Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/305 E. 2021/542 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/305 Esas
KARAR NO : 2021/542

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 13.05.2014 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 37.000,00 TL kredi çekilerek … plaka no.lu araç alındığını, borcun ödenmemesi nedeniyle … 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, akabinde 08.10.2015 tarihinde … (…) araç üzerine haciz konulduğunu ve … 3. İcra Dairesi’nin… Talimat sayılı dosyası ile aracın 04.12.2015 tarihinde 28.100,00 TL bedelle alacağa mahsuben satıldığını, 06.10.2015 tarihinde SGK sorgusuna müteakip müvekkilinin emekli maaşına da haciz konulduğunu, hesap hareketlerinden de görüleceği üzere bazı kesintiler yapıldığını, yapılan müzakereler sununda muvafakatname adı altında haciz baskısı altında taahhütname imzalatıldığını, bunun geçersiz olduğunu, kesintilerin muvafakat olmadan gerçekleştiğini, baskı altında imzalanan muvafakatnamenin 7. maddesinde haciz uygulanacağının kabul edildiğini, bunun son içtihatlara göre geçersiz olduğunu, muvafakatnamenin 8. maddesinin koşula bağlı olduğunu, bu nedenle hesaba haciz uygulanamayacağını iddia ve beyan ederek 13.05.2014 tarihli GKS’ne istinaden 28.02.2017 tarihine kadar müvekkilinin emekli maaş hesabından kendisinin rızası olmadan haksız kesintilerin, haciz baskısı altında imzalanan muvafakatnamenin 8. maddesinin kesin hükümsüzlüğüne karar verilerek bu muvafakata bağlı olarak 28.02.2017 tarihinden sonra mevduat hesabına uygulanan yasal en yüksek değişken faiz işletilerek davalı bankadan tahsili ile müvekkile iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan GKS kapsamında davacının borçlu olduğunu, kredilerin kat edildiğini ve … Esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, takip nedeniyle maaş hesabına herhangi bir haciz işlemi uygulanmadığını, davacının imzaladığı Muvafakatname, Taahhütname, Virman, Takas ve Mahsup Talimatı ile bu taahhütnamenin 2. ve 3. maddesine göre davacının kredi borçlarına karşılık kesintiler yapıldığı, 5510 sayılı kanunun 93. maddesi kapsamında emekli maaşından kesinti yapılabileceğinin hükme bağlandığını iddia ve beyan ederek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
… 11. Tüketici Mahkemesi’nin 11/04/2019 tarih, … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, dosya Mahkememizin 2019/305 Esasına kaydedilmiştir.
… 3. İcra Dairesi’nin … Talimat sayılı (… eski talimat numarası) dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacının davalı banka nezdinde bulunan … IBAN numaralı hesabının 13/05/2014 tarihinden itibaren hareketlerinin gönderilmesi için … Şirketi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… plaka sayılı araca ait trafik tescil kayıtlarnın onaylı suretlerinin gönderilmesi için … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacıya ait … sicil numaralı emekli maaşına; 06/10/2015 tarihinden itibaren haciz konulup konulmadığı, konulmuş ise maaşın ne kadarına haciz konulduğunun araştırılması için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamı ve ön incelemede tespit edilen uyuşmazlıkların halli bakımından dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
24/05/2021 teslim tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacı tarafa davalı banka tarafından araç kredisi dahil olmak üzere ticari nitelikli krediler kullandırıldığı, araç kredisi taksitlerinin zamanında ödenmemesi üzerine … 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden “taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile” 02.10.2015 tarihinde davalı alacaklı … A.Ş. tarafından davacı borçlu … hakkında takip başlatıldığı, 04.12.2015 tarihli ilk satışta rehinli aracın 28.100,00 TL bedelle borca mahsuben satışı yapıldığı ve kalan alacağın aciz belgesine bağlandığı, bu süreçte davalı bankaca davacı …’nin emekli maaşına haciz talebine rastlanılmadığı gibi herhangi bir haciz işlemi uygulandığına ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, dosyada mevcut SGK’nın yazısınında bu durumun teyit edildiği, başka bir deyişle bu kurum tarafından davacının emekli maaş hesabına herhangi bir haciz talebi olmadığı ve uygulanmadığının bildirildiği, hal böyle iken taraflarca sunulu maaş hesabı ekstresinden emekli maaşından 25.12.2015 tarihinden 25.06.2020 tarihine kadar %25 tutarında kesinti yapılarak davacının takip borcuna mahsup edildiğinin görüldüğü, yaklaşık beş yıl bu kesintinin yapıla geldiği ve davacının bu konuda herhangi bir itirazına rastlanılmadığı gibi, emekli maaşı hesabının bir başka bankaya naklinin dahi yapılmadığı, bu haliyle zımni bir muvafakatin olduğu ve borca yapılan kesintilerin iade talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, kredi sözleşmesine istinaden emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kredi sözleşmesinin kurulduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin iadesi talebinin yerinde olup olmadığı, yapıldığı ileri sürülen kesintilerin icraen haciz işlemi sonucunda ya da genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi borcuna istinaden yapılıp yapılmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce aldırılan tespit ve değerlendirmeler bakımından somut olaya uygun bulunan bilirkişi raporunda; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davacı tarafa davalı banka tarafından araç kredisi dahil olmak üzere ticari nitelikli krediler kullandırıldığı, kullanılan bir araç kredisi için “Taşıt Aracı Rehin Sözleşmesi” ve konu edilen 28.02.2017 tarihli “Muvafakatname, Taahhütname, Virman, Takas ve Mahsup Talimatı” başlıklı davalı bankaya hitaben bir belgenin davalı tarafından imzalandığı, araç kredisi taksitlerinin zamanında ödenmemesi üzerine … 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden “taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile” 02.10.2015 tarihinde davalı alacaklı … A.Ş. tarafından davacı borçlu … hakkında takip başlatıldığı, 04.12.2015 tarihli ilk satışta rehinli aracın 28.100,00 TL bedelle borca mahsuben satışı yapıldığı ve kalan alacağın aciz belgesine bağlandığı, bu süreçte davalı bankaca davacı …’in emekli maaşına haciz talebine rastlanılmadığı gibi herhangi bir haciz işlemi uygulandığına ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, dosyada mevcut SGK’nın yazısından da bu durumun teyit edildiği, başka bir deyişle bu kurum tarafından davacının emekli maaş hesabına herhangi bir haciz talebi olmadığı ve uygulanmadığının bildirildiği, hal böyle iken taraflarca sunulu maaş hesabı ekstresinden emekli maaşından 25.12.2015 tarihinden 25.06.2020 tarihine kadar %25 tutarında kesinti yapılarak davacının takip borcuna mahsup edildiğinin görüldüğü, yaklaşık beş yıl bu kesintinin yapıla geldiği ve davacının bu konuda herhangi bir itirazına rastlanılmadığı gibi, emekli maaşı hesabının bir başka bankaya naklinin dahi yapılmadığı, bu haliyle zımni muvafakatinin olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
5510 sayılı Yasanın 93.maddesine değişiklik getiren ve 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” Bu hüküm İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.02.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Bahsedilen yasal düzenlemelerin, haciz, icra takibi olmadan temlik ve taahhütnamelere göre emekli maaşı hesabından kredi kartı ödemeleri yapılmasına ilişkin durumlarda da kıyasen uygulanması gerekeceği, 28.02.2009 tarihinden sonraki yasal düzenleme ile emeklinin muvafakati ile emekli maaşı hesabından kesintinin mümkün bulunduğu anlaşılmaktadır. (Yargıtay 19 HD nin 2017/2293 esas -2019/834 karar sayılı 13.2.2019 tarihli emsal ilamı)
Davacının 28.02.2017 tarihli muvafakatname ve virman talimatı ile kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya SGK dan olan alacakları için mahsup yetkisi verdiği anlaşılmakla bankanın yaptığı işlemin 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesine aykırı olmadığı, davacının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme hükümlerine göre davalı bankaya hesaptan tahsilat yetkisi vermesi nedeni ile bankanın bu yetkiye dayanarak yapmış olduğu kesintilerin yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 240,00.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 180,70.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.09/07/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır