Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2021/137 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/477 Esas
KARAR NO :2021/137

DAVA:Menfi Tespit Davası,6100Sayılı HMK m.374vd.Yargılamanın İadesi
DAVA TARİHİ:24/02/2012 ( Yargılamanın İadesi Talebi Üzerine Kayıt Tarihi: 23.07.2019)
KARAR:YARGILAMANIN İADESİ TALEBİNİN REDDİNE
KARAR TARİHİ:18/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yargılamanın iadesine yönelik yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/Davacı vekili tarafından öncesinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmadan 2004 senesinde toplamda 16.776.000.-TL’lik mal aldığını, müvekkilinin alacaklarına ilişkin olarak çek keşide ederek ve senedi ödemek suretiyle sözlerini ettikleri faturalara ilişkin tüm borçlarını kapattıklarını, davalı firmanın alacağını tahsil etmesine rağmen ….İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyasıyla takip başlatarak takibin faiz ve masraflar dahil olmak üzere 55.570,00.-TL’ye ulaştığını, davalı firmanın takibe konu ettiği faturalara ilişkin alacağını anlaşma sağlanan zamanda ve tamamını tahsil etmesine karşılık davalının kötü niyetli olarak faturalara ilişkin takip başlattığını ve bu miktar üzerinden şu zamana dek yüklü miktarda faiz ve masraf biriktiğini, davalı firmanın kötü niyetli olarak takip başlatarak müvekkiline ait menkul ve gayrimenkulleri haciz altına aldırdığını ve zararına sebep olduğunu, müvekkilinin bu zamana kadar maddi manevi çok büyük zarar gördüğünü, ödemesini zamanında yapmış olmasına rağmen haciz ve icra baskısı altında kaldığını, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, müvekili aleyhine haksız yere başlatılan takip ve sonuçları itibariyle müvekkile verdiği zararlar da göz önünde bulundurularak davalı firma aleyhine alacağının %40’ından aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi istenilen davada ise davacı vekili 23/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile yargılama sırasında delil sunma sürelerinden sonra bulunulan 06/08/2004 tarihli 6.400 TL bedilli davalıya yapılan ödemeyi içerir makbuzu dilekçe ekinde sunduklarını, söz konusu makbuzda şirketin o tarihteki muhasebe müdürü olan ve davacı yanında sigortalı olarak çalışan … isimli şahsın imzasının bulunduğunu, iş bu nedenle HMK 375/ç bendi gereği Mahkememizin … E. Sayılı dosyasından verilen hükmün yargılamanın iadesi suretiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/Davalı vekili tarafından öncesinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasına sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın ve dava konusu ticari nitelikli alım satım sözleşmesinin taraflarının, tacir sıfatına sahip şirket olduklarını, bu nedenle aralarındaki ilişkinin de ticari nitelikte olduğunu, eldeki davanın mutlak ticari dava niteliğinde olması nedeniyle davayı bakmaya … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu belirterek dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, esas yönünden de müvekkilinin davacıya mobilya satıp teslim ettiğini, ancak davacının bedelini ödememesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, iddia edildiği gibi çeklerle ya da senetle bir ödemenin sözkonusu olmadığını, davacının ödeme iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/ Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin … Esas- … Karar sayılı 23.03.2016 tarihli davanın reddi kararının, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 2016/13065 Esas- 2017/987 Karar sayılı ilamı ile 09.02.2017 tarihinde onandığı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 2017/3423 Esas- 2019/947 Karar sayılı ilamı ile 19.02.2019 tarihinde karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşıldı.
Davacı taraf, 6100 Sayılı HMK’ nın 374 vd maddeleri gereğince; davaya konu 06.08.2004 tarihinde 6.400,00 TL davalıya ödeme yapıldığı iddiası ile kendilerinin şirketinde çalışan sigortalısı …’ ın imzasının bulunduğu tahsilat makbuzunu ibraz ederek hükmün yargılamanın iadesi ile kaldırılmasını talep etmiştir. Yargılamanın iadesi istenilen husus; davalı firmanın davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 9 adet faturaya dayalı olarak başlatılmış oldukları icra takibine konu alacağın 2004 yılında 4 adet çek karşılığı 12.400,00.-TL ve 4.250,00.-TL’lik senet ile ödendiğinden bahisle icra takibinden sonra İİK’nın 72. Maddesi gereğince açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin açılan davanın reddine ilişkin Mahkememiz hükmünün iptaline ve yeniden karar verilmesine ilişkindir. Yargılamanın yenilenmesi istenilen iş bu yargılamada davacı vekili 23/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile yargılama sırasında delil sunma sürelerinden sonra bulunulan 06/08/2004 tarihli 6.400 TL bedelli davalıya yapıldığı iddia olunan ödemeyi içerir makbuzu dilekçe ekinde sunduklarını, söz konusu makbuzda şirketin o tarihteki muhasebe müdürü olan ve davacı yanında sigortalı olarak çalışan … isimli şahsın imzasının bulunduğunu, iş bu nedenle HMK 375/ç bendi gereği Mahkememizin … E. Sayılı dosyasından verilen hükmün yargılamanın iadesi suretiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili tahsilat makbuzu nüshası incelendiğinde; makbuzun adi evrak ( belge) niteliğinde bulunduğu, davalı … tarafından tek taraflı olarak dava dışı … için hazırlandığı, bedelinin 6.400,00 TL olduğu, 06.08.2004 tarihli olduğu, dava dışı … imzasını taşıyan nüsha olduğu görülmüştür. Bu makbuzun yargılama aşamasında tarafların ticari kayıt ve defterlerine işlenmediği de anlaşılmaktadır. Davacı tanığı davacının babası … dinlenilmiştir. “….’de yazlığımın yanında depom vardır depo pek kullanılmaz 23/04/2018 tarihinde tatildi bir gece önceki rüyama dayanarak depodaki evraklara bakmak için kullanmadığım çekyatın altında bu evrakı da buldum bu evrakı oğlum bir kez ödedi bir daha ödemek durumunda karşı karşıya kaldı bu nedenle 25/04/2018 ‘de … Asliye Ticaret Mahkemesine geldim bu evrakı verdim, Yargıtay da olan dosya geldiğinde dava açabileceğim söylendi ben Avukat …’in yetkisiyle bu evrakı sunabildim… ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yargılamanın yenilenmesi talebindeki anlatıma göre yargılamanın yenilenmesi istemi HMK 375/ç maddesine dayandırılmıştır. Anılan yasa maddesi ” yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması ” hükmünü içermektedir. Yargılamanın yenilenmesi talebindeki; tanık beyanı ile tahsilat makbuzu nüshası incelendiğinde; nüshanın adi evrak niteliğinde olması, nüsha üzerindeki bilgilerden davacının ödemede bulunduğunun açık ve net bir şekilde anlaşılamaması, bu nüshanın tarafların kayıtları ile teyit edilememesi, davalı tarafın ikrarında olmaması/ inkarında bulunması, tanık beyanının hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle itibar edilemeyeceği, tanığın davacının babası olması ve nüshayı bizzat bulan olduğunu iddia etmesi, karar düzeltme safhasından sonra ibraz edilen ilgili belgeye dair önceki yargılama aşamasında davacıya ait defter ve kayıtlarda hiç bir kayda rastlanmaması, yargılamanın iadesi isteminin senetle ispat kuralına uygun bulunmaması sonucu talebin reddi gerekmiştir. Basiretli tacir ilkesine de dikkat edilmiştir. Yargılamanın iadesi talebinin hükmün sonucunu değiştirecek nitelikte olmadığı anlaşılmakla saptanan ve hukuksal durum bu olunca HMK 375/ç bendinde belirtilen durumun somut olayda gerçekleşmediği, yargılamanın yenilenmesini gerektirir yasal koşulların bulunmadığı sonucuna varılarak talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin talebinin reddine,
2- 6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 59,30 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 825,25 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 765,95 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa talebi ile iadesine,
3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına, İşbu dava nedeni ile davalı tarafından yapılan 146,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.080,00 TL TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6100 S HMK m. 333 uyarınca avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı mahkememize yazılı/sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal süre içerisinde 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır