Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/736 E. 2022/450 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/736 Esas
KARAR NO : 2022/450

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilinin Artı Bilgisayar ile … Hizmetleri arasında, 14.01.2013 tarihinde müvekkile ait TTK’nın 82. Maddesine göre saklama yükümlülüğünde olduğu belgeler de dahil olmak üzere, söz konusu belgelerin depolama ve saklanması için bir sözleşme akdedildiğini, anılan sözleşme uyarınca müvekkilinin Merkez Şube, … AVM şube, … AVM şube, … AVM şube, … AVM şube ve … AVM şubelerine ait 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait bir kısım belgeler arşiv firmasına teslim edildiğini, Iron Mountain şirketi tarafından 16.12.2019 tarihinde iadeli taahhütlü postayla müvekkil şirketin finansman departmanına gönderilen yazıda, …’de bulunan ve … şirketine ait kayıt depolama tesislerinden bir tanesinde, 11.06.2019 tarihinde yangın çıktığını, müvekkilinin şirkete ait belgelerin zayi olduğunu, işbu suretle müvekkil şirketin söz konusu yangından mail tarihi itibariyle yani 16.12.2019’da haberdar olduğunu, yangına ilişkin arşiv arşiv firmasında edinilen itfaiye raporunda yangının neden çıktığına dair tespitin olmadığını, şirket yetkililerinin şüphelendikleri bir olayın veya kişinin olmadığını ve rapora işlendiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilin şirkete ait kutularının zayi olduğunu beyan ederek müvekkilinin Merkez Şube, … AVM şube, … AVM şube, … AVM şube, … AVM şube ve … AVM şubelerine ait 2016 – 2017 yılları slipler, satış faturaları, tediye makbuzları, kasa föyü, gider pusulası, satın alma faturaları, banka fişleri, stok sayın formları, sevk irsaliyeleri, teknik servis formları, tahsilat makbuzları, … müşteri nüshaları ve sair belgelerin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine dayalı olarak açılmış zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Yangına ilişkin itfaiye tutanağına, polis raporuna ve hasar tespit raporuna, bilirkişi incelemesine, gerektiğinde tanık beyanlarına ve sair her türlü kanuni delile delil olarak dayanmıştır.
Davacının bağlı bulunduğu Vergi Dairesine müzekkere yazılarak; Davacı şirket hakkında vergi incelemesi bulunup bulunmadığı ile birlikte vergi borcu olup olmadığının, vergi borcu var ise miktar ve dönemi bilgisini içerir müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Şti.’ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
27/07/2021 tarihli Bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle: Davacı şirketin 16.12.2019 tarihindeki Yangın ile tespit edilen defter ve belgelerin hükümsüzlüğü ile zayi kararı verilmesini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun, 87/2 maddesine göre; Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş
gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebildiğini ancak davanın hasımsız açıldığını, gerekli gördüğü delillerin toplanmasını, 16.12.2019 tarihinde yangının meydana geldiği davacı tarafından, mahkemeye başvurulduğunu, yangın tarihinden itibaren 10 gün sonra iş bu davanın açılmış olduğu TTK.’nın 82/7. Fıkrasına göre zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin meydana gelmesi halinde tacirin ziyai öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili Mahkemesinde dava açabileceği belirtildiğinden dava konusu olaydan itibaren 15 günlük kanuni süreden sonra
makul kabul edilebilecek süre içerisinde davanın açılmamış olduğu…”gerekçesi ile davacı vekili tarafından 10 gün içerisinde dava açıldığını, dökümü 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait verilen belgelerin zayi olduğunu,
davacının tarafın evraklarının … Hizmetleri Anonim Şirketi deposunda muhafaza edilen 2013 -2017 yılı (2017 yılı dahil) … AVM şube, … AVM şube, …AVM, şube,…AVM şube ve … AVM şubelerine ait … yılları slipleri, satış faturaları, tediye makbuzları, kasa föyü, gider pusulası, satın alma faturaları, banka fişleri, stok sayım formları, sevk irsaliyeleri, teknik servis formları, tahsilat makbuzları, … müşteri nüshaları, ile birlikte , Zayi olduğu söz konusu belgelerin yangın sebebiyle yazılarının tamamen birbirine girdiğini, okunmaz vaziyette olduğu defter ve belgelerin, okunmaz kurtarılamaz durumda olduğunu bu nedenle söz konusu belgeler için söz ticari defter ve belgeler için
zayi belgesi verilmesi yönünde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi ve 2012 yılına ait zayi olduğu iddia edilen belgeler yönünden de değerlendirilme yapılması bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişilere tevdine, ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve 16/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosya kapsamına alınmıştır.
28/03/2022 tarihli Bilirkişi raporunun sonuç kısmında ve özetle: “Yapılan inceleme ve tespitler sonucunda; davacının mahkemeye sunduğu son dilekçesinde 2012-2017 yılları arası dönemlerine ait listeleri dava dışı … Hizmetleri A.Ş’den alarak dosyaya sunduğunu belirtildiğini, yani bu listede yer alan Satış faturalarının, toptan satış iade faturası, alınan hizmet faturası , satın alma faturası ve gider pusularının davacı şirkete ait belgeler olduğu bilgisinin verildiğini, davacının bu nedenle de yangında zayi olan bu belgelerin dava dışı şirketin arşivinde olup olmadığının tespit edilerek bu belgelere ilişkin zayi belgesi talep ettiğini, ancak davacı 2016 ila 2019 yıllarında e defter kapsamında olduğundan e -deftere ait bilgilerin Gelirler İdaresinde yer aldığından sunulan listedeki 2016 yılı öncesi döneme ait evrakların incelenmesi gerektiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede 14.01.2013 tarihinde imza edilerek yürürlüğe 2012 v belgelerinde dava dışı şirkette o olup olmadığının da bilinmediğini, yapılan teknik incelemede davacının kutuları teslim ettiği zamanki beyan ettiği açıklama notlarına göre 2013, 2014 ve 2017 (dahil) yıllarında depolama şirketine teslim edilen muhtelif kutu ve klasörler olduğu tespit edildiğini, davacının 28.01.2021 tarihli beyan dilekçesinde belirttiği merkez ve şubelerine ait zayi olduğunu beyan ettiği belgeleri için zayi belgesi talebi değerlendirildiğinde, davacı merkez şube, … AVM şube, … AVM şube, …AVM, şube, … AVM şube ve … AVM şubelerine ait 2013/2014/2015/2016/2017 yılları slipleri, satış faturaları, tediye makbuzları, kasa föyü, gider pusulası, satın alma faturaları, banka fişleri, stok sayım formları, sevk irsaliyeleri, teknik servis formları, tahsilat makbuzları, teknokask müşteri nüshalarının yandığını iddia ettiği liste ile depolama şirketinin bilişim sistemleri incelenerek veritabanından alınan ham veriler karşılaştırıldığında aynı sütunlara denk gelen “Barkod No”, “Eklenme Tarihi” ve “Açıklama” sütunları karşılaştırıldığında, verilerin birbiriyle uyuştuğu 25 sayfa halinde Ek 1’de sunulan Karşılaştırma Tablosunda tespit edildiğini, nihai takdirin Mahkememize ait olduğunu, söz konusu belgenin içeriğinin bilmediğimden bu hususta (hangi belge evrak vs) temini hususu uzmanlık alanım dışında olduğundan bu hususta zayi belgesinin verilip verilmeyeceği hususunda taktirin mahkememize ait olduğunu, Mahkememizin ara kararı ile; dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile, bilirkişi raporunun kanaat ve sonuç kısmı zayi olan belgelerin açıklanmasına ilişkin tabloda belirtilenler içerisinde diğer yerlerden temin edilemeyecek ve saklanması zorunlu olanların
gerekçeli ve denetime açık bir şekilde belirtilmesi hususunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede 14.01.2013 tarihinde imza edilerek yürürlüğe girdiğine göre 2012 yılına ait belgelerinde dava dışı şirkette o olup olmadığının da bilinmediğini, davacı tarafından Zayi belgesi talep edilen hususlar yukarıda tek tek açıklanmış olup Mahkememizden zayi kararı verilmesine karar verilmesi hususunun Mahkememize ait olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; TTK’nın 82/7. maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Davaya konu yangının 16.12.2019 tarihinde gerçekleşmiş olduğu ve davanın 25.12.2019 tarihinde açılmış olduğu anlaşıldığından davanın hak düşücü sürenin içinde olduğu görülmüştür.
TTK’nın 82. maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir (Y11HD., 08.12.2014 tarih, 2014/12543-19170 E. K.).
Dava konusu edilen davacı şirkete ait 2013-2014-2015 yılları arası satış faturaları; 2013-2014-2015-2016-2017 yılları arası kasa föyü; 2013-2014-2015-2016-2017 yılları arası gider pusulası belgelerinin yangın esnasında zayi olduğu, bahse konu belgelerin Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanununca düzenlenmesi, kullanılması ve saklanması zorunlu olan belgelerden olduğu, Vergi Usul Kanununa göre 5 yıl Türk Ticaret Kanununa göre 10 yıllık saklama süresinin bulunduğu ve 6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde aranan yasal koşulların oluştuğu anlaşıldığından bu belgeler yönünden zayi belgesi verilmesine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce aldırılan
28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 14.01.2013 tarihinde imza edilerek yürürlüğe
girdiği, 2012 yılına ait belgelerinde dava dışı şirkette o olup olmadığının bilinmediği yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı tarafından zayi belgesi verilmesi talep edilen 2012 yılına ait zayi olduğu iddia edilen belgelerin,
taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 14.01.2013 tarihinde imza edilerek yürürlüğe girdiği görülmekle 2012 yılına ait belgelerin de dava dışı şirkette bulunduğu yönündeki iddiasının ispat edilemediği anlaşılmıştır. Yine aynı tarihli bilirkişi raporunda, davacının 2016 ila 2019 yıllarında e defter kapsamında olduğundan e -deftere ait bilgilerin Gelirler İdaresinde yer aldığından sunulan listedeki 2016 yılı öncesi döneme ait evrakların incelenmesi gerektiği belirtilmiş, bu nedenle davacı tarafından zayi olduğu iddia edilen belgeler içerisinde satış faturalarından -davacının 2016 ila 2019 yıllarında e defter kapsamında olduğundan e -deftere ait bilgilerin de Gelirler İdaresinde yer aldığından- sunulan listedeki 2016 yılı sonrası evraklar yönünden talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce aldırılan 16.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda, zayi olduğu iddia edilen satın alma faturalarının satın alınan 3. Kişilerden temin edilebileceği, banka sliplerinin muhasebe kayıtlarında yer alabileceği ve ilgili banka tarafından da temin edilebileceği, banka fişleri ve stok sayım formlarının davacı tarafın bilgisayar kayıtlarında yer aldığı sürece yeniden ulaşılabileceği, sevk irsaliyelerinin satıcı/alıcılarda yer aldığı sürece yeniden ulaşılabileceği, teknik servis formlarının, teknokask müşteri nüshalarının davacı tarafın bilgisayar kayıtlarında yer aldığı sürece ve bir nüshasının kendilerinde veya satıcı/alıcılarda yer aldığı sürece yeniden ulaşılabileceği, kargo teslim alındıları ve kargo müşteri teslim formlarının bir nüshasının kendilerinde veya kargo firmalarında yer aldığı sürece yeniden ulaşılabileceği, tediye makbuzunu ödeme yapan tarafın kestiği, mahsup dosyası içeriğinin bilinmediğinden(hangi belge evrak vs) temini hususunun uzmanlık alanı dışında olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporunun tespit ve değerlendirilmeler bakımından somut olaya uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu hali ile zayi olduğu iddia olunan satın alma faturalarının, banka sliplerinin, banka fişleri ve stok sayım formlarının,sevk irsaliyelerinin, teknik servis formlarının, teknokask müşteri nüshalarının, kargo teslim alındıları ve kargo müşteri teslim formlarının ve tediye makbuzlarının diğer yerlerden temin edilebileceği, yine zayi olduğu iddia olunan mahsup dosyalarının da somutlaştırılmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davacı şirketin bu taleplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacıya ait 2013-2014-2015 yılları arası satış faturaları; 2013-2014-2015-2016-2017 yılları arası kasa föyü; 2013-2014-2015-2016-2017 yılları arası gider pusulası belgeleri için ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70.-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2022

Katip Hakim …
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır