Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/356 E. 2019/1057 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/356 Esas
KARAR NO : 2019/1057

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2013
KARAR : DAVANIN KONUSUZ KALMASI NEDENİYLE ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili banka tarafından … Şti lehine …’ın müşterek müteselsil kefaletiyle … Şubesi nezdinde krediler açılmış olup, açılan ve kullandırılan kredi hesaplarının kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması nedeniyle 04.04.2013 tarihinde kat edildiğini, kat tarihi olan 04.04.2013 tarihi itibariyle alacağının 2.097,16 TL nakit ve 20.972,06 TL nakit, esnek kredi hesabından dolayı 5.041,56 TL nakit, business kartından dolayı 11.117,16 TL nakit, TR… sayılı hesaba keşideli meri çek garanti bedellerinden dolayı 12.540,00 (12 adet) toplam 39.227,94 TL nakit + 12.540,00 TL gayrinakit olduğunu, kredi hesaplarının kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içeren … Noterliği’nin 04.04.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ekinde hesap özetinin borçlulara tebliğe gönderildiğini, anılan borçlar ödenmediğinden borçlular hakkında İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, toplam 47.990,11.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek % 94,5 faizi, faizin % 5 BSMV’si, takip masrafları ve yasal avukatlık ücretinin ödenmesi talebi ile takip başlatıldığını, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğunu, alacaklarının muaccel olup banka defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, talep edilen temerrüt faizinin yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunu, borçlurunun itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davaya konu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmış olmasına rağmen anılan sözleşmenin geçerlilik şartlarına uygun olmadığını, bu sebeple geçersiz olduğunu, ayrıca banka görevlisinin sorumlu olunan azami miktarı müvekkilinin huzurunda doldurduğu iddiasının dayanaksız olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

KANITLAR VE GEREKÇE /
Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; tarafların iddia ve savunmalarından, anlaşamadıkları hususlar, anlaştıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler şu şekildedir : Davacı, davacı banka tarafından davalının müteselsil kefaleti ile dava dışı…Şti.’ne nakdi ve gayri nakdi krediler kullandırıldığını, kredilerin süresinde ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname çekildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Dava itirazın iptaline , alacağın varlığına ve varsa miktarına dairdir. Mahkememizce ilk karar ile; aldırılan ikinci bilirkişi raporu ile ek raporun oluşa ve dosya kapsamına uygun kabul edildiği, davalı kefil tarafından ileri sürülen sözleşme limitinin sonradan sözleşmeye aykırı şekilde doldurulduğu yönündeki savunmanın usulüne uygun şekilde ispat edilemediği, bu sebeple kefaletin geçerli olduğu gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 28.012,80 TL toplam alacak ile bu alacaktan 25.169,07 TL nakit kredilerden kaynaklanan asıl alacak kısmına 01.07.2013 takip tarihinden itibaren % 33 oranında yürütülecek temerrüt faizi, bu faizin % 5’i oranındaki BSMV’si, 6098 sayılı TBK.’nun 100. maddesinin uygulanması, icra vekalet ücreti ve icra giderleri ile sınırlı olarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla iptaline, garanti bedelleri risk teşkil eden 8 adet çek yaprağı açısından 8.000,00 TL garanti bedelinin davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, nakdi kredilerden kaynaklanan toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 5.602,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ** davacı bankanın, asıl borçluya verilen çeklerle ilgili hamile ödemek zorunda kalacağı yasal sorumluluk bedelleri yönünden kefilden depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunması gerekirken Mahkemece, sözleşmede bu konuda kefile yönelik bir hüküm bulunup bulunmadığı üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yön tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi hususu ** 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddelerinde öngörülen akdi ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamaların ticari işlerde uygulanması söz konusu değildir. Zira, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 8/1. maddesi hükmünde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükme bağlanmış olup, bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddelerindeki akdi ve temerrüt faizi oranlarının sınırlanmasına ilişkin hükümlerin somut olay bakımından uygulama yeri bulunmadığı, uygulanması gereken temerrüt faiz oranının da bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı faiz oranına göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hususu ** dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporları yeterli inceleme ve değerlendirmeyi içermediğinden Yargıtay denetimine elverişli değildir. Mahkemece banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, davalının kefil olduğu sözleşme kapsamında kullandırılan kredileri ve banka alacağını belirleyen, davacı ve davalı tarafın itirazlarını değerlendiren, dosyaya sunulan tüm belgeleri inceleyen yeni bir heyetten denetime elverişli bir bilirkişi raporu aldırılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde HMK’nun 297. maddesi hükmüne uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hususu dışındaki davalı temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkememizin … Esas-… Karar sayılı 31.12.2015 tarihli kısmen kabul- kısmen ret kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 24.01.2019 tarihli 2017/ 4734 Esas- 2019/ 467 Karar sayılı bozma ilamı ile bozulmuş bunun üzerine yukarıdaki esas sırasına kaydolmuştur. Bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır yargılama esnasında İstanbul … İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı ( eski … Esas) dosyasında davacının davalıdan haricen tahsilat yaptığı ve davanın konusuz kaldığının beyan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK m. 26 kapsamında aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 579,70 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 535,30 TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine, mahsup edilen 44,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafın yargılama gideri, vekalet ücreti talep etmediği 09/05/2019 tarihli beyan dilekçesinden anlaşılmakla bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- 6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde YARGITAY’a gönderilmek üzere temyiz yasa yolu açık olmak üzere yapılan tahkikat sonucunda karar verildi. Karar usulen açıklandı, okundu.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır