Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/493 E. 2021/760 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/493 Esas
KARAR NO : 2021/760

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça, … 27. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, taraflarınca süresinde … 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile borca, tüm ferilerine ve takibe itiraz ettiklerini, müvekkilinin borçlu olmadığını, icra takibi akabinde müvekkilinin yarı hissesinin olduğu taşınmazına haciz konularak satış işlemi başladığını, müvekkilinin davalıya senetten veya başka bir sebepten borcu olmadığı için davalının müvekkilinin borçlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, kayıtlarında takip konusu senedin işlenmiş olması ve senedin karşılığı olarak muhasebesel bir karşılığının işlenmiş olması gerektiğini, şirketin 75.000,00.-TL’lik bir değerinin ne olduğunun yansımasının muhasebe ve şirket kayıtlarında yer alması gerektiğini, müvekkilinin vermiş olduğu teminat senedinin teminat senedi olduğunun tespit edilerek müvekkilinin borçlu olmadığının ortaya çıkarak tespit edilmiş olacağını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkiden önce işçi işveren ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davalı şirkette işçi olarak 5 yıl çalıştıktan sonra tüccarlığa geçilmesi yönünde kararı nedeniyle işten ayrılarak mükellefiyet açtırdığını, davalı ile müvekkilinin, Tüccar Plasiyer sözleşmesi imzaladığını ve sözleşmenin içeriğinde yer aldığı üzere davalıya 75.000,00.-TL’lik senedi verdiğini, müvekkilinin ay sonu ne kadar dağıtım veya satış yapmışsa onun %13’ünü hakediş olarak fatura karşılığında hesabına yattığını, hakediş rakamlarına müdahale edilemediğini, şirket sahibi …’nin bir gün toplantı yaparak yüzdeleri 13’den 7’ye çektiğini söylediğini, müvekkilinin ve bazı arkadaşlarının bunu kabul etmediklerini yazılı bir şekilde ilettiklerini, bunun üzerine şirket sahibinin işe devam etmemelerini söylediğini, müvekkilinin son hakedişinin düşük gösterildiğini, sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin şifahi olarak teminat senedinin iadesini istediğini ancak iade edilmediğini, müvekkilince … 10. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, senedin ihtara rağmen iade edilmediğini, davalı tarafın müvekkilinin borçlu olmadığını bile bile sebepsiz zenginleşmek istediğini, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin tecrübesizliğinden yararlanarak müvekkiline teminattır ibaresi yazmayan senet düzenlettiğini iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, müvekkilinin .. 27. İcra Dairesi’nin…Esas sayılı dosyasında yer alan 07.09.2017 vade, 17.08.2017 düzenleme tarihli 75.000,00.-TL bedelli senet ve dosya borcundan ötürü borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen senedin teminat senedi olmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince, verilen taahhüdün, vaat edilen mal veya hizmetin eksiksiz yerine getirileceği sözü verilen, verilen bu sözün yerine getirilmemesi bir miktar bedel ile sorumluluk şartına bağlanan senetlere teminat senedi denildiğini, icra takibine dayanak teşkil eden ve işbu davaya konu senet incelendiğinde, teminat senedi olmadığının, bütün zorunlu yasal unsurları taşıyan geçerli bir bono olduğunun görüleceğini, Yargıtay’ın yerleşik ve süreklilik arzeden içtihatlarına göre, neyin teminatı olduğu senet üzerinde açıkça açıklanması gerektiğinin, aksi durumda senedin, teminat senedi vasfını taşımadığının kabul edildiğini, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, menfi tespit davalarında ispat edilmesi gereken hususun, borçlunun borçlu olmadığını ispatlanması olduğunu, yani ispat yükümlülüğünün davacı taraf üzerinde olduğunu, HMK’nın 201.maddesi hükmünde açıkça ifade edildiği üzere işbu davada tanığın dinlenemeyeceğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 72. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davacının davalıya icra takibine dayanak alınan bonodan dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili 16/11/2021 havale tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin davalı taraf ile uzlaşmasından ötürü davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili 16/11/2021 havale tarihli dilekçesi ile, davacı tarafından davadan feragat edilmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davadan feragat edilmiş, feragatin tek taraflı ve Mahkemeye ulaşmakla sonuçlandıran, davayı sona erdiren işlemlerden olduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu 22.Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” amir hükmü yer aldığı, davacının ön inceleme duruşma zaptı imzalandıktan sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından ret harcı olan 59,30.-TL’nin 2/3’ünün alınmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davacı tarafça ön inceleme zaptı imzalandıktan sonra davadan feragat edilmiş olması nedeniyle 492 Sayılı Harçlar Kanunun 22. Maddesi gereğince 2/3 oranında hesap edilen 39,53-TL harcın, davacı taraftan peşin olarak tahsil edilen 1.384,56.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 1.345,03.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafça talep edilmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Muhakemeleri Yasasının 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam 1.462,00.-TL gider avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır