Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/692 E. 2021/292 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/692 Esas
KARAR NO:2021/292

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/12/2019
KARAR TARİHİ:06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile DAVA DIŞI kredi borçlusu/lehtarı TASFİYE HALİNDE ….ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı/kefilinde iş sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, sözleşmeye istinaden BCH-Borçlu Cari Hesap kredisi ile kredili mevduat hesabı kredileri kullandırıldığı, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden …. Noterliğinin 26.06.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile 1.566.270,51 TL nakit alacak üzerinden hesabın kat edildiği, davalının 1.270.338,15 TL’den sorumlu olduğunu, ihtarla verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine, bu kez … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı borçlu asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu, davalı kefil, … no.lu kredi dışındaki diğer kredilerden sorumlu tutulduğu, dolayısıyla davalı kefil toplam 1.270.338,15 TL’den sorumlu olduğu, diğer dava dışı kredili ve şirketin 1.698.700,94 TL’den sorumlu olduğunu, müvekkili bankanın sözleşmenin 13. m. göre defter ve kayıtlarının delil olduğu, istenilen temerrüt faizi sözleşmenin 11/b. m göre tespit edildiğini belirterek nakdi 1.270.338,15 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkilin hesap kat tarihinde şirket ortağı olmadığı ve ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, kredilerin kullandırma tarihlerinin belli olmadığını, kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığının belli olmadığını, GKS içeriğinin genel işlem şartlarına tabi olduğunu, müvekkil eş muvafakati için GKS imzaladığını, talep edilen temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, alacak likit olmadığı için icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, davacının alacağının varlığını ispat edemediğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İcra dosyası celbedilerek incelenmiş, takibe itirazın ve davanın süresinde olduğu, davalının itiraz dilekçelerinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmelerin 13.4/e maddesi ile İstanbul mahkeme ve icra daireleri yetkili kılındığından, davalının yetki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmeleri nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının husumet itirazının yerinde olup olmadığı, davalının kefil sıfatıyla imzaladığı GKS’ler dışındaki GKS ler kapsamında kullandırılan kredilerden sorumlu olup olmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, genel kredi sözleşmeleri, kefalet sözleşmeleri hesap özetleri, kat ihtarı ve tebliğ şerhi dosya arasına alınmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların ve her bir GKS kapsamında dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilerin neler oldukları, davalının kefil sıfatıyla imzaladığı GKS ler kapsamında kullandırılan kredilerin neler oldukları, davalının imzaladığı GKS tarihlerinden önce dava dışı asıl borçluya kullandırılan krediler kapsamında kefaletten doğan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarının halli için taraflar arasındaki sözleşmenin 13.2/b maddesi uyarınca davacı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişiden; davalının kefil sıfatıyla imzaladığı GKS’ler kapsamında kullandırılan krediler ile bu GKS lerin imza tarihinden önce diğer GKS’lere dayalı olarak kullandırılan kredilerden kefil sıfatıyla sorumlu sayılması ihtimali ile; davalının sadece kefil sıfatıyla imzaladığı GKS’ler kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle kefil sıfatıyla sorumlu sayılması ihtimali için seçimlik rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
08/03/2021 teslim Tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu kredi lehtarı (asıl borçlu) ….ŞTİ. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalı/kefil hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı/Kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 3.000.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 1.173.611,37 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı kredi lehtarı şirketin (asıl borçlu) temerrüdü ve bunun sonuçlarından dolayı, kefalet limitiyle sınırlandırılmaksızın borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m^nın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği), davacı Bankanın takip tarihi İtibariyle alacağının toplam 1.269.093,93 TL olduğu, raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 1.244,22 TL (1.270.338,15 -1.269.093,93=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı (BCH krd.için) 1.170.763,60 TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %46,80 oranında, asıl alacak tutarı (Kredili mevduat hesabı için) 2.847,77 TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %31,80 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, davalı kefil şirket ortağı olduğu ya da olmadığı için değil, şahsi kefaletinden dolayı borçtan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı … Şti arasında 12/08/2011 tarihli 250.000,00-TL limitli, 01/10/2012 tarihli 400.000,00-TL limitli, 25/06/2015 tarihli 1.000.000,00-TL limitli, 13/12/2016 tarihli 1.000.000,00-TL limitli, 23/03/2017 tarihli 2.000.000,00-TL limitli, 24/01/2019 tarihli 2.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmeleri yapıldığı, davalının sözleşmelerden 12/12/2016 tarihli sözleşmeyi ve 23/03/2016 tarihli sözleşmeyi aynı limitlerle(toplam 3.000.000,00-TL kefalet limiti ile) müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmelerin 61. Sayfasında, kefaletin sözleşmelerin imza tarihinden önce yapılmış GKS lerden doğan borçları da teminat altına aldığının taraflarca kararlaştırıldığı görülmüştür. Davalı kefilet sözleşmelerinin yapıldığı tarihler itibariyle dava dışı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, kefaletin TBK’nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, davalının kefalet sözleşmelerinden sonra akdedilen 247/01/2019 tarihli genel kredi sözleşmesi dışındaki tüm sözleşmeler bakımından müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Dava dışı kredi lehdarına, davalının da kefili olduğu genel kredi sözleşmeleri kapsamında 18/05/2018, 21/11/2018, 30/11/2018, 14/12/2016 tarihlerinde borçlu cari hesap kredileri ve kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığı, 09/05/2019 tarihinde kullandırılan borçlu cari hesap kredisinin ise davalının kefili olmadığı 24/01/2019 tarihli GKS kapsamında kullandırılması nedeniyle değerlendirmeye alınamayacağı tespit edilmiştir. Dava dışı kredi lehdarına kullandırılan kredilerin zamanında ödenmemesi üzerine hesabın bankaca 26/06/2019 tarihinde kat edildiği, 24 saatlik mehil içeren kat ihtarının kredi lehdarı şirket ile davalı kefile tebliğe çıkartıldığı, ihtarın dava dışı asıl borçluya ve kefile 01/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, böylece asıl borçlunun ve davalının 03/07/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli ve denetime açık bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacının, dava dışı kredi lehdarından, davalının kefaletinin bulunduğu genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle 1.173.611,37-TL asıl alacak, 89.062,42-TL işlemiş temerrüt faizi, 4.453,12-TL BSMV ile 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.267.732,91-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davacı banka tarafından uygulanan ve takipte talep edilen temerrüt faizi oranının, taraflar arasındaki sözleşmelerin 11.M/b.maddesine uygun olduğu saptanmıştır. Mahkememizce rapor yerine görülerek hükme esas alınmıştır. Davalıya kat ihtarının tebliğ edildiği de göz önünde bulundurulduğunda, TTK’nun 7 ve TBK’nun 589 maddeleri uyarında davalının bu borçtan ve kendi temerrüdünün sonuçlarından müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmıştır. İzah edilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne; … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 1.173.611,37-TL asıl alacak, 89.062,42-TL işlemiş temerrüt faizi, 4.453,12-TL BSMV İLE 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.267.732,91-TL alacak yönünden iptali ile, takibin; asıl alacağın 1.170.763,60-TL sine takip tarihinden itibaren yıllık %46,80; 2.847,77-TL sine takip tarihinden itibaren yıllık %31,80 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte , fazlaya ilişkin talebin reddine KARAR VERİLMİŞTİR.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalı aleyhine takdiren hüküm altına alınan tutarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM Gerekçesinde açıklanacağı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 1.173.611,37-TL asıl alacak, 89.062,42-TL işlemiş temerrüt faizi, 4.453,12-TL BSMV İLE 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.267.732,91-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacağın 1.170.763,60-TL sine takip tarihinden itibaren yıllık %46,80; 2.847,77-TL sine takip tarihinden itibaren yıllık %31,80 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2 Hüküm altına alınan alacak tutarı olan 1.267.732,91-TL nin takdiren % 20 si oranındaki 253.546,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 86.598,84TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, peşin alınan harcın mahsubuna,
Davacı tarafça yatırılan 13.200,70 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 77.170,65 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.605,24 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.501,50 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre %99 ‘unun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır