Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/749 E. 2020/478 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/749 Esas
KARAR NO:2020/478

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2019
KARAR TARİHİ:09/09/2020
KARAR:KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile … (“dava dışı 3. Kişi”) arasında münakit 29/12/2017 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi vesilesiyle ticari ilişkin kurulduğunu, söz konusu ticari ilişkiye istinaden davalı bankanın … şubesi 28/12/2017 tarihli gün ve … No’lu müvekkili şirket lehine aradaki ticari ilişkinin teminatı olarak 100.00 TL tutarında teminat mektubu düzenlendiğini, dava dışı 3. Kişi devam eden ticari ilişki sırasında … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konkordato talebiyle başvurulduğunu, ilgili talep üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile dava dışı 3. Kişi hakkında 11/10/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verildiğini söz konusu kararın verilmesi üzerine yukarıda bahsi geçen distribütörlük sözleşmesi’nin 8.6 maddesi (a) bendi uyarınca, sözleşme, geçici mehil kararı anından itibaren geçerli olmak üzere kendiliğinden sona erdiğini, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle dava dışı 3. Kişinin müvekkili şirkete 128.009,90 TL’lik borcunun bulunduğu, bu borcu ödemesi aksi halde teminatın nakde çevrileceği uyarısında bulunulduğunu, ne yazık ki tüm iyi niyetli çabalarına rağmen sonuçsuz kaldığını, müvekkili şirket alacağını tahsil edemediğini, dava dışı 3. Kişinin borcunu ödememesi üzerine müvekkili şirket aradaki ticari ilişkiye istinaden 18/01/2018 tarihli … A.Ş … Şubesi tarafından verilmiş 100.000 TL (yüzbintürklirası) değerindeki teminat mektubu davalıya 16/10/2018 tarihinde saat 14:30’da ibraz edilerek nakde çevirme hakkı kullanılmak istendiğini, işbu teminat mektubunun ibrazı … şubenize yapılmış olup teminat mektubu davalı banka personeli tarafından teslim alınıp imza ve kaşe edildiğini, teminat mektuplarının tazminin bankaya ibraz edildiği gün yapılması zorunlu olmasına rağmen, ilgili şube herhangi bir gerekçe göstermeksizin ödeme yapmaktan kaçındığını, dolayısı ile teminat mektubunun davalı bankaya ibraz tarihindin sonra verilmiş olan bir tedbir kararına dayanılarak nakde çevrilmesinden kaçınılması hukuka aykırı ve herhangi bir isabetli gerekçeye dayanmadığını, Yargıtay ve HGK kararları, doktrin görüşleri doğrultusunda fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla dava konusu teminat mektubunun nakde çevrilmemesinden doğan alacak tutarının teminat mektubunun davalı bankaya ibraz tarihi olan 16/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte davalı banka tarafından karşılanması gerektiğini, fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile 16/10/2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte teminat teminat mektubundan kaynaklanan alacağın davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı şirket tarafından borçlu hakkında geçici mühlet kararı verildiğinden bahisle sözleşmenin feshedildiği belirtilerek mektup bedelinin tazmini talep edilmiş olup yok hükmündeki sözleşme maddesine dayalı ve yasal şartları oluşmayan tazmin talebi yerinde olmadığını, Mahkeme tarafından düzenlenen ek karar ile yer verilen teminat mektuplarının ödenmesinin önlenmesi yönündeki tedbir hükmü geçici mühlet kararı kapsamında olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ek karar, müvekkili bankanın teminat mektubu tazminine hukuken engel oluşturmadığını, dava sonucu verilecek kararın niteliğine göre rücu haklarının olması ve dava sonucunun …’ya doğrudan ilgilendirmesi nedeniyle davanın adı geçene ihbarı ile davaya dahil edilmesi gerektiğini, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava, davalı banka tarafından verilen kesin ve süresiz teminat mektubunun paraya çevrilmemesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
….Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, … E. Sayılı dosyasının bir örneğinin Uyap üzerinden gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 08.09.2020 tarihli dilekçesi ile müvekkili banka aleyhine açılan davayı kabul ettiklerine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu, vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Kabul, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olup HMK 308.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre kabul davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Bu anlamda davalı taraf davayı kabul etmekle dava sona erdirilmiştir.Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri 6100 sayılı HMK’nın 312.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışı ile sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez.” düzenlemesi yer almaktadır. İncelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davayı kabul ettiklerine ilişkin 08/09/2020 tarihli dilekçesinde, davanın ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce kabul edilmesi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenecek avukatlık ücretinin yarısı oranında; Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan yargı harcının 1/3 oranında uygulanmasına karar verilmesini talep ettiği ve davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmış olmakla davacı lehine yargılama giderleri ile vekalet ücreti takdirine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABUL NEDENİYLE KABULÜNE,
-Kabul beyanı nedeniyle sabit olan 100.000,00-TL alacağın 16.10.2018 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca yargılamanın ilk oturumu geçmeden kabul beyanında bulunulması nedeniyle 1/3 oranında olmak üzere karar harcı olan 2.277,00 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 569,25 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen 1.707,75 TL harcın davalıdan tahsiline davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3- 6100 S HMK gereğince tebligat gideri, posta masrafı olan 38,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 6.maddesi gereği anlaşmazlık ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce giderildiğinden A.A.Ü.T esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 6.725,00-TL (13.450,00 TL nin 1/2 si) vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır