Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/421 E. 2021/104 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/421 Esas
KARAR NO:2021/104

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/07/2019
KARAR TARİHİ :09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu …. ŞTİ arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye istinaden firmaya çek taahhüt kredisi, ticari kredili mevduat ve taksitli ticari kredi hesapları açılıp kullandırıldığını, davalı … …’in sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, borç ödenmediğinden kredi hesaplarının 20.02.2019 tarihinde kat edildiğini, borçlulara …. Noterliği’nin 25.03.2019 tarih … yevmiye nolu hesap kat ihtarnameleri keşide edilerek gönderildiğini, ihtarnamelere karşın ödemelerin yapılmadığını, bunun üzerine davalılar hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, borçluların tüm borca, faiz ve fer’ilerine etiğini,davalıların itirazında haksız olduklarını belirterek davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, kötü niyetli davalılar aleyhine %20’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; gönderilen ihtarnameden müvekkillerinin ne tür kredi borcundan, ne miktarda sorumlu olduğu tam olarak anlaşılamadığını, kaldı ki ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediğinin görüldüğünü, ihtarname ve dava dilekçesinde adreslerin farklı olduğunun görüldüğünü, müteselsil kefilin sözleşme imza tarihinde evli olduğundan eşinin muvakkatının bulunduğuna dair kutucugun işaretlendiğini ancak eşinin muvakkatine rastlanılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalılardan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş temerrüt faizi ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, TBK 21 maddesinin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı, davalıların itirazının haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 1.092.167,74-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalılar tarafından yasal süresi içinde vaki itiraz sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, davacı vekilince, dayanak genel kredi ve kefalet sözleşmesi, hesap özeti, kat ihtarı ve tebliğ şerhleri asılları dosyaya sunulmuş, taraflar arasındaki sözleşmenin 27 maddesi nazara alınarak, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dosya ve üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya arasına alınmıştır.
14/01/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın, davalılardan 18.04.2019 takip tarihi itibariyle toplam 1.092.167,74-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacaklar üzerinden yıllık %30,24 ve %45 oranlarında temerrüt faizi ve %5 BSMV.nin uygulanması gerektiği, davacı banka tarafından davalı asıl borçluya teslim edilmiş ve bugüne kadar iadesi sağlanamamış olan 20719 numaralı çek yaprağının bankaya iade edilmesi, iadesi mümkün olamadığında ise 2019 yılı için çek yaprak garanti bedeli olan 2.030,00 TL’nın depo talebinin müteselsil kefilden istenilemeyeceği, çek yaprakları bankaya ibraz edilir ve 5941 sayılı çek kanunu 3. Maddesine uygun olarak tazmin edilir ise davacı banka tarafından asıl borçlu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefilden tazmin tutarlarına tazmin tarihinden itibaren yıllık %45,00 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV işletilmek suretiyle talep edilebileceği, TBK. 589. Md. ve yerleşik hal almış Yargıtay kararaları doğrultusunda, davalı müşterek Borçlu ve müteselsil kefilin 5.000.000,,00 TL. KEFALET limitlerine kadar, takip tarihi itibariyle tespit edilmiş 1.090.137,74 TL. nakit ve 2.030,00 TL. çek garanti bedellerinden olmak üzere genel toplam da 1.092.167,74 TL dan ve TAKİP sonrası kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu bulunduğu, tarafların masraf, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Mahkeme takdirleri içinde kaldığı belirtilmiştir.
Öncelikle davalı kredi lehdarının tacir olduğu ve dava konusu genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin ticari nitelikte oldukları açıktır. Genel işlem koşulları, 6098 Sayılı TBK’nun 20 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeler çerçevesinde, TBK’nun yürürlük tarihinden sonra yapılan sözleşmelerde genel işlem koşullarının bulunmasının kural olarak mümkün olduğu, bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu içermesinin tek başına o hükmün geçersizliğini gerektirmediği, ancak sözleşmenin niteliğine uygun düşmeyen şartların yazılmamış sayılacağı, genel işlem koşullarının geçersiz sayılmasının ise dürüstlük kuralına aykırı olarak bir taraf aleyhine ve onun durumunu ağırlaştıracak hükümler içermesi halinde söz konusu olacağı açıktır. Somut olayda davalılar vekilince, banka tarafından önceden ve tek taraflı hazırlanan sözleşmenin, müvekkilleri aleyhine ve genel işlem koşulu içeren hükümleri havi olması nedeniyle bütün halinde yok hükmünde olduğunun savunulduğu anlaşılmaktadır. Tacir olan davalı kredi lehdarı, TTK 18/2 fıkrası uyarınca basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlüdür. Genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemeler, tüketici hukuku alanından farklı olarak, tacirler yönünden çok daha dar kapsamlı uygulanacaktır. Sözleşmenin önceden hazırlanmış olması tek başına, TBK 20 ve devamı maddeleri kapsamında sözleşmenin geçersiz olduğu sonucunu doğurmayacağı gibi, muacceliyete ve temerrüt faiz oranlarına ilişkin hükümler, tacir olan davalı tarafından sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde kabul edilmiştir. Anılan savunma açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı …A.Ş. ile davalı asıl borçlu ….Ltd.Şti. Arasında 17/05/2017 tarihli 5.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı … …’in anılan sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı kefilin aynı zamanda şirket ortağı olduğu anlaşılmakla, eş rızasına gerek bulunmadığı, kefaletin TBK’nun 583 ve devamı maddeleri kapsamında geçerli olduğu, anılan sözleşme uyarınca kredi lehdarına farklı tarihlerde taksitli ticari kredi hesabı, kredili mevzuat hesabı, gayrınakdi çek kredisi hesabı açılarak kullandırıldığı, kredilerin zamanında ödenmemesi üzerine hesabın 20/03/2019 tarihinde kat edildiği, kat edilen borcun 24 saat içerisinde ödenmesi uyarısını içeren kat ihtarının davalı kredi lehdarının sözleşmedeki adresine yapılan tebliğe çıkarıldığı, tebligatın 28/03/2019 tarihinde bila tebliğ döndüğü, ancak sözleşmenin 28 maddesi ile İİK’nun 68 maddesi uyarınca tebligatın bu tarihte yapılmış kabul edileceği, davalı kefile tebligatın 28/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre davalıların 30/03/2019 tarihinde temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu ile davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı kredi lehdarından, taksitli ticari nedeniyle, 1.032.619,41-TL asıl alacak, 30.554,22-TL işlemiş temerrüt faizi, kredili mevuat hesabı nedeniyle 24.317,71-TL asıl alacak, 483,53-TL işlemiş temerrüt faizi, 1.551,89-TL BSMV, 610,98-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 1.090.137,74-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Temerrüt faizi hesap edilirken taraflar arasındaki sözleşmenin 22.maddesine uygun hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında bilirkişi tarafından taksitli ticari kredi için tespit edilen temerrüt faizi oranı yıllık %45, kredili mevduat hesabı için tespit edilen temerrüt faizi oranı yıllık %30,24’dür. Yine davacı banka tarafından davalılardan davalı kredi lehdarına verilen ve henüz ibraz edilmeyen, bankaya da iade edilmeyen 1 adet çek yaprağı için gayrınakdi alacak tespit edilmiştir. Bilirkişi tarafından 1 adet çek yaprağı için hesaplanan garanti bedeli 2.030,00-TL’dir. Bilirkişi rapor teknik açıdan yeterli, denetime elverişli ve hükme esas alınmaya uygun bulunmuştur. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacak tutarları takip ile uyumludur. Tespit edilen alacak tutarı davalı kefilin kefalet limiti dahilindedir. Davalı kefil’e TTK’nun 7 maddesine uygun tebligat yapılmıştır. Buna göre kefil TBK’nun 589 maddesi uyarınca borçlunun temerrüdünün sonuçlarından ve kendi kefalet borcunun temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Öte yadan taraflar arasındaki sözleşmede ve kefalet sözleşmesinde davalı kefilin çek garanti bedelini depo yükümlülüğü açıkça düzenlenmediğinden, davalı kefilin 2.030,00-TL garanti bedelini depo sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle nakdi alacaklar yönünden; yönünden davanın kabulüne; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); iptali ile, takibin takipteki koşullarla devamına, , hüküm altına alınan alacak likit nitelikte olduğundan davalılar aleyhine takdiren %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir. ,
Gayrınakdi alacaklar yönünden ise; davalı kredi lehdarı …’ne karşı açılan davanın kabulü ile takibin takipteki koşullarla devamına, davalı …’e karşı açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesinde açıklanacağı üzere;
1-a)Nakdi alacak talebi yönünden; davanın KABULÜNE; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); İPTALİ ile, takibin takipteki koşullarla DEVAMINA,
b)Nakdi alacak yönünden hüküm altına alınan alacağın takdiren % 20’si(218.027,55 TL) oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Gayri nakdi alacak yönünden;
a)Davalı …’ne karşı açılan davanın KABULÜ ile takibin takipteki koşullarla DEVAMINA,
b)Davalı …’e karşı açılan davanın REDDİNE,
Kabul edilen nakdi alacak yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 74.526,61-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Kabul edilen nakdi alacak yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 70.954,82-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.030,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen gayrinakdi alacak yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.030,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 14.386,15-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır