Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/40 E. 2019/595 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/40 Esas
KARAR NO : 2019/595

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :10.11.2014 (Mahkememiz yukarıdaki esas sırasına kayıt tarihi:23/01/2019)
KARAR TARİHİ: 19/06/2019
KARAR :GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN RED

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı ile davacı arasında delil listelerinde sunmuş oldukları hizmet alımları tip sözleşmesinin imzalandığını, davacının belirtilen dönemlerde ihale konusu işi ihale sözleşmesinde yer alan süre içinde önceden belirlenmiş hak ediş tutarları üzerinden yükümlenen alt işveren şirket olduğunu, ihale kapsamında istihdam edilen personelin davalının hüküm ve kontrolü altında İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlüğünün itfaiye istasyonlarında görevlendirildiğini, 2010 yılına ilişkin ihaleyi davacının kazanamaması üzerine istihdam edilen bütün personelin özlük haklarının dava açılmadan ödendiğini, ihale konusu işin bitmesinin ardından dava dışı 3. Şahıs … tarafından davacıya ve davalıya İstanbul … İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile … ile Belediye İş Sendikası arasında akdedilen … hükümlerinden kendisinin de yararlandırılması gerektiği gerekçesiyle fark ücret ve sosyal haklara ilişkin dava açıldığını, davacının davasının kabul edilerek fark alacaklardan davalı ve davacının müteselsilen sorumlu kılındığını, kararın kesinleştiğini, karar neticesinde davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E: sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının borcu tek başına ödediğini, davacının …’e taraf olmamasına rağmen alacaktan sorumlu tutulduğunu, İş Kanunu uyarınca işçilik alacaklarından öncelikli olarak alt işverenin sorumlu tutulması gerektiğini, İstanbul … İş Mahkemesinin… E: sayılı dosyasının gerekçeli kararında İK 2. Maddesi uyarınca alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğinin işçilerin baştan beri İBB’nin işçisi olduğunu ve dava dışı işçinin sendikaya üye olduğu tarihten itibaren …’ten faydalanması gerektiği ibarelerine yer verildiğini, TBK uyarınca payına düşenden fazlasını ödeyen müteselsil borçlunun diğer borçluya rücu edebileceğinin, davalının yayınladığı şartnamelerle davacının çalıştıracağı personele ne kadar ücret ödeyeceğinin davalı belediye tarafından belirlendiğini, bu şartnameyi kabul etmeyen şirketin ihaleye katılmasının mümkün olmadığını, bu durumda işçiye verilecek ücreti belirleyen davalının daha sonra … ile farklı tarifeler uyguladığını, aradaki farktan ise davacının da sorumlu olmak durumunda kaldığını, davalının … kapsamındaki bir işi kasten ve bilerek … hükümlerine aykırı şekilde ihaleye çıkardığını, böylece meydana gelen zarardan tek başına sorumlu olmaktan kurtulduğunu beyan ederek davacı şirketin ödemiş olduğu 33.133,29 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsili, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu alacağın kesin küküm ile sonuca bağlandığını, mahkemece müteselsil sorumluluğu hükmedilmesinin dayanağının İş Kanunu olduğunu ancak taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca sorumluluğun davacı tarafta olduğunu, sözleşme ve ihale şartlarında görüldüğü üzere maaş, sigorta, kıdem tazminatı v.b konularda her türlü yükümlülüğün davacı üzerinde olduğunu, davacının tacir olması nedeniyle yaptığı bütün işlerde basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, personelin işten ayrılması halinde tüm yasal haklarının mer’i kanunların amir hükümleri doğrultusunda davacı tarafından yerine getirilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir:
Mahkememizin … E.-…K. Sayılı dosyasının 26/04/2018 tarihli gerekçeli kararında; ”… Davacının davasının reddine, … ” karar verilmiş, istinaf üzerine iş bu mahkememizin ilk kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 2018/3169 E.- 2018/2294 K. Sayılı 20/12/2018 tarihli kaldırma ilamı ortadan kaldırılmış bunun üzerine dava dosyası yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ile davacı arasında delil listelerinde sunmuş oldukları hizmet alımları tip sözleşmesinin imzalandığını, davacının belirtilen dönemlerde ihale konusu işi ihale sözleşmesinde yer alan süre içinde önceden belirlenmiş hak ediş tutarları üzerinden yükümlenen alt işveren şirket olduğunu, ihale kapsamında istihdam edilen personelin davalının hüküm ve kontrolü altında İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlüğünün itfaiye istasyonlarında görevlendirildiğini, 2010 yılına ilişkin ihaleyi davacının kazanamaması üzerine istihdam edilen bütün personelin özlük haklarının dava açılmadan ödendiğini, ihale konusu işin bitmesinin ardından dava dışı 3. Şahıs … tarafından davacıya ve davalıya İstanbul … İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile … ile Belediye İş Sendikası arasında akdedilen … hükümlerinden kendisinin de yararlandırılması gerektiği gerekçesiyle fark ücret ve sosyal haklara ilişkin dava açıldığını, davacının davasının kabul edilerek fark alacaklardan davalı ve davacının müteselsilen sorumlu kılındığını, kararın kesinleştiğini, karar neticesinde davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E: sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının borcu tek başına ödediğini, davacının …’e taraf olmamasına rağmen alacaktan sorumlu tutulduğunu, İş Kanunu uyarınca işçilik alacaklarından öncelikli olarak alt işverenin sorumlu tutulması gerektiğini, İstanbul … İş Mahkemesinin … E: sayılı dosyasının gerekçeli kararında İK 2. Maddesi uyarınca alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğinin işçilerin baştan beri İBB’nin işçisi olduğunu ve dava dışı işçinin sendikaya üye olduğu tarihten itibaren …’ten faydalanması gerektiği ibarelerine yer verildiğini, TBK uyarınca payına düşenden fazlasını ödeyen müteselsil borçlunun diğer borçluya rücu edebileceğinin, davalının yayınladığı şartnamelerle davacının çalıştıracağı personele ne kadar ücret ödeyeceğinin davalı belediye tarafından belirlendiğini, bu şartnameyi kabul etmeyen şirketin ihaleye katılmasının mümkün olmadığını, bu durumda işçiye verilecek ücreti belirleyen davalının daha sonra … ile farklı tarifeler uyguladığını, aradaki farktan ise davacının da sorumlu olmak durumunda kaldığını, davalının … kapsamındaki bir işi kasten ve bilerek … hükümlerine aykırı şekilde ihaleye çıkardığını, böylece meydana gelen zarardan tek başına sorumlu olmaktan kurtulduğunu beyan ederek davacı şirketin ödemiş olduğu 33.133,29 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsili, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava konusu alacağın kesin küküm ile sonuca bağlandığını, mahkemece müteselsil sorumluluğu hükmedilmesinin dayanağının İş Kanunu olduğunu ancak taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca sorumluluğun davacı tarafta olduğunu, sözleşme ve ihale şartlarında görüldüğü üzere maaş, sigorta, kıdem tazminatı v.b konularda her türlü yükümlülüğün davacı üzerinde olduğunu, davacının tacir olması nedeniyle yaptığı bütün işlerde basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, personelin işten ayrılması halinde tüm yasal haklarının mer’i kanunların amir hükümleri doğrultusunda davacı tarafından yerine getirilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet alımlarına ilişkin sözleşmeden kaynaklı dava dışı işçinin iş mahkemesinde açtığı fark ücret ve sosyal haklara ilişkin ödenen bedellerin rücuen davalıdan talep edip edemeyeceği hususundadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları ve dosyada toplanan deliller nazara alındığında davacı tarafından ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/11/2015 tarih 2015/10433 Esas 20915/10266 Karar sayılı ilamında TTK.’nun 4. maddesinde her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri tarafların tacir olup olmamalarına bakılmaksızın ticari dava olarak kabul edileceği belirlenmiştir. Taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önünde bulundurulduğunda, davalı belediyenin tacir olmadığı gibi ticari faaliyetleri konusunda açılmış bir dava da söz konusu değildir. Yargıtay ilamı da nazara alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri değil Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Saptanan ve hukuksal durum olunca; davalı belediye olup, 6102 sayılı TTK’nun yukarıda ifade edilen yasa hükümleri de incelendiğinde, davalının tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmesi olmadığı ve yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. İş bu davada 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Genel Mahkemeler görevlidir, genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevlidir ve davanın usulden reddi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3- Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır