Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/68 E. 2021/167 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/68 Esas
KARAR NO:2021/167

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/03/2017
KARAR TARİHİ:26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacının Sosyal Güvenlik Kurumu emeklisi olduğunu, … tahsis numarası ile emekli maaşı aldığını, emekli maaşının … – ……. Şubesine yatmakta olduğunu, bir borca kefil olmak iddiası ile emekli maaşının tamamına bloke konduğunu, bu sebeple emekli maaş ödemesinin durdurulduğunu, yapılan uygulamanın yasaya aykırı olduğunu, müvekkil aleyhine icra takibine başlanmadan doğrudan emekli maaşının haczinin mümkün olamayacağını, konu hakkında banka ile görüşüldüğünü fakat herhangi bir sonuç alınamadığını, maaşın başka bankaya nakli konusunda başvuruda bulunulduğunu fakat banka blokesi nedeniyle naklin yapılamadığını, hesaba haciz konduğunu bildirerek iş bu nedenler ile davacı emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması, ödenmeyen birikmiş emekli maaşları için şimdilik 1.000TL’nin maaş ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, dava masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davacının kullanmış olduğu kredi ve kredili mevduat hesaplarından dolayı yüksek miktarda borcunun bulunduğunu, bu yüzden….İcra Müdürlüğü’ nün … E, Sayılı dosyası ile yasal takibe geçildiği, icra takibi kaynaklı borçlunun maaş hesabına herhangi bir bloke ve icra takibi kaynaklı herhangi bir haciz işleminin bulunmadığı, buna karşılık kesintilerin, davacının imzaladığı taahhütnamenin 2.ve 3. Maddesi gereğince yapıldığı, kesintinin yapılabileceğini gösterir Yargıtay kararlarının olduğunu, yukarıdaki açıklamalar neticesinde davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
…. Tüketici Mahkemesi… Esas sayılı … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya Mahkememizin 2019/68 Esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava; emekli maaşının üzerindeki blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı …’na Nisan 2016’dan itibaren yapılan emekli maaşı ödemelerinin dökümü için SGK’ya yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bilirkişi …’nun 13/04/2018 havale tarihli raporunda; “..davacının davalı bankadan kredi kullandığına ve kullanılan kredinin ödenmediğine dair dosya kapsamında somut bilgi ve belgenin bulunmaması sebebi ile davacı talebinde haklı olduğu; davalı banka tarafından 04.04.2017 tarihinde sunulan maaş hesap özetinde 22.07.2017 tarihi itibari ile biriken 5,514,58TL’nin iadesinin yerinde olduğu ancak davacı dava dilekçesinde 1.000,00TL istemesi sebebi ile taleple bağlılık ilkesi gereği 1.000,00-TL’nin iadesinin uygun olduğu” yönünde görüşünü beyan etmiştir.
Mahkememizin 04/04/2019 tarihli duruşmasında; iddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlıkların halli bakımından dosyanın bilirkişiye tevdii ile rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi …’in 10/09/2019 tarihli raporu incelenmiştir. “Davalı banka ile davacı arasında 19/11/2011 tarihli GKS ile kuvvetle muhtemeldir ki ayrıca Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin de imzalanmış olabileceğinin düşünüldüğünü, işbu sözleşmeye istinaden davalı banka tarafından davacıya kredi kartı tahsis edilip bunun üzerinden kredi kullandırıldığını, bu sırada diğer banka ya da 3. Şahısların olası haczi nedeniyle davalı bankanın sözleşme hükümlerine göre her ne kadar maaşının tamamını rehin etme yetkisi var ise de bu yetkinin başta yasa ve yerleşik Yargıtay İçtihat kararlarına aykırı bulunmaması gerektiğinin Mahkememizin takdirinde olduğunu, davacının emekli maaşı hesabından şahsi kredi kartı hesabına toplam 7.738,05 TL’lik virman kesinti yapılmış olduğu kayıt ve ekstrelerle sabit olduğunu, bu miktarın 2.472,96 TL’lik kısmı hariç diğer 5.265,09 TL’lik kısmı maaşının 1/4 nesbetine göre yapıldığını, 5510 sayılı SGK K’nun 93 m. İle İİK’nun 83 m. Göre somut olayın hukuki yönden değerlendirilmesinin Mahkememizin takdirleri dahilinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Bilirkişi …’in 07/11/2020 tarihli ek raporu incelenmiştir. “Mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir değişikli yapılamadığı için kök rapordaki görüş ve kanaati ile aynen bağlı bulunduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, kredi sözleşmesine istinaden emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kredi sözleşmesinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davalının ödemediği kredi borcu nedeni ile uygulamış olduğu bloke işleminin yerinde olup olmadığı hususundadır. Mahkememizce aldırılan tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunan 10.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı banka ile davacı arasında 19.11.2011 tarihli genel kredi sözleşmesi ile dosyaya ibraz edilmediği düşünülen bankacılık hizmeti sözleşmesi akdedilmiş olduğu, iş bu sözleşme ilişkisine dayalı olarak davalı bankanın davacıya kredi kartı hesabı açtığı, ve bu hesaba tahsis edilen limit dahilinde davacıya alışveriş ve nakit avans kullanımı olanağı sağlanmış olduğu, davacının kredi kartı borcunun asgari ödemesini yapmadığı için temerrüde düştüğü ve davalı banka tarafından kredi kartı asli hesaplarından çıkarılarak kanuni takip/tasfiye hesaplarına intikal ettirildiği, davalı bankanın sözleşme ile sağlanan hakkını kullanarak davacının maaşının 1/4’ünü(tablonun2. Ve 12. Sırasındaki kesintiler hariç) kredi kartı borcuna mahsup ettiği yönünde tespitte bulunduğu anlaşılmaktadır Anılan bu tespitler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davalı bankanın davacıdan aldığı 19.01.2015 tarihli muvafakatname ve virman talimatının 3.maddesinde, bankanın rehin, hapis ve mahsup etmek suretiyle tahsil yetkisi düzenlendiği, 2. maddesi kapsamında da davacının SGK dan olan alacaklarını bankaya olan borçlarına karşılık rehnettiği anlaşılmıştır.
5510 sayılı Yasanın 93.maddesine değişiklik getiren ve 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” Bu hüküm İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.02.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Bahsedilen yasal düzenlemelerin, haciz, icra takibi olmadan temlik ve taahhütnamelere göre emekli maaşı hesabından kredi kartı ödemeleri yapılmasına ilişkin durumlarda da kıyasen uygulanması gerekeceği, 28.02.2009 tarihinden sonraki yasal düzenleme ile emeklinin muvafakati ile emekli maaşı hesabından kesintinin mümkün bulunduğu anlaşılmaktadır. (Yargıtay 19 HD nin 2017/2293 esas -2019/834 karar sayılı 13.2.2019 tarihli emsal ilamı)
Davacının davalı bankaya verdiği 19.01.2015 tarihli muvafakatname ve virman talimatı ile kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya SGK dan olan alacakları için mahsup yetkisi verdiği anlaşılmakla bankanın yaptığı işlemin 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesine aykırı olmadığı, davacının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme hükümlerine göre davalı bankaya hesaptan tahsilat yetkisi vermesi nedeni ile bankanın bu yetkiye dayanarak yapmış olduğu bloke işlemi yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Dosyanın Tüketici Mahkemesi’nden görevsizlikle geldiği ve harç alınmadığı anlaşılmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan davacıdan alınması gereken 59,30.-TL karar ve ilam harcı ile 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiye avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafça yapılan 700,00.TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar bakımından kesin olmak üzere karar verildi. 26/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır