Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2021/239 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/326 Esas
KARAR NO:2021/239

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/05/2019
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Mimaroba Şubesi ile davalı kredi lehtarı … Ltd. Şti. Arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmeyi davalı kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, davalıya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, iş bu kredi borcunun ödenmemesi üzerine … Noterliği’ nin 29/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kesilip kat edildiğini, borcun verilen süre içinde ödenmemesi üzerine bu kez … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, davalıların yetkiye, asıl borca, işlenmiş faize ve faiz oranına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek 544.833,13-TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı bankaca müvekkilleri aleyhine … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığını, aynı alacaktan dolayı mükerrer takip açıldığını, alacak kalemine işletilen faizin fahiş olduğunu, müvekkilinin kullandığı kredinin … teminatlı hazine garantili kredi olduğunu, … A.Ş. İle davacı banka arasında kefalet protokolü imzalandığını, … tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, müvekkilinin muaccel bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının icra takibine dayanak Genel Kredi Sözleşmesi ve kefalet sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler nedeniyle, davalılardan alacağının varlığı ve miktarı, temerrüt, işlemiş faiz ve inkar tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı, davalıların itirazının haklı olup olmadığı, kötü niyet tazminatı talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafından davalılar hakkında toplam 544.833,13-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu, davalıların yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran, itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, … ile davacı arasındaki protokol, genel kredi sözleşmesi, kat ihtarı, tebliğ şerhi, genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak alınan ipoteklere ilişkin ipotek senetleri dosya arasına alınmış, dosya üzerinde ve davacı bankanın kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
06/07/2020 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi lehtarı/borçlusu … … Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeyi davalı/kefilin de müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu, davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 5.500.000,00-TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 530.380,96-TL olduğu nazara alındığında hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefilin hem kendi ve hem de davalı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından müteselsilen sorumlu oldukları, takip tarihinden itibaren 530.380,96-TL’ sı asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %30 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi ( BSMV) ile birlikti istenebileceği, kredi garanti fonunun kefaletiyle kullandırılan kredi borcuna karşılık anılan kurum ( …) tarafından davacı bankaya dava tarihinden sonra olmak üzere tazminat ödemesi yapıldığı, davacı bankanın kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen iş bu bedelin davalılardan tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, yani davacı bankanın …’den tazmin edilen bedel bakımından takibe aynen devam etme yükümlüğünün bulunduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
… ile davacı banka arasındaki protokol örneği ve dava ve takip dayanağı GKS teminatı olarak alınan ipoteklere ilişkin ipotek sözleşmelerinin örneklerinin sunulması ile dosya ek rapor için bilirkişiye teslim edilmiş, 15/02/2021 teslim tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığı bildirilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası kapsamından, davacının davalı … Yapı Şirketi aleyhine, 5.500.000,00-TL ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere, 3.053.229,65-TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Bu takibin dayanağı ipotek senetleri incelendiğinde, davalı … Yapı Şirketi’nin kendi adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde, davacı banka lehine ve dava konusu kredi sözleşmesinin teminatı olarak toplam 5.500.000,00-TL limitli ipotek tesis ettiği tespit edilmiştir. İpotek senetleri tek tek incelenmiş ve ipotek sözleşmelerinde kefilin kefalet sözleşmesinden doğan borcunun teminat altına alınmadığı görülmüştür.
İş bu davaya konu ilamsız icra takibine dayanak kat ihtarı incelendiğinde, davacının davalı kredi lehdarı şirkete kullandırdığı muhtelif krediler nedeniyle kat tarihi itibariyle toplam 2.979.264,99-TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, bu alacaklardan 532.187,49-TL tutarlı 86777 nolu taksitli ticariyi ilamsız takibe konu ettiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, davacının kredi iehdarı şirketten olan alacağının tamamı için kredi lehdarı ve ipotek borçlusu … şirketi aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı, aynı zamanda bu toplam alacağa dahil olan 86777 nolu taksitli ticari kredi için de davalı kredi lehdarı şirket ve kefil aleyhine ayrıca davaya konu ilamsız takibi başlattığı, davacının davalı kredi lehdarı şirketten talep ettiği toplam alacak tutarının çok üzerinde limitle ipotek hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. İpotek takibi derdest olup, aciz vesikası alınmış değildir. Şu halde davacının kredi lehdarı ve ipotek borçlusu dava … Şikreti’ne karşı İİK’nun 45 maddesinde ifadesini bulan “önce rehne müracaat kuralı” uyarınca aynı borç nedeniyle ve eş zamanlı olarak ilamsız takip başlatmasına yasal olanak bulunmamaktadır. İzah edilen bu gerekçe ile davalı … … Ltd. Şti’ne karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalı kefil … yönünden yapılan incelemede ise; davalı … … Şirketi’nin kendi adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde, davacı banka lehine ve dava konusu kredi sözleşmesinin teminatı olarak toplam 5.500.000,00-TL limitli ipotek tesis ettiği, ancak bu ipoteklerin kefillerin kefaletten doğan borçlarını teminat altına almadıkları tespit edilmiştir. Bu durumda davacının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hem ayni teminata hem de şahsi teminata başvurma hakkı mevcuttur.
Toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamından; davacı banka ile davalı … Yapı şirketi arasında 18/07/2016 tarihli 2.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi yapıldığı, davalı …’ün sözleşmeyi aynı limitler ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme ve kafelet limitinin 06/12/2016, 27/03/2017, 29/12/2017 ve 05/04/2018 tarihlerinde arttırıldığı, buna göre sözleşme ve Kefalet limitinin 5.500.000,00-TL olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olan davalı kefilin kefaletinin TBK’nun 583 maddesi kapsamında geçerli olduğu, yukarıda belirtilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirkete muhtelif krediler kullandırıldığı, kredilerin zamanında ödenmemesi nedeniyle hesabın 27/03/2019 tarihinde kat edildiği, 7 günlük mehil içeren kat ihtarının davalılara 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, böylece davalıların 10/04/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Dava konusu, davacı tarafından davalı şirkete kullandırılan kredilerden … nolu taksitli ticari kredidir. Bilimsel verilere göre hazırlanmış, teknik açıdan yeterli ve denetime açık bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacının, davalı şirketten dava konusu taksitli ticari kredi nedeniyle 530.380,96-TL asıl alacak, 883,97-TL işlemiş temerrüt faizi, 44,20-TL BSMV olmak üzere toplam 531.309,13-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 10.5.maddesinde temerrüt faiz oranı açıkça kararlaştırılmamış, alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bankaca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede akdi faiz oranı da açıkça yazılı bulunmamaktadır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları uyarınca, sözleşmede temerrüt faiz oranının açıkça kararlaştırılmamış olması halinde, lehdarın kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz oranı esas alınarak temerrüt faiz oranı belirlenmelidir. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde, bankanın ticari krediye uyguladığı faiz oranının iki katı fazlası hesabı ile temerrüt faiz oranı %30 olarak tespit edilmiştir. Davacı her ne kadar takip konusu kredi için yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi uygulamış ve talep etmiş ise de, yukarıda izah edilen gerekçe ile bu talep yerinde görülmemiştir. Mahkememizce rapor yerine görülerek hükme esas alınmıştır. Davalıya kat ihtarının tebliğ edildiği de göz önünde bulundurulduğunda, TTK’nun 7 ve TBK’nun 589 maddeleri uyarında davalının bu borçtan ve kendi temerrüdünün sonuçlarından müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmıştır. İzah edilen gerekçelerle, davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulüne;… İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile tahsilde tekerrür olmamak üzere); 530.380,96-TL asıl alacak, 883,97-TL işlemiş temerrüt faizi, 44,20-TL BSMV olmak üzere toplam 531.309,13-TL alacak yönünden iptali ile, takibin; asıl alacak tutarı olan 530.380,96-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 30 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalıların, dava konusu kredinin …(…) teminatı ile kullandırıldığı ve davacı bankanın Fon’dan tahsilat yaptığı yönündeki savunmaları kapsamında, davacı banka ile … arasındaki protokol getirtilerek incelenmiş; protokolün 8/4 beni ile Fon’un kefaletiyle kullandırılan kredilerin temerrüdü halinde, Fon’un alacağı dahil kanuni takip işlemlerinin kredi veren banka tarafından yürütüleceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi rapor ile takip ve dava tarihi itibariyle Fon tarafından yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığı, Fon’un kefaleti kapsamındaki ödemenin dava tarihinden sonra 28/05/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Şu halde takip ve dava tarihi itibariyle davacının tespit edilen alacağı mevcut olup aktif husumeti bulunduğu gibi, dava tarihinden sonra yapılan Fon tarafından yapılan ödemelerin takibini yapmak hususunda, anılan ptorokolün 8. Maddesi kapsamında davacı banka yetkilidir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalı …’ün itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından, İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince davalı aleyhine takdiren tespit edilen miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davacı bankanın takipte kötü niyetli olduğu ıspatlanamadığından davalıların kötü niyet tazminatı talepleri reddedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı … Ltd. Şti’ne karşı açılan davanın reddine,
2- Davalı … hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜNE;… İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın (… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibi ile tahsilde tekerrür olmamak üzere); 530.380,96-TL asıl alacak, 883,97-TL işlemiş temerrüt faizi, 44,20-TL BSMV olmak üzere toplam 531.309,13-TL alacak yönünden İPTALİ ile, takibin; asıl alacak tutarı olan 530.380,96-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 30 oranında işletilecek temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3- Hüküm altına alınan alacak tutarı olan 531.309,13-TL’nin takdiren % 20 si oranındaki 106.261,83-TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4- Davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin, yasal koşullar oluşmadığından reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 36.23,72-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 6.580,22-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 29.713,50-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 6.580,22-TL harcın davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafndan yapılan 850,00-TL bilirkişi ve 99,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 949,50- TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 921,05-TL sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
8- Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 43.615,46-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
10- Red edilen davalı … … Ltd. Yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ye göre hesap olunan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı … … Ltd. Şti’ye verilmesine,
11-Davalılar tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-HMK nun 333. Maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır