Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/372 E. 2021/901 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/372 Esas
KARAR NO : 2021/901

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı ile müvekkil Banka arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığı ve ilgili Sözleşme gereği olarak, banka tarafından davalı şirkete Taksitli Ticari krediler kullandırılmış ve Ticari Kredili Mevduat Hesabı açıldığı, diğer davalılar … ve …’ de akdedilen sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borçluların sözleşmeden doğan borçlarını ödememeleri üzerine müvekkil banka tarafından borçlulara … 2. Noterliği’ nin … tarihli, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiği, hesap kat ihtarnamesine rağmen, sözleşmelerden kaynaklanan borçlarını ödememeleri üzerine, … 8. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların yetki itirazı Genel Kredi Sözleşmesi’ nin 31. Maddesi gereği olarak, son derece haksız, hukuka aykırı mesnetsiz olduğu belirtilerek, davalıların son derece haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazları üzerine müvekkil bankanın haklı alacağına kavuşması sürüncemede kalmıştır. Bu sebeplerle davalıların her birinin ayrı ayrı %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini mahkemeden talep edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalılara yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmedikleri gibi , yazılı bildirimde de bulunmadıklarından, H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettikleri varsayılmıştır.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 8. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalılar aleyhine toplam 427.017,92. -TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibi başlattığı, davalıların süresinde yaptıkları itiraz üzerine takibin tüm davalılar yönünden durduğu, davalıların icra dairesinin yetkisine de itiraz ettikleri, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki 15/15/2015, 20/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmelerinin 31 ve 11/07/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin 45 maddeleri ile sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığından davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak genel kredi sözleşmeleri kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle davalılardan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, genel kredi ve kefalet sözleşmeleri, bankacılık hizmet sözleşmesi, kredi lehdarı şirketin sicil kaydı, hesap özeti, kat ihtarı, tebliğ şerhi, kredi kullanım talepleri ve ödeme planları, … 8. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış, iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için; taraflar arasındaki 15/15/2015, 20/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmelerinin 27 ve 11/07/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinin 41 maddeleri uyarınca davacı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
27/07/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu alacak tutarının, davacı …Ş. ile davalı asıl borçlu, …Ltd. Şti. arasında imzalanmış olan ve … ve …’ ın da kefalet imzalarının bulunduğu toplam 4.250.000.00TL.’lık Genel Kredi Sözleşmesi’ ne istinaden kullandırılan TTK/1 ve TTK/2 kredileri ve KMH borcundan kaynaklandığı, davacı bankaca 27/03/2019 tarihi itibariyle davalılara kredi hesaplarının kat edildiğinin ihtar edildiği; davalı asıl borçlu firmaya ve kefil …’ e tebligatın yapıldığı ancak, diğer kefil …’ a ise kat ihtarnamesinin tebliğ edilemediği, davacı bankaca 09/04/2019 takip tarihi itibariyle toplam borç olarak, 427.017,92TL. talep edildiği, tarafınca yapılan hesaplamada ise 426.723,25TL. Bulunduğu, bu itibarla 294,67-TL. fazla talebin yerinde olmadığı, davalı asıl borçlu firma ile davalı kefil …’in aynı tarihte temerrüde düşmeleri nedeniyle, 426.723,25-TL.’ lık borç tutarından borçlu / müşterek ve müteselsil sorumlu tutulabileceği, diğer davalı kefil, …’ a “Kat İhtarnamesi” tebliğ edilememesi nedeniyle, adı geçenin 09/04/2019 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, bu sebeple kefil …’ın takip tarihi itibariyle temerrüde düşmesi nedeniyle, kredi kat tarihinden, takip tarihine kadar akdi faizden yapılan borç hesaplaması sonucunda, adı geçenin 423.830,57-TL. borç tutarından müşterek ve müteselsil sorumlu tutulabileceği, diğer taraftan, davalı firmanın hesabında yapılan incelemede; takip tarihinden sonra, dava tarihine kadar toplam 35.839,85-TL tahsilat yapıldığının tespit edildiği, takip tarihi itibariyle; davalı firmanın ve kefil …’in toplam borç tutarından öncelikle faiz ve masraflar olmak üzere düşüldüğünde, geriye davacı bankanın 391.178,07-TL. asıl alacak tutarı kaldığı, diğer kefil …’ın toplam borç tutarından da öncelikle faiz ve masraflar olmak üzere düşüldüğünde, geriye davacı bankanın 387.990,72-TL. asıl alacak tutarı kaldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile;(Yargıtay 19 HD’nin 2016/6468 esas, 2017/134 karar sayılı emsal ilamı da nazara alınarak) takibe konu taksitli ticari krediler için fiili olarak uygulanan akdi faiz oranına sözleşmelerin temerrüde ilişkin hükümleri çerçevesinde %100 ilave ile tespit edilecek temerrüt faiz oranına göre de takip ve dava tarihleri itibariyle alacak hesabı yapılmasının ve ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
02/12/2021 teslim tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; takip tarihi itibariyle, asıl borçlu firma ve kefil …’in toplam 425.691,58-TL’den, diğer kefil …’ın ise toplam 424.435,96-TL’den, dava tarihi itibariyle ise, yapılan tahsilatlar çıkarıldıktan sonra- asıl borçlu firma ve kefil …’in toplam 389.851,71-TL’den, diğer kefil …’ın da toplam 388.596,11-TL’den sorumlu oldukları, diğer taraftan, davalılar vekili tarafından Mahkeme Başkanlığına sunulmuş bulunan 07/09/2021 tarihli dilekcede; öncelikle asıl borçluya takip yöneltilmesi gerektiği, kefillerin eş rızalarının bulunmadığı, Genel Kredi Sözleşmelerinin (GKS) kefillerin el yazısı ile tarih, isim, kefalet tutarının yazılması gereklerinin yerine getirilmediğinin belirtildiği, davacı bankanın, kefillerin imzalamış oldukları GKS hükümleri gereği olarak, gerek asıl borçluya ve gerekse de kefillere eş zamanlı olarak takip başlattığı, kefillerin firma ortak ve yöneticileri konumunda oldukları, (02.05.2019 tarihli davalı vekilince …8.İcra Müd.’ne hitaben verilen itiraz dilekçe ekindeki “imza sirküleri”), bu durumda, T. Borçlar Kanunu’nun 584. Maddesi, 3. Fıkrası gereğince takdir mahkemeye ait olmak kaydıyla, eş rızasına ihtiyaç bulunmadığı, mevcut GKS’lerde, kefillerin el yazısı ile gerekli yerleri doldurduklarının görüldüğü belirtilmiştir.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalı kredi lehdarı … şirketi arasında;11/07/2011 tarihli 1.000.000,00-TL limitli, 15/05/2015 tarihli 750.000,00-TL limitli, 20/03/2017 tarihli 2.500.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmelerinin yapıldığı, sözleşmelerin yapıldığı tarihler itibariyle davalı şirket ortak ve yetkilisi olan diğer davalıların aynı limitlerle ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, 11/07/2011 tarihli kefalet sözleşmesinin 818 Sayılı Borçlar Kanunun 484, diğer kefalet sözleşmelerinin ise kefaletin TBK’nun 583 maddeleri uyarınca geçerli oldukları, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmeleritaksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığı, kredi lehdarına kullandırılan iki ayrı taksitli kredinin taksitlerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle; tüm krediler yönünden hesabın 22/03/2019 tarihinde kat edildiği, toplam 420.491,20-TL nakit borcun ödenmesi için davalılara 24 saat süre verildiği, uyarılı hesap kat ihtarnamesinin davalı şirket ve davalı kefil …’e 01/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefil … adına çıkartılan tebligatın ise iade döndüğü, buna göre …’ın takip tarihinde, davalı Şirket ve …’in 03/04/2019 tarihinde temerrüde düştükleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan kök bilirkişi raporunda; davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı kredi lehdarı şirket ve kefil …’ten, toplam toplam 426.723,25-TL alacaklı olduğunun; kefil …’tan ise 424.435,96-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, mahkememizin ara kararı doğrultusunda alınan ek raporda ise davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı kredi lehdarı şirket ve kefil …’ten, toplam toplam 425.691,58-TL alacaklı olduğunun; kefil …’tan 424.435,96-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Yine takip ve dava tarihi arasında davacı bankanın toplam 35.839,85-TL tahsilat yaptığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 22 maddesinde temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış, temerrüt faizinin sözleşmede farklı bir oran belirtilmediği sürece, kredi borcunun muaccel olduğu tarihte cari olan bankanın TCMB’ye uygulanacağını bildirdiği,en yüksek kredi faiz oranına bu oranın y7üzde yüz ilavesi ile bulunacak oran olduğu kararlaştırılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1650 esas, 2019/507 karar sayılı ve 02/05/2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümde atıf yapılan mevzuat 3095 sayılı Kanun hükümleri olup, 3095 sayılı Kanunda akdi faiz oranı yönünden bir sınırlama mevcut değildir. 6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddeleri ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan, ticari işlerde 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. Maddeleri uygulanamaz. Öte yandan bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı yukarıda anılan Hukuk Genel Kurulu kararında belirtilmiştir. Bu durumda sözleşmede temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış olduğundan, temerrüt faiz oranının tespitinde bankanın kredi lehdarına kullandırdığı ticari krediye uyguladığı akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranı belirlenmelidir.
Somut olayda da taraflarca temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamıştır. Bu nedenle davacı bankanın takip talebinde her bir kredi kalemi yönünden hangi oranda temerrüt faizi talep edebileceği, yukarıda belirtilen esaslara göre tespit edilmek durumundadır. Bankaca dava dışı kredi lehdarına iki ayrı taksitli ticari krediden 29/03/2017 tarihli 300.000,00-TL bedelli krediye yıllık %16,20; 02/02/2017 tarihli 500.000,00-tl bedelli krediye yıllık %15,60 oranında akdi faiz uygulanmıştır. Buna göre davacı banka, sözleşmenin 22 maddesi uyarınca bu akdi faiz oranlarına %100 ilave ile bulunan temerrüt faiz oranını talep edebilecektir. Yapılan hesaplama ile yıllık temerrüt faiz oranının 29/03/2017 tarihli taksitli ticari kredi için yıllık %32,40; 02/02/2017 tarihli taksitli ticari kredi için yıllık %31,20 olduğu tespit ve mahkemizce kabul edilmiştir. Davacı banka takip talebinde taksitli ticari krediler için yıllık % 45 oranında temerrüt faizi talep etmiştir. Bu oran yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sözleşmeye uygun olmayıp bankaca talep edilebilecek temerrüt faiz oranları yukarıda tespit edildiği gibidir. Birkişi tarafından ek raporda bu oranlar esas alınarak hesaplama yapılmıştır.
Davacı banka tarafından kredili mevduat hesabı alacağı için yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. 5464 Sayılı Kanunun kredi kartlarında faiz hesaplanmasına ilişkin 26/4 maddesi uyarınca;Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit ve ilan etmeye yetkilidir. Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’ de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2014/6) gereğince; “kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca TCMB tarafından belirlenen azami oranları geçemez” hükmü gereği kredili mevduat hesabı borçlarına TCMB tarafından belirlenen kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarının uygulanması gerekmektedir. Hesabın kat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCMB’nin 2018/7 sayılı tebliğine göre kredi kartlarına uygulanacak azami akdi faiz oranı yıllık %27 azami temerrüt faizi oranı yıllık 33’dür. Davacı banka tarafından daha düşük oranda faiz istendiğinden taleple bağlı kalınmıştır.
Mahkememizce hesaplama yönünden ek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Buna göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı şirketten, 420.491,20-TL asıl alacak, 2.372,31-TL işlemiş akdi faiz, 118,61-TL işlemiş akdi faizin BSMV’si, 2.580,44-TL işlemiş temerrüt faizi ve 129,02-TL işlemiş temerrüt faizinin BSMV’si olmak üzere toplam 425.664,58-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı kefil … adına çıkartılan kat ihtarını içerir tebligat, davalıya tebliğ edilememiştir. İİK’nun 68 maddesi sadece kredi lehdarı hakkında uygulanabileceğinden, bu davalının takip ile temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/3501 esas 2019/3769 Karar sayılı, 12/06/2019 tarihli ilamının konuya ilişkin bölümü aşağıdaki şekildedir:
“TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarı gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilmiştir. Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hükümdür.
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerekir. Buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefil sorumlu tutulamaz.
Ancak kefil kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabilir.
Somut olaya gelince davalı kefil ………. hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilememiş, davalı icra takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup, mahkemece bu davalı yönünden icra takibinden önceki döneme ilişkin temerrüt faizi uygulanmayacağı yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, mahkeme hükmünün onanması gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.07.2018 gün, 2016/18998 E. – 2018/3728 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.”
TTK’nun 7/1-2.cümle maddesine uygun şekilde ihbarda bulunulmayan ve kat ihtarı kendisine tebliğ edilmeyen kefil … yönünden temerrüt takip tarihi itibariyle gerçekleşeceğinden, bu kefil yönünden takipten önceki dönem için sadece akdi faiz işletilebilir. Alınan bilirkişi raporu ile kefilin takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu tutar 420.491,20-TL asıl alacak, 3.756,14-TL işlemiş akdi faiz, işlemiş akdi faizin BSMV’si 187,81-TL toplamı 424.435,15-TL’dir.
Davacı banka tarafından takip ve dava tarihi arasında 35.839,35-TL tahsilat yapılmış, davacı banka bu tutarı doğrudan takip tutarından düşerek dava değerini belirlemiştir. Başka ifade ile takip ve dava tarihi arasında tahsilat tarihine kadar ayrıca faiz işletmeden, yapılan tahsilatı, takip tarihine dek işlemiş olan faiz ve masraflardan mahsup etmiş, dava değerini de bu tutar olarak göstermiştir. Mahkememizce de bankanın talep ve fiili uygulaması doğrultusunda, yapılan tahsilat, davacı bankanın takip tarihi itibariyle tespit edilen toplam alacak tutarından( önce takip tarihine dek işlemiş faiz ve masraflardan düşülmek suretiyle) mahsup edilmiştir. Davalı şirket ve kefil …’in takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam borcu olan 425.664,58-TL’nin 5.173,38-TL’lik kısmının faiz ve BSMV alacağı olduğu, 35.839,85-TL lik kısmi tahsilattan önce faiz ve BSMV düşüldüğünde geriye 30.66,47-TL’lik bir tahsilat kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı banka bu tahsilatın ne kadarlık kısmı hangi kredi kalemine mahsup ettiğini açıklamamıştır. İşleyecek temerrüt faiz oranları farklı olduğundan kalan kısmi tahsilat anaparadan mahsup edilirken, her bir kredi kaleminden ayrı ayrı mahsup yapılması gerekmektedir. Mahkememizce de takibe konu edilen üç ayrı kredi kalemi toplam alacağa oranlanarak mahsup bu oranlar üzerinden yapılmıştır. Buna göre; davacı bankanın, kefil … ve davalı şirketten toplam asıl alacağının, 420.491,20-TL olduğu, 27/03/2017 tarihli taksitli ticari kredi asıl alacağı olan 158.680,90-TL’nin toplam asıl alacağa oranının %37,74 olduğu, 02/02/2017 tarihli taksitli ticari kredi asıl alacağı olan 221.280,83-TL’nin toplam asıl alacağa oranının %52,62 olduğu, kredi mevduat hesabı asıl alacağı olan 40.529, 47-TL’nin toplam asıl alacağa oranının %9,64 olduğu hesaplanmıştır. 30.666,47-TL’lik kısmi tahsilat’ın %37,74 oranına denk düşen 11.573,52-TL’lik kısmı 158.680,90-TL’lik ilk taksitli kredi asıl alacağından mahsup edildiğinde, davacı bankanın dava tarihi itibariyle bu kredi kaleminden 147.107,38-TL asıl alacağı kalmaktadır. 30.666,47-TL’lik kısmi tahsilat’ın %52,62 oranına denk düşen 16.136,70-TL’lik kısmı 221.280,83-TL’lik ikinci taksitli kredi asıl alacağından mahsup edildiğinde, davacı bankanın dava tarihi itibariyle bu kredi kaleminden 205.144,13-TL asıl alacağı kalmaktadır. 30.666,47-TL’lik kısmi tahsilat’ın %9,64 oranına denk düşen 2.956,25-TL’lik kısmı 40.529,47-TL’lik kredili mevduat hesabı asıl alacağından mahsup edildiğinde, davacı bankanın dava tarihi itibariyle bu kredi kaleminden 37.573,22-TL asıl alacağı kalmaktadır. Davalı kefil … açısından da aynı yöntemle hesaplama yapılmıştır. Buna göre kefil …’ın takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam borcu olan 424.435,15-TL’nin 3.943,95-TL’lik kısmının faiz ve BSMV alacağı olduğu, 35.839,85-TL lik kısmi tahsilattan, önce faiz ve BSMV düşüldüğünde geriye 31.895,90-TL’lik bir tahsilat kaldığı anlaşılmaktadır. 31.895,90-TL’lik kısmi tahsilat’ın %37,74 oranına denk düşen 12.037,51-TL’lik kısmı 158.680,90-TL’lik ilk taksitli kredi asıl alacağından mahsup edildiğinde, davacı bankanın dava tarihi itibariyle bu kredi kaleminden 146.643,39-TL asıl alacağı kalmaktadır. 31.895,90-TL’lik kısmi tahsilat’ın %52,62 oranına denk düşen 16.783,62-TL’lik kısmı 221.280,83-TL’lik ikinci taksitli kredi asıl alacağından mahsup edildiğinde, davacı bankanın dava tarihi itibariyle bu kredi kaleminden 204.497,21-TL asıl alacağı kalmaktadır. 31.895,90-TL’lik kısmi tahsilat’ın %9,64 oranına denk düşen 3.074,77-TL’lik kısmı 40.529,47-TL’lik kredili mevduat hesabı asıl alacağından mahsup edildiğinde, davacı bankanın dava tarihi itibariyle bu kredi kaleminden 37.454,70-TL asıl alacağı kalmaktadır.
Yukarıda yapılan tüm saptama ve hesaplamalar çerçevesinde; davacı bankanın takip ve dava tarihi arasında yaptığı kısmi tahsilatlar işlemiş akdi ve temerrüt faizi ile ferileri karşılayıp asıl alacak kalemlerinin de bir kısmını karşıladığından, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmiştir. Buna göre; davalılar …Tic. Ltd. Şti ile … tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 420.491,20-TL asıl alacak, 4.925,75-TL işlemiş faiz, 247,63-TL BSMV toplamı 425.664,58-TL toplam alacaktan; takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 35.839,85-TL nin mahsubu ile 389.824,73-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile; bu tutarın 205.144,13-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %31,20 oranında; 147.107,38-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %32,40 oranında ve 37.573,22-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık ;%30,24 oranında işletilecek temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile devamına; davalı … tarafından yapılan itirazın(tahsilde tekerrür olmamak üzere); 420.491,20-TL asıl alacak, 3.756,14-TL işlemiş faiz, 187,81-TL BSMV toplamı 424.435,15-TL toplam alacaktan; takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 35.839,85-TL nin mahsubu ile 388.595,30-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile; bu tutarın 204.497,21-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %31,20 oranında; 146.643,39-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %32,40 oranında ve 37.454,70-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık ;%30,24 oranında işletilecek temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalıların itirazlarının haksız olduğu anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren hüküm altına alınan tutarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; … 8 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına;
A)Davalılar … Ltd. Şti ile … tarafından yapılan itirazın (tahsilde tekerrür olmamak üzere); 420.491,20-TL asıl alacak, 4.925,75-TL işlemiş faiz, 247,63-TL BSMV toplamı 425.664,58-TL toplam alacaktan; takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 35.839,85-TL nin mahsubu ile 389.824,73-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile; bu tutarın 205.144,13-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %31,20 oranında; 147.107,38-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %32,40 oranında ve 37.573,22-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık ;%30,24 oranında işletilecek temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile devamına, fazla talebin reddine,
B)Davalı … tarafından yapılan itirazın(tahsilde tekerrür olmamak üzere); 420.491,20-TL asıl alacak, 3.756,14-TL işlemiş faiz, 187,81-TL BSMV toplamı 424.435,15-TL toplam alacaktan; takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 35.839,85-TL nin mahsubu ile 388.595,30-TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile; bu tutarın 204.497,21-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %31,20 oranında; 146.643,39-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %32,40 oranında ve 37.454,70-TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık ;%30,24 oranında işletilecek temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si ile devamına, fazla talebin reddine,
2- Hüküm altına alınan alacak tutarının takdiren % 20 si oranındaki 77.964,95-TL icra inkar tazminatının (davalı … bu tutarın 77.719,06-TL sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 26.628,93-TL nispi karar ve ilam harcından 4.545,26-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 22.093,67-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan(davalı … bu tutarın 21.519,23-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 4.545,26-TL peşin harcın davalılardan(davalı … bu tutarın 4.428,90-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 35.737,73 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan(davalı … bu tutarın 35.651,67-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.582,77-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara(davalılar … Şti ile davalı …’e verilevek vekalet ücreti 1.353,34-TL ile sınırlı olmak kaydıyla) verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.450,20 TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 1.445,41-TL’sinin davalılardan(davalı … bu tutarın 1.440,63-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI /
26.628,93 TL KARAR HARCI
4.545,26 TL PEŞİN HARÇ /
22.093,67 TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
44,40 TL BVH
1.200,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
205,80 TL POSTA MAS. /
1.450,20 TL TOPLAM