Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/710 E. 2021/622 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/710 Esas
KARAR NO : 2021/622

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :18/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilli banka ile dava dışı …Tic.A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve davalı borçlu …’un sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlulara kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine, müvekkil banka tarafından borçlulara … 29. Noterliğinden …tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek, borçlulara borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, İhtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine … 9. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, ancak borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiğini, davalı borçlu vekilinin borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesinin takibi durdurma amacıyla yapıldığını, Takipte ticari kredilerden kaynaklanan alacak için istenen yıllık % 40 temerrüt faiz oranının Merkez Bankasına bildirilen faiz oranları üzerinden belirlendiğini ve temerrüt faiz oranının Genel Kredi Sözleşmesinin 10. maddesinde düzenlendiğini, hesap kat tarihinde bankaca uygulanan en yüksek faiz oranı faiz genelgesinde % 50,00 olduğunu, müvekkil bankanın bu faiz oranının % 50 fazlası oranda % 75 faiz talep etme hakkı olmasına rağmen, idari kararla takipte % 40 faiz oranının talep edildiğini, belirterek sonuç olarak; haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, davalı borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu kredilerin müvekkilin sahibi olduğu … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından kullanıldığını, ancak ekonomik kriz nedeniyle söz konusu şirketlerin konkordato yoluna başvurduğunu ve… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasından dava açıldığını ve şirketlere 1 yıllık mühlet verildiğini, müvekkilin, kullanılan ticari krediye kefil olduğunu ve kefil olması nedeniyle taraf sıfatı bulunmadığını, bu sebeple davanın usul bakımından sıfat yokluğundan dolayı reddi gerektiğini, ayrıca uygulanan faiz miktarına itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE: Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 650.367,05 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalıdan(müteselsil kefil sıfatıyla) alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, hesap özetleri, kat ihtarı ve tebliğ şerhi dosya arasına alınmış, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
06/08/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alacak tutarının, davacı … Bankası A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu …Tic.A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden, dava dışı şirkete kullandırılan Ticari Kredili Mevduat Hesabı (TEK Hesap) ve Taksitli Ticari Kredi borcundan kaynaklandığı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin I-10. Maddesi uyarınca, davacı banka tarafından, T.C. Merkez Bankası’na yapılan bildirimdeki % 50,00 faiz oranı esas alınarak, yıllık % 40,00 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edildiği, ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.05.2019 Tarih, 2017/1650 E., 2019/507 K. sayılı emsal kararına göre, bankalarca T.C. Merkez Bankası’na bildirilen ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı ve sözleşmede temerrüt faiz oranı da belirlenmemişse, krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranının tespit edilmesi gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede temerrüt faiz oranının net olarak belirlenmediği, kullandırılan taksitli kredi için düzenlenen ve taraflarca imza altına alınan ödeme planında da temerrüt faiz oranının kararlaştırılmadığının anlaşıldığı, çu durumda, dava konusu kredilere uygulanan en yüksek akdi faiz oranı yıllık % 24,00 olduğundan, sözleşmenin I-10. maddesi uyarınca % 36,00 (= % 24,00 X1,50) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği, temerrüt faiz oranı ile ilgili olarak hemen yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde % 36,00 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği görüşünde olmakla birlikte, sayın Mahkemeye takdir imkanı sunmak üzere terditli olarak yapılan hesaplama sonucunda, takip tarihi itibariyle; Temerrüt faiz oranının % 36,00 olarak esas alınması halinde,… No.lu Taksitli Ticari Kredi nedeniyle 514.584,66 TL ve… No.lu TEK Hesap (Kredili Mevduat Hesabı) nedeniyle 104.594,31 TL alacak tutarının bulunduğu, Temerrüt faiz oranının % 40,00 olarak esas alınması halinde, … No.lu Taksitli Ticari Kredi nedeniyle 516.942,31 TL ve … No.lu TEK Hesap (Kredili Mevduat Hesabı) nedeniyle 104.594,31 TL alacak tutarının bulunduğu, takip talebinde ise Taksitli Ticari Kredi nedeniyle 503.094,51 TL ve TEK Hesap nedeniyle 103.960,79 TL alacak tutarı talep edildiği, bu durumda dava konusu kredilerden dolayı taleple bağlı kalınmasının uygun olacağı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde 937.500,00 TL’lık geçerli kefaleti bulunan davalı …, dava dışı asıl borçlu ile birlikte 19.07.2019 tarihinde temerrüde düştüğünden, dava dışı asıl borçlu bakımından takip tarihi itibariyle talep edilebilecek; … No.lu Taksitli Ticari Kredi nedeniyle 503.094,51 TL, … No.lu TEK Hesap (Kredili Mevduat Hesabı) nedeniyle 103.960,79 TL, borçtan, davalı kefilin de müteselsilen sorumlu tutulabileceği belirtilmiştir.
Davanın 14/07/2020 tarihli celse itibariyle HMK’nun 150 maddesi uyarınca 1.kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili 31/08/2020 tarihli dilekçesi ile davanın yenilenmesini talep etmiş, talep üzerine yeni duruşma günü verilerek yargılamaya devam edilmiştir. 26/01/2021 tarihli celse itibariyle HMK’nun 150 maddesi uyarınca davanın 2.kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili 04/02/2021 tarihli dilekçesi ile davanın yenilenmesini talep etmiş, talep üzerine yeni duruşma günü verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davacı vekilinin 21/09/2021 tarihli celseye katılmadığı gibi mazeret bildirmediği tespit edilmiş, davalı vekili davayı takip etmediklerini bildirmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 150/6 fıkrası uyarınca; işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır.
Somut davada, davacı tarafça 14/07/2020 tarihli celsede takipsiz bırakılan ve daha sonra yenilenen dava, ilk yenilemeden sonra iki kez takipsiz bırakıldığından, davanın 6100 sayılı HMK’nın 150/6 fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesinde açıklanacağı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 150/6 fıkrası uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 7.013,65 TL harçtan mahsubu ile artan 6.954,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiği anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır