Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/579 E. 2022/279 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/579 Esas
KARAR NO : 2022/279

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında verilen hizmet gereği ticari alım satım ilişkisi olduğunu, müvekkili şirketin farklı tarihlerde ürün satışları yaptığını ve bu ürünlere ilişkin hizmet verdiğini, satış bedelleri ile verilen hizmet bedelinin toplamının 10.027,40.-TL olduğunu ve bu tutara ilişkin faturalar düzenlendiğini, davalı firma tarafından müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını bunun üzerine fatura bedellerinin tahsili amacıyla … 12. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itirazda bulunduğunu, itiraz akabinde takibin durduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösterdiğini, muhtemel elektrik kesintileri ve yaşanabilecek arızalara karşı önlem almak adına davacı şirketten UPS bakım ve servis hizmetleri alındığını, davaya ve takibe konu faturaların davacı şirkete Noter kanalıyla iade edildiğini, davacı şirketin derdest bir davaya konu fatura hakkında bir de vade farkı faturası düzenleyen şirketlerine göndermesinin, taraflarınca yapılan iadeye rağmen faturayı icra takibine konu etmesinin ve bu davayı açmasının kabul edilemez olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketin içinde bulunduğu zor ve acil durumdan yararlandığını, davacı şirketin, müvekkili şirkete hiçbir şekilde servis kapsam ve tutarını belirleme veya müzakere etme şansı vermediğini sonrasında da fahiş tutarlı faturayı gönderdiğini, söz konusu tutarın kabulünün mümkün olmadığını, kök faturanın kabulü mümkün değilken vade farkı faturasının kabulünün mümkün olmadığını, vade farkı faturası adı altında düzenlenen faturaların aslında gecikme faizi faturaları olduğunu, davacının hukuka aykırı bir şekilde faize faiz işletmesinin söz konusu olacağını, faturalara konu hizmetlerin alındığı, vade farkı faturalarının ve dayanak faturaların oluşturulduğu dönemde müvekkili şirket ile davacı şirket arasında vade farkı faturası düzenlenebileceğini içerir bir sözleşmenin bulunmadığını iddia ve beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 2. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasının bir örneği celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacının, davalı aleyhinde 10.027,40.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya/borçluya 04/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu vekilinin 10/10/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
… 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir örneği UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerin 2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak; davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının hesaplanması ile tarafların ihtilafsız dönemde vade farkı uygulaması yapıp yapmadıkları yönünden Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
26/10/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı ve davalı defterlerinin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerinin delil niteliği taşıdığı, takip konusu yapılan 1.514,74.-TL vade farkı bedeli, 773,87.-TL vade farkı bedeli ve 7.738,79.-TL hizmet bedeli olmak üzere toplam 10.027,40.-TL’lik faturaların davalı tarafından Noter kanalıyla süresi içinde davacı tarafa iade edildiği, takip alacağının konusunun kalmadığı, davacı hesap incelemesine göre mahsup edildiğinde, 37.271,49 – 10.816,89 = 26.454,60.-TL davalının davacıya borcu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlıkların halli bakımından Elektrik Mühendisi bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
17/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacının, davalıdan Teknik Servis Hizmet Bedeli talep edebileceği, dolayısıyla davacı tarafından, davalı tarafa 29/05/2019 ve 31/05/2019 tarihlerinde verilmiş olan iki adet Teknik Servis Hizmeti bedeli olarak düzenlemiş olduğu dava konusu 7.738,79.-TL bedelli fatura bedelini talep edebileceği, 7.738,79.-TL bedelli teknik servis bedeli faturasına ait 2 aylık vade farkının %5 gecikme faiz oranı üzerinden hesaplandığında, 2 aylık vade farkının 773,87.-TL olduğu, davacı tarafından da bu vade farkına ilişkin olarak 773,87.-TL bedelli 12/09/2019 tarihli faturanın düzenlendiği, davacının vade farkı fatura bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği hususunda takdirin Mahkememize ait olduğu, 1.514,74.-TL bedelli 12/09/2019 tarihli faturanın,, davalının cevap dilekçesinde belirttiği 31/05/2019 tarihli UPS arızasına ilişkin olarak davacı tarafından kendisine gönderilmiş olan 1.809,00 Euro + KDV tutarındaki fiyat teklifine ilişkin kendi rızası ile onaylamış olduğu parça değişimi fatura bedelinden kaynaklı vade farkı faturası olduğu, 1.809,00 Euro + KDV tutarındaki yapılmış parça değişimine ait işin, TL cinsinden düzenlenmiş olan faturasının dava dosyasında yer almadığı, bu nedenle bu faturanın kaç TL bedelli olduğunun bilinmediği, davacının bu fatura üzerinden hesaplamış olduğu vade farkı fatura bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği hususunun yine Mahkememizin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf şirketlerinin ticari defter ve kayıtları incelenerek; taraflar arasında vade farkına ilişkin teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olup olmadığı yönünden önceki rapor düzenleyen Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
14/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; tarafların 2019 yılı ticari defter ve cari hesap ekstrelerinin incelenmesinde, tarafların 11/06/2019 tarihi itibariyle 24.439,48.-TL borç/alacak üzerinden mubatık oldukları, taraflar arasında vade farkına ilişkin teamül halini almış fiili bir durumun mevcut olduğu, buna göre itiraz edilmeyen üç adet vade farkı fatura toplamının 2.015,12.-TL’ye mutabık kalınan 24.439,48.-TL eklendiğinde 26.454,60.-TL davalının davacıya borcu olduğu, bu durumun kök raporunda değerlendirildiği, taraflar arasında vade farkına ilişkin teamül halini almış fiili uygulamanın mevcut olduğu, takip konusu yapılan faturaların davalı tarafından süresinde Noter kanalı ile iade edildiğinde takip alacağının konusunun kalmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;dava, taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen hizmeti sunduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı ve davalı defterlerinin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerinin delil niteliği taşıdığı, takip konusu yapılan 1.514,74.-TL vade farkı bedeli, 773,87.-TL vade farkı bedeli ve 7.738,79.-TL hizmet bedeli olmak üzere toplam 10.027,40.-TL’lik faturaların davalı tarafından Noter kanalıyla süresi içinde davacı tarafa iade edildiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce teknik bilirkişiden alınan 17/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu 3 adet faturadan 7.738,79-TL bedelli, 12.09.2019 tarihli faturanın teknik servis hizmet bedeli faturası olduğu, 773,87-TL bedelli, 12.09.2019 tarihli faturanın, 12.09.2019 tarihli ve 21.06.2019 tarihli iki adet faturanın vade farkı faturası olduğu, 1.514,74-TL bedelli faturanın, 12.09.2019 tarihli faturanın vade farkı faturası olduğu, her üç faturada yer alan genel açıklamalar bölümünde”vadesinde ödenmeyen faturalar için aylık % 5 gecikme faizi uygulanır” açıklamasının yer aldığı, davacı şirket çalışanı/yetkilisi tarafından davacı firmanın kurumsal e-mail adresi üzerinden, davalı firma yetkilisi/çalışanının kurumsal e-mail adresine gönderilen yazışmalardan dava konusu UPS in arızalı olan parçalarının değişimi için olan fiyat teklifini onaylayarak parça değişiminin kabul ettiğinin anlaşıldığı, ayrıca UPS arızasının meydana geldiği 31.05.2019 tarihinde taraflar arasında, dava konusu UPS lere ait devam eden mevcut bir arıza/bakım/onarımı sözleşmesinin olmadığı, davacı tarafından davalı tarafa 29.05.2019 ve 31.05.2019 tarihlerinde verilmiş olan 2 adet teknik servis hizmet bedeli olan dava konusu 7.738,79-TL bedelli 21.06.2019 tarihli fatura bedelini talep edebileceği tespitinde bulunulduğu, bilirkişi raporunun teknik açıdan yeterli ve denetime elverişli olduğu, 29.05.2019 ve 31.05.2019 tarihlerinde verilmiş olan 2 adet teknik servise konu hizmetin davacı tarafından davalıya sunulduğu usulünce ispatlandığı, bu durumda davalı tarafın fatura bedelinin ödendiğini dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamı ve delil durumuna göre davalı tarafından faturaya konu hizmet bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile davalının … 12. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibine yaptığı itirazın 7.738,79 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 7.738,79 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi sureti ile devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacının vade farkı talep edilebilmesi için Yerleşik Yargıtay kararları gereği taraflar arasında sözleşme yada teamül olması gerektiği, sadece fatura üzerinde yer alan ibarelerle vade farkı talep edilemeyeceği, davacı tarafça vade farkı istenebileceği yönünde yazılı bir sözleşme sunulmadığı, Mahkememizce incelenen 2019 yılı defterlerinde ve yine taraflar arasında görülmekte olan … 19 Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında, davacının incelenen 2018 yılı ticari defterinde taraflar arasında vade farkı istenebileceği yönünde teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile davacının icra takibine konu 773,87-TL bedelli, 12.09.2019 tarihli vade farkı faturası ile 1.514,74-TL bedelli 12.09.2019 tarihli vade farkı faturası nedeniyle alacak talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak icra takibine konu bu 2 adet vade farkı faturası toplamı olan 2.288,61-TL yönünden talebin reddine karar vermek gerekmişkir.
Davacının alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 12. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takibine yaptığı itirazın 7.738,79 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 7.738,79 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi sureti ile devamına, fazlaya ilişin istemin reddine,
Kabul edilen 7.738,79 TL ‘nin %20’si oranında 1.547,75 TL oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 528,64 TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin alınan 121,11 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 407,53 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 121,11 TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, (700,00 TL + 800,00 TL) 1.500,00 TL bilirkişi raporu masrafı, 98,50 TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 1.642,90 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1.267,93 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 374,97 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 2.288,61 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 1.018,73 TL’sinin davalıdan, 301,27 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/03/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*