Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2021/438 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/520 Esas
KARAR NO : 2021/438

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/10/2015 tarihinde … Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkili şirketin servis sağlayıcısı, davalı tarafın da otel ismi ile belirlendiğini, sözleşmeye göre müvekkili şirketin otel için özel olarak dizayn edilmiş otellere ve otel gruplarına çevrimiçi otel rezervasyon dağıtım sistemine erişim için gerekli kurulumları yaptığını, müvekkili şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, hizmet bedellerini ödemediğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle 04/12/2018 tarihinde iadeli taahhütlü olarak ihtarname gönderilerek sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin, cezai şartın ödenmesi gerektiğinin davalıya bildirildiğini, davalı aleyhinde … 9. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile cezai şart alacaklarının talep edildiğini, davalının haksız itirazı neticesine takibin durduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede yetkili Mahkemeler ve İcra Dairelerinin İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olarak kararlaştırıldığını, davalının itirazında hizmet almadığını ve borcu olmadığını bildirdiğini, ekte sunulan fatura ve cari hesap özetinde davalının bir kısım ödemeler yaptığının göründüğünü, bilişim uzmanı bilirkişi tarafından bilgisayarlar üzerine yapılacak incelem ile davalıya hizmet verildiğinin tespit edileceğini, davalının itirazının ödemeyi geciktirmeye yönelik ve kötü niyetli olduğunu, davalının borç miktarını bildiğini ve alacağın belli olduğunu, davalının borçlarına ek olarak sözleşmenin ilgili maddesi gereğince senelik otel başı 2.000,00.-EUR cezai şartı müvekkiline ödemesi gerektiğini iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/10/2015 tarihinde … Sistemleri Kullanım Sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme akdedildikten sonra müvekkili firmanın hiçbir şekilde hizmet alamadığını, var olan programdan hiçbir şekilde yararlanamadığını, davacının taahhüt ettiği hiçbir vaadi yerine getirmediğini, başta gelen birkaç rezervasyonun müvekkilinin kendi web sitesinden yönlenen rezervasyonlar olduğunu, müvekkili tarafından bilgilerin paylaşılmadığı iddiasının kesinlikli doğru olmadığını, müvekkili firmanın bilgilerini sisteme girmek istediğini fakat programın bir türlü düzgün çalışmaması nedeni ile bilgilerin müvekkili firma tarafından paylaşılamadığını, bu hususta müvekkilinin oğlunun şirket yetkilileri ile görüşerek bildirdiğini fakat davacı şirket tarafından hiçbir şekilde olumlu dönüş alınamadığını, her seferinde farklı bahaneler üretilerek müvekkilinin oyalandığını, hizmet alınmamasının sebebinin davacı taraftan kaynaklandığını, alınmayan hizmet karşılığında bedel ödenmesinin adil olmadığını, müvekkilinin yaşamış olduğu sıkıntılar nedeniyle sözleşmeyi feshetmek istediğini ancak davacı şirketçe tehditvari bir tarzla müvekkilinin Mahkemeye vereceklerini ancak devam etmesi halinde sistemdeki sorunları gidereceklerini, hatta sistemi öğretmesi için birini göndereceklerini bildirdiğini, ancak sorunların hiçbir şekle giderilmediğini, müvekkili tarafından yapılan kısmi ödemelerin tamamen iyi niyetli ve hizmet alma amaçlı davacı tarafın vaatleri doğrultusunda yapıldığını, yapılan ödemlerin müvekkilinin hizmet aldığına ilişkin tek başına kanıt olamayacağını, talep edilen cezai şart bedelinin fahiş olduğunu, davacının vermediği hizmetten dolayı cezai şart bedeli talep edemeyeceğini, pek çok başka kuruluşun davacı hakkında hizmet alamadıkları gerekçesiyle şikayetlerinin olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 9. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikine; davacının davalı aleyhinde cezai şart bedelinin tahsili amacıyla 6.000,00.-EUR üzerinden icra takibi yaptığı, davalının 01/07/2018 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalının tacir kaydının olup olmadığının, hangi esasa göre defter tuttuğunun araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi için …Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalının gerçek kişi tacir kaydının bulunup bulunmadığının Mahkememize bilgi verilmesi için … Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Taraf şirketlerinin 2015-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce resen seçilecek 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve 1 Bilgisayar Mühendisi vasıtasıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
16/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan 2016,2017 ve 2018 yılları ticari defterlerin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerin TTK’nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2018 yılına ait Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu, taktirin Mahkememize ait olduğu, davacı tarafa ait ticari defterlerde ve cari hesap ekstresine göre davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalı tarafa ait ticari defterlerde, davacının düzenlemiş olduğu fatura kayıtlarına veya yapılan ödemelere ait kayıtların bulunmadığı ve davacı taraf ile herhangi bir cari hesap işleminin bulunmadığı, davacı şirketin bilgi işlem birimi ile irtibat kurularak davalı tarafa ait gerçekleşen rezervasyonların temin edildiği, 2016 yılında 13 rezervasyon için 648,10.-EUR, 2017 yılında 2 rezervasyon için 58,80.-EUR, 2018 yılında 3 rezervasyon için 65,56.-EUR kazanç elde edildiği, taraflar arasında 30/10/2015 tarihinde 3 yıl için imzalanmış olan sözleşme ile sürdürülen hizmetin 2016, 2017 ve 2018 yıllarında gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın 04/12/2018 tarihinde davalı tarafa göndermiş olduğu ihtarname ile sistemin kapatıldığı ve sözleşmeye aykırı davrandığı hususunun şu anda mevcut şartlar ile tespit etmenin mümkün olmadığı, sözleşmenin 7. Maddesinin yani fesih için 90 gün öncesinde Noter kanalı ile bildirim yapılmasının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunun işletilebileceğini ancak cezai şartın oluşmuş olma durumunun mevcut ortamda ispat edilemediği için sözleşmenin 10. maddesinin işletilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile bilgisayar kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
07/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasında 30/10/2015 tarihinde imzalanmış olan sözleşmenin öncelikle 1 yıl için, sonrasında sözleşmenin otomatik olarak 3 yıl için daha yenilenmesi neticesine 30/10/2019 tarihine kadar toplama 4 yıl için imzalanmış olduğu, davacı tarafın adresinde yapılan yerine inceleme çalışması neticesinde davacı tarafın bilgisayar kayıtlarının incelendiği, davalı tarafından … sistemine girişi yapılmış olan kontenjan ve fiyat bilgisi detaylarının; Kontenjan bilgi girişlerinin, sözleşmenin başlangıcı olan 30/10/2015 tarihinden 01/04/2018 tarihine kadar düzenli olarak girişin yapılmış olduğu, 01/04/2018 tarihinden sözleşme son tarihi olan 30/10/2019 tarihi arasında herhangi bir bilgi girişi olmadığı, fiyat bilgi girişlerinin 30/10/2015 tarihinden 01/04/2018 tarihine kadar kesintisiz girişinin yapılmış olduğu, 01/04/2018 tarihinden sözleşme son tarihi olan 30/10/2019 tarihine kadar olan zaman aralığında bilgi girişi olmadığı, davacının arama motoru kurulumunun yapılmadığına dair iddiasına istinaden yapılan çalışma kapsamında; davacının bilgisayar sistemindeki yedek kayıtlarda yapılan inceleme internet sayfasında arama motorunun yer almadığı, 16/12/2020 tarihli kök raporda beyan edilen hususların geçerliliğini koruduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 30/10/2015 tarihinde … Online Rezervasyon Sistemleri Kullanım Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede davacının servis sağlayıcısı, davalının otel olarak tanımlandığı,davanın, davacı tarafından, davalının sözleşme gereğince işbirliği yapması gereken konularda işbirliği yapmaması, sözleşmeye uygun davranmaması, sisteme girmesi gereken bilgileri girmemesi vb sebeplerle sözleşmeye aykırı davrandığı iddiasıyla cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf savunmasında ilgili sözleşme akdedildikten sonra müvekkili firmanın hiçbir şekilde hizmet alamadığını, var olan programdan hiçbir şekilde yararlanamadığını, davacının taahhüt ettiği hiçbir vaadi yerine getirmediğini, başta gelen birkaç rezervasyonun müvekkilinin kendi web sitesinden yönlenen rezervasyonlar olduğunu, müvekkili firmanın bilgilerini sisteme girmek istediğini fakat programın bir türlü düzgün çalışmaması nedeni ile bilgilerin müvekkili firma tarafından paylaşılamadığını beyan etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 179. maddesinde üç ayrı cezai şart türü düzenlenmiştir. Bunlar; seçimlik, ifaya eklenen ve dönme (veya fesih) cezasıdır. Sözleşmeye aykırı davranılması halinde, diğer bir deyişle, sözleşme hiç yerine getirilmediğinde veya eksik yerine getirildiğinde ödenmek üzere kararlaştırılmış ise, bu seçimlik ceza niteliğindedir. Borçlu, asıl borcu ifa etmemiş veya eksik ifa etmişse, alacaklı, aksi kararlaştırılmamışsa borçludan sözleşmeye dayanarak ya akdin ifasını veya seçimlik cezanın ödenmesini isteyebilir. ( TBK m. 179/1)
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10 maddesinde cezai şart düzenlenmiş olup bu madde gereğince,”…otel iş bu sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmaksızın feshetmesi durumunda veya sözleşmedeki borçlarına aykırılık halinden dolayı servis sağlayıcısı tarafından sözleşmenin feshedilmesine sebep olması durumunda hizmetler karşılığı borçlarına ilave olarak, servis sağlayıcısına senelik otel başı 2000-Euro cezai şart ödemekle yükümlüdür…”düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, davacı, sözleşmenin 10.maddesine dayalı olarak cezai şart istemektedir. Belirtilen madde metni incelendiğinde, sözleşmenin davalının haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmesi ya da davalının sözleşmedeki borçlarına aykırılık hallerinden dolayı davacı tarafından sözleşmenin feshedilmesi halinde halinde cezai şartın istenebileceği kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasından düzenlenen sözleşmenin tarafların hak ve yükümlülükleri ve işletme sorumlulukları başlıklı 3. Maddesinin b bendinde davalı/otelin hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiği görülmüştür. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacı tarafın 04.12.2018 tarihinde davalı tarafa göndermiş olduğu ihtarname ile sistemin kapatıldığı ve sözleşmeye aykırı davrandığı hususunun mevcut şartlar ile tespit etmenin mümkün olmadığı belirtilmiş, ek raporda da davacının bilgisayar sitemindeki yedek kayıtlarında yapılan incelemede internet sayfasında arama motorunun yer almadığı bildirilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından davalının borca aykırı davrandığı iddia edilmekle, bu hususun davacı tarafça ispatı gerekmektedir. Davacı tarafça, sözleşmenin tek taraflı ve haklı olarak feshedildiği ileri sürülmüş ise de, davacı tarafından, davalının sözleşmeye uygun davranmadığı iddiası ile davalının sözleşmenin 3.b maddesini ihlal ettiği davacı tarafça kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 475,71.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 416,41.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.911,29.-TL nispi vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.28/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır