Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2019/764 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/559 Esas
KARAR NO: 2019/764

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/02/2015
KARAR :FERAGAT NEDENİYLE RED
KARAR TARİHİ: 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili … AŞ’nin davalı bankanın … Şubesi’nde …nolu hesap sahibi olduğunu, 18.12.2014 tarihinde hesabından “Rez. İptal Zararına Mahsuben” açıklaması ile 16.435,00.-TL’nin davalı banka tarafından alındığını, müvekkili şirketin talimat ve onayı bulunmaksızın gıyabında davalı banka tarafından yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı bankaya bu paranın iadesi amacı ile davacı tarafından … Noterliği’nin 12 Ocak 2015 tarih ve 791 sayı ile ihtar ettiğini, ihtarnamenin 13 Ocak 2015 tarihinde davalı bankaya tebliğ edildiğini, davalı banka tarafından para iadesi yapılmadığını, …Noterliği’nin 09 Şubat 2015 tarih ve 708 sayılı ihtarı ile cevap verildiğini, ihtarlarında müvekkili şirketin üst yönetiminin talebi ve onayı ile kur bağlandığı ve bu talepten vazgeçildiği iddiasında bulunduklarını, müvekkili şirket yönetiminin böyle bir talimat ve talebinin bulunmadığını, davalı bankanın ihtarında belirttiği beyanların dayanağının bulunmadığının gerek müvekkili kayıtlarında gerekse davalı banka kayıtlarında inceleme ile sübut bulacağını belirterek müvekkili hesabından alınmış olunan 16.435,00.-TL’nin 15 Ocak 2015 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;davacı hesabından talimat dışı para çekildiği iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kur bağlama işleminin davacı şirketin bilgisi ve onayı doğrultusunda yapıldığını, daha sonra da bağlanan kurun iptali isteminde USD kurlarının çok hareketli olması nedeniyle 16.435,00.-TL zarar oluşacağı bildirilerek davacının onayı ve talebi doğrultusunda kur bağlama işleminin iptal edildiğini, davacı kur bağlanmasının ardından rezervasyonun iptal edilmesinden kaynaklanan zararı karşılamak üzere hesaplarına para gönderdiğini, salt bu hususun dahi işlemin davacının bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştiğini gösterdiğini, yapılan işlemin 18/07/2005 tarihli Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin 16.6 maddesi uyarınca gerçekleştirildiğini, davacı yanın… Noterliği’nin 12 Ocak 2015 tarih ve 791 sayılı ihtarnamesini keşide ettiğini, … Noterliği’nin 09 Şubat 2015 tarih ve 708 sayılı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davacının müvekkili banka ile akdetmiş olduğu 18/07/2005 tarihli Bankacılık Hizmet Sözleşmesi gereği müvekkili bankanın kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği gerekçeleriyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Mahkememizce verilen 06/04/2016 tarih 2015/218 E. 2016/299 K. Sayılı ilamı ile; davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin vaki temyiz talebi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/5739 E., 2019/5046 K. Sayılı 08/07/2019 tarihli ilamı ile “…davalı yanın savunmasının ispatlanamadığı, talimatsız işlemler nedeniyle ortaya çıkan zarara davalı bankanın katlanması gerektiği göz önüne alınarak davanın kabulüne, davacı hesabından bu nedenle tahsil edilen tutarın iadesine karar verilmesi gerekirken, ispat yükü dağılımına ve dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına…” karar verilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar 30/07/2019 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme talebinde bulunmuş ise de davacı vekili UYAP üzerinden gönderdiği 20/08/2019 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olmaları sebebi ile davadan feragat ettiğini talep etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragat yetkisi olduğu saptanmaktadır. Her aşamada kararın kesinleşmesine kadar davadan feragat mümkün olduğundan HMK.nın 307 vd. madde hükümleri ve Hukuk Mahkemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin 57. Madde çerçevesinde davalı hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 280,67 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye 236,27 TL harcın davacıya iadesine, başvuru ve vekalet harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İşbu dava nedeniyle davalı tarafından yapılan 16,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
5- HMK’nın 333. Maddesi gereğince davacı tarafından gider avansından geriye kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda dosya üzerinden karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır