Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/423 E. 2021/893 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/423 Esas
KARAR NO : 2021/893

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı ile dava dışı … A.Ş. arşiv firması ile 24.04.2013 tarihinde davacıya ait TTK’nun 82. Maddesi gereğince saklanma zorunluluğu olan belgelerde dahil olmak üzere, belgelerin saklanması ve depolanması için bir sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme uyarınca davacı şirkete ait (hangi yıllar olduğu belirtilmemiş) ticari kayıtları içeren belge,bilgi, yasal defter, fatura ve fiş gibi yasal belgelerin arşiv firmasına teslim edildiğini, dava dışı arşiv şirketinde 11.06.2019-15.06.2019 tarihleri arasında yaşanan yangının kendilerine 16.12.2019 tarihinde bildirildiğini ve belgelerin zayi olduğunu, itfaiye raporunda yangının sebebinin bilinmediğini, CBS’de yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, açıklanan nedenlerle söz konusu belgelerle ilgili zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine dayalı olarak açılmış zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
… Sosyal Güvenlik Merkezi’ne müzekkere yazılarak Davacı şirketin borcunun bulunup bulunmadığını içerir müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak Davacı şirketin vergi borcunun bulunup bulunmadığını içerir müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacı şirket hakkında vergi incelemesi bulunup bulunmadığını içerir müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, bu davanın hasımsız açılacağı ve mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebileceği hüküm altına alınmıştır. Yine TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü süre olup ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve ticari işletmenin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
Dosya kapsamından davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve davacı şirketin yerleşim yeri itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından alınan Bilirkişi … ve …’ın 17/03/2021 tarihli raporu incelenmiştir.”Davacının yasal defterlerini 2005 ila 2012 yıllarında basılı defterleri olduğunu, dosyada noterlikten gelen ilgilere göre sahibi lehine delil kudretine haiz olduğunu, 2013 yılı e-defter kapsamında olduğunu, davacının … ve … vergi dairelerinde de Mükellefiyet kaydı olduğu bilgisine ulaşıldığını, … Vergi dairelerinde vergi borcu olup olmadığının cevabının dosyada mevcut olmadığını, … Vergi dairesinde güncel borçları olduğunu, … vergi dairesinden gelen cevap yazısında da herhangi bir vergi borcu olmadığını, Davacının; dava dilekçesinde belirttiği faturalarından dava dosyasına beyan ettiği tablodaki kod numaralarıyla uyuştuğu fakat açıklama bilgileriyle , veritabanından elde edilen bilgiler karşılaştırıldığında değerlendirmeler kısmında açıklandığı üzere uyuşmadığını, Ocak-Aralık 2010, Ocak-Aralık 2011 ve Ocak-Aralık 2012 aralığındaki muhasebe fişleri, 2010-2011-2012 yılı faturalar, 2005- 2006-2007-2010-2011 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterleri, (2012 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterleri hariç), 2011 yılı BA ve BS beyannamelerinin kutunun içinde olduğu belirtilen/yazılan açıklama satırlarının karşılaştırıldığını, bu bilgilerle de eksikliklerle birlikte genel manada uyumlu olduğu tespit edildiğine dair kanaat ve sonucuna ulaştığımız raporumuzu toplam 13 sayfa olarak hukuki takdirin Mahkememize ait olduğu yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.”
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından alınan Bilirkişi … ve …’ın 25/10/2021 tarihli ek raporu incelenmiştir.
Teknik incelemede tespit edilen 1; 2005 -2006-2007-2010-2011 yıllarına ait yevmiye-kebir- envanter defterlerinin depolama/arşivleme şirketinde olduğu, dolayısı ile yangınla beraber bu defterlerin zayi olduğunu, yevmiye-kebir-envanter defterlerin, tacirin tutmakla yükümlü olduğu defterlerden olduğunu, teknik incelemede tespit edilen 2; Ocak 2010 ila Aralık 2010 arasındaki, Ocak 2011 ila Aralık 2011 arasındaki ve Ocak 2012 ila Aralık 2012 aralığındaki muhasebe fişleri ile 2010-2011-2012 yılı faturaların yasal defterlere kayıt edilen işlemlerin dayanağı belgeler olduğundan ve dayanağı olmayan ve fotokopi olan hiçbir evrakın yasal defterlere kayıt edilemeyeceğinden, yasal defterler gibi bu belgelerinde VUK göre 5 yıl, TTK göre 10 yıl saklanma zorunluluğu olduğunu, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olduğunu, davacının; 2011 yılı BA/BS beyannamelerinin yani mal/hizmet alışlarına ait faturaların beyan edildiği ve mal/hizmet satışlarına ait faturaların her ay (5.000 TL.- beyan sınırı) ilgili vergi dairesine beyan edildiğini, bu beyannamelerin Gelirler İdaresi Başkanlığı sisteminde saklandığından, ihtiyaç olması halinde, geriye dönük olarak davacının vergi dairesinden talep edilebilir olduğunu, davacının zayi belgesi talebine ilişkin olarak, 2005-2006-2007-( teknik incelemede 2008 ve 2009 yılına sistem üzerinde rastlanmamıştır) 2010-2011 yıllarına ait yevmiye-kebir-envanter
defterlerine (2012 yılı hariç- sistemde görülemediğinden) zayi belgesi verilebileceğini, 2005-2006-2007 yıllarına ait Satış ve alış faturalarına, muhasebe fişlerine sistem üzerinde rastlanmadığı bunlara dair belge var ise yani depolama şirketine teslim edildiğine dair davacı herhangi bir evrak tutanak vb. sunarsa zayi belgesi verilebileceğini, sistemde tespit edilen 2010-2011-2012 yılı Satış ve alış faturalarına, muhasebe fişlerine rastlandığından, zayi belgesi verilebileceğini, 2013 yılına ait olarak davacının defterlerinin elektronik defter olduğundan zaten Gelirler İdaresi Başkanlığında elektronik ortamda yüklü olduğu, ihtiyaç/talep halinde sistemden alınabileceğini, bu nedenle 2013 yılı ve sonrasına ait defterler ve belgeler için zayi belgesi düzenlenemeyeceği yönünde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir. “
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu edilen davacı şirkete 2010 ve 2011 yıllarına ait yevmiye-kebir-envanter defterleri, Ocak 2010 ila Aralık 2010 arasındaki, Ocak 2011 ila Aralık 2011 arasındaki ve Ocak 2012 ila Aralık 2012 aralığındaki muhasebe fişleri, davacıya ait 2010 yıllına ait …-… no aralığındaki, 2011 yılına ait …-… no aralığındaki, 2012 yılına ait …-… no aralığındaki; …-… aralığındaki; …-… no aralığındaki; …-… aralığındaki, …-… no aralığındaki satış ve alış faturalarının yangın esnasında zayi olduğu, bahse konu belgelerin Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanununca düzenlenmesi, kullanılması ve saklanması zorunlu olan belgelerden olduğu, Vergi Usul Kanununa göre 5 yıl Türk Ticaret Kanununa göre 10 yıllık saklama süresinin bulunduğu ve 6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde aranan yasal koşulların oluştuğu, zayi belgesi talep edilen 2011 yılı BA-BS beyannamelerinin başka kurumlardan yada birimlerden temin edilebilir olduğundan ve 2009 yılı öncesine ait belgeler yönünden yasal saklama süresi geçtiğinden bu hususlara yönelik talebin de yerinde olmadığı kanaatine varılmakla talebin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davacıya ait 2010 ve 2011 yıllarına ait yevmiye-kebir-envanter defterleri için;
-Davacıya ait Ocak 2010 ila Aralık 2010 arasındaki, Ocak 2011 ila Aralık 2011 arasındaki ve Ocak 2012 ila Aralık 2012 aralığındaki muhasebe fişleri için;
-Davacıya ait 2010 yıllına ait …-… no aralığındaki, 2011 yılına ait …-… no aralığındaki, 2012 yılına ait …-… no aralığındaki; …-… aralığındaki; …-… no aralığındaki; …-… aralığındaki, …-… no aralığındaki satış ve alış faturaları için ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE “
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30.-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan bakiyenin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. . 27/12/2021

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır