Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 E. 2022/131 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/293 Esas
KARAR NO : 2022/131

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
.
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirketin dava tarihi itibariyle belirsiz olan alacak tutarının asgari 10.000 TL tutarındaki kısmının kanuni faizi ile birlikte davalıdan tazmini talepli alacak davası ikame edilmiş olduğunu, dava dışı … A.Ş.’nin 31.12.2016 ve 30 Haziran 2017 tarihli mali tablolarının, davalı …. tarafından denetlenerek rapora bağlandığını, dava dışı … A.Ş.’nin SPK’nın … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan ihraç belgesi kapsamında tahsisli olarak nitelikli yatırımcılara satılmak üzere 20 milyon TL’ye kadar tahvil ve bono ihraç edilmesine izin verildiğini, …’in bir kısım ihraçlarında, borçlanma araçlarının nitelikli yatırımcılara satışında davacının aracılık hizmeti verdiğini, bir kısmının halen davacının portföyünde bulunduğunu, davacının ve diğer yatırımcılarının … borçlanma araçlarını satın alırken dayandıkları temel dokümanın, … tarafından denetlenerek olumlu görüş verilen finansal tablolar olduğunu, 26.09.2018 tarihinden itibaren …’in yükümlülüklerini yerine getiremediğini, kayıtlarında görülen alacakların önemli bir kısmının uzun zamandır tahsil edilemediğini, … Şirketi ünvanlı bir müteahhit firmadan devralınan alacakların borçlusunun …’in ortaklarının kurucusu olduğu ….A.Ş. ünvanlı bir şirket olduğu ve alacağın tahsilinin mümkün görülmediğini, belirtilerek diğer alacaklılar gibi davacı tarafında portföyünde bulunan borçlanma araçları nedeniyle zarara uğradığı iddia edildiğini beyan ederek davalı …. tarafından Türkiye Denetim Standartlarına aykırı olarak hazırlanan Bağımsız Denetim Raporuna dayanarak, mali durumunun borçlarını karşılayabilecek yapıda olduğu yanılgısı ile satın almış oldukları … A.Ş. tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarının ana para ve faizlerinin taraflarına işbu dava tarihi itibariyle ödenmemiş olması nedeniyle doğmuş olan, Mahkememizce yapılacak yargılama neticesinde zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere, belirsiz alacağın asgari 10.000 TL tutarındaki kısmının, borçlarma araçlarının vadelerinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek taraflarına ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davalı ile dava dışı … A.Ş. Arasında bağımsız denetim sözleşmeleri imzalanmış olup, davalı tarafından sözleşme ile ile üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilerek …’in 1 Ocak-31 Aralık 2016 ve 1 Ocak-30 Haziran 2017 ara dönem hesap dönemlerine ilişkin bağımsız denetiminin, anılan şirketle imzalanan Bağımsız Denetim Sözleşmesi kapsamında usulüne ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiğini ve buna ilişkin bağımsız denetim raporları hazırlandığını, davalı tarafından hazarlanan denetim raporlarının mevzuata ve standartlara uygun olduğunu, herhangi bir yanlış, yanıltıcı bilgi içermediğini bu kapsamda herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve aleyhine tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacının aracı kurum olarak faaliyette bulunduğunu, davalı tarafın raporlarından … ile işlemler yaptığını, ihraçlara aracılık ettiğini, bu sebeple oluşan zarar ile davalı tarafın denetim raporlarının arasında illiyet bağının ortadan kalktığını, …Şirketi’nden olan alacaklarının NY Gayrimenkul ile … arasında yasal düzenlemelere uygun olarak yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava;davacının dava dışı şirketin bağımsız denetimini yapan davalı şirketin sunduğu rapor dolayısıyla, davacının dava dışı şirketle giriştiği işlemler nedeniyle; zarara uğrayıp uğramadığı varsa miktarı ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bilirkişi incelemesine, kamu kurum ve kuruluşları ile Adli makamlarca yapılacak incelemeye, soruşturma ve kovuşturma dokümanlarına, tanığa, yemine ve diğer sair delillere delil olarak dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili Şirket ile … arasında imzalanmış 23.03.2016 ve 28.05.2017 tarihli Bağımsız Denetim Sözleşmelerine, müvekkili Şirket tarafından 1 Ocak- 31 Aralık 2016 Ifesap Dönemi ve 1 Ocak – 30 Haziran 2017 Ara Hesap Dönemi için hazırlanmış Bağımsız Denetim Raporlarına, Davacı ve … arasında akdedilmiş olan 2013 23.05,2014,05.11.201491.05.2015, 24.07.2015, 08.09.2015, 18.03.2016,30.09.2016, 05.07.2017 tarihli Borçlanma Aracı İhracına Aracılık Sözleşmelerine, Reyting Rapor ve Basın Açıklamalarına, dava konusu borçlanma araçlarının ihracına davacının aracılık ettiğini gösterir KAP açıklamalarına, …’e ilişkin olarak Rasyoların Sektörel Bazda Karşılaştırma Tablosuna, bilirkişiye, kamu kurum ve kuruluşları ve adli makamlarca yapılacak inceleme, soruşturma ve kovuşturma dökümanlarına, müvekkili Şirket kayıtlarına, tanığa, yemine ve sair delillere delil olarak dayanmıştır.
… 38. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu’na yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na müzekkere yazılarak, BDDK’nın Dava Dışı …’e ilişkin olarak hazırlamış oldukları 17.07.2019 tarihli Denetim Raporunu içerir müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
KGK’ya müzekkere yazılarak, davalı …. hakkında yürütülen herhangi bir inceleme olup olmadığı (… A.Ş. İle ilgili olarak) ve buna ilişkin bilgi ve belgeleri içerir müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
SPK’ya müzekkere yazılarak, dava dışı … A.Ş. Hakkında temerrüt durumu nedeni ile yapılan işlemlere ilişkin bilgilerin ve düzenlenen tüm inceleme ve denetim raporlarını içeren ve … A.Ş.’nin finansal tablolarını denetleyen Davalı ….’ye ilişkin olarak nezdlerinde yürütülen herhangi bir inceleme olup olmadığı bilgisini içerir müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davalı şirkete müzekkere yazılarak, … A.Ş.’nin finansal tablolarına ilişkin denetim notlarını içerir müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Bilirkişiler …, …ve …’ın 22/03/2021 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; “Mahkemenin ara kararı gereği davalı tarafın denetim raporlarına konu olan 1 Ocak- 31 Aralık 2016 Hesap Dönemi ve 1 Ocak- 30 Haziran 2017Ara Hesap Dönemi esas alındığını, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun’un 5’inci maddesinin (e) bendinde faktoring şirketlerinin nakden ve her türlü muvazaadan ari olarak ödenmiş sermayesinin en az yirmi milyon Türk Lirası olması gerektiği hüküm altına alındığını, …’in incelenen dönem olan 1 Ocak – 31 Aralık 2016 Hesap Dönemi ve 1 Ocak – 30 Haziran 2017Ara Hesap Döneminde ödenmiş sermayesi 22 Milyon TL olup bu tutar yasal sınırın üzerinde gerçekleştiğini, … A.Ş.’den …’e yapılan 2016 yılında 18.774.930,00-TL ve 01 Ocak- 30 Haziran 2017 Ara hesap döneminde 7.713.031,00-TL toplamındaki ödemelerin Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu, …’den …’c gönderilen 2016 hesap döneminde 18.774.930 TL ve O1 Ocak- 30 Haziran 2017 Ara hesap döneminde ise 7.713.031 TL tutarındaki faktoring ödemelerine dayalı olarak ortaya çıkan bakiyenin borçlusunun …’in ilişkili tarafı olan … olması ve bu hususa ilişkin açıklamalara finansal tablolarda yer verilmemesinin uygunluğunun değerlendirilmemesinin BDS 700’in 12’nci ve 13 (d) paragraflarında düzenlenen hükümlere aykırı hareket edildiği dolayısıyla …. tarafından …’in 1 Ocak-31 Aralık 2016 hesap dönemi ve 1 Ocak – 30 Haziran 2017 ara hesap dönemi için hazırlanmış Bağımsız Denetim Raporlarının Türkiye Denetim Standartlarına aykırı düzenlendiğinin kanaatine varıldığını, zararın oluştuğu tarih ile denetim raporlarının dönemleri dikkate alındığında nedensellik bağının oluştuğuna dair bir kanaatlerinin olmadığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.”
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacının, dava dışı şirketin bağımsız denetimini yapan davalı şirketin sunduğu rapor dolayısıyla, davacının dava dışı şirketle giriştiği işlemler nedeniyle; zarara uğrayıp uğramadığı varsa miktarı ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Davacı, dava dışı … A.Ş.nin 31.12.2016 ve 30.06.2017 mali tablolarının davalı şirket tarafından denetlenerek rapora bağlandığı, davacının ve diğer yatırımcıların …’in borçlanma araçlarını satın alırken dayandıkları temel dokümanın davalı şirket tarafından denetlenerek olumlu görüş verilen finansal tablolar olduğu, 26.09.2018 tarihinden itibaren dava dışı …’in yükümlüklerini yerine getiremediği, kayıtlarında görülen alacakların önemli kısmının uzun zamandır tahsil edilemediğinden bahisle davacı portföyünde bulunan borçlanma araçları nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı savunmasında, hazırladığı raporların mevzuata ve standartlara uygun olduğunu, herhangi bir yanlış, yanıltıcı bilgi içermediği, herhangi bir kusurunun olmadığı, davacının aracı kurum olarak faaliyette bulunduğu, davalı tarafın raporlarından çok öncesinden beri … ile işlemler yaptığı, ihraçlara aracılık ettiği, bu sebeple oluşan zarar ile davalı tarafın denetim raporları arasında illiyet bağının ortadan kalkdığı yönünden beyanda bulunmuştur. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun 12. Sayfasında 4 nolu başlık altında tablolar halinde belirtildiği üzere, … A.Ş’nin 2016 hesap döneminde ihraç edilen ve bağımsız denetim raporunun 29 nolu dipnotunda yer alan ihraç edilen menkul kıymetler ile 01.01-30.06.2017 ara hesap döneminde ihraç edilen ve bağımsız denetim raporunun 29 nolu dipnotunda yer alan ihraç edilen menkul kıymetlerin yer aldığı, …’in yükümlülüklerini yerine getirememesinin 26.09.2018 tarihinden başladığı, 2016 hesap döneminde ihraç edilen menkul kıymetlerin vadesinin 26.09.2018 tarihinden önce olduğu, 01.01-01.06.2017 ara hesap döneminde ihraç edilen menkul kıymetlerden vadesi 26.09.2018 tarihini geçen 23.11.2018 vade tarihli 5.000.000 nominal bedelli 26.05.2017 ihraç tarihli tahvil ihraç adıyla menkul kıymetin bulunduğunun tabloda belirtildiği, davacı şirketin dava konusu portföyünde bulunan borçlanma araçlarının ihraç tarihi 27/09/2017- itfa tarihi 26/09/2018- nominal 2.685.294- maliyet 2.838.990; ihraç tarihi 06/10/2017- itfa tarihi 05/04/2019- nominal 1.884.484- maliyet 1.932.735; ihraç tarihi 07/02/2018- itfa tarihi 06/02/2019- nominal 5.056.892- maliyet 5.218.084 olduğunun tabloda belirtildiği, dava dışı …’in yükümlülüklerini yerine getirememesinin 26/09/2018 tarihinden itibaren başladığı, bu tarihe kadar ödemelerin dava dışı … A.Ş. tarafından zamanında yapıldığı, söz konusu yükümlülüklerin 26.09.2018 tarihinden sonra yerine getirilmemesinden dolayı doğan zararın ancak nedensellik bağının varlığı halinde talep edilebileceği, zararın oluştuğu tarih ile denetim raporlarının dönemleri dikkate alındığında nedensellik bağının oluştuğuna dair bir kanaatlerinin oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunduğu anlaşılmaktadır. TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
TMK’nun 6. maddesine göre; herkesin iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükünün, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu ve yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerektiği, davalının eylemi ile zarar arasındaki nedensellik bağının ispat edilemediği kanaatine varılarak davacı tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin alınan 170,78.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 90,08.-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yatırılan gider avansından artan avans olması halinde hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davalıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan 48,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, taraf vekillerin ve davacı asilin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/02/2022

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır