Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/58 E. 2019/139 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/58
KARAR NO : 2019/139
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/02/2019
KARAR TARİHİ: 08/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yanca üretilen ürünlerin tespit edilen bölgede müvekkili şirket tarafından satılması amacıyla davalı şirketten satın alınmasına ilişkin 07/04/2017 tarihli ”Yetkili Satıcılık Sözleşmesi” imzalandığını, son dönemde davalı yanın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmesi hususunda sıkıntılar meydana geldiğini, taraflar arasında yapılacak ileri tarihli alışverişler için davalı yan tarafından tedarik edilecek ve müvekkili tarafından başka firmalara satılacak ürünlere karşılık müvekkilinin davalı şirkete gerekli teminatı depo etmesine karşın sözleşmeye konu ürünlerin temininin sağlanmadığını, müvekkilinin davalı yandan 890 metreküp gaz beton alacağının mevcut olduğunu, bahsedilen miktardaki gaz betonun müvekkili tarafından müşterilerine başka satıcılardan 187+KDV TL’ye tedarik edildiğini, bu nedenle davalı yanla müvekkili şirket arasındaki bağlantı fiyatı olan 139+KDV TL’lik tutar sebebiyle 1 metreküp gaz betonda 45+KDV TL’lik finansman zararının meydana geldiğini, bahsedilen tutarın davalı yanın sözleşme hükümlerine aykırı davranışları nedeniyle ortaya çıktığının açık olduğunu, bu nedenle taraflar arasında kurulan ticari ilişkinin davalıdan kaynaklı nedenlerle zedelendiğini, sonlandırılmasının kaçınılmaz hal aldığını, zira davalının uhdesinde ileri tarihli alışverişler için teminat mektubu ve çeklerin bulunduğunu, bu nedenle taraflarınca … Noterliğinin… yevmine numaralı ve 10/01/2019 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, bu kapsamda davalı yan uhdesinde bulunan teminat mektubu, çekler ve 50.268,00 TL’lik finansman zararının talep edildiğini, ihtarnamede talep edilen hususların yerine getirilmediğini, davalının kötüniyetle hareket ettiğinin ortada olduğunu, müvekkil ile aralarındaki ticari ilişkinin sona ermesine ve sözleşmenin feshedilmesine rağmen taraflarınca gönderilen ihtarnameye itibar edilmediğini, cari hareket raporunda da görüleceği üzere 19/10/2018 tarihinde …bank A.Ş.’ne ait 10/02/2019 keşide tarihli E1-…seri nolu 85.000,00 TL bedelli müşteri çekinin davalı şirkete teslim edildiğini, davalı yanın sözleşmeden kaynaklı edimleri yerine getirmediğini, uhdesine depo edilen iş bu maddi teminata karşılık tedarik edilemeyen gaz beton alacağının müvekkili tarafından başka firmalardan temin edildiğini, bu kapsamda müvekkilin ticari itibarının da zedelendiğini, davalı yanca tedarik edilmeyen gaz beton alacağına karşılık verilmiş bulunan dava konusu çekin bedelsiz kaldığını, bahsi geçen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, bu durumda sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı için davaya konu çekin tamamen bedelsiz kaldığını beyan ederek davanın kabulü ile müvekkil şirketin davaya konu çek açısından borçlu olmadığının tespiti, bedelsiz kalan çek hakkında ”ödemeden men yasağı” ve ”temlik/devir/ciro edilmemesi” kararı verilmesini, iş bu kararın bankaya tebliğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava, taraf teşkili aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dosya kapsamı itibariyle dava, İ.İ.K.’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce tensiben yapılan inceleme sonucunda;
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 03/01/2011 tarih ve 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre:
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
7155 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile, 07/06/2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasına eklenen cümle uyarınca; “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
Yine 7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile, 6325 sayılı Kanun’a aşağıdaki madde eklenmiştir:
“Dava şartı olarak arabuluculuk”
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…….
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunun “Yürürlük” başlıklı 26. maddesi ile, bu Kanunun 10, 20 ve 21. maddelerinin 01/01/2019 tarihinde; 1 ila 9. maddeleri, geçici 1. maddesi, 18 ve 19. maddelerinin 01/06/2019 tarihinde; diğer maddelerinin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.
İş bu yasal düzenlemeler karşısında;
Somut olayda dava, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin feshi sebebiyle 85.000,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkin olup davanın konusunu bedelsiz kalan çek hakkında borçlu olunmadığının tespiti ve ödemeden men yasağı ve temlik/devir/ciro edilmemesi kararı verilmesi talebi oluşturmaktadır. Davanın niteliği gereği talep davacı tarafından değil davalı tarafça öne sürülmekte olup bu nedenle uyuşmazlığın dava şartı olan arabuluculuk kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesi kapsamında alacak davası niteliğinde olduğu, sözkonusu hükmün yürürlük tarihinin, 7155 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 01/01/2019 tarihi olarak belirlendiği ve davanın 04/02/2019 tarihinde açıldığı, dolayısıyla “dava şartı olarak arabuluculuk” kapsamında olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nın 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2, H.M.K.’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükle bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.451,59-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.407,19-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
HARÇ BEYANI /
44,40-TL KARAR HARCI
1.451,59-TL PEŞİN HARÇ
1.407,19-TL TALEP HALİNDE İADE HARÇ