Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/564 E. 2022/368 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/564 Esas
KARAR NO : 2022/368

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2016
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında akdi bir ilişkinin mevcut olduğunu, mevcut sözleşme uyarınca davalı şirketin işlettiği hastanenin ihtiyacı olan bileşenleri müvekkili dernek tarafından karşılandığını, sözleşmenin 3.3.4 maddesi uyarınca müvekkili derneğin hizmetine karşılık fatura ettiği bedelin 45 gün içerisinde davalı şirket tarafından müvekkili derneğin banka hesabına yatırılacağını, müvekkili derneğin 28/02/2015 tarihli 2.110,00-TL tutarındaki faturasının 45 günlük sürenin geçmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine … Merkezi’nin … tarihli … sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bu suretle temerrüt oluştuğunu, işlemiş faize hak kazanıldığını, temerrüdün oluşması üzerine … 28.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafça borcun tamamına itiraz edildiğini, davalı/borçlunun borcun inkarının iyi niyetli olmadığını beyanla davanın kabulü ile yapılan itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacının başlatmış olduğu takibin ve açmış olduğu davanın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketine anılan ihtarname ile tanınan 7 günlük süre dolmadan 11/05/2015 tarihinde 2.110,00 TL’yi davacının bildirdiği hesaba yatırdığını, davacının müvekkili şirkete tanıdığı süreye uymadan icra takibine giriştiğini, bu nedenle takip başlatmakta tamamen haksız olduğunu, davacının, müvekkili şirketin 11/05/2015 tarihinde davacının hesabına yatırdığı 2.110,00-TL’yi huzurdaki dava tarihinden sonra 05/02/2016 tarihinde, paranın yattığı tarihte henüz muaccel olmayan Mart 2015 faturasına mahsup ettiğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin, cari hesabın gereği olarak yatırılan tutarın en eski borçtan düşülmesi gerektiği, bunun da işbu davada ihtilafa konu fatura olduğu yönünde itirazda bulunduğunu, davacının haksız tutumunu kabul edeceği yerde, bu sefer anılan miktarı 11/02/2015 tarihinde müvekkili şirkete iade ettiğini, müvekkili şirketin 12/02/2016 tarihli yazısı ile buna yine itirazda bulunduğunu ve 19/02/2016 tarihinde davacı tarafından iade edilen tutarı tekrar davacının hesabına gönderdiğini beyanla davanın reddiyle birlikte davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 05/09/2016 tarih, 2016/79 Esas ve 2016/662 Karar sayılı ilamı ile; Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği, verilen kararın davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesi’nin 18/09/2019 tarih, 2019/1673 Esas ve 2019/1554 Karar sayılı ilamı ile; İstinaf başvurusunun kabulüne, HMK m.353/1-a-3 uyarınca Mahkememizin 05/09/2016 tarih, 2016/79 Esas ve 2016/662 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek dosyanın Mahkememize gönderildiği ve Mahkememizin 2019/564 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili davasıdır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 28.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosya arasına alınmış, hesap hareketleri dosyaya celbedilmiş ve tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 28. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında 2.110,00-TL asıl alacak ve 37,46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.147,46-TL alacağın ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; … 28.İcra müdürlüğünün … E.sayıılı dosyasında itirazın iptali, takibin devamı istemi konusunda olduğu, takibin dayanağının taraflar arasında yapılan sözleşme olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 01/10/2020 tarihli duruşmasının (3) numaralı ara kararı ile; ”Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takibe dayanak sözleşme kapsamında düzenlenen fatura nedeniyle davalıdan alacağının varlığı ve miktarı, itirazın haklı olup olmadığı, temerrüt, işlemiş faiz talep şartlarının oluşup oluşmadığı, işlemiş faiz tutarının ne olduğu; yönündeki uyuşmazlıkların halli için ihtimalli olarak rapor düzenlenmesi amacıyla dosya üzerinde GÜNSÜZ olarak bilirkişi incelemesi yapılmasına,” dair karar verildiği ve bu doğrultuda SMMM bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 12/04/2021 tarihli raporunda özetle; Dosya mevcudu, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve raporun içinde açıklanan nedenlerle; Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği 28.02.2015 tarihli … seri … numaralı 2.110,00 TL bedelli faturanın davalı … Ltd. Şti. Ünvanına düzenlenmiş olduğu, davacı şirket tarafından sözleşmeye istinaden düzenlenen faturanın taraflar arasında ihtilafa neden olmadığı, davalı yanın fatura içeriğini Kabul ettiği, davalı … Ltd. Şti.’nin tarafına düzenlenen faturaya karşılık olarak icra takip tarihi ile aynı tarih olan 11.05.2015 tarihinde davacı yanın … Bankası Hesabına fatura bedelini birebir ödediği, davacı şirketin sözleşmeye istinaden düzenlediği faturadan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 11.05.2015 tarihi itibariyle davalı … Ltd. Şti.’den herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacı tarafından davalı yana gönderildiği anlaşıları …tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin davalı yana hangi tarihte tebliğ edildiğini gösteren tebliğ şerhinin dava dosyasına sunulmadığı, dava dosyasına tebliğ şerhinin ibraz edilmemesinden dolayı davalı yanın hangi tarihte temerrüde düşürdüğüne dair tespit yapılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 01/07/2021 tarihli duruşmasının (2) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının celse arasında değerlendirmeye alınmasına” dair karar verildiği ve bu doğrultuda SMMM bilirkişisi … tarafından tanzim edilen 18/01/2022 teslim tarihli ek raporunda özetle; …’ne yazılan müzekkere yazısının ekleri öncelendiğinde; Davacı tarafından davalı yana gönderildiği anlaşılan … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin davalı yana hangi tarihte tebliğ edildiğini gösteren tebliğ şerhinin bulunmadığı tespit edilmiş olup, faiz yönünden kök raporda yer bulan görüşünü aynen muhafaza ettiği ve kanaatinin aynı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporları teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın, davalı aleyhine taraflar arasında akdi bir ilişkinin mevcut olduğu, mevcut sözleşme uyarınca davalı şirketin işlettiği hastanenin ihtiyacı olan bileşenleri davacı dernek tarafından karşılandığı, sözleşmenin 3.3.4 maddesi uyarınca davacı derneğin hizmetine karşılık fatura ettiği bedelin 45 gün içerisinde davalı şirket tarafından davacı derneğin banka hesabına yatırılacağı, davacı derneğin 28/02/2015 tarihli 2.110,00-TL tutarındaki faturasının 45 günlük sürenin geçmesine rağmen ödenmediği, bunun üzerine …’nin … tarihli … sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, bu suretle temerrüt oluştuğu, işlemiş faize hak kazanıldığı iddiasıyla davalı aleyhine … 28.İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile 11/05/2015 tarihinde icra takibine geçtiği, davalı ise aynı tarihte takibe konu borcu ödedikleri iddiasıyla itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte taraflar arasında akdi bir ilişki mevcut olduğu ve davaya konu ve takibe dayanak olan faturanın içeriği ve miktarı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, işbu faturanın ödenmesi amacıyla davalıya keşide edilen ve 7 günlük süre tanınan davalının işbu fatura bedelini kendisine ihtarname ile tanınan 7 günlük süre içerisinde ödeyip ödemediği noktalarında toplanmaktadır. Mahkememizce davalıya defaten işbu ihtarnamenin davalıya hangi tarihte tebliğ edildiğini gösterir delillerini sunması için süre verildiği ancak davalının tebliğ şerhini dosyaya sunmadığı gibi bu hususta delillerini de sunmadığı veyahut sunulan delillerden de bu hususun belirlenemediği tespit edilmiştir. Yine davacı taraf her ne kadar, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3. 3. 4.maddesi uyarınca 28/02/2015 tarihli faturanın 45 günlük sürede ödenmediğini, bu nedenle temerrüdün oluştuğunu belirtmişse de Mahkememizce yukarıda açıklanan nedenlere ilave olarak davacının davalıya keşide ettiği ihtarname ile davacıya yeni bir süre verdiği, Mahkememizce de bu süreye itibar edilerek ve 30/04/2015 tarihli ihtarnamenin davalıya hangi tarihte tebliğ edildiği belirlenemediğinden başka bir deyişle davalının kendisine tanınan süre içerisinde borcu ödemediği(davacının takibi başlatmakta haklı olduğu) ispat edilemediğinden davanın reddine, davacının takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı taraf 1606 sayılı kanun ile harçtan muaf olduğundan bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına
3-Davalının kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettiği anlaşılmakla 2.147,46-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekillinin huzurunda, davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/05/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸