Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/410 E. 2023/691 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/410 Esas
KARAR NO : 2023/691

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/09/2017
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … Dış Tic Ltd Şti’nin (Bundan böyle … olarak anılacaktır) yüklenici sıfatı ile ve davalı … San Tic Ltd Şti (Bundan böyle … olarak anılacaktır) arasında alt yüklenici sıfatı ile 06.07.2016 ve 09.08.2016 tarihlerinde 2 adet alt yüklenici sözleşmesi imzaladığını, Davalı alt yüklenici … iş bu sözleşmeler ile; …Atıksu Arıtma Tesisi ve Kanalizasyon İnşaatı işi için sözleşmeler ekinde mevcut iş kalemi ve kısa açıklamaları yapılan işler için 06.07.2016 başlangıç ve 10.09.2016 bitiş ile 09.08.2016 başlangıç ve 11.10.2016 bitiş tarihli sözleşmelerde belirtilen işleri yapacağını ve belirlenen koşullarda teslim edeceğini taahhüt ettiğini, sözleşmelere göre neticede işin bitim süresinin 11.10.2016 tarihi olarak taraflarca belirlendiğini, davalı, … sözleşmede ifa etmekle yükümlü olduğu iş kalemlerini, sözleşme süresi geçmiş olmasına rağmen tamamlamamış ve işi bitirmeyip teslim etmediğini, ihtar edilen … işi tamamlamamış olması nedeni ile idarenin de projeye uygun yapılmayan bu işin geçici kabulünü yapıp onaylamadığını, bu hali ile müvekkil yüklenici şirketin zararının gündeme geldiğini, davalının aksi yöndeki eylem tutumlarına rağmen müvekkil şirketin tüm iyiniyeti ile defalarca davalı şirket ile irtibat kurmaya çabaladığını, işin uygun bir şekilde bitirilmesi için ek süreler tanındığını, en son … 30. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı … ihtarname gönderilerek işin tamamlanmasının istendiğini, davalıya sözleşmede belirlenen süre dışında ek bir süre daha verildiğini, işi sözleşmede karar altına alınan esaslara göre tamamlanması istenmişse de davalının bu ek süre içerisinde de eksiklikleri tamamlamadığını, müvekkilin tüm iyiniyetli çabalarını karşılıksız bırakarak zarara uğrattığını, davalının işi bitirmediği gibi şantiye sahasını da terk ettiğini, işin tamamlanması için gerekli tüm malzemeleri korunmasız bir şekilde bırakarak ayrıldığını, bu kez … 1. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı … bu durumun düzeltilmesine dair de ihtarname çekilmiş ise de hiçbir karşılık alınamadığını, huzurda ki davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, müvekkil şirket yetkililerince proje alanında yapılan incelemede eksikliklerin bir tutanak ile kayıt altına alındığını, tespit edilerek sonrasında müvekkil tarafından tamamlattırılan eksiklikle şu şekildedir. Şöyle ki ; …; yapının kaba inşaatının tamamlandığını, giriş merdiveni yapılmadığını, çatısı yapılmadığını, tuğla ile örülen duvarların projeye uygun olmadığı ve yanlış örüldüğünün anlaşıldığını, tuvalet, su tesisatı ve elektrik için gerekli borulama çalışmalarının yapılmadığının anlaşıldığını, bunun dışında başkaca bir işlem yapılmadığının tespit edildiğini, … BİNASI; yapının kaba inşaatının tamamlandığını, çatısının yapılmadığını, perde duvarlarının pencerelerin monte edileceği yere kadar örüldüğünün görüldüğünü, bunun dışında herhangi bir işlemin yapılmadığının tespit edildiğini, … BİNASI; yapının kaba inşaatının tamamlandığını, çatının 5-10 ile iskeletinin yapıldığı görülse de projeye uygun olmadığının saptandığını, tuğla ile dış duvarların örüldüğünü ve bunun üzerine iç, dış ve tavan sıvasının yapıldığını, çatısının yapılmadığını, bunun dışında herhangi bir işlem yapılmadığının tespit edildiğini, … BİNASI; yapının kaba inşaatının tamamlandığını, tuğla ile iç duvarlar örüldüğünü, yapının iç, dış ve tavan sıvası yapıldığını, çatısının yapılmamış olup, bunun dışında herhangi bir işlemin uygulanmadığının tespit edildiğini, Çevre Duvarı inşaasının 118,40 metresi yapılarak hakedişe girmiş olup geri kalan kısmının belli miktarının pabuçlarının betonlandığını, henüz İller Bankası ve Baskı kontrollüğünce kabulü gerçekleştirilmediğinin tespit edildiğini, müvekkil şirketin yüklenici olarak, alt yüklenici şirkete yapmış oldukları tüm işlerin karşılığı hakkedişlerini eksiksiz bir şekilde ödediğini, buna karşılık alt yüklenicinin sözleşmelerde kararlaştırılan edimlerini tam olarak yerine getirmediğini ve idarenin projeye geçici kabul vermesini engelleyerek işin bitmemesinden dolayı müvekkil şirketi zarara uğrattığını, davalı … 06.07.2016 başlangıç ve 10.09.2016 bitiş ile 09.08.2016 başlangıç ve 11.10.2016 bitiş tarihli sözleşmelerde belirtilen ve ifa etmekle yükümlü iş kalemlerini yapmadığını, sözleşme sürelerinin geçmiş olmasına karşılık işi eksiksiz teslim etmediğini, Sözleşmelerin 3. Maddesinde işin süresinin belirtildiğini, bu sürelerin aşılması halinde işin bitmediği her gün için 5.000 TL ceza uygulanacağının kararlaştırıldığını, yine sözleşmelerin 7. Maddesinde hüküm altına alınan hakedişin %10 teminat tutarının işin eksiksiz yerine getirilmesi koşuluna uyulmadığı için cezai şart olarak ödenmeyeceğini karar altına alındığını beyan ederek yukarıda açıklanan nedenler ile uzman bilirkişiler tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde arttırılmak üzere (tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere) davalının sözleşmeye aykırı davranışlar nedeniyle, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat ve cezai şart tutarları belirlenerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL Maddi Tazminat tutarının, Sözleşme bitim tarihi olan 11.10.2016 tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava taraflar arasında bağıtlanan alt yüklenici taşeron sözleşmesi gereğince davacının zararının bulunduğundan bahisle davalıdan sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı ile sözleşme kapsamında eksik işlere dair tazminat taleplerine ilişkindir.
Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, sözleşme, … ihale sözleşmesi, çek suretleri, banka hesap dökümleri, ihtarnameler, Ticaret Sicil Kayıtları, ticari defter kayıtları, … 2. İdare Mahkemesinin …esas … karar sayılı kararı, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizden verilen 19/09/2018 tarih Esas 2017/792 sayılı kararı ile davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili kararı istinaf etmiş, karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 28/05/2019 tarih 2019/435 Esas 2019/690 Karar sayılı ilamıyla “…Taraflar arasındaki dava eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı ve tazminat talebine ilişkin olup mahkemece talep konusu belirli olduğu belirtilerek davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 107/1.maddesinde; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden bekleyemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir iktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir, hükmüne yer verilmiştir. Davacının dava dilekçesinde açıkladığı olaylar ve talepleri dikkate alındığında; davacının dava tarihi itibariyle alacağının miktarını belirleyebilecek durumdadır. Bu nedenle; mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak nitelndirilmemiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak bu davaya, kısmi dava olarak bakılıp bakılamayacağının da değerlendirilmesi gerekir. Kısmi davayı düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 109.maddesi hükmüne göre, kısmi dava açılabilmesi için talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olması ve talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmalı bulunması veya açıkça belirli olmaması gerekir. Bu şartların bulunması halinde davacının kısmi dava açmasında hukuki yarar bulunduğunun kabulü gerekir. Davalı taraf davaya cevabında alacağı tartışmalı hale getirmişse davaya kısmi dava olarak bakılarak sonuçlandırılmasında davacının hukuki yararı vardır. Yukarıda yapılan açaklamalara göre somut olaya bakıldığında; davacı taraf, davalı yüklenicinin taşeron sözleşmeleri ile üstlendiği edimlerini gereği gibi zamanında ifa etmediğini belirterek cezai şart alacağı ile uğradığı zarar nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş, davalı ise davaya cevap vermeyerek davayı tümden inkâr etmekle talep konusu alacak tartışmalı hâle geldiğinden davacının hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile davaya kısmi dava olarak devam edilerek sonuçlandırılması gerekir. (Aynı yönde Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2019 gün, 2018/3225 Esas, 2019/270 Karar sayılı ilamı)
O halde, mahkemece davaya kısmi dava olarak bakılıp sonuçlandırılması gerektiğinden kararın kaldırılarak, yargılamaya devamla sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” bahisle kaldırılmıştır.
HMK’nın 266/1. maddesi gereği … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talimat marifeti ile tanzim olunan bilirkişi raporunun 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; yapılan inceleme ve hesaplamalar neticesinde; davalı ticari defterlerinin yukarıda belirtilen telefon numaralarından ulaşılamadığı için incelenememiş olması, dosya kapsamında davacının iddiasına yönelik yeterli bilgi ve belgenin bulunmaması nedeniyle tarafların iddialarına yönelik bir değerlendirme ve hesaplamanın yapılamadığı, 11.10.2016 bitiş tarihli “Alt Yüklenici (Taşeron) Sözleşmesi” kapsamında 11.10.2016 tarihinden dava tarihine kadar talep edilebilir ceza miktarının 1.680.000,00TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 29/03/2023 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerini 100.000,00-TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını ikmal etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporu, taraf vekillerinin duruşmadaki beyanları, tarafların bildirdiği belgeler, sözleşme, … ihale sözleşmesi, çek suretleri, banka hesap dökümleri, ihtarnameler, Ticaret Sicil Kayıtları, ticari defter kayıtları, … 2. İdare Mahkemesinin … esas …karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ticari defterlerine ulaşılamadığı için incelenememiş olması, dosya kapsamında davacının iddiasına yönelik yeterli bilgi ve belgenin bulunmaması nedeniyle tarafların iddialarına yönelik bir değerlendirme ve hesaplamanın yapılamadığı, 11.10.2016 bitiş tarihli “Alt Yüklenici (Taşeron) Sözleşmesi” kapsamında 11.10.2016 tarihinden dava tarihine kadar talep edilebilir ceza miktarının 1.680.000,00TL olduğu sonucuna varılmıştır. Bu kapsamda 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olması ile hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli olması sebebiyle anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve davanın kısmen kabulü ile; cezai şarta ilişkin alacak talebi yönünden; 9.000,00-TL’nin sözleşmenin bitim tarihi olan 11/10/2016 tarihinden 90.000,00 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşme kapsamında eksik işlere dair tazminat isteminin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)Cezai şarta ilişkin alacak talebi yönünden; 9.000,00-TL’nin sözleşmenin bitim tarihi olan 11/10/2016 tarihinden 90.000,00 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)Sözleşme kapsamında eksik işlere dair tazminat isteminin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 6.762,69-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 170,78-TL peşin harç ile 1.536,98-TL Islah harcı, 300,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.007,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.754,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 170,78-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı, 1.536,98-TL ıslah harcı, 300,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.039,16-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.500,00-TL bilirkişi ücreti, 628,48-TL posta giderleri olmak üzere toplam 5.128,48-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren %99’unun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, %1’inin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Artan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde yatırana iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*