Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/404 E. 2020/572 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/404 Esas
KARAR NO:2020/572

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:28/06/2019
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil no ile kayıtlı … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin 22/09/2020 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısında terkinine karar verildiği ve terkinini sicilde ilan edildiğini, tasfiyenini kapanmasında sonra şirket adına kayıtlı bulunan … ili, … ilçesi, … ada, … parsel numaralı taşınmazın tasfiye işlemi dışında kaldığını, taşınmaz tasfiyesinin yapılmasının gerektiğini belirterek … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin üzerinde kalan … ili, … ilçesi, … ada, … parsel numaralı taşınmazın tasfiyesini sağlamak amacıyla ve buna ilişkin tasfiye işlemleri sonuçlanıncaya kadar geçerli olmak üzere ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline, ek tasfiye işlemlerini yapmak için son tasfiye memuru olan …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, durumun ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;ticaret sicil müdürlüğünün işleminin TTK 32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesine uygun olduğunu, tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının tasfiye memurunun sorumluluğunu gerektirdiğini, bu durumun kendilerince tespitinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaycağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava; 6102 sayılı TTK nın 643 maddesi göstermesi ile aynı yasanın 547.maddesi hükmüne dayalı Limited Şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası istenilen … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan merkez adresinin mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idari sınırlar içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde HMK. 14/2. ve T.T.K.nun 547/1 . maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Tüzel kişiliği olan bir şirketinin ticaret Sicilinden terkin işlemi yapıldıktan sonra, ortaklığın tüzel kişiliği sona erer. Bu terkinden sonra ortaklığın alacakları, borçları yada ortaklığın sorumluluğunu gerektiren bir durum ortaya çıkarsa, tasfiye memurları, ortaklığın pay sahipleri veya alacaklılar sicildeki terkin kaydının kaldırılmasını isteyebilirler. Tasfiyesinin sağlanmadığı belirtilen taşınmazın, getirtilerek incelenen tapu kaydından halen ihyası istenen şirket adına kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir. Şirket ortağı konumunda bulunan davacının açıklanan nedenlerle bu davayı açmakta hukuki yararlarının ının ve taraf ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik Ticaret Sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez. Yukarıda açıklanan nedenlerle tasfiye süreci tamamlanarak tüzel kişiliği sona erdirilen şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazla ilgili olarak işlem yapılabilmesi için şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyası gerekmektedir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca davanın kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.
TTK nun 547/2 maddesi gereğince tescile karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Getirtilen Ticaret Sicil kayıtlarına göre …’in terkinden önceki tasfiye işlemlerini yürüttüğü ve şirketin temsil ve ilzama yetkili bulunduğu belirlenmiş, ek tasfiye işlemlerinin yürütülebilmesi için adı geçen davacının yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Görülmekte olan davada, … Ticaret Sicil Memurluğu’nun yasal hasım konumunda bulunduğu, davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından yargılama giderleri ile sorumlu tutulmaması gerekmektedir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı iken terkini yapılan TASFİYE HALİNDE … ŞİRKETİ’nin terkin kaydının İPTALİ ile … ili … ilçesi … ada … parselde kain ve halen … A.Ş. adına kayıtlı taşınmaz yönünden, ek tasfiyesinin yapılabilmesi amacına münhasır olmak üzere ticaret siciline TESCİL VE İLANINA,
Tasfiye Memuru olarak …’in atanmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin dosya üzerinde bırakılmasına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacının huzurunda, diğer davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. Açıklandı.13/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …