Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/711 E. 2020/785 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/711 Esas
KARAR NO :2020/785

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/12/2019
KARAR TARİHİ:15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili banka ile dava dışı … İnşaat Tur ve Tic A.Ş. arasında Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nın bu sözleşmeyi borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredinin geri ödemelerindeki vaki düzensizlikler nedeniyle kredi hesabı kat edilmiş ve iş bu husus borçluya …. Noterliğinin 01.09.2010 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından Genel Haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının İcra Dairesinin yetkisine itirazının reddine, davalının borca, faize ve tüm fer’ilerine ilişkin tüm itirazlarının iptaline,davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı cevap dilekçesinde ve özetle; davacı tarafından kendisine gönderilen …. Noterliğinin 01.09.2010 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmediğini, dava konusu borcun esas borçlusunun müflis … A.Ş. Olduğunu, kendisinin ise ise borcun müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, davacı kendisine gönderdiği hesap kat ihtarnamesinin aynısını esas borçlu müflis şirkete de aynı yevmiye numarası ile gönderdiğini, davacı tarafından esas borçlu müflis şirkete gönderilen …. Noterliğinin 01.09.2010 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi de müflis şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı usulsüz kat ihtarlarına rağmen borcun muaccel olduğu gerekçesi ile …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip de başlatmış ve müflis şirkete tebligat gönderdiğini, icra takip emri de aynı hesap kat ihtarnameleri gibi tebligatın şirket yetkilisine ya da görevlendirilen kişiye teslim edilmediği hatta müflis şirket çalışanı dahi olmayan … imzasına tebliğ edildiğini, esas borçlu şirketin 06.11.2013 tarihinde iflas etmiş iflas tasfiye işlemleri için …. İcra ve İflas Müdürlüğü … İflas sayılı dosyasına kayıt edildiğini, davacının esas borçlu müflis şirketin iflas masasına …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden yapmış olduğu dava konusu borca yönelik rüçhanlı alacak kayıt talebinin tamamı …. İcra ve İflas Müdürlüğü … iflas sayılı dosyasınca reddedildiğini, ret kararı üzerine davacı tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile açılan kayıt kabul davasında banka alacağının rüçhanlı olmadan kayıt ve kabulüne karar verilmiş karar davacı tarafından istinaf edilen kararın kesinleşmediğini, kayıt kabul davası derdest iken davacı vekilleri …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına sunduğu 05.05.2016 tarihli dilekçesi üzerine yazdığı notla diğer takip borçlusu Rofalt A.Ş. nin takibinden feragat talebinde bulunmuş bu talep feragat harcı tahsil edilmeden …. İcra Müdürlüğü tarafından kabul edildiğini, ancak tahsil harcının ve feragat harcının yatırılmadığını, açılan davanın haksızlığını savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak 21/08/2009 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle, aynı tarihli müteselsil kefalet sözleşmesi kapsamında davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 9.288.185,31 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarı, tebliğ şerhi celp dilerek dosya arasına alınmıştır.
6098 Sayılı Kanunun 598/3, 4,5 fıkraları uyarınca; bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî onyıllık yeni bir dönem için uzatılabilir
6098 Sayılı Kanunun 598/3 fıkrasında düzenlenen süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Bu nedenle sürenin durmasından veya kesilmesinden bahsedilemeyeceği gibi, bu süre mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmak zorundadır.
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1 maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Aynı Kanunun 5/2 bendine göre Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz.
Somut olayda, kefalet sözleşmesinin imzalandığı 21/08/2009 tarihi itibariyle 6098 Sayılı Kanun yürürlükte değil ise de; 6101 Sayılı Kanunun 1.maddesi uyarınca, Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki fiil ve işlemlerin sona ermesinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Hak düşürücü süre, öngörüldüğü hakkı ortadan kaldırıcı başka ifade ile sona erdirici mahiyettedir. Şu halde 818 Sayılı Borçlar Kanununda yer almayıp, 6098 Sayılı Kanunun 598/3 fıkrasında öngörülen, kefalet sözleşmesinden doğan alacağa ilişkin hak düşürücü süre, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki sözleşmelere de uygulanacaktır. Şu halde on yıllık hak düşürücü süre yasanın açık hükmü karşısında kefalet sözleşmesinin yapıldığı 21/08/2009 tarihinde işlemeye başlayacak ve 21/08/2019 tarihini takip eden 22/08/2019 tarihinde dolacaktır. Dava konusu takip tarihi 18/09/2019’dur. Buna göre takip tarihinde 21/08/2009 tarihli kefalet sözleşmesi yönünden hak düşürücü süre dolmuş, kefalet sona ermiştir. Davacının bu kefalet sözleşmesine dayalı olarak davalıya başvuru hakkı takip tarihinde ortadan kalkmıştır. Yapılan bu saptamalar çerçevesinde davanın TBK nın 598/3 fıkrası uyarınca hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın TBK nın 598/3 fıkrası uyarınca hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,

Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır