Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/302 E. 2022/850 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/302 Esas
KARAR NO : 2022/850

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkilİ şirket aleyhine davalı banka tarafından … 26. İcra Müdürlüğü … Esas numarası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların hukuki bir dayanağı olmadığını, müvekkilin böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile …’in sahibi olduğu …arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde müvekkili, … emrine 45.000TL tutarlı 30.09.2017 tarihli … seri numaralı çeki keşide ettiğini, müvekkili işbu çek bedelini …’e elden ödediğini, yaptığı ödeme sonrası çekin kendisine iade edilmesini bekleyen müvekkili … ve …tarafından çeşitli bahanelerle sürekli oyalandığını, müvekkili anılan kişilerin resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğini muhatap banka … A.Ş.nin kendisine 20.12.2018 tarihinde çekinin ibraz edildiği yönünde mail atması üzerine öğrendiğini, müvekkili yaşanılan bu gelişme üzerine şüpheliler … ve … aleyhine … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğnu, şikayetleri üzerine açılan soruşturma dosyası … CBS … soruşturma numarasıyla kayıtlı olup, halen derdest durumda olduğunu, beyan ederek … 26. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyasına dayanak teşkil eden çekten dolayı müvekillin borçlu olmadığının tespitini, … CBS … soruşturma numaralı dosyanın neticesinin beklenmesini, müvekkilinin parafı taklit edilmek suretiyle anılan çekin tahrif edilmiş olması sebebiyle ve anılan çek bedelinin ödendiği nazara alınarak, ikinci bir tahsilata mahal vermemek adına müvekkil hakkında başlatılan icra takibinin mümkünse teminatsız mahkemeniz aksi kanaatte ise İİK md. 72/3 uyarınca harca esas değerin %15’i oranında hükmedilecek teminat mukabilinde durdurulmasını, tahsilat halindeyse de ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini, kötü niyetli olarak takip başlatan davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum bırakılmasını, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın davacıdan alacaklı olup, alacağın tahsili için davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkili bankanın ılgaz şubesince …’e kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, kredi borçlusu …’in tahsilinde bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere müvekkil bankaya ciro ve teslim ettiğini, keşidecisinin davacı-borçlu … dış tic. ltd. şti. olduğu dava konusu çek için, … 26. icra müdürlüğü’nün ….e. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu aşamada davacı-borçlu icra takibine konu çek için huzurdaki menfi tespit davasını açtığını, davacı-borçlu müvekkil bankaya 27.05.2019 tarihinde tebliğ olunan dava dilekçesi ile icra takibimize konu çekin bedelinin asıl kredi borçlusu …’e elden ödendiğini ve söz konusu çek üzerindeki keşide tarihinde yapılan değişikliğin kendi bilgileri dışında, paraf taklit edilmek suretiyle yapıldığı bu sebeplerle müvekkili bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığı iddiası ile huzurdaki menfi tespit davasını açtığını, müvekkili bankanın temlik cirosu ile elinde bulundurduğu işbu davaya konu çekin meşru hamili olduğunu, dava asıl kredi borçlusu …’e de ihbar edilmesi gerektiğini beyan ederek öncelikle, davacının yasal dayanağı olmayan tedbir talebinin reddini, davacı-borçlunun haksız ve mesnetsiz davasının reddini, davacı-borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; , İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlığın; icra takibine konu çek yönünden davacının borçlu olup olmadığı, kötü niyet koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının tazminat talebi koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … CBS … soruşturma numaralı dosyasına, bilirkişi İncelemesine, 45.000 TL tutarlı 30.09.2017 tarihli … seri numaralı çeke, imza sirkülerine ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Genel Kredi Sözleşmelerine, çek tevdii bordrolarına, dava konusu çeke, … 26. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına, müvekkili banka kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, tanık anlatımlarına, sunulması mümkün her türlü delile delil olarak dayanmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller topanmış, dava konusu çek aslı getirtilerek kasaya alınmış, çekin keşide tarihine yakın tarihlerde düzenlenmiş davacı şirket temsilcisi imzasını içeren belge asılları getirtilmiş, davacı şirket temsilcisinin huzurda imza örnekleri de alınarak dava konusu çek üzerinde borçlu imzasının davacı şirkete ait olup olmadığının tespiti yönünden uzman bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
22/12/2020 tarihli bilirkişi raporu incelenmiştir. “İnceleme konusu çekte … Tic Ltd Şirketine atfen atılmış keşideci imza ile Şirket yetkililerinden …’in mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğünü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değertendirildiğinde; inceleme konusu çekte … Tic Ltd Şirketi adına atfen atılmış keşideci imzanın elde mevcut …’in imzalarına benzerlik göstermediğini, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzanın …’in eli ürünü olmadığını, inceleme konusu çekte … Tic Ltd Şirketine atfen atılmış keşideci imza ile …’nun mevcut karşılaştırma imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde kısmi farklılıklar, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında benzerlikler görüldüğünü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekte … Tic Ltd Şirketi adına atfen atılmış keşideci imzanın elde mevcut …’nun imzalarına benzerlik gösterdiğini, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzamn …’nun eli ürünü olduğunu, inceleme konusu çekte sağ üst köşedeki tarih üzerindeki paraf imza ve 20.12.2018 tarihi ile …’nun mevcut karşılaştırma imzaları ve rakam yazıları arasında yapılan karşılaştırmada, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekte tarih üzerindeki paraf imza ve 20.12.2018 tarihindeki rakamların elde mevcut …’nun imzalarına ve rakamlarına benzerlik göstermediğini, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki farik üzerindeki paraf imza ve 20.12.2018 tarihindeki …’nun eli ürünü olmadığını, inceleme konusu belgede sağ üst köşedeki tarih üzerindeki paraf imza ve 20.12.2018 tarihindeki rakamlar ile …’in mevcut karşılaştırma imzaları ve rakamları arasında yapılan karşılaştırmada, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgede tarih üzerindeki paraf imza ve 20.12.2018 tarihindeki rakamların elde mevcut …’in imzalarına ve rakamlarına benzerlik göstermediğini, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki tarikindeki ve 20.12.2018 tarihindeki rakamların …’in eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Bilirkişi raporu teknik açıdan yeterli ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava, İİK’nın 72/3. Maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dava konusu çek incelendiğinde … Bankası … Şubesine ait 45.000-TL bedelli, keşidecisinin davacı şirket, lehtarının … olduğu, davalı bankanın ciro yoluyla hamil olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; inceleme konusu belgede tarih üzerindeki paraf imza ve 20.12.2018 tarihindeki rakamların davacı şirket yetkililerinin imzalarına ve rakamlarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki tarih üzerindeki paraf imzanın ve 20.12.2018 tarihindeki rakamların davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Dava konusu çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olması çekin tahrifattan önceki haliyle değerlendirilmesi gerektiği sonucunu doğurur, ancak kambiyo senedi niteliğini kaybettirmez. Bu durumda, gerçek keşide tarihine göre çekin süresinde ibraz edilip edilmediği belirlenerek sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir. Çekin keşide tarihinin 20.12.2018 olduğu, davacı tarafça ise çekin gerçek keşide tarihinin 30.09.2017 tarihi olarak beyan edildiği, Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, keşide tarihindeki düzeltmenin keşideci imzası taşımadığından geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu çek, davacının belirttiği 30.09.2017 keşide tarihi itibariyle de süresinde bankaya ibraz edilmemiştir. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacaklı alacağını her türlü delille kanıtlayabilir. Taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde ise hamil keşideciye karşı dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabilir. Eldeki davada sebepsiz zenginleşilmediğini ispat yükü keşideci davacı üzerindedir.(Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/15157 E. 2018/1171 K., Yargıtay 19 HD 2017/4049 E- 2018/694 K. Sayılı 15.02.2018, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/6742 E. 2018/772 K. kararları) Davacı tarafça çek bedelinin dava dışı …’e elden ödendiği iddia edilmiş, … imzalı 30.09.2017 tarihli davaya konu çekin elden ödendiği beyanın içerir belge örneği sunulmuştur. Davacının sunmuş olduğu 30.09.2017 tarihli belge, çekin lehtarı dava dışı … tarafından düzenlemiştir.Çek lehtarı ile keşideci arasındaki 30.09.2017 tarihli belge çek hamilini bağlamayacağı gibi, dava dışı lehtar …, … Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. Dosyasında talimat yoluyla alınan ifadesinde, dava konusu çekin ticari ilişki kapsamında verildiği ve çekin ödemesinin yapılmadığı, nakit olarak para almadığını beyan etmiştir. Mahkememizce verilen kesin sürede davacı ve dava dışı lehtar … tarafından defter ve kayıtlar sunulmadığından davacı ve dava dışı lehtar …’in defter incelemesi de yapılamamıştır. Davacı tarafından ispata elverişli herhangi bir yazılı delil sunulmadığından, davacının sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Belirtilen nedenlerle, davacı-keşidecinin, ciro suretiyle hamil olan davalıya karşı TTK. 732. maddesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme sorumluluğu bulunduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Tarafların kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca karar ve ilam harcı olan 80,70 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 805,44 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 724,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan gider/delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 23/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır