Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/418 E. 2019/804 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/418 Esas
KARAR NO: 2019/804

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/05/2013
KARAR TARİHİ: 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında davalı tarafından muhtelif tarihlerde satın alınan mal bedeline ilişkin olarak fatura düzenlendiğini, fatura bedelleri ödenmediğinden davalı hakkında yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğunu belirterek itirazının iptali ile takibin devamına, ve % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde takip dayanağı olan fatura konusu ürünlerin teslim alınmadığını, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini itmeşitir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 6.670,82 -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, takip dosyası getirtilerek dosya içine alınmış, takibin dayanağı olan irsaliyeli fatura asılları kasaya alınmış, bu faturalarda teslim alan sıfatıyla imzası bulunan … isimli kişi tanık sıfatıyla dinlenmiş, ayrıca davalının ticari defterlerinin incelenmesi yönünden tebligat yapılmış ancak ticari defterlerini hazır etmediğinden incelenememiş, davacının ticari defterleri üzerinde talimat yoluyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
12/05/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2011 yılı ticari defter ve kayıtlarının açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırılmasına rağmen kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, delil olarak değerlendirilmesini mahkemenin takdirinde olduğu, açık hesap şeklinde yürütülen ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takip konusu edilmeyen ve 2011 yılında devreden 391,85 TL’lik tutarlı ve ayrıca takip konusu 5.680,21 TL tutarında olmak üzere toplam 8.872,06 TL tutarında alacaklı bulunduğu, takipten önce ihtarname gönderilmediğinden davalının takiple temerrüde düştüğü belirtilmiştir.
Tanık …’ın talimat yoluyla alınan ifadesinde davalıya ait olan teknede kaptan olarak çalıştığı ve davacıdan satın alınan fatura konusu ürünlerin kendisi tarafından teslim alındığı ve imzanın kendisine ait olduğu belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği, deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacının takibe dayanak alınan faturalardan dolayı davalıdan takip tarihi itibariyle 5.680,21 TL tutarında asıl alacak hakkının bulunduğu, davalının takip dosyasındaki itirazının bu miktar üzerinden iptali gerektiği sonuç ve kaanatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davalını takipten önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından takip talebindeki işlemiş faiz istemi yerinde görülmemiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması kanaatine varılarak 12/11/2015 tarihli Mahkememiz kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili 05/05/2016 havale tarihli dilekçesi ile temyiz yoluna başvurmuş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2015 tarih, 2016/10851 Esas ve 2017/4609 Karar sayılı kararı ile Mahkememizin 12/11/2015 tarihli kararı dava faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takip konusu üç faturadan 19/09/2011 tarihli olan faturanın içeriği malların davalıya teslim edildiğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, diğer iki fatura yönünden ise malın teslim edildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, ispat külfetinin davacıda olduğu düşünülmeden yazılı şekilde iki fatura yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davalı yararına bozulmuştur.
Davacı vekili 24/08/2017 havale tarihli dilekçesi ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/10851 Esas 2017/4609 Karar sayılı ilamına karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş, HUMK’un değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin hükme bağlanan 5.680,21-TL ile ilgili karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizden verilen … Esas… Karar sayılı 12/11/2015 tarihli karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin ilamı ile bozularak 2019/418 Esasını almış, Mahkememizin 26/09/2019 tarihli duruşması ile bozma ilamına uyulmuş, iddia, savunma, dosya içeriği deliller, alınan bilirkişi raporu ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına göre; davanın faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takip konusu üç faturadan 19/09/2011 tarihli olan faturanın içeriği malların davalıya teslim edildiğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, diğer iki fatura yönünden ise malın teslim edildiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davacı tarafından bu iki fatura yönünden teslim olgusunun usulüne uygun delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 441,01-TL üzerinden iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalının takipten önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından takip talebindeki işlemiş faiz istemi yerinde görülmemiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasında davalının itirazının 441,01-TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalının %20 (82,00-TL) oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 113,95-TL harçtan mahsubu ile bakiye 69,55-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 661,95-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ve ret oranına göre 43,76-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan 1.099,00-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan 25-TL yargılama giderinin, davadaki kabul ve ret oranına göre 23,35-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan 75-TL gider avansından artan bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 411,01-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesap olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır