Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/469 E. 2021/45 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/469 Esas
KARAR NO:2021/45

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2019
KARAR TARİHİ:20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı borçlu müvekkil şirket …. Tic.A.Ş. ile ticari ilişki içinde olup taraflar arasında 12.12.2017 tarihli tüccar-plasiyer sözleşmesi bulunduğunu, iş bu sözleşme uyarınca davalı Borçlu müvekkil şirketten ürün aldığını, iş bu ticari ilişki müvekkil şirket nezdinde … müşteri numarası ile cari hesapıa takip edildiğini, davalı müvekkil şirketten aldığı ve kendisine fatura edilen ürünlerin bedelini ödememiş ve müteaddid defalar yapılan ikazlara rağmen ödememekte ısrar ettiğini, borçlarını ödemeyen davalı aleyhine …. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, borçlu söz konusu takibe yetki ve alacak yönünden itiraz etmiş ise de itirazında esasen borcun nedeni olan mallan aldığını da ikrar ettiğini, söz konusu itiraz tamamen zaman kazanmaya yönelik olup kötü niyetli bir itiraz olduğunu, zira müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı borçlunun 55.491,41 TL borçlu olduğunun görüleceğini, taraşlar arasında münakid sözleşmenin 12.2 md. uyarınca … … Adliyesi mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkisi kabul edildiğini ve davalının yetki itirazının da yersiz olduğunu, borçlunun itirazı üzerine 7155 sayılı kanun ile 6502 sayılı kanuna eklenen 5/a maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvuru şartı getirilmiş olduğundan bu yöndeki müracaatımız 26.06.2019 tarihinde anlaşma olmaması üzerine tutulan son tutanak ile sonuçlandığını açıklamaya çalıştıkları nedenlerle haksız ve hukuki dayanağı olmayan borcun ödenmesini mümkün olduğu kadar ötelemeye yönelik iş bu itirazın iptali ile davalı borçlunun alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyeti için iş bu davanın açılması gerektiğini beyan ederek icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden davalının iş bu itirazın iptali ile takibin devamının karar verilmesini, borçlu davalının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesindeki gerekçeli beyanlarını kabul etmediğini, hakkında açılmış olan ilamsız takiplere ait ödeme emrinde belirtilen alacaklı şirkete ait malzemelerin sezonu geçtikten sonra , kış mevsiminde tarafına teslimi icra edilmesi hususunda alacaklı şirketten yiyecek ve içecek talebi olmadığını, davaya konu edilen gıda malzemelerini şirketin depolarında ve yapım tarihi itibari ile kullanım arasındaki tarihin tamamen dolduğunu ve satılması mümkün olmayan bir mal tesliminde araçları ile getirilen malların kabul etmediği halde bu malları almasını ve sattıkça bedelini ödeyebileceğini söylediklerini ve tarafına ait kiralamış olduğu depoya mallan zorlamak sureti ile davayı konu edilen malların depoya koyduklarını ve listesini yaptıklarını ve şirkete ait satış memurlarının çekip gittiklerini aradan 15-20 gün geçtikten sonra yukarıda belirttiği gibi hem imalat tarihi ile kullanım tarihlerini tamamen geçen yiyecek ve içecek malların deposunda aşırı derecede mahalle sakinlerine zarar vermesi bakımından vatandaşların birisi tarafından … belediyesine yaptıkları şikayete binayen ilgili zabıta ve sağlık memurları bana teslim ettikleri malların koyulduğu depoyu açmamı söylediklerinde ve açtığımda gerek beraberde gelen sağlık memurlarının bu malzemelerin derhal çöpe atılması gerektiğini hemen depoyu boşaltılmasını söyledikleri ve hem … zabıta amirliği hem de şahsı tarafından durumun arz edildiği halde mallarının akıbetini araştırmadıklarını, delil olarak … belediyesi zabıta amirliğinde görevli gerek sağlık memurlarının ve gerek zabıta memurlarının bu hususta zabıt tanzim edildiğini, davacı firmanın tarafına teslim ettiği mallara dair bir evrakın olmadığını ama genel sözleşmelerinin bulunduğunu ve bu genel sözleşmenin bu mallann tarafına teslim edilmiş olduğunun kanıtı olmadığını beyan ettiği, bu nedenle davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği gerek ticaret kanunun gerek borçlar kanunun aradığı unsurların davasını kapsamadığını ve bu itibar ile davacı vekilinin iddialarının varit olmadığı anlaşılacağından iş bu dava hususunda delil olarak belirttiği … Belediyesi Başkanlığı’na ait Zabıta Amirliğinde görevli zabıta memurlarının söz konusu mallar için tanzim ettikleri tutanağın celbi ile zabıta memurlarının tanık olarak talimat ile dinlenmeleri halinde ileri sürdüğü tezler doğru olacağından davacı vekilinin iş bu davasının reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası aslı Mahkememiz dosyasına kazandırılmıştır.
….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 55.491,41.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 17/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 24/05/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık açısından taraf şirketlerinin 2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde Mahkememizce resen seçilecek Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi …’ın 15/09/2020 tarihli raporunda”Davalı … incelemeye gelmemiş ve sonrasında da incelemeye defter ve belge sunmadığını, tarafların 12.12.2017 tarihinde imzalamış oldukları dosyada bulunan Tüccar-Plasiyer sözleşmesi hükümlerine göre, yukarıda detaylandırd.ğımız maddeler açısından sözleşmeye tabi oldukları ve yine sözleşmenin 16.Maddesi gereği “Delil anlaşmasına göre sözleşmenin uygulanmasından doğabilecek hesap uyuşmazlıkları çözümünde şirketin ticari defterleri ve bu defterlerdeki kayıtları (bilgisayar kayıtları dahil) tek taratlı kesin delil niteliğinde olduğunun denildiğini, davacı …. A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2018-2019 yılına ait ticari defterleri TTK, ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğunu, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan 55.491,41.-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememizin takdiri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaatini” bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK’ nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, takip cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf dava konusu faturaya konu edilen hizmeti sunmuş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir.Davacı şirket ile davalı arasında 12.12.2017 tarihli “Tüccar-Plasiyer Sözleşmesi” imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 16. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davacının ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının kararlaştırıldığı, Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacının 2018-2019 yıllarına ilişkin ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 55.491,41-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Anılan bu tespitler ışığında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 16. maddesi ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davacının ticari defter ve kayıtlarının kesin delil olacağının kararlaştırıldığı, davacının uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutuldukları ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma niteliğine sahip bulundukları, bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 55.491,41-TL alacağının bulunduğunun hesap edildiği, buna karşı davalının borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, bu hali ile davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla, davanın kabulü davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yapılan itirazın İPTALİ ile takibin takipteki diğer koşullarla DEVAMINA,
2-Davalının %20 oranında (11.098,30-TL) inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.790,62.-TL nispi karar ve ilam harcından dava ilk açılırken davacı taraftan peşin alınan 670,20.-TL harcın mahsubuna, bakiye 3.120,42.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 670,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40.-TL başvurma harcı gideri, bilirkişi ücreti, tebligat masrafları ve diğer yargılama giderleri olmak üzere toplam 862,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 8.013,88.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğuinda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır