Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/683 E. 2021/895 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/683 Esas
KARAR NO : 2021/895

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı şirket davalı şirkete mal alım satımından dolayı 23.07.2018 tarihli son faturayla birlikte 57.912,18 TL alacaklı olduğu, davalı borcunu ödememesi nedeniyle … 3.İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığıNI, davalı şirket itiraz ederek takip durduğunu beyan ederek davalının … 3.İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının % 20’den az olmamak üzere tazminat ödemesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine konu cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde: … 3. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasına, cari hesap ekstresine, faturalar ve sevk irsaliyelerine, taraflara ait ticari defterlere, kayıt ve belgelere, arabuluculuk ilk ve son tutanağına, ticari sicil kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, tanığa, yemin ve her türlü yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
*İlgili Vergi Daireleri’ne müzekkere yazılarak taraf şirketlerin BA-BS formlarını içerir müzekkere cevapları ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
*Davacı vekilinin 09/01/2020 havale tarihli dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 11 adet fatura aslı ve 11 adet sevk irsaliyesi aslı Mahkememiz kasasına alınarak dosya kapsamına kazandırılmıştır.
*… 3. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya ekine alındığı görüldü.
*… 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde fatura alacağının tahsili amacı ile 61.624,91.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 03/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 07/12/2018 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ın 06/11/2020 tarihli raporu incelenmiştir. “Davacıya ait 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalı şirket tarafından davaya cevap verilmediği gibi inceleme anında ve sonrasında yasal defterlerin ibraz edilmediğini, davacı ile davalı arasında bir Sözleşmesinin var olmadığını, takip tarihi 20.11.2018 itibariyle toplam 58.432,12 TL alacak hesaplandığını, yalnız takip talebinin 61.624,91 TL olduğunu, aradaki fark olan (61.624,91-58.432,12-3.192,79) 3.192,79 TL nin fazla hesaplanan faizden kaynaklandığını, dolayısıyla alacağın 58.432,12 TL olarak değerlendirilmesinin mahkememize ait olduğunu, davacı tarafından düzenlenen ve dava dosyasında mevcut olan sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında ya isim imza yada sadece imza var olduğundan dava konusu yapılan faturaların davalı tarafından teslim alındığının değerlendirilmesinin Mahkememize ait olduğunu, davalı şirket tarafından 15.05.2018 tarihinde alınan mallara karşılık 80.000 TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi yada belgenin dava dosyasında mevcut olmadığını, icra takibinin davalıya 03.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun ise 07.12.2018 tarihinde itiraz dilekçesini verdiğini, dolayısıyla davalı borçlu 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. “
Bilirkişi …’ın 24/03/2021 tarihli ek raporu incelenmiştir. “Davacının davalı şirketten alacağının hesaplanması; şayet Mahkememiz tarafından faturalar üzerinde var olan ödeme vadelerinin ve aylık 9, 3 vade farkının kabul görmesi halinde takip tarihi 20.11.2018 itibariyle 57.912,18 TL asıl alacak ve 519,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.432,12 TL alacak hesaplandığını, yalnız Takip Talebinin 61.624,91 TL olduğunu, aradaki fark olan (61.624,91-58.432,12-3.192,79) 3.192,79 TL nin hesaplanan faizden kaynaklandığını, Mahkememiz tarafından faturalar üzerinde var olan ödeme vadelerinin kabul görmemesi halinde davacı tarafından davalı adına dosyada düzenlenen ihtarnameye rastlanılmadığından takip tarihi 20.11.2018 itibariyle 57.912,18 TL asıl alacak hesaplandığını, yalnız takip talebinin 61.624,91 TL olduğu, aradaki fark olan (61.624,91-57.912,18-3.712,73) 3.712,73 TL’ nin hesaplanan faizden kaynaklandığını, dava dosyasına yeni sunulan … Vergi Dairesi 04.01.2021 tarih 1987 sayılı yazı ekinde var olan 2018 yılı Ba (Alış) olarak 41.sırada 10 adet fatura ile 107.650,00 TL KDV hariç mal alışı olarak bildirildiği, yine … Vergi Dairesi … tarih … sayılı yazı ekinde var olan 2018 yılı Bs (Satış) olarak 120.sırada 10 adet fatura ile 107.650,00 TL KDV hariç mal satışı olarak bildirildiğinden, davalının malları teslim aldığının değerlendirilmesinin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi kök raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında açık hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip açık hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı alacağa dayanak faturalara konu ürünleri davalıya teslim etmiş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, Davacıya ait 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davalı şirket tarafından davaya cevap verilmediği gibi inceleme anında ve sonrasında yasal defterlerin ibraz edilmediğini, davacı ile davalı arasında bir Sözleşmesinin var olmadığını, takip tarihi 20.11.2018 itibariyle toplam 58.432,12 TL alacak hesaplandığını, yalnız takip talebinin 61.624,91 TL olduğunu, aradaki fark olan (61.624,91-58.432,12-3.192,79) 3.192,79 TL nin fazla hesaplanan faizden kaynaklandığını, dolayısıyla alacağın 58.432,12 TL olarak değerlendirilmesinin Mahkememize ait olduğunu, davacı tarafından düzenlenen ve dava dosyasında mevcut olan sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında ya isim imza yada sadece imza var olduğundan dava konusu yapılan faturaların davalı tarafından teslim alındığının değerlendirilmesinin Mahkememize ait olduğunu, davalı şirket tarafından 15.05.2018 tarihinde alınan mallara karşılık 80.000 TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi yada belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, yine davacının itirazlarının değerlendirilmesi ve vergi dairelerinden gelen müzekkere cevaplarının değerlendirilmesi bakımından alınan ek bilirkişi raporunda Mahkememiz tarafından faturalar üzerinde var olan ödeme vadelerinin kabul görmemesi halinde davacı tarafından davalı adına dosyada düzenlenen ihtarnameye rastlanılmadığından takip tarihi 20.11.2018 itibariyle 57.912,18 TL asıl alacak hesaplandığını, dava dosyasına sunulan … Vergi Dairesi 04.01.2021 tarih 1987 sayılı yazı ekinde var olan 2018 yılı Ba (Alış) olarak 41.sırada 10 adet fatura ile 107.650,00 TL KDV hariç mal alışı olarak bildirildiği, yine … Vergi Dairesi … tarih … sayılı yazı ekinde var olan 2018 yılı Bs (Satış) olarak 120.sırada 10 adet fatura ile 107.650,00 TL KDV hariç mal satışı olarak bildirildiğinden, davalının malları teslim aldığının değerlendirilmesinin Mahkememize ait olduğu yönünde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Bu kapsamda, dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, davacının 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini sunması için süre verildiği ve davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği , bu hali davacının incelenen defter kayıtlarının HMK 220/3 ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulunduklarının kabulü gerekeceği, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 57.912,18 TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, davalı tarafından … Vergi Dairesi … tarih … sayılı yazı ekinde var olan 2018 yılı Ba (Alış) olarak 41.sırada 10 adet fatura ile 107.650,00 TL KDV hariç mal alışı olarak bildirildiği, bu hali ile davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanının kendisini bağlayacağı (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/4326 Esas, 2016/14860 Karar sayılı ilamı), davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle teslim olgusunu ispat ettiği buna karşı davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği gibi borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve takip öncesinde faiz istenemeyeceği, fatura üzerinde yazılı olan ödeme tarihlerinin temerrüt tarihi olarak kabul edilemeyeceği, VUK hükümlerince faturanın muhteviyatı belirlenmiş olup, fatura üzerinde yazılı bulunan vadenin alacağın muaccel olduğu tarihi göstermesi ve salt faturaya itiraz edilmemesi sebebiyle taraflarca kararlaştırılmış kesin vade olarak kabul edilemeyeceğinden davacının alacağına icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ve bu bağlamda işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalının … 3. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 57.912,18-TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19.50 değişen oranlarda avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 3. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 57.912,18-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19.50 değişen oranlarda avans faizi ile takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmolunan 57.912,18-TLnin % 20 si oranında 11.582,44-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.955,98.-TL nispi karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 744,28.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 3.211,70 TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 744,28.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL başvurma harcı, 146,50.-TL posta giderleri ve 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 990,90.-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 931,20.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 8.328,58.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.712,73.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davadaki kabul ret oranına göre 1.240,47.-TL’nin davalıdan, 79,53.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.27/12/2021

Katip
E imzalıdır

Hakim
E imzalıdır