iler toplamı olan ve ödenen 28.516,91 TL nin davalıdan istirtatına kötü niyet tazminatı ile beraber tahsiline ilişkin olduğu değerlendirilmiştir. ** Dava konusu olan çek incelendiğinde; … Şubesi Müdürlüğü’ne ait 27.09.2014 vadeli 85.500,00 TL bedelli … seri no’lu çekin keşidecisinin davacı … A.Ş. olduğu, işbu çekin dava dışı lehtar … …. Ltd. Şti. emrine keşide edildiği, çekin arka yüzündeki ciro silsilesinde ise …, …, … ve … Ltd. Şti.’nin bulunduğu, davalı şirketin son ciranta ve yetkili hamil olduğu, davalı tarafın 2014 yılı ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin dosyada mevcut cari hesap kayıtlarından; davalı şirket ile dava dışı … arasında 2014 yılında cari hesaba istinaden ticari ilişkinin bulunduğu, söz konusu çek ciro silsilesi içinde davalı yanın 09.06.2014 tarihinde … yevmiye maddesi ile ticari defterlerinde kayıt altına alındığı ve dava dışı … cari hesabından mahsup ettiği görülmüştür. Davacı şirketin 2014 yılına ait ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacı şirket ile dava dışı … …. Ltd. Şti. arasında 2014 yılında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava dışı şirket 23.05.2014 tarihinde tahsilat makbuzu düzenleyerek davacı şirketten icra takibine konu olan … Şubesi Müdürlüğü’ne ait 27.09.2014 vadeli 85.500,00 TL bedelli … seri numaralı çeki aldığı, son olarak söz konusu çek ciro yolu ile 09.06.2014 tarihinde davalı şirketin kayıtlarına girdiği, davalı şirket tarafından 29.09.2014 tarihinde …Şubesi aracılığı ile takastan ibraz edildiği, çekin arka yüzüne “iş bu çek için ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasından ödeme yasağı konulmuş olduğundan işlem yapılmamıştır” notu konulduğu, ancak çek karşılığının hesapta bulunup bulunmadığına ilişkin bir tespit yapılmadığı görülmüştür. Bu durumun dava dışı şirket … ve ….ve Tic.Ltd.Şti. tarafından … ATM de … sayılı dosya üzerinden 21.07.2014 tarihinde açılan davada “Davacının ödeme yasağına ilişkin tedbir talebinin kabulü ile dava konusu çekin ödenmemesi için ödeme yasağı konulmasına” tensiben, aynı mahkemece 18.11.2014 tarihinde “Feragat nedeniyle davanın reddine ve ödemeden men yasağının kaldırılmasına” karar verildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmıştır. Ancak, 21.07.2014 tarihinde söz konusu çekin kaybolduğu ileri sürülerek açılan davada çek için ödeme yasağı konulmuş olmasına karşın, bu davadan önce sırayla dava dışı … şirketi tarafından dava dışı …, dava dışı …, dava dışı … ciroları ile dava konusu 85.500,00 TL.lık çekin en son 09.06.2014 tarihinde davalı ciranta son yetkili hamil görünen … Ltd.Şti. kayıtlarına girdiği görülmüş, bu haliyle söz konusu çek davalı şirketin elinde iken sonradan dava dışı şirket tarafından çek iptali istemi ile çekle ilgili ödeme yasağı talebi davasından feragatinden de anlaşılacağı üzere ödeme yasağı konulmasında tarafların dahilinin olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca bu durum ödemenin gecikmesine ve borç tutarının artmasına neden olmuştur. Davalı şirket tarafından hafta sonu nedeniyle 29.09.2014 tarihinde hesabının bulunduğu katılım bankası aracılığı ile çekin takasa verildiği ve ödememe kararı sonucu çekin arka yüzüne konulan not dışında herhangi bir işlem yapılmadığı, bu bağlamda davacı hesabının 26.09.2014 bakiyesinin 84.396,54 TL, iş günü 29.09.2014 tarihindeki hesap bakiyesinin hesap özetinden de anlaşılacağı üzere en yüksek 1.789.076,38 TL, gün sonu bakiyesinin ise 70.263,05 TL olduğu görülmekte olup, işlem saatinde çek karşılığının hesapta mevcut olup olmadığı anlamında bir tespit yapılamamıştır. Ayrıca dava dışı … …. Ltd. Şti.nin inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmediğini ve ciro silsilesi içinde dava dışı şirket ile … ve … arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığına ilişkin bir tespit yapılamadığını da belirtmek gerekmektedir. Ancak dosya kapsamındaki çeklerde imzaların istiklali ilkesine dikkat edilmiş, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında kendilerinden sonra ve önce gelenlerle ticari ilişkileri incelenmiştir. ** Davalı alacaklı … ….Ltd. Şti. tarafından davaya konu çekin ödeme yasağı nedeniyle tahsil edilememesi üzerine, ….ATM … D.İş sayılı dosyasından davacı …. AŞ, dava dışı … Ltd.Şti.,… ve … muhatap alınarak alacaklının borçludan olan 85.500,00 TL.nın alınmasının temini için 01.10.2014 tarihli “İhtiyati Haciz” talebinin 13.10.2014 tarihinde kabul edilmesi ile 15.10.2014 tarih ve ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden takibe başlandığı, ödeme emrinde asıl alacak olan 85.500,00 TL.nın yanısıra işlemiş faiz, %10 çek tazminat %03 komisyon ve diğer masrafları ile birlikte toplam 94.979,76 TL.nın ödenmesi talep edilmiştir. Dosyada mevcut 21.10.2014 tarihli haciz tutanağından 85.500,00 TL asıl alacak ve 200,00 TL masrafın 21.10.2014 tarihinde ödendiği, dosya hesabına gore %10 çek tazminatı, %03 komisyon, tahsil harcı,vekalet ücreti ve diğer ferileri ile birlikte geriye kalan 28.516,91 TL nın yine davacı borçlu şirket tarafından 04.11.2014 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. Davacının talebi işte bu kendilerince 04.11.2014 tarihinde ödenen dosya hesabına göre %10 çek tazminatı, %03 komisyon, tahsil harcı,vekalet ücreti ve diğer ferileri ile birlikte geriye kalan 28.516,91 TL nin istirdadına dairdir. ** Söz konusu çekin tamamen karşılığı yokmuş gibi hareket edilerek doğrudan %10 nisbetinde tazminat talebinde bulunulduğu, çekin arka yüzüne konulan ödeme yasağı notuna karşın karşılığının bulunup bulunmadığı konusunda bir tespit yapılmadığı ve işlem saatine ilişkin şerh konulmadığı, ancak 29.09.2014 tarihi itibariyle mevcudun gün içinde çek bedelini karşılayacak düzeye çıktığı gibi altına da indiği, gün sonu bakiyesinin ise 70.263,05 TL olduğu ( 85.500,00 – 70.263,05 = 15.236,95 TL), bu haliyle, ödeme yasağına rağmen davalı açısından lehine verilen ihtiyati haciz kararına istinaden icra takibi yapılabileceği kanunen değerlendirilmiştir. ** Dava dışı … şirketi tarafından çekin kaybolduğu gerekçe gösterilerek açılan çek iptali davasında; çek üzerinde … ATM … sayılı dosyadan alınan ödeme yasağı, yine aynı Mahkemece 18.11.2014 tarihinde kaldırılmış, davacının davasından feragat, nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Takip nedeniyle ödeme emrinin muhataplardan dava dışı … şirketine de ulaştığı, cirantalar … ve …’a ulaşmadığı, bu bağlamda özellikle dava dışı şirket tarafından ciranta …’a söz konusu çekin bir ticari ilişki sonucunda ciro edilip edilmediği dava dışı şirket kayıtları ibraz edilmediğinden belirlenememiştir. Buna karşın davalı şirket kayıtlarında, …’ın borcuna karşılık çekin kayıtlara alındığı ve aralarında bir ticari ilişkinin mevcudiyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, TTK Md.783/3 fıkrasında “muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin %10 nu ödemekle yükümlü olmasından başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararıda tazminle yükümlüdür.” denilmekle birlikte, önce ödeme yasağı konulması (21.07.2014), sonra ödeme yasağının kaldırılması ve davadan feragat edilmesi (04.11.2014), söz konusu çeke ödeme yasağı konulmadan önce dava konusu çekin 09.06.2014 tarihinde davalı alacaklı … Ltd.Şti.nin kayıtlarına girmiş olması ve çekin davalı tarafından ibrazında ayrıca karşılığının bulunup bulunmadığına dair bir tespit yapılmamış olması takipte talep edilen çek tazminatını tartışmalı hale getirmektedir. Bu süreçte çek keşidecisi davacı şirketin bir dahilinin olup olmadığı net belirlenememekle, şartları oluştuğu ve ispat edilebildiği ölçüde davacı haklı olduğunu iddia ediyor ve haksız yere davalıya çek tazminatı ödediğini düşünüyor ise; davacının çek tazminatını davalıya ödemesine ödeme yasağı kararı ile sebebiyet veren dava dışı ödeme yasağı kararı aldıran…. şirketinden bu alacağını iade isteyebileceği, davacının davalıdan iş bu kalem alacağı talep edemeyeceği değerlendirilmiştir. Bu anlamda eğer ispatlanırsa dava dışı … şirketinin çek tazminatından sorumlu olacağı değerlendirilmiş bu doğrultuda davacının çek tazminatına ilişkin talebini davalıya yöneltemeyeceğine kanaat getirilmiş, iş bu kalem alacağın ödenmesine sebebiyet veren dava dışı şirketten davacının çek tazminatının tahsilini talep edebileceği, davalıdan talep edemeyeceği değerlendirilmiştir. ** Diğer taraftan çek keşidecisi davacı şirket tarafından, çek tazminatı için belirlenen hususlar esas alınarak, başlatılan takiple birlikte haliyle oluşan komisyon,tahsil harcı ve vekalet ücreti ödenmesine de neden olunduğu, ödeme emrinin … şirketine de ulaştığı ve sorumlu olduğu, ancak ödemenin davacı şirket tarafından yapılmış olmasına karşın keşideci ve cirantalar arasındaki hukuki ilişkiyi sonlandırmadığı anlaşılmıştır. ** Sonuç olarak; usule uygun …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takip kapsamında davacının asıl alacak kalemi olan
çek bedeli olan 85.500,00.-TL yi davalıya ödediği, zaten davacı keşidecinin davalı hamile karşı yasa gereği ödemeden sorumlu olduğu değerlendirilmiştir. Bunun dışındaki dava konusu olan ve istirdatı istenen işlemiş faiz, % 10 çek tazminatı, komisyon, ihtiyati haciz masrafı, ihtiyati haciz vekalet ücreti, icra takip masrafı, icra vekalet ücreti, tahsil harcı yönünden 04.11.2014 tarihinde 28.516,91 TL nin de davacı tarafından davalıya ödendiği, iş bu miktarlar yönünden; takibin usule uygun olması, çek bedelinin davalı hamile muhatap Bankaya ibraz ile ödenmesi gerektiği halde davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle ödenmediği, davalının yetkili hamil olduğu, davacının ibraz zamanında keşideci olarak davalıya karşı sorumlu olduğu, ödeme alınmaması nedeniyle takibe sebebiyet verilmesi nedenleri ile davacının dosya kapsamına sunulu tüm bilgi ve belgeler kapsamında keşideci olarak imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince davalıya karşı tüm alacaktan fer’ ileri ile birlikte sorumlu olduğu tespit edilmiş, dava dışı lehtar… .. Şirketinin ödeme yasağı kararı talebi ve sonuçlarının davacı ile iş bu şirketi arasındaki ticari ilişki bağlamında değerlendirilebileceğine kanaat getirilmiş, aksine dair davacının davasını ispata yarar bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmış, davacının ödemesinin yasal çerçevede olduğuna, aksine dair davacının iddiasının davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceğine kanaat getirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 59,30 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 503,80 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, 444,50 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.277,54 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır