Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/309 E. 2022/917 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/309 Esas
KARAR NO : 2022/917

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2018 yılının Kasım ayında tarafların bağlantı kurduklarını ve bir grup malın alımı ve satımı için anlaştıklarını, varılan anlaşma neticesinde, 2018 yılı Kasım ve Aralık aylarında ürünlerin davalı şirkete irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini, faturaların vade tarihleri geldiğinde ise davalı tarafından ödeme yapılmadığını, teslim edilen malların bedellerinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine, davalı aleyhinde … 20. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu esnada da davalı şirketin, Kasım ve Aralık 2018 aylarında teslim aldığı ürünler için 26/04/2019 tarihli … numaralı fatura keşide ederek ürün iadesi yapmak istediğini, söz konusu faturaya derhal itiraz edildiğini, iadesi talep edilen ürünler için süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, söz konusu ürünlerin hangi şartlar altında muhafaza edildiğinin de bilinmediğini, tarafların defterlerinde, dava konusu takibe dair 74.043,18-TL bakiye borcun yer aldığını, davalının iade faturası keşide etmiş olmasının kötü niyetli ve borçtan kurtulma amacı taşıdığını, icra takibi başlatılana kadar, davalıya teslim edilen mallara dair hiçbir şikayet olmadığını, sadece bir grup malda, teslimin hemen ardından iade faturası kesildiğini, bu hususta da iadenin kabul edilerek davalının bakiye borcundan düşüldüğünü, davalının borcu olmadığını beyan ederek takibe itiraz ettiğini, itiraz akabinde takibin durduğunu, icra takibine ve davaya konu edilen faturalar ve teslim edilen ürünlerin, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu durumun inceleme ile ortaya çıkacağını, alacaklarının likit olduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket için … etiketli bere ve atkı imalatı ve satışı konusunda yapılan eser sözleşmesi ile iglili taraflar arasındaki tüm görüşmelerin dava dışı üçüncü şahıs … ile yapıldığını, eser sözleşmesi ile ilgili müvekkili şirketin muhatap olduğu tek kişi …olduğunu, davacı şirketin söz konusu eser sözleşmesi ile ilgili sadece sevk irsaliyelerini ve faturaları düzenlediğini, müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu sevk irsaliyeleri ve faturaların da davacı şirket adına düzenlendiğini, davacı şirketin fatura bilgilerinin de müvekkili şirkete yine … tarafından verildiğini, dava dışı …’nun davacı şirketin temsilcisi olarak hareket ettiğini, dava konusu eser sözleşmesi ile ilgili tüm hukuki işlemleri davacı şirket adına müvekkili şirket ile yaptığını, davacı şirketin de …’nun bu hareketlerini benimsediğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve …’ya tebliğ edilen iade faturaları ticari defterlerine işlediğini, …’nun temsilcisi gibi hareket etmesine onay verdiğini, dolayısıyla adı geçenin yaptığı hukuki işlemlerin sonuçlarının davacı şirketi bağladığını, eser sözleşmesi ile ilgili teslimin gecikmesi, teslimin hatalı ve eksik yapılması, ürünlerdeki kalite problemi ve ayıplar nedeniyle müvekkili şirketin büyük satış kaybı yaşadığını, yine bahsedilen problemler nedeniyle ürünleri satabileceği dönem içerisinde satamadığını, kışlık bere ve atkıları satabileceği en uygun dönem olan Ekim ve Kasım aylarında satış yapamadığını, yaşanan bu aksaklıklar ile ilgili her aşamada müvekkili şirket çalışanları tarafından …’ya ihbar ve bildirimler yapıldığını, davacı tarafın bahsettiği iade faturasının …’dan kaynaklanan sebeplerle satılmayan ürünler ile ilgili yine …’nun bilgisi, onayı ve talebi üzerinde düzenlendiğini, davacı tarafın söz konusu iade faturasına itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi sona ermediğinden muaccel bir alacağın bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığını, yine taraflar arasındaki sözleşmeye göre müvekkili şirketin ticari defterlerinin kesin delil olarak kararlaştırıldığını, davacının, icra takibinde talep ettiği tutarda bir alacağı olmamasına rağmen davaya konu icra takibini başlattığını, bunun kötü niyetli olduğunu iddia ve beyan ederek davanın reddine, reddedilen meblağın %20’sinden az olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye fatura bedellerinin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … 20. İcra Dairesi’nin …Esas Sayılı dosyasına, …. 16. Noterliği’nin … yevmiye numaralı …tarihli ihtarına, ticari defter ve kayıtlara, faturalara, irsaliye faturalara, tanığa, yemine, arabulucu uzlaşamama tutanağına, bilirkişi incelemesine ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … 20. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyasına, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 06/09/2018 tarihli İmalat ve Satış Sözleşmesine, müvekkili şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş faturalar ve tebliğ belgelerine, müvekkili şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş sevk irsaliyeleri ve kargo belgelerine, müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki Aralık 2018 dönemine ilişkin BS Mutabakat Formuna, müvekkili şirket çalışanlarının e-posta yazışmalarına, müvekkil şirket çalışanlarının whatsapp yazışmalarına, … 16. Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesine, müvekkili şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş çeke, müvekkili şirketin ticari defterlerine, kayıt ve belgelerine, vergi dairesi kayıtlarına, davacı şirketin ticari defterleri, kayıt ve belgelerine, bilirkişi incelemesine, tanığa, yemine ve her türiü delile delil olarak dayanmıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında; bakiye fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde alacağın varlığı, miktarı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
… 20. İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır. İcra dosyasının tetkikinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde cari hesap alacağının tahsili amacı ile 74.043,18-TL üzerinden icra takibi yaptığı, davalı şirket vekilinin 07/05/2019 havale tarihli itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
06/09/2018 tarihli İmalat ve Satış Sözleşmesi aslı dosya kapsamına kazandırılmıştır
06/09/2018 sözleşme tarihinde davalı şirketin yetkilisi/yetkililerinin kim olduğunun, temsil için vekaletname verilip verilmediğinin araştırılması ve varsa imza sirküleri asıllarının gönderilmesi bakımından … Ticaret Odası Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı şirketin 2018 yılı aralık dönemine ilişkin BA formlarının gönderilmesi bakımından … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememizin 14/09/2022 tarihli duruşmasında, davacı şirket yetkilisi …’un 06/09/2018 tarihli İmalat ve Satış Sözleşmesindeki imza yönünden beyanı alınmıştır.
Dosya içeriği deliller ile tarafların defter ve kayıtları üzerinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının varlığı, miktarı yönünden resen seçilecek 1 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi, 1 Borçlar Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplama Uzmanı bilirkişi ve 1 Teksil ve Giyim Uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
17/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında özetle; davalı tarafından kesilen 26/04/2019 tarih ve … nolu 48.871,62-TL bedelli fatura içeriğinin, davacıdan satın alınan çocuk bere/atkı cinsi eşyalara ait olduğu, fatura birim fiyatlarının davacı tarafından kesilen fatura birim fiyatları ile aynı birim fiyatlar olduğu, davacı şirket çalışanları ve şirket yetkilisi …ile dava dışı 3. şahıs … arasında yapılan yazışmalar kapsamında … siparişleri ile ilgili iadeler ile ilgili … tarafınca bilgi verildiği, davalı tarafından satın alınan çocuk atkı/bere cinsi eşyaların kışlık ürün kategorisinde yer alan eşyalar olduğu, Türkiye şartlarında Ekim/Kasım/Aralık dönemlerinde mağazalarda satışa sunulduğu, davalı tarafından malların ayıplı olduğu bildirimlerinin davacı şirkete değil dava dışı …’ya email yazışmaları ile bildirilmiş olduğu, davalı şirketin TTK m23 dahilinde davacı şirkete ayıp ihbarında bulunduğunun anlaşılamadığı, incelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu, davacı şirketin 2019 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarma göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, incelenen davalı şirkete ait 2018 ve 2019 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslanna göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usutüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin düzenlediği mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 73.326,06-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı şirketin de tarafina düzenlenen mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davacı şirkete 73.326,06-TL cari hesap borcunun bulunduğu, davalı yanın icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı yanın 73.326,06-TL asıl alacağı için icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihinden itibaren yıllık %9,50 oranında (değişen oranlarda) avans faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın önceki rapor düzenleyen heyete Borçlar Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişinin de dahil edilmek suretiyle tevdii ile ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
10/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında özetle; incelenen davacı şirkete ait 2018 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu, davacı şirketin 2019 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, incelenen davalı şirkete ait 2018 ve 2019 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin düzenlediği mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 73.326,06-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı şirketin de tarafına düzenlenen mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davacı şirkete 73.326,06-TL cari hesap borcunun bulunduğu, dava dışı …’nun davacı şirketi temsilen hareket ettiği değerlendirildiğinden, onun tarafından imzalanan sözleşmenin, onun tarafından ve ona yapılan ayıp ve iade ihbarlarının davacı şirketi bağlayacağı, taraflar arasında, daha önce eksik ve geç teslim, ayıplı ürün konularında yazışmalar olsa da, 19/04/2019 tarihindeki yazışmalardan, ayıp koşulu aranmaksızın elde kalan tüm ürünlerin iade edileceği konusunda bir mutabakat oluşduğundan, buna istinaden düzenlenen 48.871,62-TL bedelli faturanın davalı şirketin borcundan mahsup edilmesi gerektiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya borcunun 73.326,06-TL – 48.871,62-TL = 24.454,44-TL olduğu, takip tarihinden önce bir temerrüt ihtarı gönderilmediğinden takip öncesi faiz istenemeyeceği, davacı şirketin alacaklı olduğunun kabulü halinde, icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranı üzerinden ticari temerrüt faizi istenebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda, ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf davaya konu faturalara konu bakiye alacağını, dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü iş sahibine aittir. Eser sözleşmesini düzenleyen TBK’nın 470 ve devamı maddelerine göre, bu sözleşmenin tarafı olan yüklenici eseri, kanuna, sözleşme ve varsa eklerine, fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun yapmak ve süresinde teslim etmek, iş sahibi ise iş karşılığı bedeli ödemekle yükümlü olup, yüklenici eseri yukarıda belirtilen usul ve şekilde yapıp teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. Eser sözleşmesinde iş bedelinin hesaplanmasında genel ilke, yapılan imalat ve tutarının saptanıp belirlenmesi ve varsa eksik ve ayıplı işler karşılığı miktar ile ödendiği ispatlanan bedelin mahsup edilmesi şeklindedir. Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdii üzerine, davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin düzenlediği mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 73.326,06-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı şirketin de tarafına düzenlenen mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davacı şirkete 73.326,06-TL cari hesap borcunun bulunduğu, dava dışı …’nun davacı şirketi temsilen hareket ettiği değerlendirildiğinden, onun tarafından imzalanan sözleşmenin, onun tarafından ve ona yapılan ayıp ve iade ihbarlarının davacı şirketi bağlayacağı, taraflar arasında, daha önce eksik ve geç teslim, ayıplı ürün konularında yazışmalar olsa da, 19/04/2019 tarihindeki yazışmalardan, ayıp koşulu aranmaksızın elde kalan tüm ürünlerin iade edileceği konusunda bir mutabakat oluştuğundan, buna istinaden düzenlenen 48.871,62-TL bedelli faturanın davalı şirketin borcundan mahsup edilmesi gerektiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya borcunun 73.326,06-TL – 48.871,62-TL = 24.454,44-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bu kapsamda dava konusu somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında 06/09/2018 tarihli imalat ve satış sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf her ne kadar sözleşmenin son sayfasında imza olduğunu, bu sebeple sözleşmenin dikkate alınmaması gerektiğini iddia etmişse de, davacı şirket yetkilisinin isticvabı neticesinde 14/09/2022 tarihli duruşmada, 06/09/2018 tarihli sözleşmenin son sayfasındaki şirket adına atılan imzanın kendisine ait olduğu yönünde beyanda bulunduğu, bu haliyle imzanın önceki sayfaları da kapsayacağı ve davacı şirketin önceki sayfalarda imzasının bulunmamasının sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı değerlendirilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 06.09.2018 tarihli imalat ve satış sözleşmesi davacı ve davalı şirket ile birlikte dava dışı Alper Romano tarafından da imzalandığı görülmektedir. Dosyaya sunulan e-mail ve whatsapp yazışmaları incelendiğinde davalı şirketin , davacı şirket ile iletişimini baştan itibaren dava dışı … üzerinden gerçekleştirdiği ve bu kişinin başta davacı şirketi temsil yetkisi olmasa dahi, davacı şirketçe onun yaptığı işlemlere sonradan icazet verildiği, davacı şirketin düzenlediği mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 73.326,06-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı şirketin de tarafına düzenlenen mal satış faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 25/04/2019 tarihi itibariyle davacı şirkete 73.326,06-TL cari hesap borcunun bulunduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dava dışı …’nun davacı şirketi temsilen hareket ettiği değerlendirildiğinden, onun tarafından ve ona yapılan ayıp ve iade ihbarlarının davacı şirketi bağlayacağı, taraflar arasındaki sözleşmenin sipariş, imalat, teslim ve iadeye ilişkin hükümler başlıklı 2. Maddesinin f bendi ile sözleşmenin satın alma usulleri ve mali hususlar başlıklı 3.maddesinin 4.bendinde yer alan düzenlemeler ile ayıplı-ayıpsız ürünlerin iade koşullarının belirlendiği, taraflar arasında, davacı tarafından üretilerek davalı şirkete gönderilen ürünlerin eksik gönderildiği, ayıplı olduğu ve geç teslim edildiğine dair iddia ve talepler ve bu hususlarda karşılıklı yazışmalar bulunmakla birlikte, sonuç olarak tarafların daha önce belirlenen satış ve iade oranlarına bağlı kalmaksızın, sezon sonunda davalının elinde kalan ayıplı-ayıpsız tüm ürünlerin iade edilmesi, bunun için iade faturası ve sevk irsaliyesi düzenlenmesi konularında anlaşma sağlandığının görüldüğü, davalı şirket tarafından yapılan ayıp ve iade bildirimlerinin, söz konusu satışlara bizzat aracılık eden ve bu konuda davacı şirketi temsilen hareket eden dava dışı …’ya e-mail yazışmaları ile yapılmış olup, dosyaya sunulmuş olan yazışmalardan, bunların süresi içinde yapıldığının anlaşıldığı, taraflar arasında, daha önce eksik ve geç teslim, ayıplı ürün konularında yazışmalar olsa da, 19/04/2019 tarihindeki yazışmalardan, ayıp koşulu aranmaksızın elde kalan tüm ürünlerin iade edileceği konusunda bir mutabakat oluştuğu ve buna istinaden düzenlenen 48.871,62-TL bedelli faturanın davalı şirketin borcundan mahsup edilmesi gerektiği, buna göre takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacıya borcunun 73.326,06-TL – 48.871,62-TL = 24.454,44-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, davalının … 20. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 24.454,44-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık avans faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra – inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit ve belli olması gerekir. Somut olayda, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden takip konusu alacağın takip tarihi itibari ile likit olmadığı anlaşılmakla, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının da koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının … 20. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 24.454,44-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık avans faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.670,48-TL nispi karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 894,26-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 776,22-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve (2) numaralı maddede mahsup edilen 894,26-TL karar ve ilam harcının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı, 2.800,00-TL bilirkişi raporu masrafı, 151,20-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 2.995,60-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 989,36-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2.006,24-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan toplam 2.622,00-TL gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 800,00-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 535,46-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 264,54-TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333.maddesi gereğince davalı tarafından yatırılan toplam 850,00-TL gider/delil avansından artan avans olması halinde, üküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davadaki kabul ve ret oranına göre; 435,96-TL’sinin davalıdan, 884,04-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*