Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/338 E. 2021/216 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/338 Esas
KARAR NO : 2021/216

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizden verilen 11/05/2017 tarih, 2016/1041 Esas ve 2017/336 Karar sayılı ilamının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 16/05/2019 tarih, 2017/6544 Esas ve 2019/1128 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve Mahkememizin 2019/338 Esasına kaydı yapılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı/borçlu aleyhine … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının 15/08/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı/borçlunun icra takibine itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira davalının yetki itirazının borcun ifa yerinin alacaklının ikametgahı olması ve müvekkilinin ticari merkezinin de … olması nedenleriyle HMK md.10 ve İİK md.50/1 gereğince de İstanbul Mahkemeleri ve İcra daireleri yetkili olduğundan geçersiz olduğunu, davalının borca itiraz sebeplerinin belirsiz olduğunu, hangi icra müdürlüğünden ve hangi miktar için haciz ihbarnamesi gönderildiği, hangi tutarda para için haciz uygulandığının belli olmadığını, davalı/borçlunun borca itiraz sebeplerinin gerekçesiz ve belirsiz olması nedenleriyle haksız olduğunu, bununla birlikte davalı/borçlu hakkındaki icra takibinin 07/08/2016 tarihinde açıldığını, icra takibi açıldıktan sonra davalı/borçlunun 30/08/2016 tarihinde bir kısım malların iadesi için iade faturası kestiğini ancak satış akdine bağlı ayıp ihbar süresinin geçmiş olması ve iade faturasının icra takibinden sonra düzenlenmiş olması nedeniyle haksız ve kötüniyetli olarak düzenlenen iade faturasının müvekkili şirket tarafından ihtarname ile borçluya geri iade edildiğini, müvekkilinin alacağının faturalar, cari hesap kayıtları ve tarafların ticari defterleri ile sabit olduğunu beyanla davalı/borçlunun icra takibine yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, mahkemece hükmedilecek miktarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, HMK md.6 gereğince davanın açıldığı tarihteki davalı yerleşim yeri mahkemesinin ve icra dairesinin yetkili olduğunu, bununla birlikte borcun ifasının gerçekleştiği yerin de Sakarya olduğunu, dolayısıyla hem HMK md.6 hemde HMK md.10’a göre yetkili Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin Sakarya olduğundan bahisle yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkil şirkete … 2.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından davacı şirketin de borçlu, alacaklının … Bankası olduğu birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, müvekkili şirketin de bu haciz ihbarnamesine dayanarak davacının alacağını 30/09/2016 tarihinde … 2.İcra Müdürlüğü’ne yatırdığını, bununla birlikte müvekkili şirketin … kargonun … takip no ve davacı şirkete ait … numaralı irsaliyesi ile davacının adresine bozuk çıkan malzemeleri iade ettiğini, ancak davacının kötü niyetli olarak bu malzemeleri iade almadığını ve geri gönderilen malzemeleri iade ettiğini, velhasıl müvekkili şirketin davacıya kalan 2.000,00-TL’lik borcuda malları iade ederek kapatmak istediğini, ancak davacının bu malları kötü niyetli olarak almadığını, dolayısıyla müvekkilinin borcu bulunmadığını davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkememizin 11/05/2017 tarih, 2016/1041 Esas ve 2017/336 Karar sayılı ilamı ile; “Dava dosyasında HMK 114/2 ve 115 mad gereğince dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE” karar verildiği, davacı vekilince kararın istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 16/05/2019 tarih, 2017/6544 Esas ve 2019/1128 Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın Mahkememizin 2019/338 Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK.nun 67.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıdan takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle, takip tarihi itibariyle alacağının varlığı ve miktarı, davalı tarafından … 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 03/10/2016 tarihinde yatırılan tutarın alacağa etkisinin ne olduğu hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş, … 2.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası UYAP çıktıları dosyamız arasına alınmış, taraf şirketlerin İTO kayıtları dosyamız arasına alınmış ve taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 5.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyanın dosyamız arasına alındığı ve takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında 08/08/2016 tarihinde toplam 41.239,06-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalının yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 62.maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
… 2.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasının UYAP çıktılarının dosyamız arasına alındığı ve dosyanın incelenmesinde; alacaklının … Bankası A.Ş, borçluların … Ticaret A.Ş, … Sanayi ve Ticaret A.Ş, … Limited Şirketi, … ve … olduğu, alacaklının borçlular hakkında toplam 1.684.026,71-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, birinci haciz ihbarnamesinin 19/07/2016 tarihinde gönderildiği, davalı şirket tarafından 03/10/2016 tarihinde 30.585,00-TL ödemenin yapıldığı tespit olunmuştur.
Mahkememizin 25/06/2020 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle, takip tarihi itibariyle alacağının varlığı ve miktarı, davalı tarafından … 2.İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına 03/10/2016 tarihinde yatırılan tutarın alacağa etkisi hususlarında tarafların 2015 (açık hesap devir ile geldiğinden) 2016 yılları Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde SMMM bilirkişisi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda SMMM… tarafından tanzim edilen 02/11/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu, davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirkete ait 2016 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, Envanter Defterinin inceleme esnasında ibraz edilmemesinden dolayı ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutulup tutulmadığına dair ve ticari defterlerin sahibi lebine delil niteliği taşıyıp taşımadığına dair kararın Sayın Yargı Makamının takdirine bağlı olduğu, İncelenen davalı şirkete ait 2015 ve 2016 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davalı şirketin 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı … A.Ş’nin icra takip tarihi olan 07.08.2016 tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklı olarak davalı …ve San. A.Ş.’den 39.247,27 TL alacağının bulunduğu, Davalı …San. A.Ş.’nin icra takip tarihi olan 07.08.2016 tarihi itibariyle davacı … A.Ş.’yc 37.902,87 TL borcunun bulunduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının nedenlerinin; Taraftarın 2016 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı farkın miktarı icra takip tarihinde 1.344,40 TL olduğu, Davacı yanın kayıtlarında bulunup, davalı yanın kayıtlannda yer almayan 1.344,00 TL tutarlı kredi kartı ödemesi ile ilgili teslim olgusunun ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, bu yöndeki iddialar ispatlanırsa davalı yanın farklılığa neden olan tahsilatı ticari defterlerinde kayıt altına alması gerektiği, Davacı şirketin icra takibi öncesinde faiz talebinde bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu somut olayda, takip davacının taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında davalıdan takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle faturaların ödenmemesi üzerine alacağının tahsili talebine dayalı olarak başlatıldığı, davalının ise davacının alacağını 30/09/2016 tarihinde … 2.İcra Müdürlüğü’ne yatırdığını, bununla birlikte müvekkili şirketin … kargonun … takip no ve davacı şirkete ait … numaralı irsaliyesi ile davacının adresine bozuk çıkan malzemeleri iade ettiğini, ancak davacının kötü niyetli olarak bu malzemeleri iade almadığını ve geri gönderilen malzemeleri iade ettiğini, velhasıl müvekkili şirketin davacıya kalan 2.000,00-TL’lik borcuda malları iade ederek kapatmak istediğini belirttiği tespit edilmiştir. Öncelikle taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan takibe dayanak açık hesaba konu faturalar nedeniyle, takip tarihi itibariyle alacağının varlığı ve miktarı, davalı tarafından … 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına 03/10/2016 tarihinde yatırılan tutarın alacağa etkisinin ne olduğu hususlarına ilişkindir. Her ne kadar davalı taraf, davacının alacağını 30/09/2016 tarihinde … 2.İcra Müdürlüğü’ne yatırdığını iddia etmişse de; ilgili ödemenin incelenmesi neticesinde; davalı şirketin … 2.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ”Alacaklıya verilmek üzere … Tic. A.Ş.” açıklamasıyla ödeme yaptığının görüldüğü, işbu yapılan ödeme miktarı ile ilgili olarak davacı yanın cari hesabından mahsup işlem kaydının yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak işbu dosyada alacaklı tarafın davacı yan olmamasından dolayı davalı yanın bu mahsup işlem kaydını ticari defterlerinde hatalı yaptığı Mahkememizce anlaşılmıştır. Bununla birlikte davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı iddiasını dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Bu nedenle tarafların 2015 ve 2016 yılları ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmış ve Mahkememizce teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirkete ait 2016 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, Envanter Defterinin inceleme esnasında ibraz edilmemesinden dolayı ve davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutulup tutulmadığına dair ve ticari defterlerin sahibi lebine delil niteliği taşıyıp taşımadığına dair kararın Sayın Yargı Makamının takdirine bağlı olduğu, İncelenen davalı şirketin 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı …Tic. A.Ş’nin icra takip tarihi olan 07.08.2016 tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklı olarak davalı …ve San. A.Ş.’den 39.247,27 TL alacağının bulunduğu, Davalı …San. A.Ş.’nin icra takip tarihi olan 07.08.2016 tarihi itibariyle davacı … A.Ş.’yc 37.902,87 TL borcunun bulunduğu, Taraflar arasındaki cari hesap farklılığının nedenlerinin; Taraftarın 2016 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı farkın miktarı icra takip tarihinde 1.344,40 TL olduğu, Davacı yanın kayıtlarında bulunup, davalı yanın kayıtlannda yer almayan 1.344,00 TL tutarlı kredi kartı ödemesi ile ilgili teslim olgusunun ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, bu yöndeki iddialar ispatlanırsa davalı yanın farklılığa neden olan tahsilatı ticari defterlerinde kayıt altına alması gerektiğinin belirtildiği, davacı tarafın 1.344,00 TL tutarlı kredi kartı ödemesi ile ilgili teslim olgusunun ispatına ilişkin herhangi bir delil sunamadığından ve taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle uyumlu olması -1.344,00-TL tutarlık kredi kartı ödemesi dışında-, birbirlerini doğrulaması ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak davacının davaya konu ve takibe dayanak faturalar nedeniyle davalıdan icra takip tarihi itibariyle toplam 37.902,87-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından Mahkememizce Davanın kısmen kabulü ile, davalının … 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 37.902,87-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 37.902,87-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10.50 (değişen oranlarda) avans faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup davalı itirazında haksız bulunduğundan, İİK’nun 67/2 fıkrası uyarınca davalının hüküm altına alınan tutarın takdiren %20’si oranında icra-inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının … 5.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 37.902,87-TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin 37.902,87-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10.50 (değişen oranlarda) avans faizi yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Hükmolunan 37.902,87-TLnin %20’si(7.580,57-TL)oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.589,14-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan 704,27-TL harç ile icraya yatırılan 206,20-TL harç toplamı olan 910,47-TL harcın mahsubuna, eksik kalan 1.678,67-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.685,43-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.336,19-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 704,27-TL peşin harç, 900,00-TL bilirkişi ücreti ve 178,90-TL posta masrafları olmak üzere toplam 1.812,37-TL yargılama giderinin davadaki kabul oranına göre %91’inin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 10,00-TL posta masrafı olan yargılama giderinin davadaki red oranına göre %9’unun davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısımlarının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’ne istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
¸

Hakim … ¸