Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/747 E. 2021/189 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/747 Esas
KARAR NO : 2021/189

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2014
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizden verilen 21/12/2015 tarih, 2014/671 Esas ve 2015/787 Karar sayılı ilamının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10/01/2018 tarih, 2016/8788 Esas ve 2018/145 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verildiği, davacı vekilinin bu kez karar düzeltme yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2018/2628 Esas ve 2019/7436 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2019/747 Esasına kaydedilen ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Borcunu vadesinde ödemeyen borçlu şirket hakkında … 13.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı/borçlu tarafından 18/03/2014 tarihinde borca, faize ve döviz kuruna itiraz edildiğini, yapılan itiraz ile takibin durduğunu, davalı/borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettikten sonra altı ayrı tarihte toplam 3.587,33-Euro ödediğini, bu tahsilatların Türk Lirası karşılığının 10.728,85-TL olduğunu, dolayısıyla icra takibindeki 18.273,63-TL asıl alacağın 10.728,85-TL’sinin huzurdaki dava bakımından konusunun kalmadığını, bu nedenle davalarında takiplerinin 7.544,78-TL (18.273,63-TL – 10.728,85-TL = 7.544,78-TL) için devamına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunun tespiti ve itiraz sonrasında ödedikleri 10.728,85-TL bakımından alacak sona erdiğinden, vaki itirazın 7.544,78-TL bakımından iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli yapılan itiraz sebebiyle takip çıkış tutarı üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasındaki bazı anlaşmazlıklar neticesinde belli bir miktar davacı alacağının ödenmediğini, icra takibinden sonra yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmazlığın giderilerek davacı alacağının büyük bir kısmının ödendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete 1.500,00-TL borcunun kaldığını, davalı şirketin müvekkili aleyhine açmış bulunduğu davanın kısmen haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının bazı tahsilatları müvekkili şirketten aldığını ancak kendi ticari defterlerine yansıtmadığını, davacının müvekkili şirketine kendilerine 1.500,00-TL borcu kaldığını bildiği halde 7.544,78-TL üzerinden eldeki davayı açmasının iyi niyetli olmadığını, müvekkili şirket aleyhine talep edilen faiz miktarlarının son derece fahiş oranlarda talep edildiğini, davacı şirketin açmış bulunduğu dava kısmen yerinde olmadığından, kabul ettikleri 1.500,00-TL alacak miktarı dışında kalan kısmının reddine, fahiş faiz ve %40 tazminat taleplerinin reddine, davacının kötü niyetle fazla talep ettiği alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş ve taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 13.İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 18.830,60-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenerek borç ve alacağın tesbiti için bilirkişi Mali Müşavir … görevlendirilmiş alınan 03/04/2015 havale tarihli rapor ve 14/10/2015 havale tarihli ek rapor da özetle; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 18.128,23-TL asıl alacak ve 285,07-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.413,30-TL alacaklı olduğu, davalı şirketin takip tarihinden sonra ödemede bulunduğunu, bu nedenle davacı şirketin dava tarihi itibariyle 7.061,88 TL toplam alacağının kaldığını, davalı şirketin dava tarihinden sonra 12/12/2014 tarihinde 5.709,31-TL ödediğini, dava tarihi itibariyle kalan alacağa davacının T.C. Merkez Bankasınca TTK 1530/7 maddesi gereğince her yıl yayınlanan faiz oranında temerrüt faizini takip tarihinden itibaren isteyebileceğini, davalı vekilinin dosyaya ibraz ettiği davacı asil imzasını taşıyan muavin defterindeki “11/12/2014 tarihinde … görünen borcuna karşılık 2.029,76 Euro tahsil edilmiş olup icra dosyasından doğan masraflar extreye dahil değildir” ibaresi değerlendirildiğinde ise; davacının 11/12/2014 tarih itibariyle cari hesap borcu kalmadığını ikrar ettiğini, bu şekilde 12/12/2014 tarihinde kaydedilen ödeme ile davalı borcunun kalmadığının anlaşıldığını, davacı tarafın asıl alacak ve faiz talebinde bulunamayacağını, yalnızca icra masraflarını talep edebileceği bildirilmiştir.
Mahkememizin 21/12/2015 tarih, 2014/671 Esas ve 2015/787 Karar sayılı ilamı ile; “1-Yargılamanın devamı esnasında davalı tarafça icra takibine konu borcun ödendiği bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının … 13.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra takibi nedeniyle yaptığı yargılama giderleri konusunda mahkememiz dosyasında herhangi bir talep bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca dava açmakta muhtariyetine…” dair karar verildiği, verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10/01/2018 tarih, 2016/8788 Esas ve 2018/145 Karar sayılı ilamı ile “…mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı yanca yapılan ödemeye icra takip giderleri dahil değildir. İtirazın iptali davasında, icra takibine vaki itirazın iptali ve duran icra takibinin devamı talep edildiğine göre talep içerisinde icra takip giderlerinin tahsili yönündeki takibin devamı hususu da bulunmaktadır. Bu nedenle takip giderleri dışındaki takip konusu alacağın ödenmesi halinde icra takip giderleri, harcı ve vekalet ücreti yönünde takibin devam edip etmeyeceği hususunda da bir karar verilmesi gerekirken…” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verildiği, davacı vekilinin bu kez karar düzeltme yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2018/2628 Esas ve 2019/7436 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2019/747 Esasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 04/03/2021 tarihli celsesinde davacı vekilinin; “Ekstrenin ibra olarak kabul edilmesi büyük bir hatadır, biz bu karardan dönülmesini talep ediyoruz zira belge ibra belgesi olarak kabul edilemez, Yargıtay da bu hususta susmuştur, Yargıtay’ın icra takip giderlerinin devamına karar verilmesi yönündeki görüşüne ise uyulmasını talep ediyoruz, ayrıca bakiye kalan asıl alacak ve icra inkar tazminatı taleplerimiz devam etmektedir”, davalı vekilinin ise; “Yargıtay bozma ilamına uyulup uyulmaması mahkemenindir takdirindedir. Davacı tarafın talepleri Yargıtay tarafından tamamen reddedilmekle kesinleşmiştir, mahkemece o yönde karar verilmesi hukuken mümkün değildir,” şeklinde beyanda bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin 04/03/2021 tarihli celsesinde usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 10/01/2018 tarih, 2016/8788 Esas ve 2018/145 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalıdan 18.273,63-TL cari hesap alacağı bulunduğu iddiasıyla takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, davacının davalı/borçlunun takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve davalı/borçlunun %20 icra-inkar tazminatına hükmedilmesi talepli eldeki davayı açtığı, davalının takipten sonra davacıya kısmi ödeme bulunduğu ve dava tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz ve asıl alacak toplamı 7.061,88-TL olmak üzere alacağının bulunduğu, yargılama devam ettiği sırada davalının 11/12/2014 tarihinde yaptığı ve deftere 12/12/2014 tarihinde kaydedilen 5.709,31-TL ödemesinin bulunduğu, bu ödemeden sonra davacı adına şirket temsilcisi asilin davalı muavin defterine “11/12/2014 tarihinde … görünen borcuna karşılık 2.029,76 Euro tahsil edilmiş olup icra dosyasından doğan masraflar extreye dahil değildir” şeklinde yazılı ve imzalı beyan koyarak davalıyı takibe konu borcundan dolayı ibra ettiğinin anlaşıldığı, ibra beyanında borcun ödendiği ancak icra takip masrafları konusunda davalının ibra edilmediğinin anlaşıldığı, Mahkememizin 04/03/2021 tarihli celsesinde usul ve yasaya uygun görülen ve uyulmasına karar verilen Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 10/01/2018 tarih, 2016/8788 Esas ve 2018/145 Karar sayılı bozma ilamında; ”…İtirazın iptali davasında, icra takibine vaki itirazın iptali ve duran icra takibinin devamı talep edildiğine göre talep içerisinde icra takip giderlerinin tahsili yönündeki takibin devamı hususu da bulunmaktadır…” şeklinde belirtildiği, bu nedenle Mahkememizce ”Yargılamanın devam ettiği esnada davalı tarafça icra takibine konu edilen toplam alacağın ödendiği anlaşıldığından davalının toplam alacak yönünden konusuz kalan icra takibine yaptığı itiraz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın toplam alacak dışında kalan icra takip giderleri, harcı ve vekalet ücreti yönünden iptali ile, takibin toplam alacak dışında kalan icra takibinin fer’ileri yönünden takipteki diğer koşullar ile aynen devamına” karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup davalı itirazında haksız bulunduğundan -alacak yargılama sırasında ödendiğinden-, İİK’nun 67/2 fıkrası uyarınca davalının yargılama sırasında ödenen 5.709,31-TL tutarın takdiren %20’si oranında icra-inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargılamanın devam ettiği esnada davalı tarafça icra takibine konu edilen toplam alacağın ödendiği anlaşıldığından davalının toplam alacak yönünden konusuz kalan icra takibine yaptığı itiraz yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın toplam alacak dışında kalan icra takip giderleri, harcı ve vekalet ücreti yönünden İPTALİ İLE, takibin toplam alacak dışında kalan icra takibinin fer’ileri yönünden takipteki diğer koşullar ile aynen devamına,
3-Dava tarihi itibariyle alacağın %20’si oranında 1.141,86-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, peşin alınan 128,85-TL harcın mahsubuna, artan 69,55-TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti, 256,40-TL posta masrafı, 128,85 peşin harç ve 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 910,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile YARGITAY nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip ¸

Hakim ¸