Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/514 E. 2022/519 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/514 Esas
KARAR NO : 2022/519

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; icra takibine konu alacak miktarının 19.200,00 TL olduğunu, işlemişiz faiz ile toplamda 20.553,99 TL gibi bir alacak kaleminin ortaya çıktığını, ödenmeyen alacağa ilişki faturanın da dilekçe ekinde sunulduğunu, faturanın davalıya verilen 19 tane masanın ödenmesine ilişkin olduğunu, müvekkilinin dava konusu alacak kalemi için … 24. İcra Müdürlüğü nezdinde … E. Sayılı numarasıyla icra takibi başlatıldığını, haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini gerektiğini beyan ederek davalı tarafından … 24. İcra Müdürlüğünün…E. Sayılı dosyasına ilişkin olarak yapılan asıla alacağa faizine ve ferilerine ilişkin haksız iptalini, takibin devamını, alacağın tespitini ve tahsilini, davalı tarafın itiraz konusu değerin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, fatura borcunun ödenmemesinden kaynaklı ortaya çıkan zararların tazmin hakları ve fazlaya dair alacak hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama giderleri, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı taraf tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava: İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibine konu fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde davalının yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı, alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; dilekçe ekinde yer alan delillere, bilirkişi incelemesine, tanık beyanlarına, yemine, tarafların ticari defterleri ve diğer her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğ’üne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
TÜRKKEP’e yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı şirketin 2017 yılına ait BA-BS formlarının gönderilmesi bakımından ilgili Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası aslı celbedilerek dosya ekine alındığı görüldü.
… 24. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde fatura alacağının tahsili amacı ile 20.553,99.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
27/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda ve özetle; Davacının dosya sunduğu cari hesap ekstreleri , yasal defterler , fatura ve icra takip dosyalarının tetkikinde açılan dava dosyasında sözleşmeye konu olan 1 adet faturaya ait
borcun tamamının takibe alındığını, davalının yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğini, faturadan kaynaklı ticari alacak tutarı olan 19.200.- TL davalının borcunun 2017 dönem sonu itibariyle sabit olduğunu, incelemeye sunulan yasal defterlerin tetkikinden dönem sonu cari hesabın 19.200.- TL olduğu tespit edildiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce, bilirkişi raporunda, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, yasal tasdiklerinin bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirilme yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
15/03/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda ve özetle; “Davacının dosya sunduğu cari hesap ekstreleri , yasal defterler , fatura ve icra takip dosyalarının tetkikinde açılan dava dosyasında sözleşmeye konu olan 1 adet faturaya ait borcun tamamının takibe alındığını, davacıya ait 2017 hesap dönemine ait yasal defterleri E-defter olduğu fiziki olarak incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtlarının tetkikinden tespit edildiğini, incelemeye ibraz edilen yevmiye defterinin tetkikinde usulüne uygun şekilde 01/01/2017hesap tarihinde açılış kayıtlarının yapıldığını, 31/12/2017 tarihinde kapanış kayıtlarının 3568 sayılı Genel Kabul görmüş muhasebe standartları tek düzen hesap planına uygun şekilde düzenlendiğini, bu durumda takdirinin Mahkememize ait olmak üzere 2017 yılı yevmiye defterlerinin sahibi davacı şirket lehine delil vasfına haiz olduğu yönünde kanaate varıldığını, davalının yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğini, faturadan kaynaklı ticari alacak tutarı olan 19.200.-TL, davalının borcunun 2017 dönem sonu itibariyle sabit olduğunu, incelemeye sunulan yasal defterlerin tetkikinden dönem sonu cari hesabın 19.200.00- TL olduğu tespit edildiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. “
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip fatura alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediği, davacı tarafından tanzim edilen 2017/eylül tarihli faturanın yasal defterlere işlendiği, BS formu ile süresi içinde beyan edildiği, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.200.00- TL alacağının bulunduğu tespitinde bulunmuştur. Dava konusu sözleşme sureti eklenerek davalı şirkete şerhli isticvap davetiyesi çıkartılmış, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafın isticvap davetiyesine icabet etmediği ve herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin 2017 yılına ait BA-BS formları celbedilmiş ve davacı şirket adına 2 adet faturanın vergi dairesine alım olarak beyan edildiği tespit edilmiştir. Anılan bu tespitler kapsamında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, davacının incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları, Mahkememizce davalı tarafa ticari defterlerini sunması için süre verildiği ve davalının yasal süre içinde defter ve belgelerini ibraz etmediği, bu hali ile davacının incelenen defter kayıtlarının HMK 220/3 ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulunduklarının kabulü gerekeceği, davalı tarafça, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların aksini kanıtlar nitelikte herhangi bir delil sunulmadığı ve borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle icra takibine konu fatura alacağı yönünden iddialarını ispat ettiği, buna karşı davalı tarafın icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve takip öncesinde faiz istenemeyeceği, davacının alacağına icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği ve bu bağlamda işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen asıl alacak miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 24. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 19.200,00-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda yasal faizi ile takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen 19.200,00-TL alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.311,55.-TL nispi karar ve ilam harcının, dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 351,02.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 960,53-TL daha harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 351,53.-TL peşin harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 272,90.-TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.117,30-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ret oranına göre 1.043,69.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avansın, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır