Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/519 Esas
KARAR NO : 2023/356
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :08/08/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; huzurdaki itirazın iptali davasının ikame edilmesi ile birlikte davalı/borçlu tarafından tarafımızca başlatılan … 28.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın, takibe konu alacak miktarı ve fer’ilerine ilişkin yapılmış olan bir itiraz olduğunu, davalı şirket tarafından, icra takibinin başlatıldığı İstanbul İcra Müdürlüklerinin ilişkin hiçbir itirazın itiraz dilekçesinde de gösterilmediğini, müvekkilinin, iş makinaları satış, bakım ve kiralama servisi ile iş makınalarının bakımı hususlarında faaliyet göstermekte olup; hem ulusal hem de uluslararası alanda yıllarca bu hizmetleri vermiş olan köklü bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 18.12.2018 tarihli toplam 6.282,71 TL bedelli 1 adet bakım faturası düzenlendiğini ve karşı tarafa da iletildiğini, müvekkili şirket ve davalı taraf arasında iki farklı tarihte iki adet 3 yıllık süreli bakım anlaşması yapıldığını, her iki anlaşmada da yıllık fiyatın 4 taksitte faturalandırıldığını, taraflar arası anlaşmanın özelliği gereği bakımların önce yapılmaya başlarsa dahi ödemelerin de sonradan devam etmek zorunda olduğunu, aksi takdirde ilgili durumun hakkaniyete aykırı olacağının da açık olduğunu, her iki anlaşma için 2018 yılının Aralık ayında 6.282,71 TL’lik bakım taksit faturası kesildiğini, işbu fatura ile birlikte ikinci anlaşmadaki tüm taksitlerin de faturalandırıldığını, birinci anlaşmadaki 3.490,22 Euro’luk bedelin son 3 taksidinin ise henüz faturalandırılmadığını, belirtilen birinci anlaşmaya istinaden kesilmeyen son 3 takside ilişkin ise her türlü haklarının saklı tutulduğunu, işbu taksitlerin de 2019 yılının ilgili tarihlerinde davalı tarafa faturalandırılması gerektiğini, müvekkili şirketin davalı taraf ile yaptığı anlaşmalar neticesinde ilgili icra takibinin başlatılması tarihinde alacağının temelini yapılmayan ödeme olan 6.282,71 TL ve bakım fiyatlarının ödenmesi gereken taksitlerden çıkartıldığında kalan 1.459,55 Euro’nun toplamı olduğunu, müvekkili şirketin karşı taraf ile yıllardan beri süregelen ticari ilişki çerçevesinde, iyi niyetli bir şekilde ödeme almayı beklese de bu durumun gerçekleşmemesi üzerine taraflarınca … 28.İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile birlikte mevcut alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, 06.03.2019 tarihinde borcu olmadığını beyan ederek icra takibine itiraz ettiğini ve haklı olarak başlatılan takibin durduğunu, müvekkili şirkete, davalı tarafından ödeme yapılacağı belirtilse de takip miktarlarına konu alacağa ilişkin dava tarihine kadar hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … 28.lcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile geçilen icra takibine davalı yanca haksız olarak yapıları itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yapılan sözleşme ve verilen hizmet nazarında davacıya her hangi bir borcu bulunmadığını, davacının iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili ile davacının aralarındaki bakım sözleşmesi uyarınca 10 yıla yaklaşık bir süredir birlikte çalışmakta olduklarını ve taraflar arasında bu süre içerisinde her hangi bir problem çıkmaksızın karşılıklı ilişkinin devam ettirildiğini, ne var ki, müvekkil şirketin mevcut piyasa şartlarından dolayı yönetim kurulunca tasfiyesi planlandığını ve bu planlama doğrultusunda tasfiye işlemlerine başlandığını, söz konusu iradenin 06/08/2017 tarihinde … Valiliği İl Olağanüstü Hal Bürosu’na ve … Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirimde bulunulduğunu, işçilerin işten çıkarıldığını ve işyerindeki dokuma ve haşıl bölümlerin 2017 yılı sonunda kapatıldığını, 2018 yıl sonu itibariyle de işyerinin tamamen ve fiilen kapatıldığını, hali hazırda işyerinde her hangi bir çalışmanın olmadığını, çalıştığı tüm şirketlere işyerinin kapatılacağını tebliğ eden müvekkil aynı şekilde davcı tarafa da işyerini kapatacağını ve bakım anlaşmasının yenilenmeyeceğini 2018 yılı Haziran ayı içerisinde bildirdiğini, her ne kadar arasında makine bakım sözleşmesi akdedilmiş ise de; davacı tarafından borcun ait olduğu iddia edilen dönemlerde her hangi bir çalışmada bulunmadığından dolayı davacı tarafından verilmeyen bir hizmetin faturası keşide edilerek müvekkil şirketten haksız yere fayda sağlanmaya çalışıldığını, işyeri deaktif konumda olan müvekkile söz konusu olmayan hizmetlere karşılık hukuksuz bir şekilde keşide edilen faturaya karşı müvekkil şirketin … tarihinde … 27. Noterliği aracılığıyla … yevmiye numaralı ihtarname ile itirazda bulunduğunu, makine bakımlarının yapıldığının tespiti her bakım sonrası davacı tarafından tutulan tutanağın müvekkil şirket temsilcisine imzalatılması suretiyle ispatlanmış olup bu durumun taraflar arasında standart bir uygulama haline geldiğini, bu tutanaklar üzerinden yürüyen işlemler neticesinde davacı tarafından müvekkile fatura keşide edildiğini ve müvekkilinin de bu tutarları ödemekten hiç bir zaman imtina etmediğini, ancak tarafların ilgili ticari defter ve belgelerinden görüleceği üzere davaya konu alacağa konu faturalar hakkında taraflarca tutulan hiç bir tutanak olmamakla birlikte davacı tarafından verilen bir hizmet de bulunmadığını davacı yanın müvekkilin her hangi bir şekilde alacağı bulunmadığını, davacı tarafından taraflar arasındaki bakım anlaşmasına uygun davranılmayarak makinelere bakım yapılmamış olması sebebiyle tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklanan arızalar söz konusu olduğunu ve bu arıza giderlerinin dahi bakım anlaşması kapsamında davacı tarafından bila bedel yapılması gerekirken, müvekkili tarafından ücreti verilerek gidertildiğini, hal böyle iken, davacı tarafından verilmeyen hizmete yönelik açıkça kötü niyetli olarak keşide edilen faturaya ve akabinde müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine haklı olarak itiraz etme zaruretinin hasıl olduğunu belirterek davanın reddine ve haksız kötü niyetli icra takibi nedeniyle takibin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine konu fatura alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, faturaya konu hizmetin yerine getirilip getirilmediği noktasında olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili dava dilekçesinde; bakım sözleşmesi, e- fatura, … 27. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarname, … 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi incelemesi, tanık, isticvaba ve yasal her türlü delil olarak dayanmıştır.
… 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
22/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı yanın faturaya 8 gün içinde itiraz etmediği, defter ve belge sunmadığından dolayı faturayı Ticari Defterlerine kayıt edip etmediğinin tespit edilemediği, faturanın üsülüne uygun olarak düzenlendiği, bakımlara ait servis formları dosyada görülemediğinden bakımların ne sıklıkta yapıldığı, yapılıp yapılmadığı konusunda fikir sahibi olunamadığı, Vergi Usul Kanunu’nun VUK 229. Maddesinde, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika şeklinde tanımlandığı, VUK’un 231/5.maddesine göre düzenlenmesi gerekmekte olup, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayıldığını, davacı tarafça talep edilen bakım fiyatlandırmalarından biri olan 1.459,55 EUR’luk bedelinin, faturası oluşturulmadığı için hiç düzenlenmemiş saylacağından bu bedel bakiye oluşturmadığı, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde işyerinin kapatılacağını ve bakım sözleşmesinin yenilenmeyeceğini bildirdiğini belirtilmiş olmasına rağmen bununla ilgili dosyada herhangi bir belgeye ulaşılamadığı, davacı ve davalı yana ait 2018-2019 yılına ait ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit inceleme değerlendirmeler neticesinde, davacıya ait incelemeye sunulan 2018/2019 yılına ait ticari defterlerin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunun görüldüğü, davalı tarafın incelemeye gelmediği defter ve belge sunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.282,71-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacının itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın bilirkişiye tevdi ile hazırlanan 11/02/2021 havale tarihli ek raporda, 2019 yılına ait talep edilen 1.459,55 Euro servis bakım bedelinin faturalandırılmadığı, 2019 yılına ait servis raporlarının incelemeye sunulmadığı, bundan dolayı 1.459,55 Euro servis bakım hizmetinin verilip verilmediği hususunda yeterli kanı oluşmadığı, taraflarca düzenlenen sözleşmenin tamarmı sunulmadığından ve incelenemediğinden sözleşmede servis bakım ücret ödemeleri ve sözleşme kaynaklı özel yükümlülükler ile ilgili fikir sahibi olunamadığı bildirilmiştir.
09/07/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereği, iddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlıkların halli bakımından, önceki rapor düzenleyen SMMM bilirkişi yanına 1 Makine Mühendisi bilirkişi de dahil edilerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
25/08/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2018-2019 yılına ait ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan 6.282,71.-TL alacaklı olduğu tespit edildiği, faturası kesilmemiş bir alacağın cari hesapta bir bakiye oluşturması mümkün olmadığı, ayrıca kanunda belirtildiği üzere yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere
işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen faturanın 7 gün içinde düzenlenmesi gerektiği, 2019 yılında verildiği beyan edilen 1.459,55 EUR bedelli hizmetin faturası hali hazırda düzenlenmediği, bu sebeple fatura hiç düzenlenmemiş sayıldığı, davacı vekilinin de belirtmiş olduğu üzere sadece teklifin belirli sayfa suretleri ve sözleşmenin son sayfası dosyada mevcut olduğundan herhangi bir değerlendirme yapmak mümkün olmamakla beraber, taraflar arası anlaşmanın özelliği gereği, “bakımlar önce yapılmaya başlansa dahi ödemeler de sonradan devam etmek zorundadır” şeklinde sözleşmenin bu özellikli maddesinin dosyada sunulan evraklarda görülemediği, bakım teklifinde belirtildiği üzere “her bakımdan sonra ilgili cihazla alakalı detaylı rapor hazırlanır.
Sabit fiyatlı işler tek bir fiyat üzerinden faturalandırılmaktadır” ibaresine karşılık istenmiş olan tutara ilişkin fatura kesilmediği, taraflar arasında imzalanan bakım teklifi& sözleşmenin hükümleri hukuki bir değerlendirme yapılması gerektirdiği için, kök ve ek rapor 1 de belirttikleri üzere 2019 yılında bu bakımın yapıldığına dair detay servis formu dosya da bulunmamakla beraber yine davacı vekilinin belirttiği gibi faturalandırılmamış bir alacağın tespiti ve hesaplamaların yapılabilmesinin evrak ve belge ile desteklenmemesinden hareketle 1.459,55 Euro bedelli servis bakım hizmetinin verilip verilmediği hususunda yeterli kanı oluşmadığı, tüm yıllar mevcut deliller ve sunulan defterler üzerinden incelendiği ve yapılmayan ödeme sebebi ile davacının 6.282,71.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği ve raporlarda da bu alacağın tespit edildiğinin belirtildiğini, davacı vekilinin de belirtmiş olduğu üzere sadece teklifin belirli sayfa suretleri ve sözleşmenin son sayfası dosyada mevcut olduğundan herhangi bir değerlendirme ve alacak tespiti yapılamadığından eksik ödeme yapıldığına dair bir kanı oluşmadığı, sair hususlarda kök rapor ve ek rapordaki irdeleme ve değerlendirmelerinin devam ettiği bildirilmiştir.
Mahkememizin 10.12.2021 tarihli ara kararı gereğince 25.08.2021 tarihli bilirkişi ek-2 raporuna karşı davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve davalının hizmetin sunulmadığı savunmasının da değerlendirilmesi suretiyle, icra takibine dayanak faturalara konu hizmetin sunulup sunulmadığı, davacı tarafından sunulan servis raporları da incelenmek suretiyle değerlendirilmesi bakımından dosyanın önceki rapor düzenleyen teknik bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, dosya tekrar rapor için bilirkişiye tevdi edilmiştir.
24.01.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; dosya kapsamında sunulan servis raporlarının incelenmesi neticesinde; davaya konu olan kompresöre ait aşağıda detaylı şekilde tabloda verildiği üzere 21.01.2016 yılından başlayarak 25.06.2018 yılları arasına ait 6 adet servis kaydı bulunmakta olup, Kök ve Ek rapor 1 ve Ek rapor 2’ de belirttikleri üzere 2019 yılında bu bakımın yapıldığına dair detay servis formu dosya da bulunmamakla beraber yine davacı vekilinin belirttiği gibi faturalandırılmamış bir alacağın tespiti ve yukarıda izah olunan hesaplamaların yapılabilmesinin evrak ve belge ile desteklenmemesinden hareketle 1.459,55 Euro bedelli servis bakım hizmetinin verilip verilmediği hususunda yeterli kanı oluşmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 25/03/2022 tarih ve 7. Celse gereğince “Teknik bilirkişinin ek raporunda icra takibine dayanak 18/12/2018 tarihli 6.282,71 TL bedelli faturaya konu hizmetin sunulup sunulmadığı yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, dosyanın teknik bilirkişiye yeniden tevdi ile davacı tarafından sunulan servis raporları da incelenmek suretiyle ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
20/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda, davacı şirket ile davalı şirket arasında 22.06.2016 ile 21.06.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 3 yıllık süreli bakım anlaşması yapıldığı, ve buna istinaden davalı tarafa 21.01.2016, 25.10.2016, 10.02.2017, 12.02.2017, 06.06.2017, 11.09.2017, 25.06.2018 tarihlerinde hizmet verildiğinin anlaşıldığı, buna karşın 18.12.2018 tarihli toplam bedeli 6.282,71 TL bedelli 1 adet bakım faturası düzenlendiği, ancak bu faturaya karşılık gelen servis raporunun bulunmadığı, dolayısıyla faturaya konu hizmetin sunulduğuna dair herhangi bir belirtecin bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı taraf yemin deliline dayandığından yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı tarafça yemin metni mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş ve mahkememizce yemin metninden bir suret davalı şirket yetkilisine tebliğ edilerek, duruşmada bizzat hazır bulunması gerektiği hususunda ihtarat yapılmış, davalı şirket yetkilisi tarafından 15/03/2023 tarihli duruşmada bizzat hazır bulunarak yeminini eda ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen hizmeti sunduğunu yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, 24.01.2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; dosya kapsamında sunulan servis raporlarının incelenmesi neticesinde; davaya konu olan kompresöre ait detaylı şekilde tabloda verildiği üzere 21.01.2016 yılından başlayarak 25.06.2018 yılları arasına ait 6 adet servis kaydı bulunmakta olup, 2019 yılında bu bakımın yapıldığına dair detay servis formu dosya da bulunmamakla beraber yine davacı vekilinin belirttiği gibi faturalandırılmamış bir alacağın tespiti ve hesaplamaların yapılabilmesinin evrak ve belge ile desteklenmemesinden hareketle 1.459,55 Euro bedelli servis bakım hizmetinin verilip verilmediği hususunda yeterli kanı oluşmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiş, 20/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda da, davacı şirket ile davalı şirket arasında 22.06.2016 ile 21.06.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 3 yıllık süreli bakım anlaşması yapıldığı, ve buna istinaden davalı tarafa 21.01.2016, 25.10.2016, 10.02.2017, 12.02.2017, 06.06.2017, 11.09.2017, 25.06.2018 tarihlerinde hizmet verildiğinin anlaşıldığı, buna karşın 18.12.2018 tarihli toplam bedeli 6.282,71 TL bedelli 1 adet bakım faturası düzenlendiği, ancak bu faturaya karşılık gelen servis raporunun bulunmadığı, dolayısıyla faturaya konu hizmetin sunulduğuna dair herhangi bir belirtecin bulunmadığı bildirilmiştir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan ve taraflar arasındaki tek başına fatura tanzim edilmesinin fatura konusu hizmetin sunulduğunu ispatlamadığı, davalı tarafından, iddia edilen dönemlerde herhangi bir hizmetin sunulmadığının ileri sürüldüğü anlaşılmakla davacının takip dayanağı faturaya konu hizmeti sunduğunu usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği anlaşılmış, davacı delilleri arasında yemin deliline dayandığından yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı tarafından yemin metni sunulmuş ve davalı şirket yetkilisinin “… şirketi ile tasfiye halinde … A.Ş. Arasında imzalanan makine bakımlarına ilişkin Sözleşme uyarınca … şirketi tarafından düzenlenen 18.12.2018 tarihli toplam bedeli 6.282,71 TL bakım faturasına konu hizmetin verilmediğine, yine 1459,55 Euro bakım hizmeti verilmediğine, davacı yanın her hangi bir alacağının bulunmadığına dair namusum, şerefim ve kutsal saydığım tüm inanç ve değerler üzerine yemin ederim” şeklinde yemini eda ettiği; yeminin bağlayıcı (kesin) delil vasfı nazara alınarak davacı tarafından davanın ispat edilemediği anlaşıldığından fatura bedelinin tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasının reddine ve koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin olarak alınan 172,08-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 7,82-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17.05.2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*