Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/499 E. 2020/265 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/499
KARAR NO : 2020/265

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9.maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ve tarafsız İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararıdır.
Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle;
Davalı aleyhine, davacıya olan borcu nedeniyle İstanbul …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun faize ve ferilerine itirazda bulunduğunu, ancak davalının borca, faize ve ferilerine ilişkin itirazlarının haksız olduğunu, çünkü davalıya icra dosyasındaki alacağın dayanağı olarak gösterilen ve ödeme emri ekinde de tebliğ edilen Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesi (iflas mahkemesi) … esas nolu dosyasında düzenlenen 270 seri numaralı ve 01/09/2008 başvuru tarihli iflas sıra cetvelinden de görüleceği üzere, borçlu davalının müvekkiline 11.145,07 Euro tutarında borcunun mevcut olduğunu, bu borcun kesinleştiğini ve bu mahkeme iflas dosyasında kayıt altına alındığını, davalının Almaya daki malvarlığının borcu karşılamadığından ve Türkiye de malvarlığı bulunduğundan müvekkili davacının alacağını Türkiye de yasal yollarla takip etmek istediğini, dolayısıyla davalının borca itirazının yersiz ve kötü niyetli olduğunu, davalının Almanya da… nin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalının bu şirket üzerinden güneş tahvili (…) ihraç ettiğini ve davalı müvekkilinin de 10.000 Euro tutarında bir satın alma yaptığını, bu tahvilin davalının şirketince faizi ile geri ödenmek üzere alındığını, güneş enerjisinin Almanya da çok büyük bir pazar olduğundan müvekkili davacının bu şirketten tahvil alarak yatırım yapmaya yönlendiğini, davacı müvekkilinin yanında bir çok kişinin de davalının yönetim kurulu başkanlığı yaptığı bu şirketten 50.000 Euro ya varan rakamlarda tahvil satın aldığını, bu suretle davalının buyük bir sermaya topladığını, ancak daha sonra davalının bu şirket üzerinden güneş yatırımı yapmayıp 25 milyon Euro tutarında sanat eseri satın aldığını ve bunları 37,9 milyon… isimli şirkette sattığını, bunu öğrenen müvekkilinin sözleşmeyi feshettiğini ve ödediği parayı geri istediğini, davalı şirketin ödeme yapmadığını, davalının ayrıca bu eylemlerinden dolayı Hamburg Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dolandırıcılık suçundan yargılandığını ve 5 sene hapis cezasına mahkum olduğunu, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davalının kişisel malvarlığı ile de sorumlu addedildiğini, söz konusu toplam borcun 37,9 milyon Euro olduğunu, davalının bu meblağı kişisel olarak ödeyemeceğini belirterek Almanya da kişisel iflas yoluna başvurduğunu, müvekkilinin de karar altına aldığı alacağının masrafları ile birlikte iflas masasına kaydettiğini beyanla, davanın kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin talepleri doğrultusunda devamına ve İcra İflas Yasasının 67-2 uyarınca takip çıkışının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin …adresinde ikamet eden gerçek kişi olduğunu, davacının Almanya’da yaşayan ve dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere dava dışı…’den alacaklı olduğunu iddia eden gerçek kişi olduğunu, dava dışı …’nin davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği Almanya’da faaliyet gösteren şirket olduğunu, huzurda görülmekte olana davada davacının dava dışı …’den alacaklı olduğunu iddia ettiğini, Hamburg Asliye Hukuk Mahkemesi kararı incelendiğinde davacının … olduğu, davalının ise … olduğunun açıkça anlaşılmakta olduğunu, müvekkilinin …’nin yetkilisi bulunmakta olup davada iddia edilen ticari ilişkide aslen sorumlu olmasının mümkün olmadığını, davacının …’den olduğunu iddia ettiği alacaklarını hukuka aykırı olarak müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, davaya konu ticari ilişkide taraf olmayan müvekkiline karşı husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının Almanya’da faaliyet gösteren…’den güneş enerjisi ile ilgili bir ticari ilişkiden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bu durumda davanın ticari alacak davası olduğunu, yani konunun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gereken bir dava olduğunu, davanın görev itirazı sebebi ile reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin adresinin mernis kayıtlarından da anlaşılacağı üzere … olduğunu, ayrıca davacının dava dışı …’ye açmış oldukları davaların da Hamburg’da açıldığını, davanın yetki itirazı sebebi ile reddedilmesi gerektiğini, davaya konu iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, somut uyuşmazlıkta ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kanunda aranan koşulların hiçbiri gerçekleşmediğini belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Elde ki dava, İcra İflas Yasasının 67.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 17.814,25 Euro alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İcra İflas Yasasının 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İcra İflas Yasasının 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Davalı tarafça süresi içinde yetki itirazında bulunulmuş mahkememizin milletler arası yetkisinin bulunmadığı, davalının dava dışı …’nin ortağı olduğu, dava konusu alacaktan aslen sorumlu olmaması nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği, husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, ileri sürülmüştür.
Somut olayda açılmış olan davanın hukuki mahiyetinin belirlenmesi ve buna göre davaya bakma yetkisinin değerlendirilmesi gerekir.
Başka alacaklı tarafından davalı aleyhine aynı mahiyette açılan dava da, mahkemece davanın kayıt kabul ve yöneticinin sorumluluğu nedeniyle açılmış tazminat davası olarak nitelendirilmesi neticesinde verilen görevsizlik kararının istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi …Hukuk Dairesi… esas … karar sayılı ilamında “davanın kayıt kabul davası niteliğinde olmadığı, Türk Ticaret Kanununun 553.maddesine göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri taktirde hem şirkete hem pay sahibine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zararlardan sorumludurlar, anonim ortaklık organlarının haksız eylemlerinden dolayı sorumludur.Ayrıca haksız eylemde bulunan yönetim kurulu üyeleri de kişisel olarak sorumludurlar.Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 25.3.1994 E 1248 K2289” şeklin de görüş açıklanıp karar verildiği, yine aynı davalıya karşı aynı mahiyette açılan davaya ilişkin İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi …Hukuk Dairesi … esas 2018/1551 karar sayılı, 2018/2373 esas, 2018/1483 karar sayılı ilamlarında, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/5113 esas 2017/4391 karar sayılı, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2016/3595 esas, 2016/3434 karar sayılı ilamlarında da benzer mahiyette görüş açıklanıp karar verildiği anlaşılmıştır.
Az yukarıda kısaca özetlenen ve sayısı bildirilen İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi kararlarından ve dosya içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, ortağı ve yetkilisi olduğu şirket adına yatırımcılardan toplanan, şirkete yatırılan paraların ortak ve yetkili tarafından başka amaçlarla kullanılmış olması haksız fiil mahiyetindedir.Bu sebeple 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 336/5.maddesi kapsamında kalmaktadır.Bu maddeye göre yönetim kurulu üyeleri şirket alacaklılarına karşı eylemleri sebebiyle müteselsilen sorumludur.6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 553/1.maddesinde de 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 336/5.maddesine benzer bir düzenleme yer almaktadır ve Türk Ticaret Kanununun 561.maddesine göre sorumlular aleyhine açılacak davanın şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekmektedir.Burada davanın haksız fiil hukuki sebebine dayanarak açılmış olması sonucu değiştirmeyecektir.Toplanan delillerden anlaşılacağı ve tarafların kabulünde olduğu üzere şirket Almanya da faaliyet gösteren ve merkezi de burada bulunan bir şirkettir.Davalı tarafın yetki itirazı, Türk Ticaret Kanununun 561.maddesinin kesin yetki halini içermesi, şirketin Almanya da faaliyet göstermesi birlikte değerlendirildiğinde, şirket merkezinin bulunduğu Almanya/Hamburg mahkemelerinin yetkili olduğu mahkememizin davaya bakmaya yetkili olmadığı sonucuna ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 114/1-a ve 115.maddeleri gereğince davalının milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, bu nedenle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine,
3)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4)Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6)Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
1.230,18 TL PEŞİN HARÇ
54,40 TL KARAR HARCI
1.175,78 TL TALEP HALİNDE İADE HARÇ