Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/472 E. 2020/214 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/472 Esas
KARAR NO : 2020/214

DAVA : Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2019
KARAR TARİHİ : 26/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 21/09/2018 tarihinde müvekkilinin… plakalı 0 km …model … marka kamyonet cinsi aracı davalı şirketten aldığını, aracın deposunda çok az miktarda mevcut olan mazot ile 22/09/2018 tarihinde trafiğe çıktığını ve davalı şirketin çok yakınında bulunan …Şti.’den 66,67 litrelik… mazot aldığını ancak İzmit istikametine doğru giderken aracın 111.km de iken yolda arızalanarak durduğunu, aracın çekici ile alınarak yetkili servis olan… Oto’ya götürüldüğünü, … Oto tarafından hazırlanan 24/09/2018 tarihli müşteri istek formu ve…İş Emri numaralı yapılan işler başlıklı yazıda aracın çekici ile geldiği ve çalışmadığının tespit edildiğini, çalışmayan aracın test cihazına bağlanarak yapılan kontrolünde yakıt basıncının düşük olduğunun, yakıtın kontrolünde ise içinde su olduğunun yani aracın yakıttaki su nedeniyle arızalandığının tespit edildiğini, … Kurumu tarafından akredite edilen… A.Ş.’nin … tesislerinde biri aracın deposundan diğeri … pompasından alınan iki adet akaryakıt numunesinin … standartına uygun analizlerinin yapıldığını, 25/09/2018 tarihinde… A.Ş. tarafından yapılan… Raporunda, … Bayiliğinden alınan … sayılı numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olduğunun tespit edildiğini,… plakalı araçtan alınan … numaralı numunenin teknik düzenlemede yer alan özelliklere uygun olmadığının tespit edildiğini, akredite laboratuvarda yapılan testlerde aracın yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normal miktarından 70 katı fazla su olduğunun tespit edildiğini, Kocaeli … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… D.İş sayılı delil tespiti davasında alınan bilirkişi raporunda araçta oluşan arızanın nedeninin yakıt deposundaki motorinde bulunan su miktarının normalin 70 katı kadar fazla olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketten … Noterliği’nin 25/12/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile ayıplı aracın ayıpsız misliyle değişiminin talep edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, arabuluculuk faaliyetlerinde de anlaşılamadığını, davalı taraf hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının müvekkiline ayıplı ürün sattığını iddia ve beyan ederek ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, tespit olunacak araç bedeli üzerinden dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizinin davalıdan tahsiline, davaya konu aracın misli bulunmazsa İİK’nın 24.maddesi gereğince işlem yapılmasına, dava konusu aracın tamirat süresince oluşan kamyonet kirası bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 100,00.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, satın alınan araçlar için yapılan masraflar ile müvekkilinin ayıplı maldan doğan doğrudan zararları ile diğer zararlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 23.557,60.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Kocaeli … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama giderleri ve işbu davada yapılan yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Yargıtay İçtihatlarına göre delil tespiti üzerine alınan raporun, rapora itiraz edilmiş olması sebebi ile hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, rapora müvekkili şirketçe itiraz edildiğini, davanın eksik harçla açıldığını, esasa girilmeksizin usulden reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek bir sorun bulunmadığını, davacı tarafın aracı kullanmaya devam etmekte olduğunu, araçtan faydalanmamanın söz konusu olmadığını, davacı yanın şikayetlerinin gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu aracın 22/09/2018 tarihinde trafiğe çıktığını, 09/11/2018 tarihindeki son servis kaydına göre toplam 808 km yol katettiğini, davaya konu araçta kullanılması gereken ve üreticinin belirlediği yakıt tipinin yakıt deposu kapağında yazdığını ve kullanma kılavuzunda belirtildiğini, üreticinin belirlediği yakıt dışında, farklı özellikler içeren yakıtların kullanılması durumunda motor ve donanımlarda maliyeti yüksek hasarlar oluşmasının oldukça büyük olasılık olduğunu, araçta farklı yakıt ile yapılan sürüş şartlarına, süresine ve kat edilen mesafeye göre değişen oluşumların hemen veya bir süre sonra ortaya çıkabildiğini, davacıya konu hakkında bilgilendirme yapıldığını, yapılan ve yapılacak işlerin ve olası onarım ihtiyaçları konusunda açıklamalarda bulunulduğunu, onay alınarak onarıma geçildiğini, teşhis ve tespitler doğrultusunda yakıt pompasının, yüksek basınç pompasının, enjektörlerin değiştirildiğini, yakıt deposu/hattının temizliği/boşaltımı gibi işlemlerin yapıldığını ve özel test cihazları ile elektronik yönetim sistemleri ile sorgulandığını, herhangi bir veri sapması kaydının alınmaması sonrasında test cihazı bağlı bir şekilde test sürüşünün gerçekleştirildiğini ve aracın bu sürüş testi sonucunda başka bir onarın ihtiyacı gerektirmediği sonucuna ulaşıldığını, araçta farklı yakıt ile yapılan sürüş şartlarına, süresine ve kat edilen mesafeye göre değişen oluşumların hemen veya bir süre sonra ortaya çıkabileceğinin teknik kuralı hatırlatılarak aracın kullanıma sunulduğunu, davaya konu aracın yakıt aldıktan sonra motorunun durduğunu ve arıza yaptığını, sistemin bunu kaydettiğini, aracın satıldıktan sonra alıcısına teslimi sırasında yakıt deposunda su bulunmamaktadır şeklinde yer verilen iddiayı doğrulayacak bir dayanağın söz konusu olmadığını, aracın yakıt aldığı zamana dek herhangi bir yakıt uyarısı vermediğini, davaya konu aracın davacı tarafından teslim alınana dek hiç sorun yaşamamış olması karşısında yakıt alındıktan 110 km sonra arıza vermesi, bir daha çalışmamasının, sorunun davacı tarafından araç teslimi sonrası almış olduğu yakıttan kaynaklı olduğunu terreddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya koyduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, araçta ayıp olmadığını, bunun uzman bilirkişilerce incelenerek tespit edileceğini, faiz talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla aracın yenisi ile değiştirilmesi olmadığı takdirde zararın tazmini istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması, yapılan işlemin de tüketici işlemi niteliğinde bulunması gereklidir.
Somut olayda, dava konusu aracın ruhsat kaydında kullanım amacının hususi (yük nakli) olduğu, araç faturasının da davacı şahıs adına bulunduğu ve aracın ticari ve mesleki amaçlı olarak kullanıldığına dair delil ve belge de bulunmadığı, bu hali ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşıldığından davaya bakmaya Tüketici mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Açıklanan tüm bu nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliği ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına;
Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır