Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/474 E. 2020/627 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/474 Esas
KARAR NO:2020/627

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/07/2019
KARAR TARİHİ:30/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacıya ait … plakalı aracın davalı şirkete kasko sigortalı olduğunu, 23.01.2019 günü … otoyolu … … ayrımı mevkiinde başka bir aracın sıkıştırması sonucu davacıya ait aracın sürücüsü …’in aracının direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve bu nedenle maddi hasarlı tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, kazadan sonra olay yerine polis ekiplerinin geldiğini ve gelen ekipler tarafından kaza tutanağı düzenlendiğini, kaza tutanağının KAZANIN ÖZETİ başlıklı kısmında yer alan değerlendirmenin son paragrafında, davacıya ait araç sürücüsü …’in hiçbir maddi delil gösterilmeksizin aracın sürücüsünün kendisinin olduğu hususunun net olarak tespit edilemediğini, bu nedenle şoför tespit edilemediği yönünde tutanak tutulacağının belirtildiği ve bu şekilde zapta geçirildiğini, kazanın oluşum şekline ilişkin gerekli bilgilerin … tarafından ekiplerle eksiksiz paylaşıldığını, nitekim kazanın oluşumu, olay yerinde yer alan hasarlı araç parçalarının, kaza ve fren izlerinin, kazadan sonra aracın duruş şeklinin, araç üzerindeki hasarların birbiriyle tam uyumlu olsa da …’in hiçbir maddi delil gösterilmeden sürücünün kendisi olarak tespit edilmediği şüphesinin dayanağının olmadığını, kazaya ilişkin olarak davalı şirketçe hasar dosyası açıldığını, eksper raporunda somut iddia ileri sürülerek kasko sigortası genel şartlarının teminat dışı kalan haller başlıklı 5.4 maddesine göre aracın sürücü belgesiz kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar maddesine göre mevcut hasarın teminat dışı olarak değerlendirildiğini, sigorta şirketi tarafından hasarın ödenmesinin reddedildiğini, iddia sahibinin iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, sigortacının sözleşmede belirlenen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumlu olduğunu, rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğunu, aracın sürücü belgeli … tarafından kullanıldığını, bu nedenle hasarın ödenmesi gerektiğini, kazaya ilişkin hazırlanan eksper raporunda davacıya ait araçtaki hasarın KDV dahil 19.225,00.-TL olduğunu, davalıya başvurulduğunu ancak olumlu veya olumsuz bir cevap verilmediğini iddia ve beyan ederek 19.225,00.-TL hasar onarım bedelinin reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesinde belirtilen aracın 10.02.2018-2019 vadeli … no.lu genişletilmiş … Kasko Sigorta Poliçesiyle davacı adına sigortalı olduğunu, davacının taleplerinde yasal isabet olmadığını, meydana gelen kazadan sonra davacının başvurusunun değerlendirildiğini, yapılan araştırmada her ne kadar kazadan sonra sürücünün … olduğuna dair polis kaza tespit tutanağı düzenlemişse de aynı zamanda kaza tespit tutanağında aracın sürücüsünün tespit edilemediğinin belirlendiğini, bu nedenle davacının başvurusunun davalı şirketçe haklı olarak reddedildiğini, davacının iddiasını somutlaştırması ve kazanın iddia edildiği şekilde meydana geldiğinin ve sürücü değişikliği yapılmadığını ispatlaması gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, sigortalı aracın özel araç olduğunu, olayın haksız fiil olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında bir ticari ilişkinin de olmadığını, bu gibi hallerde 3. kişilerin uğrayacakları maddi zararlar için ticari yahut avans faizine değil yasal faize hükmedilmesi gerektiğini iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde ; Poliçelere, tutanaklara, ihtarnamelere, hasar dosyasına, ruhsat fotokopisine, eksper raporuna, tanığa, bilirkişiye, keşfe, yemin vs. diğer yasal delillere delil olarak dayanmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde ; dilekçesi ekinde sunduğu belgelere, ilgili yasal mevzuat ve Yargıtay İçtihatları ile yaptırılacak bilirkişi incelemelerine, keşfe ve tanıklara delil olarak dayanmıştır.
Davalı sigorta şirketine, davaya konu hasar dosyası, başvuru evrakları ve poliçenin gönderilmesi için yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davaya konu … plaka sayılı aracın 21/08/2017 kaza tarihi itibariyle trafik kayıtlarının gönderilmesi için İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizin 30/01/2020 tarihli duruşmasında; iddia, savunma ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlığın halli bakımından dosyanın Mahkememizce resen seçilecek Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi ile rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
30/07/2020 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; kaza tutanağına göre dava dışı …’in aracı kaza sırasında kullanan sürücü olmadığı, davacıya ait araçtaki gerçek hasar miktarının KDV dahil 19.226,10.-TL olduğu, anılan rapordaki hasarlı parçalar, dosyadaki araç fotoğrafları ile uyumlu olduğu, parça ve işçilik bedellerinin yetkili servis fiyatlarıyla uyumlu ve piyasa rayiçlerine uygunu bulunduğu, davacının ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği dikkate alındığında, davalı şirketten talep edebileceği bir maddi zararının olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olduğu ve 23.01.2019 tarihli rizikonun poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği konusunda uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK.’nun 1429. maddesine göre, sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Yine Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1. Maddesinde, sigortalıdan başka araç kullanan kişinin iradesi dışında gerek hareket gerekse durma halinde iken araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu kabul edilmiştir. TTK.’nun 1421 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.4 “Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı bölümde; “Poliçede gösterilen taşıtın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar sigorta teminatının dışındadır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava sonrası olaya ilişkin olarak düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında, 23.01.2019 günü saat 22:50 sıralarında … yönetimindeki … plakalı aracıyla TEM otoyolu güney yolda … yönünde seyrederken … ayrımını 100 m geçe sol tarafından plakasını alamadığı bir aracın kendi yönüne aracını ani bir manevrayla kırması sonucu ani fren yapması ve aracının kontrolünü kaybetmesi üzerine yolun sağında bulunan ve yeni başlamış olan bariyerlere çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in KTK’nın 52/b maddesinde belirtilen aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlama kuralını ihlal ettiği, sürücü beyanına dayalı olarak bu görüş ve kanaate varıldığı, her ne kadar … plakalı araç şoförü olduğunu … beyan etse de trafik kayıtlarına göre şoförün tespit edilemediği belirtilmiştir.
Kaza tesbit tutanakları, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli belgelerdendir. Kaza tesbit tutanağında, dava dışı …’in aracı kaza sırasında kullanan sürücü olmadığının belirtildiği ve bu hali ile TTK.nun 1409. maddesi gereğince ispat külfetinin yer değiştirerek davacı tarafa geçtiği, davacı tarafından kaza tespit tutanağının aksinin aynı kuvvette yazılı bir delille ispat edilemediği, bu hali ile hasarın teminat kapsamında kaldığının ispat edilemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 328,32.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 273,92.-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 922,00.-TL gider avansından artan bakiye avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.30/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır