Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/392 E. 2021/253 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/392 Esas
KARAR NO:2021/253

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/06/2019
KARAR TARİHİ:19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın … Şubesinde müvekkili adına banka hesabı bulunduğunu, müvekkil yönünden bir soruşturma nedeni ile mal varlığına tedbir konulduğunu, konulan tedbir kararının kaldırıldığını ve buna ilişkin bankaya bilgi verildiğini, bu kapsamda müvekkiline ait 50.000,00.-TL’nin ödenmesinin talep edildiğini ancak ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalının işbu takip üzerine “Müvekkili bankanın alacaklı görünen kişiye herhangi bir borcu bulunmamaktadır.” şeklinde itiraz edildiğini, zorunlu Arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak 21/06/2019 tarihinde anlaşmazlık ile sonuçlandığını, müvekkilinin daha sonraki araştırmalarında davalı bankada 28.745,35.-TL mevduat hesabı bulunduğunun anlaşıldığını, davalıya tedbirin kaldırıldığının iletildiğini ayrıca bu yönde ihtarda keşide edildiğini, müvekkilinin alacağının ödenmemesi yoluna giden davalının bu tutumunun anlaşılamadığını, bankanın güven kurumu olduğu bir gerçek iken davalının ödememesinin taraflarınca anlaşılamadığını, bu nedenle icra takibi yapıldığı, yapılan icra takibine itiraz vuku bulduğu için itirazın iptali davası açılmasının zorunlu olduğunu, davalı bankanın kişisel hesaplarındaki parayı ödememesinin yasal olarak izah etmek durumunda olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle 50.000,00.-TL üzerinden %20 inkar tazminatını ödemekle yükümlü olacağını iddia ve beyan ederek davanın kabulü ile ….İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına davalının 15/05/2019 tarihli itirazının iptaline, alacağın tespitine, icra takibinin takip talebindeki koşullarla aynen devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle asıl alacak miktarı 28.745,35.-TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili bankaya karşı başlatılan ve …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi ile 50.000,00.-TL’nin ödenmesinin talep olunduğunu, haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanağı bulunmayan ödeme talebine taraflarınca itiraz edildiğini, davacının itirazın iptali taleplerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı hesabında …. Sulh Ceza Hakimliği’nin 01/12/2016 tarih ve … D.İş Sayılı kararı gereğince ve …Kuruluşunun haciz işlem bildirimi kapsamında blokenin bulunduğunu, resmi makamlarca verilmiş bloke kararına rağmen müvekkili banka tarafından davacıya ödeme yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, … Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün 09/12/2016 tarih …..(…)/… sayılı “El Koyma” konu başlıklı müzekkeresi ile davacı hesabındaki mevduata …. Sulh Ceza Hakimliği’nin 01/12/2016 tarihli ve … D.İş sayılı kararı gereğince el koyulduğunun bildirildiğini, işbu yazı gereğince davacı hesabına bloke koyulduğunu, davacının hesabında bulunan el koyma kararının kaldırıldığına ilişkin müvekkili bankaya hiçbir resmi yazının tebliğ edilmediğini, davacının hesabında … tarafından uygulanan tedbirin de bulunduğunu, müvekkili banka kayıtlarında yer alan tedbir kaldırılsa dahi davacıya ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili banka nezdinde bulunan davacı hesaplarında bloke kaydına ek olarak … A.Ş. tarafından koyulmuş tedbir şerhinin de bulunduğunu, bu itibarla müvekkili banka tarafından hesaplardaki blokenin kaldırılmasının yeterli olmadığını, …Kuruluşundaki tedbirinde kaldırılmasının gerektiğini, müvekkili banka tarafından davacıya ödeme yapılmasının bu nedenle de mümkün olmadığını, davanın bu nedenle de reddinin gerektiğini, resmi makamlarca uygulanan tedbir kararına karşı kararı veren merci tarafından düzenlenmiş bir resmi yazı olmadıkça müvekkili banka tarafından tedbir kararının aksine işlem yapılamayacağının sabit olması nedeniyle davacının müvekkili bankaya karşı icra takibi başlatmasının ve itiraza karşı itirazın iptalini talep etmesinin kötü niyetin ispatı olduğunu, dava dilekçesi içeriğinde tedbirin kaldırıldığı yönünde beyanda bulunan davacının tedbiri kaldırdığını iddia ettiği resmi makamdan müvekkili bankaya hitaben müzekkere tebliğ ettirmek yerine müvekkili bankaya karşı icra takibi başlatmasının kötü niyetin ispatı olduğunu iddia ve beyan ederek davacının davasının reddine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatılması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili banka lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacının davalı banka aleyhinde alacağının tahsili amacı ile 50.118,00.-TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalı bankaya 13/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin 13/05/2019 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı … adına açılmış banka hesaplarına ilişkin; sözleşme örneği ve bu hesaplara banka tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının arşatırılarak ödeme yapılmış ise bu ödemelere ilişkin dekontların gönderilmesi için davalı … Anonim Şirketi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı …’ın davalı … Anonim Şirketi’ne nezdindeki mevduat hesabına yönelik bir tedbir kararı bulunup bulunmadığının araştırılarak, tedbir kararı var ise buna ilişkin karar örneğinin ve kararın bankaya iletildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesi için … Anonim Şirketi’ne yazılan müzekkere cevabı dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı … hakkında bankalardaki mevduat hesaplarındaki tedbir kararının kaldırıldığına yönelik bir karar bulunması halinde kararın bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden gönderilmesi için …. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İddia, savunma ve dosya kapsamında Mahkememizce resen seçilecek bankacı bilirkişi vasıtasıyla davalı banka kayıtları da incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş 25/12/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Davanın taraflarından olan davalı tacir ise de, davacı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’ nun 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, somut uyuşmazlıkta davacının, davalı banka nezdinde vadesiz mevduat hesabının bulunduğu ve taraflar arasındaki temel bankacılık hizmet sözleşmesi kapsamında davacının tüketici konumunda olduğu ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 mad. uyarınca davanın usulden REDDİNE,
HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli … Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere … Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.19/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır