Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/681 E. 2020/370 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/681 Esas
KARAR NO : 2020/370

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/06/2011 (Bozma ilamı sonrasına Mahkememize kayıt tarihi: 09/12/2019)
KARAR TARİHİ : 25/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı vekili tarafından verilen 27/06/2011 havale tarihli dava dilekçesi ile; davalı tarafından, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığı, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığı, müvekkili şirketin asansör işi yağmakta olduğu, müvekkili …’in ise şirketin hem akrabası hem de çalışanı olduğu, taraflar arasında uzun süre yaptıkları ticari ilişkisinin iskele kiralama işi olduğu, 13/02/2008 tarihli sözleşme gereği iskele kiralama işi yapıldığı, karşılığında teminat senedi verildiği, müvekkili …’in ise bu iş ilişkisinde hiçbir alakası bulunmadığı, sözleşme sırasında senedin hiçbir işleme konulmayacağı, iskelenin teslimi ile iade edileceği, davalı tarafından vaad edilerek hatıra binaen imzanın atıldığı, açıklanan nedenler ile müvekkili şirketin edimlerini yerine getirdiği, cari hesap çalışan davalı, kendince fark faturalar keserek hem sözleşmeye aykırı davrandığı hem de davacı şirketi borçlu çıkardığı, teminat senedinin iade edilmeyerek, davalı tarafa davalı tarafça … 2. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davacı …’in annesi hastahanede uzun süre tedavi altında olması nedeni ile takipten habersiz kaldığı ve kendisine de protesto çekilmediği, protesto edilmeyen bonoda, kefile müracaat hakkının sona erdiği, davalının ayrıca davacı … tarafından iskelenin iade ve teslim edilmiş olmasına rağmeni iskelenin davalı tarafından olduğu halde, aynı sözleşmeye dayanarak, uhdesinde olan iskele için, … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 47.772,00 TL asıl alacak, 138,93 TL faiz, toplam 47.772,93 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçere haksız iskele kira bedeli talep ettiği, müvekkili şirketin ve …’in davalıya.borcu olmadığı her türlü delil ile ispat edileceği, senedin teminat senedi olduğu, iskelenin teslim edildiği, edimlerin yerine getirildiği, teminat senedinin iade edilmediği, haksız ve usule aykırı takip yapıldığı, senedin iptali gerektiği, açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile, müvekkilinin davalı yana borçlu olmadığının tespitine, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında açılan takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi, davalının %40 teminatla cezalandırılmasına, masraf, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi taleple dava açılmıştır.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından verilen 25/07/2011 havale tarihli cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin inşaat alanında çelik iskele imalatı ve kiralama işi ile iştigal ettiği, davacının , müvekkili şirketten yapacağı işlerde kullanmak üzere iskele ve aksamlarının kiraladığı, bu kiralama neticesinde müvekkili tarafından sözleşmede belirlenen kira bedeli karşılığında kiralama işlemi yapıldığı ve sözleşme gereğince iskele aksamlarının davacı yana teslim edildiği, davacının iskele bedelinin tüm ısrarlara rağmen ödemediği, müvekkili şirkete verilen borç senedinin işleme konulduğu, kimsenin hatıra binaen senedin imzalamayacağı, ayrıca her iki tarafın da tacir olduğu, dolayısı ile basiretli birer tacir gibi davranmak zorunda olduklarını, hatıra binaen senet imzalamanın ticaret hayatında yeri olmadığı, kaldı ki davacı yanın kira bedeline ödediklerini ispat edecek herhangi bir belge sunmadıklarını, ayrıca verilen senedin bu borçlara verildiğini davacı yanın kendisinin ikrar ettiğini, kefiller için protesto yapılması zorunluluğu Ticaret kanununda cirantalar için ön görülmüş olduğu, kefiller için böyle bir zorunluluğu olmadığı, müvekkilinden kiralanan iskele ve aksamlarının aylık kira bedellerinin işlemeye devam ettiği, aylık kira bedellerinin durması için teslimi yapılmayan iskele ve aksamlarının tesliminin sözleşme gereği olduğu, aksi halde müvekkiline teslim edilmeyen bu malzemeler kiraya verilememekte ve davacı uhtesinde yer almakta olduğu, bu da aylık kira bedelinin istenmesine sebep olduğu, davacı edimlerini halen yerine getirmediği, bu sebepler ile borç senedini icra koyduğu, açıklanan nedenler ile, haksız davanın reddine, % 40 tazminatın, masraf, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi taleple dava açılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin (… 46. ATM’nin) … Esas – … Karar sayılı … tarihli davanın kabulü kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/16346 Esas 2019/6715 Karar sayılı 16/09/2019 tarihli kararı ile bozulmakla dava dosyası Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur. Bozma ilamına uyularak usule uygun yargılama yapılmıştır.
Davacılar; davacı şirketin asansör işi ile uğraştığını, diğer davacı …’in ise şirket çalışanı olduğunu, davalı ile aralarında uzun süreli ticari ilişkinin bulunduğunu ve iskele kiralama işinin yapıldığını; davalı ile aralarında düzenlenen 13/02/2008 tarihli sözleşme gereğince çelik iskele kiralandığını ve sözleşme imzalanırken dava konusu teminat senedinin davalı şirkete verildiğini; davalı tarafından bahse konu senedin hiçbir şekilde takibe konulmayacağı, iskelenin teslimi sırasında iade edileceğinin taahhüt edildiğini, iskelenin davalıya teslim edilmesine ve sözleşmeden kaynaklı edimlerin yerine getirilmesine rağmen, senedin iade edilmeyerek davalı tarafından icra takibine konulduğunu ileri sürerek; senedin iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı; davalı şirketin inşaat alanında çelik iskele imalatı ve kiralaması işi yaptığını; davacı şirket tarafından sözleşmeye konu çelik iskelenin kiralandığını, sözleşme uyarınca iskele ve aksamlarının davacı şirkete teslim edildiğini, kira bedellerinin tüm ısrarlara rağmen ödenmediği gibi kiralananın da teslim edilmediğini; bu nedenle, aylık kira bedelinin işlemeye devam ettiğini, dava konusu senedin haklı olarak icra takibine konulduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece ilk karar ile; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu senedin kira bedeline mahsuben değil kiralanan iskelenin teminatı olarak davalıya verildiği; davalı şirket tarafından düzenlenen 09/07/2008 ve 15/09/2008 tarihli faturalar ile eksik ve hasarlı malzeme bedelinin davacı kiracıdan talep edildiği, karine gereği kiralama konusu iskelelerin davalıya teslim edilmiş olduğunun kabulü gerektiği; davacının ödemesi gereken kira bedeli ile iskele hasar bedeli toplamının ise 19.059,28 TL olduğu, işbu miktarın takip tarihi öncesi davalıya ödenmiş olması karşısında senedin davacıya iadesinin gerektiği; senedin haksız ve kötüniyetli olarak takibe konu edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacıların … 35. İcra Müdürlüğü’nün ( … ) … E. Sayılı takip dosyasına konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, bononun yapılan ödeme ile bedelsiz hale gelmiş olduğunun tespitine, icra takibinin iptaline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun “Kiralananın geri verilmesi” başlığı altında düzenlenen 334. maddesinde; “Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Kira sözleşmesinde kiracının en önemli borçlarından biri kiralananı geri verme borcudur. Kiracı, kira sözleşmesinin bitiminde kira sözleşmesi dolayısıyla teslim almış olduğu kiralananı geri vermekle yükümlüdür. Kiracı, kiralananı geri verme borcunu, taraflar arasında anlaşıldığı biçimde; taraflar arasında anlaşma yoksa kiralananı kiraya verene fiili olarak teslim ederek gerçekleştirmelidir. Kiracı, kiralananı kiraya verene teslim ettiğini ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; taraflar arasında 13/02/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığı ve dava konusu 13/02/2008 düzenleme tarihli, 13.593,00 TL bedelli senedin, kira sözleşmenin teminatı olarak verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; kiralanan “1440 metrekarelik çelik iskelenin” kiraya verene teslim edilip edilmediğine ilişkindir. Kira sözleşmesinin 7. maddesi ile;” Sözleşme konusu malzeme kiralayanın deposundan kiracıya teslim edilir. Kira süresinin sonunda kiracıyı temsil yetkisine sahip bir kişi, sözleşme konusu malzemeyi kiralayan şirketin deposuna teslim tutanağı mukabilinde teslim eder. Kiracı, kiraladığı malzemeyi iade sevk irsaliyesi keserek teslim edecektir. Aksi takdirde doğabilecek her türlü zarar ve vergi cezalarından kiracı sorumludur.” şeklinde kiralananın teslim yeri ve şekli kararlaştırılmıştır.
Davacı kiracı, kiralananın davalıya teslim edildiğini iddia etmiş; davalı kiraya veren ise kiralananın teslim edilmediğini savunmuştur.
İspat yükü kendisinde olan davacı, teslim borcunu yerine getirdiğini, iddiasını sözleşmeye uygun yazılı delille ispat edememiştir. Her ne kadar, mahkemece; davalı şirket tarafından düzenlenen faturalardaki “eksik ve hasarlı malzeme bedeli” şeklindeki açıklamanın, kiralananın teslim edildiğine karine olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş olsa da , taraflar arasında davaya konu kiralanan çelik iskele dışında, bir başka boyutta çelik iskele ve aksamlarının da davacıya kiraya verildiği, davacı şirketin de ikrarıyla sabit olduğu üzere aralarında dava konusu sözleşme ilişkisi dışında uzun süreli ticari ilişkinin var olduğu anlaşılmıştır.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; açıklandığı üzere maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, tarafların hür iradeleri ile kararlaştırdıkları sözleşme şartlarının geçerli olduğu, tarafları bağlayacağı, kiralananın teslim koşulunun sözleşmeyle kararlaştırıldığı, ispat yükünün davacı kiracıda olduğu, davacıların iddiasını ispat edemediği, dava konusu senedin de teminat senedi olarak düzenlendiği dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacıların davasının reddine,
2-6100 SHMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 54,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 201,90 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, 147,50 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İş bu dava nedeniyle davalı tarafından yapılan 361,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı ve davalı gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır