Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/513 E. 2022/458 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/513 Esas
KARAR NO : 2022/458

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davalı şirkette hissedar olduğunu, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen sermaye artırımının iptali için dava açıldığını, bu davanın … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporunun lehe olduğunu, raporda şirketin mali durumu ile uyumlu olmamasından dolayı, huzur hakkı bedelinin iptali gerekeceğinin kanaatine varıldığını, müvekkilin 08.05.2019 tarihinde yapılan olağan genel kurula katıldığını, gündemin 9.maddesi için, yönetim kurulu üyelerine ayrı ayrı aylık 20.000 TL net huzur hakkının ödenmesinin kabul edildiğini, şirketin 2018 yılını 11.610.382,00 TL zarar ile kapatıldığını, yönetici ortakların başka şirketi de olduğunu orada huzur hakkı aldıklarını, yılda yönetim kurulu üyelerine toplam 720.000 TL ödeme yapılacağını, şirketin finansal tablolarına göre fazla olduğunu, şirketin zarar ettiğini belirterek … AŞ’nin 08.05.2019 tarihinde yapılan genel kurulunun gündemin 9. Maddesi ile karara bağlanan her bir yönetim kurulu üyesi için ödenmesi kararlaştırılan aylık net 20.000,00 TL’ye ilişkin huzur hakkı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; yönetim kurulu üyelerine ödenen miktarın fahiş bir miktar olmadığını, huzur hakkının kanundan doğan bir mali hak olduğunu, huzur hakkı verilmesi için şirketin kar etmesine dahi gerek olmadığını, müvekkili çapında geniş bir şirkette üst düzey yöneticilik yapan bir kişinin almakta olduğu maaşa denk geldiğini, emsal maaş araştırılması yapılmasını gerektiğini, geçmiş yıllardaki genel kurul toplantılarında huzur hakkı ve ikramiye hakkı verilmesi kararı alındığını, toplantılara ilişkin iptal talebin olmadığını, diğer şirketlerin farklı bir tüzel kişiliği olduğunu, söz konusu şirketlerdeki belgelerin davacıya delil teşkil etmeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 445 ve devamı maddelerine dayalı açılmış olup, davalı şirketin 08/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan dokuz nolu kararın iptali istemine ilişkindir.
Taralar arasındaki uyuşmazlık, davalı şirketin 08/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan yönetim kurulu üyelerine aylık 20.000,00-TL huzur hakkı ödenmesine ilişkin dokuz nolu kararın, genel kurulun yapıldığı dönemde şirketin ortaklık yapısı, finansal durumu, şirketin geçmiş uygulamaları, davalı şirketle aynı-benzer bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsaller göz önüne alındığında, yönetim kurulu üyelerinin harcadığı emek ve mesai ile orantılı olup olmadığı, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikte kardan pay alma haklarını ihlal edip etmediği, dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığına ilişkindir.
Davalı vekilinin özel dava şartı itirazı; davacının iptali talep edilen genel kurul kararına olumsuz oy kullandıktan sonra, karara muhalif olduğu ve bu konuda dava açılacağı hususunun tutanağa şerh düşüldüğü, muhalefet şerhinin TTK’nun 446 maddesine uygun olduğu anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı yasal ikametgahının (şirket merkezinin) mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idari sınırlar içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde HMK. nun 14/2 ve 6102 Sayılı TTK.nun 445. maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir. Davacının davalı şirketin hissedarı olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 445.maddesinde öngörülen hak düşürücü nitelikteki 3 aylık süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, şirketin sicil kaydı celp edilerek dosya arasına alınmış, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 02/06/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerin Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/5 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu, davalı yana ait 2017-2018 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, mali değerlendirme doğrultusunda gündemin 9. Maddesinin dürtistlük kuralına aykırı olması nedeniyle iptali gerekeceği, bununla birlikte mahkemece sektör bilirkişisi atanması durumunda; huzur haklarının ortaklığın çıkarını gözetmediği ve emsallerine göre yüksek olduğu kanaatine varılırsa söz konusu gündem maddesinin iptali gerekeceği; huzur haklarının ortaklığın çıkarını gözettiği ve emsallerine yakın olduğu kanaatine varılırsa söz konusu gündem maddesinin iptali gerekmeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce Has Şirketler grubuna dahil olmayan, ortaklık yapısı ve hacmi davalı şirkete emsal olabilecek şirketlerin bildirilmesi için taraf vekillerine kesin süre verilmiş, bildirilen şirketlere yönetim kurulu üyelerine 2018 yılı itibariyle verilen aylık huzur hakkı tutarlarının bildirilmeleri için yazı yazılmış, gelen yazı cevapları dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın daha önce rapor tanzim eden heyete tevdii ile davalı şirketin önceki uygulamaları ve dosyaya kazandırılan emsal ücretler de incelenmek suretiyle, taraf itirazlarını da karşılar şekilde ek rapor tanzimi istenilmiş, mali bilirkişi …’nun af talebi üzerine yerine re’sen mali bilirkişi … atanmıştır. Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 18/04/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamına gönderilen yazılı cevaplarda bir kısım şirketlerin huzur hakkı ödemesini yapmadıkları ancak bir kısım şirketlerin ise huzur hakkı ödememelerine karşın yönetim kuruluna ödedikleri ücretleri yazı içeriğinde ifade ettikleri, iş bu yazı cevapları içeriğine göre davaya konu şirketteki brüt ücret tutarının rapor içeriğinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere yüksek olduğunun belirlendiği, iş bu değerlendirmeler nazara alındığında iş bu davaya konu edilen genel kurulun 9. Maddesinin iptalinin yerinde olacağının kabulünün gerektiği, mahkemece bu ücretin yüksek olmadığı kanaatine varılması halinde kararın iptalini gerektirecek bir unsur bulunmadığı belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; iptali talep edilen karar ile davalı şirket yönetim kurulu üyelerine aylık 20.000,00-TL net huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, kararın TTK’nun 418/1, 2 fıkraları uyarınca toplantı ve karar nisabına uygun alındığı, karara göre, yönetim kurulu üyelerine yıllık ödenecek brüt huzur hakkı tutarının 353.792,75-TL olduğu, davalı şirketin 2018 yılında 11.610.382,26-TL zarar ettiğinin bilirkişi raporu tespit edildiği, yöneticilere ödenecek brüt huzur hakkı tutarının şirket sermayesinin %1,4’ü, şirket öz kaynaklarının ise %3,8’i oranında olduğu, emsal şirketlerde bu oranın çok daha düşük olduğu, davalı şirketin, 2018 yılında ödenmiş sermayesine göre özkaynaklarının %53’ünü kaybetmiş durumda bulunduğu anlaşılmıştır.
Anonim şirketler yıllık kârının bir kısmını şirket pay sahiplerine kar payı adı altında dağıtmaktadır. Kar payı alma hakkı ortakların vazgeçilmez nitelikteki haklarından biri olup, şirket genel kurulunun ortakların kar payı alma hakkını herhangi bir şekilde sınırlandırma veya bertaraf etme hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla anonim şirkette sermaye oranı itibarıyla çoğunluğu teşkil edenler aldıkları genel kurul kararıyla azınlıktaki pay sahiplerinin kardan pay almalarına engel olamayacakları gibi bu hakkı sınırlandıramazlar. Yönetim kurulu üyelerine yüksek miktarda ücret ödenmesinin kararlaştırılması şirket ortaklarına dağıtılacak kar payını etkiler.
Somut olayda, davalı şirketin 2018 yılında, ortaklarına dağıtılabilecek karının bulunmadığı bir yana, 11.610.382,26-TL zarar ettiği, ödenmiş sermayesine göre özkaynaklarının %53’ünü kaybetmiş durumda bulunduğu, yönetim kuruluna ödenmesi kararlaştırılan huzur hakkının yıllık brüt tutarının, şirket sermayesinin %1,4’ü, şirket öz kaynaklarının ise %3,8’i oranında olduğu, bu oranların davalı şirketle benzer durumda bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsal ücretlere göre de yüksek olduğu nazara alındığında, ücretin yönetim kurulunun harcadığı emek ve mesai ile orantılı olmadığı, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki kârdan pay alma haklarını ihlal eder mahiyette olduğu ve dürüstlük kuralına aykırı bulunduğu mahkememizce sabit görülmüş, davalı şirketin 08/05/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın iptaline dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜNE, davalı şirketin 08/05/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 9 nolu kararın iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL nispi karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 36,30-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.213,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
80,70-TL. KARAR HARCI
44,40-TL. PEŞİN HARÇ
36,30-TL. KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
88,40-TL İLK GİDER
2.700,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
425,10-TL POSTA MAS.
3.213,90-TL TOPLAM