Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2020/166 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/307 Esas
KARAR NO : 2020/166

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/01/2011
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizden verilen 23/10/2014 Tarih ve … Esas, … sayılı kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/05/2017 Tarih ve 2016/5842 Esas, 2017/3691 sayılı ilamı ile davacı vekilinin temyiz isteminin mahkememiz hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, hükmün davalı yararına bozulmasına karar verildiği, bu kez davacılar vekilinin karar düzeltme yoluna başvurması üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/04/2019 Tarih, 2017/4692 Esas, 2019/2506 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla dosya Mahkememizin …Esasına kaydedilen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar aleyhine İstanbul … icra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine konu bononun davacıların muiris … tarafından temsilcisi olduğu müflis … A.Ş. Adına imzalanarak davalı bankaya verilmiş bir teminat senedi niteliğinde bulunduğunu, senedin davalı bankaya imza hariç boş olarak verildiğini ancak daha sonra bedelsiz kalmasına rağmen iade edilmeyerek borçlu şirketin istem ve iradesi dışında boş yerleri doldurarak icra takibine konu yapıldığını, davaya konu senette kaşe üzerine ve kaşe dışına atılan imzanın müteveffa…tarafından şirketi temsilen atıldığını ve kesinlikle kefalet amacının olmadığını, nitekim senedin ödeyecek hanesinde dava dışı şirketin isminin bulunduğunu ,kefil hanesinin ise boş bırakıldığını, davalı her ne kadar kambiyo senedine mahsus takip yapmış ise de dava konusu senetteki borcun kaynağının kredi alacağı olduğunu, bu suretle davalının borcun asıl dayanağı olan kredi sözleşmesi ile anılan kredi borcunun muaccel olabilmesi için asıl borçluyu temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerektiğini, murisin davalı bankanın kurucu ortaklarından ve hissedarlarından olduğunu bu suretle murisin bankadaki hissesi oranında davalıdan alacaklı olması nedeniyle davalı bankanın alacağını takas yolu ile tahsil etme imkanının bulunduğunu beyan ederek, öncelikle ihtiyati tedbir mahiyetinde icra takibinin durdurulmasına, davaya konu senedin kambiyo senedi olmaması, ardından murisin senette açığa atılan imzanın kefalet niteliği taşıması ve asıl borcun itfa edilmiş olması nedeniyle teminat senedinin bedelsiz kalması sebebiyle senedin iptaline ve davacıların senetten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı takip dosyasına konu bononun kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, davacının iddialarının kabulünün mümkün bulunmadığını, davacıların murisinin bonoda şahsi kefaletinin olduğunu, davacıların takibe konu bononun teminat senedi olduğu yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddine ve davacıların ayrı ayrı %40 tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda davacılar İstanbul … icra Müdürlüğünün… E.sayılı takip dosyasına konu 08/02/1999 keşide tarihli 31/12/2009 ödeme tarihli 100.000 USD bedelli bononun teminat bonosu niteliğinde olduğu, murisleri …in bonoda kefaletinin bulunmadığını, imzayı asıl borçlu …A.Ş.nin yetkili temsilcisi olarak attığı ve davaya konu bononun teminatı olan alacağın ödendiği iddiasıyla işbu menfi tespit davasını açmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasının tetkikinden, davalının davacılar ve dava dışı müflis…A.Ş. Aleyhine 08/02/1999 keşide tarihli 31/12/2009 ödeme tarihli 100.000 USD bedelli bonoya istinaden 85.000 USD asıl alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü takip yaptığı belirlenmiştir
Mahkememizin … esas, …Karar Sayılı ve 23/10/2014 tarihli ilamı ile davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/05/2017 Tarih ve 2016/5842 Esas, 2017/3691 Karar Sayılı ilamı ile davalı lehine bozulmuş, bozma ilamına karşı karar düzelte yoluna başvurulmuş, karar düzeltme istemi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/04/2019 Tarih, 2017/4692 Esas, 2019/2506 sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ile dava dışı…A.Ş. Arasında yapılan kredi sözleşmesine istinaden, davalı tarafından davacıdan 08/02/1999 keşide tarihli 31/12/2009 ödeme tarihli 100.000 USD bedelli bono alındığı, davacıların murisi ve dava dışı şirket yetkilisi olan …tarafından bononun aval sıfatıyla imzalandığı açıktır. Davacılar, dava konusu bononun teminat amaçlı olduğu ve dava dışı şirketin ödenmemiş kredi borcu bulunmadığından, teminat bonosunun bedelsiz kaldığı, asıl borçlu şirketin teminat amaçlı ve bedelsiz kalmış bono nedeniyle sorumlu olmadığı, bu nedenle kefil olan murislerinin ve külli halef sıfatıyla kendilerinin sorumluluğuna gidilmeyeceğini iddia ettikleri anlaşılmaktadır. Dava konusu bonoda davacıların murişi …avalist, davalı ise lehtar konumundadır. 6102 sayılı TTK’nın 702/2. maddesinde düzenlenen “aval veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” hükmü gereğince aval veren…’in ve davacının yasal mirasçıları bononun teminat bonosu olduğu yahut bedelsiz kaldığı yönündeki def’ileri davalıya karşı ileri süremeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davada İİK’nun 72 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden, davalının İİK’nun 72/4 fıkrası uyarınca yasal şartları oluşmayan tazminat talebi reddedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-İ.İ.K.’nun 72/4 fıkrası uyarınca yasal şartları oluşmayan davalı yanın tazminat taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 54,40-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.974,45-TL harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan 1.920,05-TL harcın davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 16.656,01- TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 540,00-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/02/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı